- 725 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TARAF (Cuma Yazıları)
Doğru mu-yanlış mı anlayabilmek
İyiyi- kötüyü ayırt edebilmek.
Neden taraf olunur.
Taraf olununca ; doğru-yanlış, iyi-kötü ayırımı önemimi yitirir mi.
Bulunulan taraftaki kötüleri, yanlışları iyi/doğru görme/göstermenin
doğuracağı sonuçlar neler olabilir.
Doğrular görülebilir/bulunabilir de; kabullenilmesi için ne gerekir.
Ahlak mı.
Kişilik mi.
Erdem mi.
Sahteliğe, yalana, yanlışa sürüklüyorsa taraf olmak yanlış değil mi.
Niçin taraf olunur.
Niçin ?
Gerekçe:1
Güç birliği yapıp büyümek, eksik gidermek, doğruya ve kusursuza ulaşmaya çalışmak için.
Gerekçe:2
Zayıflık, kişiliksizlik, yetersizlik, destek bulmak, kendini bir ŞEY sanmak/hissetmek için.
Gerekçe:3
Sürü psikolojisi ile modaya uymak, rüzgara göre eğilmek. Kişilik öyle gerektirdiği için.
Gerekçe:4
Baskı olduğu için. Ekonomik baskı. Sosyal baskı. Kültürel baskı olduğu için.
Gerekçe:5
Korku belasına veya hayatta kalabilmek için.
Gerekçe:6 …
Eğer A takımının tarafıysanız, takımınızın kötüsünü/yanlışını da savunacak mısınız.
Rakip B takımının doğrusunu karalayacak mısınız.
Eğer A partisinin tarafıysanız, partinizin kötüsünü/yanlışını da savunacak mısınız.
Rakip B partisinin doğrusunu karalayacak mısınız.
Eğer A inancındaysanız…
Eğer A ideolojisini benimsediyseniz…
Soru:
DOĞRUYU KABULLENECEK AHLAK VE KİŞİLİĞE SAHİP MİSİN.
İşin kilit noktası bu galiba. Taraf ol-olma. Hangi tarafta olursan ol.
Ülke coğrafyasındaki insanlar, komşularıyla ve eski bölge uygarlıklarını kuranlarla akraba. Karışmış, melezleşmiş.
Tersini kim kanıtlayabilir.
Güçlü etkilenişim olduğu da kesin. Etnik farklılıklar hala yaşıyor olmasına rağmen ülke insanının belli bir homojenliği var. Ortak noktalar var. Değerler var.
Baskın olan etik ve onursal değerler var.
Bir de kendi yapısıyla uyuşmayan -baskıyla- uyuşturulmaya(kabul ettirilmeye) çalışılan, başka coğrafya insanlarının kültürleri var.
Örnek;
13 asırdan beri yolu kesişik olan Türk kavimleriyle Arap kavimlerinin genleri, anlayışları, kültürleri ne kadar benzeşiyordu ki.
Türkler İslam dinine geçerken Araplaşmalı mıydı.
Kuzey Afrika’nın Berberileri gibi.
Gerçi Cezayir’in Atlas dağlarında hala Araplaştırılamadığı için Arap emperyalistler tarafından katledilen Berberiler var.
İnançlar kültürü etkilemiş, hatta o kadar ki, oluşturmuş denebilir.
Kültür inançları etkilemiş. İlkellik, gerekli hatta zorunlu kılmış olabilir.
Din benimsenirken, daha dindar olma sevdasına, yabancı kültür de sokulmuş bedene. Sonuçta toplumun yapısıyla tam örtüşmeyen yaşam şekilleri insanlara dayatılır duruma gelmiş. Bazen din kuralı diye.
Çatışma noktası. Vahametin başladığı yer işte burası. Dine de yazık, insana da.
Cumhuriyetin kuruluşundaki yeniden yapılanma döneminde, yani Atatürk’ün lider olarak sivrildiği kurtuluş/kuruluş savaş/savaşımları, devrimler ile bazı gerçekler su yüzüne çıktı. Toplum Arap-Acem kültür baskılarından kendini kurtarmaya çalıştı.
Sonuç ne oldu?
Arap dünyası Atatürk’ü en büyük düşman ilan etti.
Neden?
İslam dininin gücüyle dünya egemenliğine sinsice soyunan Arap emellerinin önüne dikildi Atatürk devrinin devrimleri de ondan.
Araplık-Osmanlılık yerini farklı gururlu- güçlü bir kimlik aldı da ondan.
