dünyanın tarihçesi..kin ve kan...
"
İKİ SİMGE
Yaşlı kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede
birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden
biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli
o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.
Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt
köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu
düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin
neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla,
sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
- "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."
- "Neyin simgesi" diye sordu çocuk.
- "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik
ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe
ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.
Çocuk, sözün burasında; ’mücadele varsa, kazananı da olmalı’ diye
düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
- "Peki" dedi. "Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
- "Hangisi mi evlat?
Ben, hangisini daha iyi beslersem! "
Çocuk...
duymazsın ki ;
top,mermi, sesinden...
sana ninni söylesem
Çocuk...
dünyanın kanlı tarihinde ,
ölmedin mi önce SEN...
Çocuk,
Amerika keşf (!)edilirken önce,katledildin sen
nazi toplama kamplarında,önce sen zehirlendin
Çocuk,
Çanakkale’de nişanlı eli tutmadan, mavzer tutmadı mı elin..
önce şehit düşmedin mi sen
önce sen gömülmedin mi Sarıkamış’ta karlara
Çocuk,
japonya’da önce senin, külün savruldu havaya
Afrika’da büyük kardeşlerin, boynununu vurmadı mı palayla
önce sen satıldın, köle pazarlarında...
önce sen telef oldun sürgünlerde
Çocuk,
daha onikinde, verdi baban ağaya...
onüçünde doğurdun..
çocuk olmadan,çocuk vardı kucağında...
İran’da büyümeden asılmadın mı
Çocuk,
Viyetnam’da,Irak’ta napalmle tanıştın..
mayın tarlalarında parçalandın..
sniper(keskin nişancı) vurmadı mı alnından Bosna’da...
önce senin silahsız bedeninin kanıyla,
sulanmadı mı dünyanın toprakları
Çocuk,
dünyanın gözleri önünde,
şimdi Filistin’de katl ediliyorsun..hem de naklen
Ah ! çocuk;
sana ninni söylesem de
duyma...
dersem insanlık..
inanma...
İnsanlığın, iyi beslediği kötülük
Dünyanın öte ucundan Chavez tavrını gösterdi..
İsrail’in konsoloslarını kapıya koydu..
ancak, tek mum yetmiyor karanlığı aydınlatmaya..
evet,duyuyoruz sesleri..
bu sesler ,yürüyenden çok daha kuvetli çıkan,
yerinde saymanın sesleri
merak ediyorum nerde bu Suudi’ler..
hani ,peygamber soyundan gelen,peygamber torunları..
hani , S.hava yollarında bütün diğer müslüman kardeşlerinden
önce, uçağa binen Sudi’ler!!!
yine seyrediyoruz, Irak’taki gibi..
elbette bu bir güç meselesi..
iplerin(m)iz Amerika’nın elinde bunu da biliyoruz..
ancak her şeye rağmen bu dünyanın tarihinde ,
Likya’lılar gibi sadece müttefikleri yenildi diye
toplu intihar eden onurlular da var...
diyorlar ki, Likya’nın toprağı ondan kırmızı..
tarih sayfalarında sararan bir fantazi mi onur
soracaklar şimdi bana !
intihar mı edelim?
hayır..
intihar değiştirmez..
tek tek de değiştiremeyiz dünyayı
sadece merak ediyorum !
bu dünyanın yoksulları ,mazlumları...
hala neden birleşmezler...
onurmuzdan başka, ne var ki kaybedeceğimiz...
şair Furuğ diyor ki ;
"Ellerimi bahçeye dikiyorum
yeşereceğim,biliyorum,biliyorum,biliyorum"
toprağa kin ekenlerler de,
kan biçecekler..
kan sıçrayacak ellerine...
izi kalacak,temizleyemeyecekler...
dün naziler yahudilere zulm ettiler,
bu gün yahudiler Filistinlilere...
yarın;
kimbilir, kimler kimlere...
mübin
YORUMLAR
''Çocuk...
duymazsın ki ;
top,mermi, sesinden...
sana ninni söylesem
Çocuk...
dünyanın kanlı tarihinde ,
ölmedin mi önce SEN...
....................................
bu dünyanın yoksulları ,mazlumları...
hala neden birleşmezler...
onurmuzdan başka, ne var ki kaybedeceğimiz...''
Günün yazısı olmalı...Çok güzel anlatılmış çünkü, herşey..