- 645 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Benim Adım Sevdadır
Benim adım sevdadır, sevgimle varlığımı tamamlarım
Kin tutarım düşmanlığa, ay, güneş ve denizle yaşarım
Söverim sevgisizlere, karınca dehlizlerinde yatarım
Yine savaş, bir savaş daha heyhat, çaresizim, ağlarım...
Seninle ben, ayrı odalarda düşeriz birbirimizin kollarına. Geceyi hasretimizle ısıtır, tutarız sevincin kanatlarından arada bir. Aşka düşüp yataklardan kalkmamayı isteyip ve sırf bu yüzden iniltilerle bakarız gelecek günlere. Saçının iki telini ensene düşürüp gelirdin kıskançlığın düşünce içine. Yüreğindeki sancılar, ellerindeki nasırlar ve dudaklarındaki çiylerle sulardın gönül bahçemi.
Tedirgin kuşlar saatlerin yelkovanına tünediğinde gözlerini dikerdin gözlerime. Gün utanır, gece tüm renkli elbiselerini giyer, özlemlerimiz kafeslerinden kurtulur, küçücük sevinçlerden büyük yarınlar yaratırdık. Yoksul gönençlerimize asil dirençlerimizi koyar, yalınayak da olsa bu hayatın yollarında özgürlüğü adımlardık.
Saçlarının ışık kıvrımlarından nice resimler yapardım gözlerin önüne düştüğünde. Gelincikler ekip saçlarının tarlalarına duruşunun heybetine kapılır giderdim. Gözlerim bizi birbirimize kilitleyecek anahtarları aradığında içimdeki bütün korkuların nerelere gittiğini merak ederdim. Küçücük bir cırcır böceği öterdi arada bir yanı başımda.
Sevince ve acıya direnişlere her öfkeli duruşumuzda yaşanmamış acıları da yaşayacağız gülüm. Günü besleyen hüzün oldukça ve ay doğduğunda karanlıklar elbette ışıyacak. Düşün ki her sevda acıları beler kucağında ve her sevdanın fotokopisinden izdüşümün süzülür.
Yorgun toprağıma bağdaş kurup oturmuşsan ve susmayı silmişsen lügâtından benim yörüngemde nice geceler, nice günler göreceksin. Seni inciten ve seni ağlatan her şeye düşmanlığım başladığında, yalan sevgilere sövgülere durduğumda bir yanım gündüz, bir yanım gece olarak kalacaktır.
Çocukça bir heves olsa da sana susuzluğum, şiirlerimin kilometrelerinde sere serpe uzanmayı dile benden. Alnımın çizgileri ve yüreğimin çürümemiş köşelerinde dizelerimin hiç gün görmemiş yönlerini çıkar gün ışığına. Göğü, yıldızları, ayı ve güneşi yaratan tanrı ise ve toprak ihanet etmemişse yaratanına, sevdam ondandır sana.
Vefalı yüreğinin giz dolu koridorlarında, uçuşan saçlarının defnelerinde kaybolan bir ışık gibi öpüşlerim savrulduğunda, uzaklardan sesini duyarım. Öfkelerini hasretime harmanlayıp içli bir türkü gibi içime dolar sesin, ruhumu ısıtır nefesin. Ellerinin zemherisini bahara çevirip, yüreğinin aşılmaz koridorlarında koşasım gelir.
Birazdan tanklar geçecek özgürlüğün topraklarından. Masmavi göklerim siyaha bürünecek. Çocuklar çığlıklara karışıp gözyaşlarıyla ıslatacaklar kurumuş, küflenmiş ekmekleri. Analar korkuyla meme verecekler hiçbir şeyden habersiz minik yavrulara. Kuşlar havalanacaklar tünedikleri yerlerden birazdan. Korkuların olmadığı diyarlara kanat açıp, barut ve kan kokan mekânlarını terk edecekler.
Birazdan savaş haberleri duyulacak her yerden. Çığlıklar göklere yükselecek ve mermiler iz sürecek boşluklarda. Belki de yüzlerce, binlerce beden veda edecek bu anlaşılmaz yaşama. Birileri kazanacak, birileri kaybedecek. Kazananın hep kaybettiği, kaybedenin bir hayâl olup gittiği bu anlaşılmaz devran böyle geçecek gülüm. Kiminin yüreği halâ sevdiğine kapalı, kiminin vurulup düşerken adını sayıkladığı sevgili gibi sürecek bu garip öykü.
Oralarda kızılca kıyametler koparken, buralarda müzik ritimlerinde oyunlara duracak insanlar. Kahkahalar, çarpıklıklar ve sistem karmaşası yine aynı kalacak anlayacağın. Sevgiler, sevdalar inadına büyürken, yaşam çarkı zayıfları yine öğütecek un gibi. Mevlana’nın ve Yunus’un sözleri çiğnenecek, sevgisiz yürekler çıkar hesapları içerisinde kalıplarını yeniden, yeniden dökecekler.
Yürekler yangın yerlerinde yeni denizler aradığında, öfkeler kınına girdiğinde daha anlamlı olacak bu yaşam. Sevginin duraklarına geç kalan otobüsler yolcusuz tamamlayacaklar seferini. Sen yine de inadına sevmeye devam et. Sevgisizlerin savaşı sürse de sevgililerin barışı hiç bitmeyecek. Yüreğindeki çiçekleri değiş tokuş ederek şu garip hayatı. Bir gün elbette tüm yanlışlardan doğrular çıkacak ve tarih hesap soracak yüreğinde sevgiyi taşıyamayanlardan.
YORUMLAR
uçuşan saçlarının defnelerinde kaybolan bir ışık gibi öpüşlerim savrulduğunda, uzaklardan sesini duyarım. Öfkelerini hasretime harmanlayıp içli bir türkü gibi içime dolar sesin, ruhumu ısıtır nefesin. Ellerinin zemherisini bahara çevirip, yüreğinin aşılmaz koridorlarında koşasım gelir.
hiç bir şey demeden susuyorum..
saygımla
Göğü, yıldızları, ayı ve güneşi yaratan tanrı ise ve toprak ihanet etmemişse yaratanına, sevdam ondandır sana.
viki650 rastgele sevgi bırakmış ;
ben yürekten en derin sevgimi bırakıyorum sayfana usta hürmetle harika yada çok güzel demiyorum ,
zira ;daha öte bir şey varol...