- 1721 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
İNSAN,DİN VE TOPLUM -8
c)İsmaililer(Batıniler) İslam tarihinda çok ilginç bir grafik çizen bu tarikat;denile bilinirki islam tarihinde ortaya çıkan tüm mezheplerin en büyüğü ve de en geniş düşünce sistemine sahip olanıdır.Ortadoks islamın-Merkezi islam otoritesini-çok ağır suçlamalarına mahruz kalan bu tarikat,bir düşünce akımı olarak daha değişik tarikatların temelini oluşturmuş ve kendi düşünce sistemi içinde bir çok alim ve modern tarihçiler yetiştirmiştir.En tanınmış olanları Arif Tamar ve Mustafa Galip’tir.Bu iki tarihçi mensubu oldukları İsmaili’liğin çıkışını 720’li yıllara dayandırırlar.Kürdistani bir akım olarak ortaya çıkan meşhur "Alamut Kalesi" lideri Hasan Sabbah da bu tarikat içinde yetişir.
İslam tarihi konusunda objektif araştırmalarıyla ünlenen ingiliz doğu bilimci Marshall G.S.Hodgson İsmaili’lere yönelik karalamalara ilk karşı çıkan kişidir.Kendisi,ismaili mezhebini islamiyetin bir kolu olaraktan saymıyor,ancak bu mezhebi bir islam fıkrası kurmayla beraber,Helenistik Orta-Doğu kültürünü kendi bünyesinde harmalayan bir akım olarak değerlendirir.Ona göre bu akım aldığı islam kültürüyle birlikte Yahudiliği,Hristiyanlığı,Zerdüştlüğü ve eski Sümer,hatta Yunan uygarlığındaki mirası devr alıp içselleştirerek islam alemine aktarmıştır.
Şiiliğin bir kolu olarak ortaya çıkan,fakat ılımlı şiiliğe karşı radikal bir yaklaşım benimseyen ismaililik,Abbasi döneminde kentleşmede yaşanan sosyal ve kültürel patlamanın bir sonucuydu.
d)Ihvan-ül Safa
Bu dönemin önemli bir akımı ve ismaili’lerin bir devamı olarak ortaya çıkan diğer bir tarikat da Ihvan-ül Safa’dır.Oldukça "gizemli,simgesel ve örgütlü" olan "Ihvan-ül Safa" hareketi mensupları kendilerine "Arınmışlık kardeşleri ve vefa dostları" diyorlardı.Bu akım ilkin miladi 1047-48 yıllarında iki dernek etrafında kuruldu.Düşünceleri dört ana esas üzerinde şekillenmişti:
1)Matemetik ve felsefi bilimler
2)Doğa ve cismani ilimler
3)Psikoloji ve ahlak(mantık) gibi ilimler
4)İlahi(teoloji) ilimler
Metafizik’te Eflaton,ahlakta Sokrat,matemetikte Pisagor,mantıkta Aristo ve din felsefesinde Kürt asıllı Farabi’den etkilenmişlerdi.Günümüz islam ilimlerine mantık ve felsefeyi sokan Ortadoks Suni düşüncenin oluşumu ve yaniden yorumlanmasında,Kelam(teolojik felsefe),Fıkıh(islam hukuku ve Tasavvuf)’un şekillenmesinde büyük rol oynadılar.Kimi düşünürlere göre "Ihvan-ül safa" vb. Batıni hareketler olmasa,günümüz islam şeriatı bile böylesine çok boyutlu ve bazı alanlarda bu kadar esnek olamazdı."Ihvan-ül safa" felsefesini derinine araştırmış olan Fransız Akademisten Yves Marquet; hareketin metinlerinden alıntılar yaparak onların toplumsal düşüncesini de bizlere aktarmaktadır.