Ezeli düşman kuzenler Arap ve Yahudi rekabetinde(belki de dünya egemenliğini elde etme, bekli de medeniyetler savaşı çıkarma ve kazanma emellerinde) Arap kültür emperyalizminin, asimilasyon gayretlerinin hızı kesilmiş, önüne Anadolu’da set çekilmiştir de ondan.
Öyle sanıyorum ki, 80 yıldır devam eden sinsi/aleni çalışmalarla, cumhuriyet kazanımları eritildi. Bu bölgenin özgün benlikli-yiğit-hoşgörülü insanlarının onurlu yaşama hakkı yok edilmeye çalışıldı.
Başarıldı da bir yere kadar.
Nasıl oldu da başarıldı:
İnsanlar, temizdi, saftı ve dinlerine bağlıydı. Su uyudu şeytan uyumadı. Adım adım kanser gibi ilerleyerek bedeni çürüttü.
Cahillik, açlık ve inançsızlık birçok vatan haini üretti.
Sonuç ne oldu/ne olur:
Türk insanının benliğini kazanması engellendi. Türk insanı Arap kültürünün uydusu , Arap emellerinin aleti olmaya sürüklendi yeni baştan. En acı olanı ise, en masum ve değerli olan dinin,
araç olarak kullanılması .
Bu bir ulusun yok olmasının başlangıcıdır. Bu ilgisizlik, gevşeklik, devam ederse…
Yok olsa ne olur.
Yazık olur.
Çok yazık olur. İnsanlık kaybedeceklerinin yerini dolduramaz.
Kaybolmak yok olmak değil aslında şekil değiştirmek.
Nasıl ki ottu-çiçekti-yapraktı, inek yedi dışkıladı. Tezek oldu.
Şimdi,
Ülkenin güzel insanları kirletiliyor.
Ülke insanı, kendinden ve ülkesinden nefret ettiriliyor.
Umarsızlığa düşürüp, acı reçeteler kabul ettiriliyor.
Televizyonlar irin kusuyor
Gazeteler irin kusuyor,
Kitaplar çırpınıyor.
Ülke yuvarlanıyor, yabanlaşma-uzaklaşma çığ gibi büyüyor.
Kavimler kötü değil, özgündür.
Kişilik değiştirmektir kötü olan. Özden kopmaktır felaket getiren.
Bin yıldır bu insanların Arap olmadığı, farklı hasletlere sahip olduğu anlaşılmamış gibi.
Yaygarayla hedef saptırılıyor.
Filistin, Iran, Afganistan, AB, ABD,İsrail, Irak,… lak-lak…lak-lak…lak-lak…
Çevreni, yatağını b…k götürüyor. Sen daha hayattayken, çocuklarının ne hallere düştüğünü gözünle görüyorsun be aymazlık. Hala aklın bir karış havada.
İyi ki de,
Benim bir izlenimim var, ayakta tutan, nefes alabilmemi sağlayan:
Yavaş da olsa; ülkesine, insanına bilinçsizliği yüzünden ihanet edenler,
yani;
kötü düşünceli şeytanların- dış odakların aleti olan insanlarımız ve hainler ve
laçkalaşmışlar
akıllanmaya başladılar.
Gerçeklerle yüzleşmeler başladı.
Oysa yedikleri kaba değil tükürmek işiyorlardı da.
İnanıyorum ki, çok değerli nice bireyimizin , ülkesi ve insanı için yanan yüreği farklı odaklar tarafından şeytanca kullanıldı ve hala kullanılıyor. Bazen iki güzel insan karşı kamplarda mevzi alıp birbirini yok etmeye çalışıyor.
Hainler, dejenere olmuşlar tedavi veya yok edilmediği sürece, sayıları az da olsa bedeni çürüterek ölüme sürüklerler.
Kullanılırlar.
Tarih böyle diyor.
İnanıyorum ki, sapık hesaplaşmalara gerek kalmadan ülkemiz insanı naturasındaki harsla dirilecek, kucaklaşacak, benliğini bulacak, başka güçlerin oyuncağı olmaktan kendisini, kendisi kurtaracak.
Doğruyu kabullenecek ahlakı bulmak zorundayız.
TARAF olmak, doğruyu/gerçeği görme/ kabullenmemize engel olmamalı.
TARAF OLMAK AHLAKSIZLIĞA VARMAMALI
(Ahlaksız olmak = insan olmamak)
saygılarımla