Makale 26: “Sevda Üzerine Şiirler” Meselesi
Merhaba şiir dostlarım,
ne kadar çok yazılmıştır sevda üzerine, ve çoğu da Eylül ile resmedilmiştir sanki.. Belki de sonbahar, sıcak doğanın elimizden kayıp gittiğini gösteren, belki içten sevenlerimizi de elimizden alıp giden bir dönemdir.
Bir yandan da temanın işlenişi açısından, şiirin okunası niteliğini kazandırması gereken öğeler, çoğu kez ozanın yaşadığı veya empati yaptığı kendine özgü deneyimler olmaktadır.
Diğer taraftan, ne kadar özgün olsa da, ’insan, insana benzer’ deyişi gibi, belki de benzer sıradan deneyimler olarak gözükecektir yaşadıklarımız.. Bazan da, sanki sadece biz yaşayabilirmişiz gibi; ’devlerin aşkı bu!’ deriz kendi dünyamızın tekilliğine.
bir şiirin iç dünyayı yansıtması, diğer okurların dünyasına benzer olması ve okurun, bir şair kadar bunu dillendiremediği gözönüne alınırsa, aşırı özgünlüğün de anlamı kalmayabilir. Ancak yine de, bir şiiri diğer şiirlerin arasından çıkarıp, ’işte bu, okunası bir şiir!’ demek için, bazı nitelikleri taşıması gerektiği yinelenebilir.
Bazı şiirler de bizi hep, sonbaharın içine çekip, sararan yaprakların arasında, elimizden kayıp gidenleri düşündürür, eylüller bitip gitse de, bir daha geleceği kesindir çünkü dimağımızda..
Özlem dolu şiirlerse, ozanın ayrılık üzerine bir çeşitlemesi gibi, duyguların neredeyse tek bir şiir dahilinde irdelenmesine benzer, ayrılık temasının tüm yönleri de aynı şiirde barındırılabilir.
Ancak şiirdeki uzunluk; temanın alt konularının olmayışı açısından, şiirin aktaracağı mesajın okur tarafından bir nefeste algılanmasına engel olabilir veya hiç okunmayarak, şiirin ayrılık üzerine olduğunu bilinmesinin yeterli olduğu düşünmesine de yol açabilir.
Aslında, şiirin tüm öbekleri, çok iyi kurgulanmış ve her birinde doğa, betimlemeler için yoğun biçimde kullanılmış, bu açıdan çeşnisi bol bir şiir de olabilir. Yine de alt konulama açısından bazı dizelerin belirgin özellikleri - benzerlikleri dikkate alındığında, öbeklenlendirme - dörtlüklendirme şiirin kısa olmasını önerir.
tüm dostlara, bu alçakgönüllü paylaşımın güzelliklerini, getirilerini açıklamak, geri bildirimlenmenin onur verici olduğunu anımsatmak istiyorum.. umarım bu yorumu okuyacak gücü buldunuz..
bitkin durumdaki okurlarımıza, bir daha böylesi geri-geri bildirim yapmayacağımıza söz verebilirim, ancak tek bir koşulla bu mümkün; onlar da kısa olanlarını hem yazacak ve hem de okuyacaklar :)
saygılarımla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.