- 3770 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
BİR NOSTALJİ: FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET
BİR NOSTALJİ:
.FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET
1-
Bizzat yaşadığım bir anı;
1940 lı yılların ikinci yarısıydı, henüz ilkokul 3. sınıftaydım. Babamın, inşaat malzemeleri satan bir işyeri ve bunları nakleden bir kamyonu vardı.
O gün, öğleden sonra, Kadıköyde, ’Fenerbahçe’nin o zamanki ahşap tribünlü stadyomunda, Fenerbahçe ile Galatasaray bir kez daha karşılaşacaklardı. Babam, beni, işini yoluna koyduktan sonra o maça götüreceğinden, sabah evden birlikte çıktık.
Şimdiki Moda Camii’nin olduğu yerlerde bir inşaata, kamyonla tuğla nakledildi. O zamanın tekniğinde, tuğlalar kamyondan elle boşaltıldığından, epey bir süre bekleyecektim. Bu arada, inşaatın hemen yakınındaki çayırda top oynayan birilerini gördüm ve yaklaşıp izlemek istedim. Biri esmer, biri sarışın iki delikanlı,t aşlardan yapılmış bir kalede duran bıyıklı ve çok şakacı bir başka delikanlıya şut çekiyorlar, onu çalıştırıyorlardı. O günlerde futbol 18 parçalı, dikişli ve içinde ucu memeli lâstik bir iç olan meşin toplarla oynanırdı. Lâstik iç şişirildikten sonra, meme, ayakkabı bağcığı gibi karşılıklı delikleri olan bir dilimden içeri sokulur ve sırım bağcıkla bu parça sıkıca kapatlılırdı. Bu topa, değil sahip olmak, bir kere vurabilmek bile biz çocuklar için büyük bir hayâldi.
Bir ara top, benim izlediğim yere doğru gelince sevinçle koşup topu aldım ve şut çeken ağabeylere yaklaşarak onlara doğru vurdum. Ve işte yaklaştığım zaman gördüğüm ağabeyleri hemen tanıdım. Bunlar, şekerleme kâğıtlarından resimlerini görüp ezberlediğim kişilerdi.
Fenerbahçeli sağaçık Erol Keskin ve santrafor rahmetli Suphi Ural’dı bunlar.
Fakat anlamındaki yüceliği sonradan idrak ettiğim olay, Fenerbahçe’nin bu iki unutulmaz forvedi, öğleden sonraki maça, taşlar arasındaki kalede duran o bıyıklı delikanlıyı, Galatasaray kalecisi rahmetli Osman İnciliyi hazırlıyorlardı...
İşte, Fenerbahçe-Galatasaray rekabetindeki ölümsüz asalet, buralardan geliyor.Tribünden atılan şişeler, hattâ rakip sporculara ve camialara en galiz küfürleri reva gören taraftarlar bile kirletemez bu büyük dostluğu.
Tabii Fenerbahçeliliğin ve Galatasaraylılığın ne büyük değerler olduğunu idrak edebilenler için....
2-
Birinci elden dinlediğim bir anı;
Lig şampiyonluğunu etkileyecek çok önemli bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı için, her iki takım da kampa girmişti. İşin ilginci, iki takımda aynı otelde, Bakırköy civarındaki “Çınar Otel”de kamp yapıyorlardı.
Maçtan önceki gece Fenerbahçe’nin o zamanki başkanı rahmetli İsmet Uluğ (Yavuz İsmet), hem bir ziyaretle moral vermek, hem de takımın son durumu hakkında bilgi almak için otele geldi. Saat onbuçuk civarıydı.Kapıdan girdiğinde, lobide kendi aralarında kâğıt oynayan Galatasaray’lı futbolcuları gördü.O an,sanki top oynadığı dönemlerin “Yavuz İsmet”i gibi gürledi “—Siz ne biçim Galatasaraylısınız ? Saat 11’e geliyor, sizin yarın Fenerbahçe maçınız var ve siz hâlâ burada kâğıt oynuyorsunuz. Uykusuz kalacaksınız. Çabuk çıkın odalarınıza ve iyi uyuyun, yarın sahada dinç olmalısınız...”