"Nasıl olursa olsunlar yürürlükteki yasalar ve kurallar döneme ve kavimlere göre değildir." Bu akımın diğer bir anlayışı;eşitlik ve komünal yaşam anlayışıdır.Herkese işine ve mesleğine göre ücret ödenir."Bu şehirde bütün bedenler ve ruhlar birdir,daha doğrusu bedenler ayrı ruhlar birdir." Özetle böylesi bir topluluğun amacı "Fazilet şehrini" kurmaktır.Onları birleştiren harç "ortak dava ve sürekli sağ duyudur.Çimentosu ise sevgidir,muhabbettir." (aktaran: Faik Bulut,islam komüncileri cilt 2)
Böylesi akımların ortaya çıkış nedenleri kendini yenilemeyen Ortadoks islam düşüncesinin,toplumsal gelişim istemlerine cevap olamaması ve tutucu şeriat anlayışının çok baskıcı bir tarzda her şeyin üzerinde tutulması ve diğer toplumsal eğilimlere hayat hakkı tanımamasındandır.Dolayısıyla Mezopotamya kökenli Nebatiler,Suriyeli Aramiler,Kürdistanlı Nasturiler ve Mecusiler bu dönem hem birbirleriyle kültür alış-verişi halindeydiler,hem de böylesine akımların objektif zeminini oluşturuyorlardı.
Bu halk kesimleri devletle özdeşleşen baskıcı ve yaniliklere açık olamayan islam ideolojisine direniyorlardı.Bastırılan kültürel kimliklerini koruyabilmek,özgürleşmek ve eşitlikçi bir yaşam sürdürmek istiyorlardı.Bundan dolayı eski gelenek,yaşam ve inançlara sarılıyorlardı.Ortaya çıkan bu inanç grupları düşünsel ve felsefi anlamda toplumun istemlerine göre şekil alıyorlardı ve taraftar oluyorlardı.
Bu batıni akımlar şeriat hükümlerine karşı mücadele ederlerken,düşünsel anlamda da eski Mezopotamya,Kürdistan,Hint ve Antik-Yunan felsefelerine dayanıyorlardı.Dini inanç anlamında ise;Zerdüştlük,Mazdekçilik,Manilik,Brahmanizm ve Budistliğe dayanıyorlardı.
YORUMLAR
Sevgili Ali yazınızı büyük bir dikkatle takip ediyorum ve gördüğüm odur ki genel olarak geçmişte bazı batıni düşüncelere karşı bazı çevrelerin özelliklede islami çevrelerin çok acımasız olduklarıdır . Halbuki bu akımlar iyi incelendiğinde görülüyorki o dönemlerde yaşayan insanların haklarını savunma, bilimsel bütün düşünceler özelliklede şeriata kaşı vermiş oldukları mücadeleler oldukça önemli yer tutuyor ... Benim anlamadığım şey neden hala bu düşüncelerin ortaya çıkartılıp konuşulmadığı ve tartışılmadığıdır. Umarın insanlar üzerlerindeki o sis perdesini üzerinden atar ve bunları konuşur duruma geliriz dedikten sonra ben de İsamililer ile okuduğum bir bilgiyi eklemek istiyorum çünkü ben de çok ilginç ve araştırılması gereken bir konunun önemli bir parçası olarak gürmüşümdür. Şöyle diyor;
İsamililer islamiyet içerisinde ilerici bir yapıya sahiptiler ve bunlar Arap baskı ve sömürgesine karşı oldukları gibi, ülkede yaşayan tüm insanların dini inançlarını ve ibadetlerini serbestçe ve hürce yapmalarını savunuyorlar ve ayrıca sosyal alanda da fakirlerin desteklenmesini ve toprakların ise isteyenlere dağıtılmasını savunuyorlardı. Devlet yapısının organizesinde demokratik ilkeleri benimsedikleri gibi, insanlar arasında da eşitliği benimsiyorlardı. Gerçekten de İsamililerin çok farklı ve ilerici olduğu gözlenmekte ve devam ediyor kitabımdaki ilginç ve bir o kadarda önemli açıklamalar . Kısaca gerçek anlamda geçmişin incelenmesinde yarar vardır diye düşünüyorum bugünü daha iyi anlamak açısından ...
Güzeldi, sevgilerim çokça Ali...
