- 1521 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MERHAMET VE ZULÜM
Merhametin unutulduğu diyarlara zulüm unutulmayacak musibetler yağmurları bırakır. Tabanında merhamet olmayan bir dünyanın tavanından zulüm yağmurları dökülür. Merhametin hor görüldüğü dimağlara zulüm en korkunç hayalleri şahmeran kılar.
Merhameti terk eden zulmü terkesine yerleştirir. Merhameti merhum eden zulümden mahrum kalmaz.
Merhametin güneşinden başka hiçbir ışık zulmün karanlığını mum ışığına muhtaç kılamaz. Merhametten nasibini almayan zulümden dersini almaya mahkûmdur. Merhamet yoksa zulüm, sevgi yoksa nefret, güneş yoksa karanlık oluşur. Karanlık gelmez, güneş gider. Karanlığın gücü yoktur. Karanlığın tek gücü güneşin yokluğudur.
Bir delinin merhameti bir akıllının zulmünü yendiği müddetçe hala yaşamak için bir ümit var demektir. Merhamet dilencisi kesilenler zulmün kralı olur.
Merhametle yoğrulmuşsa yürek zulmün demir yumruğu olur bilek. Tanrının merhameti yüreğinize sızmadıkça şeytanın zulmeti kalbinizden buharlaşamaz. Zulüme kapısını açanlara Tanrı merhamet kapısını kapatır.
Merhameti küçültenler zulümleri büyütenlerdir. Merhametten maraz doğar diyenler zulmün yaz kirazını yiyenlerdir.
Merhameti bilmeyenler zulmün felsefesini yaparlar. Zulmetmekten korkan kullar, merhamet etmedikçe insan olamazlar.
İnsanları diğer canlılarla aynı kefeye koyan zulüm, insanları diğer canlılardan üstün kılan merhamettir. Güç zulümle alçalır merhametle yükselir.
İnsanlığa zulmeden ailesine merhamet edemez. Başkasına zulmeden kendisine merhamet edemez. Her kim zulmü unutur, o merhamet etmeye hazırdır. Tanrının merhameti onun üzerinedir. Merhamet isteyene zulmedenlere alim değil zalim denilir. Zalimin zulmünü alimin merhameti örter.
Zulme kucak açanların kalbinde merhamet çiçek açmaz. Ancak mazlumlara merhamet edenler, zalimlere zulümlerinden dolayı husumet duyarlar.
Zulmetme ey zalim gözlerimden kan akmasın nur yerine. Zulmetme ey zalim şafak yolcuları el açmasın haine. Zulmetme zulüm ile abad olunmaz merhamet azad olunca.
Ey zalim “alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.” Salma merhamet bağını gül topla deste.
Zulmedenle merhamet eden muhakkak ki aynı kumaştan değildir. Birinin kumaşı ne kadar siyahsa ötekinin o kadar beyaz, birinin kumaşı ne kadar mukavimse, ötekinin kumaşı o kadar gevşek, birinin ipliği ne kadar ince ise diğerinin ipliği o kadar kalındır.
Zalimi idam sehpasına çıkardığınızda melekler cellatın yardımcısı, merhamet edenler idam sehpasına çıktığında melekler cellatın düşmanıdır.
Ey merhamet sahibi zulüm ve vahşete her koşulda başkaldırmalısın. Onurlu insanın duruşu bu olmalıdır. Eğer sadece aidiyetlerinin içine hapsolur zulümleri bazılarını görmezden, duymazdan gelir ya da bunu fark edemeyecek denli kendinden geçersen sen de zulüm ve baskıya ortak olursun.
Ey merhamet sahibi zulme başkaldırmak, zulüm işleyenle aynı kin ve nefretle dolmak demek değildir. Bu sadece taraflı bir yaklaşım olur ve insanı intikamcı bir kişiliğe doğru sürükler. Sana dokunmayan zulüm ve baskı karşısında susmayı tercih etmen ve hatta bunu teşhir edenleri suçlaman doğru bir yaklaşım olamaz.
İnsanlık onurunu, eşitliği, barışı savunuyorsan bunun yolu sevgi ve merhamet duygularını sorgulamaktan geçer. Bu da kime yapıldığı veya kimler tarafından yapıldığına bakmaksızın zulüm ve işkencenin her türüne karşı olmakla mümkündür.
İnsanlar merhametsizliklerini her ne kadar akıllarına getirmemeye çalışsalar, adaletsizlikleri, haksızlıkları her ne kadar görmek istemeseler de vicdanları bu zalimce tutumlarını onlara hiçbir şekilde unutturmamalıdır. Unutanlara kara vicdanlı demek merhamet sahiplerinin en doğal hakkıdır.
Zulümden merhamete dönmek ise insanın kendi içinde alacağı tek bir karar ve tek bir niyet değişikliğine bağlıdır. Bu karar ve bu niyet seni bekleyen aydınlık günlerin habercisidir.
Merhamet duygusunun olmadığı bir toplumda kadınların eziyet görmesinin, çocukların ezilmesinin, fakirlik korkusuyla sokağa terk edilmelerinin, hırsızlık için yol kesen insanların çoğalmasının önünde hiçbir engel kalmamıştır. Böyle bir toplumda zalim ve merhametsiz olanlar, zayıf ve güçsüz olanları istedikleri gibi ezerler. Ey merhamet sahibi sen buna göz yumacak mısın?
Merhamet diğer varlıklara dünyayı emin bir yer kılmaktır. Merhamet seni öldürmeye gelenin sende dirilmesi demektir. Zulüm, kendinden saymadığını yok etmek, onun acısına kayıtsız kalmak, onun acısından haz duymaktır. Ey merhamet sahibi sen hangisini seçeceksin? Ne zulüm ne merhamet sadece adalet istiyorum diyenlerin çığlığını kim duyacak?
İnsan ne zulüm eder ne zulme göz yumar. Zulme karşı durulmadıkça sevgi ve merhamet elde edilemez. Zulmedenlere karşı duracak mısın?
Zalimlerin merhametine sığınanlar Tanrının merhametini bilmeyenlerdir. Tanrı onları zalimlerin zulmünden korusun. Sen Tanrının merhametini bilmeyenlerden misin?
Zulüm; hakikatte merhamet ve sevgiden nasipsizliğin bir eseridir. Bu iki yüce hasletten mahrum olanlar, her zaman zulme meyledebilirler. Merhamet, muhabbetin meyvesidir. Sen bu meyveden hiç tatmadın mı?
Ey zalimler, ey merhamet edenler insanın ve insanlığın geleceği için zulmünüzü ve merhametinizi göstermeden önce, bir gün sizinde bir başkasının zulmüne ve merhametine maruz kalacağınızı düşünerek hareket etmeyi sakın unutmayınız.
YORUMLAR
Oldukça sesli , içten ve çok güzel bir yazıydı.
O ' ki, merhametlilerin en merhametlisi
Efendiler Efendisi, Gül yürekli, Nur Yüzlü
Sesini hiç kimseye yükseltmeyen ,
Peygamber makamına ermiş en mütevazi İNSAN dı ,
Ümmetim diye ağlayandı !
Ve bu vahşet karsında nasıl da hüzünlüdür Güllerin efendisi...
Allah bizleri affetsin..
Kutlarım güzel yazınızı.