Bunu söyleyen Fenerbahçe başkanıydı ve Galatasaraylı futbolcular da, hiç itiraz etmeden kalktılar oyundan ve odalarına gittiler...
O zamanlar, Fenerbahçe Başkanlığı, Galatasaray Başkanlığı, parayla, kulisle değil, şanla şerefle gelinen bir mevki idi ve o başkanların şahsında, bu iki büyük camianın onuru temsil edilirdi...
Ömrümün 40 yıllık bir diliminde, bir Fenerbahçeli olarak, tüm Fenerbahçe-Galatasaray maçlarını, yanımda Galatasaraylı arkadaşlarımla beraber. nerede yer bulursak, bazen Fenerli taraftarların yoğunlukta olduğu bir bölümde, bazen de Galatasaraylı taraftarların arasında izledim. Fenerbahçe kazanırken ben edebimle coşkumu sergiledim, Galatasaray kazanırken de Galatasaraylı arkadaşlarım sevinçlerini gösterdi. Ne biz birbirimize kötü bir söz söyledik, ne de başkaları bize sataştı.
Zaten o zamanlar, Galatasaray’ın adı da “Cim-bom” değildi...
Ünal Beşkese
YORUMLAR
şu olayda anlatılır değerli hocam
yıl 1969
rahmetli Metin Oktay jübile yapıyor
rakamsal olarak aynı sayıda gol atan Metin Oktay ve Fevzi Zemzem'den Göztepeli Fevzi gol krallığından feragat eder
Metin ağabey futbolu bırakıyor, ondan başka kral olmaz diyecektir
fair play ruhunun adeta zemzem suyuyla yıkandığı an olmalı bu
işte bu yüzden gol kralları listesinde Fevzi Zemzem bir önceki sezona ait tek gol krallığıyla yer alacaktır
Yine Metin Oktay'ın jübilesinde Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya gelirken Can Bartu ile Metin Oktay'ın forma değiştirip kısa süre içinde olsa rakip takımda oynamaları da muhteşem bir an olmalı ki, anlatılmaz yaşanır misali o atmosferi soluyanlar anlamına varabilir kanımca
bir başka örnek şöyledir: Fenerbahçe'de toprağı bol olsun Lefter ve Can Bartu ile röportaj yapan bir muhabir iki yıldız şöyle bir yan yana geçinde fotoğrafınızı alalım dediğinde; Can, sen neden bahsediyorsun Lefter'in pabucu olabilir miyim ben diyecektir
ne demeli, "geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer"
nihayet üstadım
yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
saygı ve selamlarımla...
İşyerinden arkadaşlar dediler ki bugün gidelim Fenerbahçe Beşiktaş karşılsşmasına., onlar gittiler erken erken ben de dedim ki üstümü değişip geçeyim. Tabi eve uğrayınca, çocuklar falan derken geciktim biraz. Ben tam geçtim iç huzurumla arkadaşların yanına (geçmişte ağbimle gittiğim karşılaşmalardaki sakinliği ve saygıyı beklerken aynen anlattığınız giibi o ortamda da) karıştı birbirine herşey. Utandım gerçekten orada bulunuyor olduğumdan! Saygınlık zor kazanılır çabuk yitirilir. Ne demek birinin kafasını yarabilecek noktada kin ve şiddetle bir şey fırlatma özgürlüğünün bir izleyiciye tanınmış olması ihmalkar tavır neticesinde.insan olarak doğduk da niye insan olarak yaşamayı beceremiyoruz şimdilerde, anlamıyorum ve anlıyamayacağım gerçekten.
Çok iyi geldi okumak yazdıklarınızı.yaralı ruhlarımızı onarmak şartı vurguladı benim için.
Saygılarımla
Bu çok güzel bir nasihat sevgili Hocam.... okuyan sportmen taraftarlar biraz daha düşünürler inşallah ne demek olduğunu taraf olmanuın ve adam olmanın anlamını.... bulduğun yerden maçı izlemenin tadının ne olduğunu okusun ve görsünler..... ve ben ahhhh nerde o eski günlerin güzelliği insanı insan yapan değerlerii diyorummm... Sizide saygıyla selamlıyorum..