- 604 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
İSRAİL
Vicdanları sızlamıyordur onların,hayattanda bi haberdirler Ankarada..
Gazate okumadıkları gibi televizyonda seyretmiyorlardır günahtır diye,uyuyan türkiyemin millet vekilleridir bunlar.Orta dogudaki vahşete seyirci kaldıkları gibi israille henüz net bir iletişim kurulduguda müşküldür.!!
Amerikancı bir başbakan ve yandaşlarının Türkiyemizi 7 yılda Türkiye Cumhuriyetinin en fazla dış borcunu yaptıgı gördük,PKK nın amerikanın üzerimize saldıgı itler oldugunu gördük,özkaynaklarımızı bir bir nasıl tükettiler gördük; Hepsine seyirci kaldık..
Ama artık bardagın taştıgı,sabır taşlarının çatladıgı yerdeyiz.Müslüman ,yahudi ,ermeni ne olursa olsun fark etmez..Gazzede insanlık dıramı yaşanıyor.Tüm dünyanın gözü önünde buna dur diyecek bir babayiğit yokmudur koca dünyada.Nerede o övündügümüz türk ordusu.nerede ahkam kesen büyüklerimiz.Bize bosnadaki kıyımı izlettiniz,ıraktaki kıyımı izlettiniz...Şimdi gazzede analar aglıyor henüz yüremesini bile bilmeyen evlatlarının hain bir bombanın şarapnel parçası evladının vücudunu parçalarken..
Lütfen uyumayalım artık!!!
Size bir önerim var kendi gücümüz yettiği kadar ambargo uygulayalım israile almayalım şu itlerin mallarını....saygılarımla...
YORUMLAR
Dün gece izlediniz mi bilmem.abbas güçlüyle genç bakış programını..orada anlatılanların dogruluk paylarına çok inanıyorum.israilin osmanlı döneminden bu yana uyguladıgı politika yani sionizm.halen günümüzde sürmektedir.amaçları bellidir,tüm dünya kamuoyu bunu bilmekte ve hiçbir tepki vermeksizin olayada müdahil olmamaktadır.ABD yayılmacı plitikası ise amerikanın tüzügünde mevcuttur.ABD gitigi yerde mikrop gibi çogalmalıdır.özkaynaklarını tüketip,mandası altına aldıgı ülkelere halklara zulüm edip,bırakır...Türkiyemizde o topraklara ezilen halklara bekçilik yapar.Güvenligini sagar oraların.olaya müdahilligimizde hiç bir zaman bu dereceyi aşmaz.aştırmazlar.saygılarımla..
YERYÜZÜNDE BÜTÜN MAZLUMLAR KARDEŞTİR
Şuan gözümün önünde dudakları korkudan kapanmayan, ve bütün vücudu ile tir tir titreyen bir kız çocuğunun hayali var. Bu katliam başladığı günden düştü hafızama, bir haber arasında. Günlerdir de gözümün önünden gitmiyor. Korkudan konuşmayı bırakın ağlayamıyor bile. Yanaklarında yaşlar var ama onlar bile korkudan damlayamıyor. Sürekli düşen bombaların, can alan mermilerin arasındaki o hengamede, bir kız çocuğu öyle çırpınıyor.
Aklıma geldikçe içimi isyanların kapladığı, aklıma geldikçe bir şeyler yapmak gerekliliğini bütün varlığımla hissettiğim dokuz-on yaşlarında minik bir kız çocuğu. Dehşetle düşünüyorum. Bu kız benim kızım olabilirdi pekala. Benimde o yaşlarda bir kızım var çünkü. Ve orada bizim göremediğimiz orada bu çocuklardan yüzlercesi hunharca katledildi birkaç gün içerisinde.
Ve o kız çocuğu şaşkınlıktan kocaman olmuş gözlerle vicdanıma sesleniyor her dakika. Uyuma diyor, uyursan bir gün senin de çocukların böyle olacak. Çok net anlıyorum ki, bu ateş sadece düştüğü yeri yakmayan cinsten. Çünkü söz konusu çocuklar ise ve sizde bir anne kalbi taşıyorsanız, acıyı anlamak için, ille de o acının içerisinde yaşamak gerekmediğini çok iyi anlıyorsunuz sonuçta..
Sözde medeniyet asrının riyakarlığına haykırırcasına en anne yanıma sesleniyor o kız çocuğu, korkularını kilometrelerce öteden hissettirerek.
Bu vahşete sessiz kalmak demek zulme ortak olmak demektir. Çünkü dökülen kanlar mazlumun masumun kanıdır. Bu nedenle “insanım” diyen herkesin ve bilfiil insanlığın toplanması ve bu dehşeti durdurması gerekmektedir. Çünkü yeryüzündeki bütün mazlumlar kardeştir.