'' c)İsmaililer(Batıniler) İslam tarihinda çok ilginç bir grafik çizen bu tarikat; islam tarihinde ortaya çıkan tüm mezheplerin en büyüğü en geniş düşünce sistemine sahip olanıdır.Ortadoks islamın-Merkezi islam otoritesini-çok ağır suçlamalarına mahruz kalan bu tarikat,bir düşünce akımı daha değişik tarikatların temelini oluşturmuş ve kendi düşünce sistemi içinde bir çok alim ve modern tarihçiler yetiştirmiştir.En tanınmış olanları Arif Tamar ve Mustafa Galip’tir.Bu iki tarihçi mensubu oldukları İsmaili’liğin çıkışını 720’li yıllara dayandırırlar.Kürdistani bir akım olarak ortaya çıkan meşhur "Alamut Kalesi" lideri Hasan bu tarikat içinde yetişir.''
Yazarımız değerli bir bilim adamıdır. Bilgilerini bizimle paylaşması da bize ancak onur verir. Fakat böyle bir bilim adamının bir paragrafta bir çok yazım hatası yapmasının nedenini anlamakta güçlük çekiyorum.
Yukarıda alıntı yaptığım paragraftaki ; denilebilinirki,olarakta,Sabbah’da,vede kelimelerindeki yazım hataları, çok mu basittir ?
Fikret TEZAL tarafından 1/2/2009 9:58:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
'' c)İsmaililer(Batıniler) İslam tarihinda çok ilginç bir grafik çizen bu tarikat; islam tarihinde ortaya çıkan tüm mezheplerin en büyüğü en geniş düşünce sistemine sahip olanıdır.Ortadoks islamın-Merkezi islam otoritesini-çok ağır suçlamalarına mahruz kalan bu tarikat,bir düşünce akımı daha değişik tarikatların temelini oluşturmuş ve kendi düşünce sistemi içinde bir çok alim ve modern tarihçiler yetiştirmiştir.En tanınmış olanları Arif Tamar ve Mustafa Galip’tir.Bu iki tarihçi mensubu oldukları İsmaili’liğin çıkışını 720’li yıllara dayandırırlar.Kürdistani bir akım olarak ortaya çıkan meşhur "Alamut Kalesi" lideri Hasan bu tarikat içinde yetişir.''
Yazarımız değerli bir bilim adamıdır. Bilgilerini bizimle paylaşması da bize ancak onur verir. Fakat böyle bir bilim adamının bir paragrafta bir çok yazım hatası yapmasının nedenini anlamakta güçlük çekiyorum.
Yukarıda alıntı yaptığım paragraftaki ; denilebilinirki,olarakta,Sabbah’da,vede kelimelerindeki yazım hataları, çok mu basittir ?
Fikret TEZAL tarafından 1/2/2009 9:57:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
'' c)İsmaililer(Batıniler) İslam tarihinda çok ilginç bir grafik çizen bu tarikat; islam tarihinde ortaya çıkan tüm mezheplerin en büyüğü en geniş düşünce sistemine sahip olanıdır.Ortadoks islamın-Merkezi islam otoritesini-çok ağır suçlamalarına mahruz kalan bu tarikat,bir düşünce akımı daha değişik tarikatların temelini oluşturmuş ve kendi düşünce sistemi içinde bir çok alim ve modern tarihçiler yetiştirmiştir.En tanınmış olanları Arif Tamar ve Mustafa Galip’tir.Bu iki tarihçi mensubu oldukları İsmaili’liğin çıkışını 720’li yıllara dayandırırlar.Kürdistani bir akım olarak ortaya çıkan meşhur "Alamut Kalesi" lideri Hasan bu tarikat içinde yetişir.''
Yazarımız değerli bir bilim adamıdır. Bilgilerini bizimle paylaşması da bize ancak onur verir. Fakat böyle bir bilim adamının bir paragrafta bir çok yazım hatası yapmasının nedenini anlamakta güçlük çekiyorum.
Yukarıda alıntı yaptığım paragraftaki ; denilebilinirki,olarakta,Sabbah’da,vede kelimelerindeki yazım hataları, çok mu basittir ?
Fikret TEZAL tarafından 1/2/2009 9:57:29 AM zamanında düzenlenmiştir.