- 1045 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CIS
“Cıs” denilince yüzümü buruştururdum. Bilmezdim neden-sonuç ilişkilerini. Sadece yüreğimde bir akım, hangi yöne aksa elimle ovuştururdum. “Cıs” denirdi her zaman. Her zaman yüzüm buruşur, yüreğimde bir akım, aklımı alırdı, arsız olmak olanaksızdı. Cisimlere ilgim çok küçük yaşlarda başladı. Objelere yakınlığı gözlerimin çoğu zaman da gözlerimi yaşlandırırdı. Duygusal olurdum, meyvesiydi gözyaşları gözlerimin; her zaman kendime saklardım. Ağlamak yakışırdı gözlerime, güneş eksiksiz değerdi ve rengârenk olurdu gözyaşlarım; bir gören bir daha görmek isterdi.
“Cıs” denilince susardım. Dilimde kalırdı sükûn, sözlerim içimde yer ederdi. Anlamazdım neden sustuğumu, anlamazdım neden konuşmadan susturulduğumu. Gürültü yapmazdım oysa yapamazdım anlardım o an “cıs” denileceğini üstüne basıla basıla, son harfi (s) uzatıla uzatıla...
Şöyle desem komik olur: elimin değdiği yerden ses çıkardı, bu sese ritim tutturulup bilmem kaçıncı senfoniyi tamamlamak için “cıss” denirdi.
Şöyle desem romantik olur: yağmurlar için terk edilen yerden ıslanmak üzere yola çıkanlar vardı, yolda yürürken birbirlerine rastladılar, sırılsıklam olmuşlardı ve birbirleriyle sevinçlerini paylaşmak için titreyerek “cısss” dediler.
Şöyle desem realist olur: elimi değdiğim, gözümle gördüğüm her şey tepki verirdi, sanki konuşurdu gözlerimle, ellerimle ve bana karşı donuk bir “cıs” derdi.
Ağlarken de “cıs” denirdi ağlamayım diye. Suskundu gözlerim, ne yapsam fayda yok, hep birileri susuyor, birileri konuşuyordu; derken de büyüyordum. Benim büyüklerimin hatalı olduğunu söylemek ayıp olur, sadece onlardan duymazdım bu kelimeyi, her yerde koro halinde olmasa da duyardım.
Şimdi işte, şimdi “cıs” ne demek diye kendime sorma fırsatım oldu, değerlendirdim diyemem belki ama düşündüm. Düşlediğim çocukluğumda yeni masallar ürettim başlamaya hazır gülücükler için. İleriye bakma fırsatı buldum, konuşmadım, sustum. “Cıs” dediler çünkü.
Sustuğum vakit kelimesi eksik hüzünler ürettim, konuştuğum vakit kelimelere misli misli ceza ödedim.
“Cıs” diyorlar hâlâ, yani “sus” diyorlar. Susmak istemediğimi söylememi dahi istemiyorlar. Büyüdüm ne fayda: küçükken yüzümü buruştururdum, neden-sonuç ilişkilerini bilmezdim; şimdi yüzümden dökülen bin parça. Elim kolum bağlanmış, dokunamıyorum ki, “cıs” denilsin.
Evet, ben büyüdüm, “cıs” da büyüdü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.