(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hem bir anonim ülkenin atasözüne göre - anonim ülke mi olur demeyin, olur mu olur- ayaklarını değiştiremeyeceğine göre ayakabbılarını değiştir denmiştir..
gözünü seveyim çağ bir kara don bir kara lastikle ziyan etmişsin gençliğimizi
çizgi roman kahramanı Prof nick ilimsiz doktor birde kızılderili reis "ugg"derdi ki keyiflenirdik...
Yaban çiçekleri eflatun açardı kıymetı yoktu Nergiz fesleğen bilinirdi de Kaybanalar yetişmezdi Bizim memlekette Papatyanın sarısından taç yapardık fal bakardık beyazından Onun için olsa gerek hiç kıymete binmedi sevdamız
Gözünü seveyim çağ İnsan diyor ki yeniden doğayım Yeniden genç olayım "ugg" geçmiş ola hay ömür...
dün akşam okudum ancak bu akşam jeton düştü ve bu şiiri yazdım...umarım kırılmadınız sevgi ve saygılar
baktığım ayakkabı ve hayatta verseniz giymem dediğim sizin bahsettiğiniz ugg' muş.arama motorundan bakınca resminden tanıdım.gençlerimizi anlamak zor.etiket meraklılar hepsi.halbuki hepsi çin malı.değeri kalitesi ortada.
bir ev kirası yahu ...hadi veren versin eyvallah ama şu marka hevesi ne olacak , sahte olma ihtimaline karşı uyuyamamak hatta gecelerin zehir olması vs vs vs... sağolasın Kyrie yazı için...
ayakkabı iyisine acımadan ugh mugh demeden parayı basarım eşimde feryat ederek her giyişimde söylenir yazık diye ama bu benim takıntım ''ugg' demiştiniz değil mi? inşallah erkek ayakkabısı yoktur
Sohbet tadında böyle bir yazı okuduktan sonra neden daha çok yazı yayınlamadığınızı merak ettim ?
Utku... Ahmet... Hasan ya da İrem... İpek... Aynur... ne fark eder ki... bir ayakkabıya 400 Tl verip bir yüreği sevindirmek yerine 40 Tl verip 10 çocuk sevindirmek daha güzel olmaz mı diye düşünürüm...
Tabiki şahsi düşüncem... Bu konuyu bir arkadaşım 700 Tl'ye 1 adet kösele *okbasan :))) aldığında da düşünüp üzülmüştüm... vay beee dedim... İnsanlar 1 ay çalışıyor ele geçen net 500 Tl. "üzüntüm bunun içindi"
hem okudum hem de gülümsedim hocam.. harikaydı hemde çok... 9 ve 6 yaşlarında iki kızım var ve inanın tüm markaları sayın desem eksiksiz alırım cevabını.. ama bunları benden değil gittikleri okuldan öğrendiler..malesef dünya markalaşıyor :))
HAYLİ İLGNÇ BİR YAZI, SAYGIDEĞER KYRİE.AYAKKABI SEKTÖRÜ BİZDE AKIL ALMAZ BİR MUAMMA... FİYATLARA BAKARSINIZ SEZONDA FIRLAR, SEZON SONU YARI FİYATININ ALTINA İNER. AKLIN ŞAŞAR ;MADEM BU FİYATA İNECEKTİN DE NİYE BU KADAR KAZIK SATTIN BE ADAM BULA BULA BENİ Mİ BULDUN KAZIKLAYACAK DİYE KIZMAZ MISINIZ? KIZARSINIZ..
AVRUPADA OLSA BİRBİRİYLE AYNI KALİTE DE OLAN BİR MALIN FİYATI ÜLKENİN BÜTÜN KÖŞELERİNDE MAĞAZALARDA AYNI FİYATTAN SATILIR. İĞNEDEN İPLİĞE, GİYSİDEN GIDA MADDESİNE İÇKİDEN SİGARAYA BU BÖYLEDİR.
