Hayatı planlamak
Kişi yaşamında başarılı olması için tertip düzenli olmaya ve belirli bir program içinde hayatını sürdürmeye gayret etmelidir. Hayatta bir şeylere erişebilmek, bir yerlere gelmek için planlar yapar, sonrada bunları uygulamaya koymak için bir sürü emek harcarız. Fakat bunları uygularken, kendimizi fazlaca uğraşa kaptırdığımızdan, bir sürü şeyi erteleriz. Örneğin mutlaka yapmamız gereken bir işi, bir davranışı öteleriz. Öyle ki ancak o anda yapılırsa, çok daha değerli olacak bir davranış biçimimizi başka bir zamana bırakırız. Bu düşlerimizi hep başka bir bahara bırakırız. Günün birinde nasıl olsa yaparım düşüncesiyle, yapacaklarımızı hep biriktiririz. Ertelediğimiz yapmak istediklerimiz, gittikçe büyür. Bilmeliyiz ki tekrar kazanamayacağımız tek şey zamandır ve bir daha tekrarı, telafisi yoktur. Bilmeliyiz ki hayatı bu gün yaşamalıyız, belki yarın çok geç olacaktır. Kendimizi yaşadıklarımıza o kadar kaptırıyoruz ki film şeridi gibi hızla tükenen yaşamın, çok çabuk geçtiğinin farkına sonraları varabiliyoruz. Aslında yapmamız gerekenleri hep çeşitli mazeretler üreterek, ileri bir tarihe erteliyoruz. Bu şekilde yaşantımızı çok etkileyecek olan fırsatları belki kaçırıyoruz. Bunlar bir iş başlangıcı, yeni bir arkadaş, dost edinme, spor veya sanatta ilerleme gibi girişimler olabilir. Bundan dolayı kendinize yönelik her şeyle anında ilgilenin ve yapabileceğiniz şeyi şimdi yapın. Bilmelisiniz ki yaşam şimdidir, şu andır. İşinizle ilgili her bilgiyi o anda inceleyin, açmanız gereken telefonu mutlaka açın, hata yaptıysanız beklemeden hemen özür dileyin, arkadaşlarınızın size verdiği bir daveti mutlaka kabul edin, sunulan sevgiyi, bir teşekkürü cevapsız bırakmayın. Kendinizle birlikte, başka insanların yaşamlarına da mutluluk katın. Birilerine destek olmak için, gerekirse yardım etmek için yarını beklemeyin. Görmeyi çok istediğiniz yerlere gitmek için ileride bir zaman demeyin, ilk fırsatta gidin görün. Hayatınızı hiçbir zaman ertelemeyin.
Başrollerini iki usta oyuncu olan Jack Nicholson ve Morgan Freeman’ın oynadığı The Bucket List filmi, son günlerini yaşayan iki kişinin yapmak isteyip, yapamadıklarını anlatır. Yolları bir hastane odasında kesişen bu iki kişi, ortak noktaları olduğunu anlar ve hayallerini gerçekleştirmek için yola koyulurlar.
Önce görmeyi çok istedikleri halde hep erteledikleri, seyahati gerçekleştirirler. Yaşamın harmanında devamlı hep kazanmak için mücadele edip, hayatlarını erteleyenler için güzel bir örnek filimdir.Bizlerde yapmak istediklerimizi günün birine bırakmayalım ve bize sunulan yaşamın kıymetini bilelim.
YORUMLAR
Evet, bence de haklısınız sevgili Ahmet ve dediğiniz gibi hayatı ertelememek lazım. Ben de insanın önüne çıkan bazı şeyleri zamanında ve yerinde yaşaması gerektiği taraftarıyım ki istiyorsa şayet. HAYIR'ın kendisi bir olumsuzluk olduğuna göre bence de iyi düşünmek lazım HAYIR derken ... Yaşamın kıymetini bilmek, kıymetlendirmek, onun içinde olmak ve en önemliside gönüllülük çerçevesinde yapmak, kısaca yaşamasını bilmek..
Çok güzel bir yazıydı Ahmet, sevgilerim çokça ...