- 643 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"YARDIMA İHTİYACIM VAR""
Ekonomik krizle birlikte, şiddete (kadın ve toplum baskısına) maruz kalan erkeklerin, ev geçimi ve iş hayatlarının işlerliği konusunda tökezlemeleri sonucu, psikolojilerinin bozulduğunu, hatta intiharlara kadar giden olaylar yaşanmaya başladığını söylemiştim.
Aslında "İnandığım bir şey var ki, kadın ve erkek her zaman birbirine sahip çıkıp tamamlamalı. "
Erkek de kadın da sorumluluklarının farkında olup, karşılıklı beklentilerde anlayışlı olabilmelidir.
Her iki cins de, sorunlarında çözüme giderken paylaşmalı, karşı cinsin desteğini göz ardı etmemelidir.
Bugün erkeğin, kendi ağır sorumluluklarının tam manasıyla farkında olmadığının ve bu yükü kadınla paylaşmadığının altını çizip…
Bir parti il başkanımızın “siz kadınların sorunlarınızı biliyoruz, sizin yerinize biz siyaset yaparız” söylemiyle aynı düşüncede olanlara…
Kadını “fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtar, yönetici olmaktan çok sandıkta oy veren” olarak görmek isteyenlere…
Kadının verebileceği desteği bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Kadın; üretken, ekonomist, bütünleştirici, barışçıl, evde demokrasinin uygulayıcısı…
Kadın bu vasıfları ile aynı zamanda fedakâr.
Kadının bütün bu vasıflarını görmezden gelen erkek sıkılıyor, bunalıyor, sonuçta zararlı çıkan yine kendisi oluyor.
Bu noktada “erkekler” utanmadan sıkılmadan kadına; “yardıma ihtiyacım var, desteğine talibim “diyebilme erkekliğini gösterebilmelidir.
Papağan gibi, “ben erkeğim”i tekrarlamak yerine“kadın ne yapabilir, bu konudaki çözümü ne olabilir,”deyip ‘yarımı’na bakmalıdır…
Nalına mıhına… Şimdi de kadına….
Türk kadını da, Orta Asya’dan bu yana, İslami kültürünün de kadına kattıkları ile var olan aile kurmadaki becerisini, mutlaka toplum düzeninde de kullanmalıdır.
Erkekler siz de bunu, ülkemiz, geleceğimiz,çocuklarımız ve siz erkekler kendiniz için istemelisiniz..
Sadece ev ve aile sorunları içinde değil, muhtarlıklardan başlamak üzere, belediye meclis üyeliklerinde, il genel meclisinde, kent ve ülke yönetiminde, kadınlar olarak mutlaka olmalıyız, siz erkekler de kadınlara bu fırsatı vermelisiniz.
Bu toplumun ve ülkemizin kadınlara ihtiyacı var.
Eşlerinizi, kızlarınızı, kardeşlerinizi, komsu kadınları yüreklendirin.
Zaten, kadın artık, yerel yönetime duyarlı, ülke sorunlarından da haberdar.
Bu kadar yol kat etmiş kadını, sorumluluğuna ortak etmeyen erkek yoruluyor, elbet yorulacaktır da, artık “kadının” ülkemizde büyük projelerde ve önemli konularda söz sahibi olması gerekiyor.
Türk kadınına bu fırsat ve destek verilirse mucizeler yaşanacaktır.
Burada erkeğe düşen önce;
Yıllardır bastırılan, ötelenen kadının öz güvenini tekrar kazanması aşamasında onlara destek olması…
Sonrasında; “ben erkeğim” şartlanması yerine, kadına :“ben de insanım, yardıma ihtiyacım olabilir” diyebilmesi gerekir.
İyi bir ülke ve kent yönetimi: ülke ve kent insanlarının tümünün eşit olarak yönetime katılması ile olur. Bu katılımda, kadın ve erkek aynı oranda söz sahibi olursa, ancak o zaman sorunlar için doğru çözümler üretilebilir.
Çoğulcu katılımla ulaşılan çözümlerle de, sağlıklı barışçıl ortamlar sağlanabilir.
Yeni yıldan, yani“2009”dan beklentim yok. Biliyorum ki rakamların mucize yaratma gibi bir kabiliyeti yok.
Benim beklentim, “erkek ve kadından,” biz insanların zihniyetinden…
Mucizeleri biz, Allahın izniyle çalışarak, güvenerek, paylaşarak oluşturacağız. Elele, gönülgönüle…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.