BİZE GELEN TURİSTLERİN EN ÇOK ŞAŞIRDIĞI ŞEY FİYAT KARGAŞASIDIR. SABİT ETİKET FİYATI OLMADIĞINI BIRAKIN, DİYELİM Kİ EN ÇOK BİRA TÜKETİR ALMAN;
MARKETTE 2 YTL, (1.- € ), sokaktaki barda ; 5. YTL( 2, 5 € ) , gece kulübünde diskoda , 8 .-YTL (4.-€ ) şimdi bu fiyatların hiç bİrisi avrupalı için yükseK fiyat değil ama gel gör ki; Fiyatlar farklı farklı olunca aklı şaşar kalır turistin ve sık sık kazıklandığı hissine kapılır.
Ancak Roma'da bir merkezi yerde bir bardak bira için orada da 15. - € dan aşağı bulamazsınız.Bu entegrasyon uyum süreci falan hikaye biz daha Avrupaya kültür olarak da mantalite olarak da ekonomik olarak da uyamayız...
Konuyu dağıtmadan öze dönelim; kalitenin her yerde bir bedeli var; ancak standardizasyon şart; aynı kalite her yerde aynı fiyat olmalı. Şimdi ben yabancı marka bir bot aldım gerçekten yerli bir bot 45- 50.- ytl iken o bot 87,5 lira idi. O botu inanır mısınız hala giyiyorum 9 yIldır dağa giydim taşa giydim ,paşa giydim eskimedi. Kamyon lastiği gibi taban mübarek elin oğlu yaptı mı yapıyor, sattı mı satıyor...
Bazı satıcılar reklama, satışa hile katıyor; bu yıl bir ayakkabı aldım 50 ytl, '' 5 sene dayanır bu mal, taban çift kat yapışkan '' dedi, cart dedi curt dedi, öyle deyince inandım fakat 35 gün giymedim patladı; hem de nasıl tamiri mümkün olmayacak bir tarzda patladı, götürdüm satıcıya sordum, satan tezgahtar yokmuş o gelsin sorayım dedi..Bak ben unutmuştum bu yazı olmasa aklıma gelmiyecekti; yenisinden vageçtim, eskiyle idare ediyorum şimdi.
Şimdi gel gavura teşekkür etme, iyi diye kötüyü satana sen ol da kızma...
İşimiz çok uzun ömrümüz kısa Kyrie; bu hilekar satıcılar ömür törpüsü saygıdeğer Kyrie.. Beğendim yazıyı. Tabi ki en güzel puanı vereceğim; ben üçü, beşi aramam yeter ki sağlam olsun... Selam sevgi ve saygımla..
Şaban Aktaş tarafından 1/5/2009 7:59:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
yazının başlığını görünce kızılderili nidası sandım, (ulu manitu bizi korusun) içeriğini okuyunca çok güldüm.. ne yazıkkı günümüz gerçeği bu..iyi eğitim vermeye çalıştığımız çocuklarımızın (hatta zaman zaman bizimde) düştüğümüz açmazlardan bir tanesiydi...
bu ugh sahtemi değiilmi merak ettim doğrusu..öğrenince bizi bilgilendirirsiniz değil mi?
yaklaşık iki ay önce film izlemek için kadıköy'e gitmiştim.seansa tam bir saat vardı.bende dükkanlara biraz bakayım dedim.kıyafet yönünde bayıldığım iki şey vardır.biri ayakkabı, diğeri ise şapka.herneyse dükkanın birine girdim.bir ayakkabı dikkatimi çekti resmen inşaatta çalışanların giydiği lastik botlar var ya onlardan.komik geldi bunları alan var mı diye merak ettim ve satıcı kıza sordum.kız şu cevabı verdi:''bunları giymek isteyen çok ama yaklaşık 400-500 tl ve o yüzden herkes alamıyor.'' güldüm o kadar güldüm ki satıcı kız şaşırdı.ve dedim ki:''ben bunları bedava verseniz ve şu sokakta 1 saat dolaş deseniz onları giymem.'' bunun üzerine satıcı kızla gülmeye başladık.bazı insanların bir aylık ev kirasıydı.aslında bu kıyas edildiğinde bir saatin milyarlarca lira olması aklınıza gelebilir fakat konu şu o saat edebilir ama lastik bir bottu mevzubahis olan.inşaatta çalışanların giydiği.marka düşkünlüğü gençlerimizi çıldırtmış durumda.insan kendi parasını kazanmaya başladığında anlıyor paranın kıymetini.alınteri dökmeden harcamak çok kolay. saygılar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.