Gazze’de ki bu saldırı İsrail’in son altmış yılda yaptığı saldırıların en kanlısı en acımasızı arasında yerini alırken, beş-altı gün içerisinde 500 ü aşkın kişi hayatını kaybetmiştir. Bunların en az 150 sinin çocuk, 100 kadarının da kadın olduğunu düşünürsek, sus pus olan dünyanın da ne kadar büyük bir vebal altına girdiğini gayet net anlayabiliriz. Gerçi türkün tarihi böyle katliamları çok iyi tanıyor, bu kadar dünya milleti arasında en fazla duyarlılık göstermesinin sebeplerinden birisi de bu olabilir pekala. Hemen hemen her şehrimizde insanlar sokaklara dökülürken, medeni ve insan hakları telalığı yapan, sözde demokrasilerin riyakar papağanları nerede? Sahi nerede ezilmiş hakların savunucuları. Sizce de tuhaf değil mi bütün dünyanın bu suç manzaralı sus pus hali.
İsrail; sınırları henüz tamamlanamamış, sürekli yayılma politikası izleyen, nasılsa bütün dünya beni destekliyor diyerek istediği zulmü rahatlıkla yapan bir ülke(!) Hem bu öyle bir yayılım ki, kapsamına ileride Türkiye de girmekte! Dehşet!
Evet, medeniyetin göbeğinde yapılan bu insan katliamlarına “savunma hakkı” diyebilecek kadar alçaklaşan ABD, Avrupa Birliği ve vicdanının esnekliği bir kere daha kanıtlanan Birleşmiş Milletlerin arkasına sığınıp, aldığı radikal destekle elini kolunu sallayarak rahatça vahşet sergileyen bir ülke !
Aslında ülke demek çok yanlış olur, zira İsrail zaten terörün kendisidir. “Haganah” adlı Siyonist bir terör örgütü tarafından, Aslında Filistin halkına ait topraklar üzerinde, yine terörüst faaliyetler sonucu kurulan, hala da teröristlerce yönetilen İsrail bu gün küresel terörü tahrik eden en önemli terör bileşenidir.( Haganah, henüz İsrail devleti kurulmamışken, Dünya Siyonist Örgütü’nün Filistin’deki Yahudi cemaatini ("Yishuv") korumak ve diasporadan gelen göçmenleri kollamak için kurduğu milis gücüydü.) Gerek işgal altında tuttuğu, gerekse dünyanın değişik yerlerinde terör eylemlerine ısrarla devam eden, dolayısı ile bu amaçla kurulan bir oluşumdur İsrail.
Ama maalesef, daha dün Afganistan’a, Irak’a ve bilumum yerlere güya, sözüm ona terörü engellemek yok etmek adına yerleşen ve gittiği her yerde evvela masum ve mazlum insanları yok eden asıl yayılmacı güç olan ABD, bu gün bu saldırılara karşı, kör sağır ve dilsizdir.
Dahası, bu zulmü masum göstermek adına alçakça “savunma hakkı” ifadesini kullanabilmektedir. Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Hangi demokratik düşünce böyle bir vahşeti haklı gösterebilir?
Meselenin en önemli ayrıntısı ise bu gün modern dünya soykırımlarının aktif alanı her ne hikmetse yine İslam coğrafyası olmasıdır. Tıpkı dün, ondan evvelki gün olduğu gibi. Ve haçlının bu Yahudi katliamları karşısında sus pus olma zihniyetinin izahı da ancak bununla mümkündür. Bu satırları yazarken kıyas yapma niyetim hiç yoktu. Ama birkaç gün içerisinde, zorla zapt edilen küçücük bir toprak parçası üzerinde en az on bir camimin yerle bir edilmesi başka nasıl izah edilebilirdi ki? Asırlarca haçlının yapamadığını siyonistlerin yaptığını görmek medeni batı(!) yı sadece memnun eder. Şimdiki gibi!
Bu zulme isyan eden ise sadece hep mazlumlar, ve Müslümanlar ise eğer, Müslüman aleminin hemen toparlanması ve gereken birliğin sağlanması lazımdır.
Emperyalist emellerle beslenen lokal bölünmelerin asıl sebebinin bu gün meydana gelen bu hadise ile dolaylı değil direkt bağlantısı olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Gerek etnik manada, gerekse inanç bağlamında yaşatılan bu bölünmelerin son bulması için GAZZE’de yaşatılan vahşetin bir son nokta noktası olması gerekir.
Çünkü yeryüzündeki tüm mazlumlar ancak ve ancak kardeştir!
Kargülü ALMILA
KargülüALMILA tarafından 1/8/2009 8:56:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
Size bir önerim var kendi gücümüz yettiği kadar ambargo uygulayalım israile almayalım şu itlerin mallarını....
Yazınız vesilesi ile bende kınıyorum bunları ve boykot kararınıza katılıyorum.Onların mallarının yerine 869 barkod numarası ile başlayan Türkiye'de üretilen ve TÜRK MALI olan malları kullanalım diyorum bende.
Paramız onlara gidip müslümanlara kurşun olarak geri dönmesin bari.
SAYGILARIMLA.