- 1530 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
Yeni Umutlara El Sallamak
Her gün aslında doya doya yaşanamamış, ardında onlarca soru ve gözyaşı bırakmış, kimi de geçici mutluluklarla harmanlanmış bir düşün saatidir. 24 saate ayrılan parçalarıyla, her parçadaki sorgularıyla ve yaşantımızdaki yaşanası tiktaklarıyla kimi uykulara bölünür, kimi de yaşam keşmekeşiyle tüketilerek ömür denilen pasta parçalanır ve yılların acımasız kollarına sığınır.
Hızlı bir yarıştır yaşamak. O hızlı sürecin içerisinde var olan yaşama aşkıyla, günlük hayatın sıkıntılarıyla görmezden gelinse de, kollarındaki tatlı huzur reddedilse de bu garip bir devrandır ve her hali, her anı doya doya yudumlanmalıdır ve içerisinden çıkarabileceğimiz hazlar mutlaka ve mutlaka yıllar gelip geçse de yudumlanmalıdır.
Bir muamma gibi örülse de çevremizde yaşam duvarı, geçici mutlulukların kıyım mücadelesiyle bizi günden güne tüketse de, avuçlarımızdaki yaşam sıcaklığını bize hiç fark ettirmese de ve yörüngesine sığındığımız bu dünya atlası bize her istediğimizi vermese de, aslolan yüreğimizin yörüngesidir ve bu geçici hayatın zorlu patikalarından düşmeden ilerlemek, sonrasında hedefe vararak yankımızı dinlemek bizi farklı kılan en önemli unsurdur.
Her yeni yıl binlerce umudun, yüzlerce mutluluğun ve milyonlarca coşkunun adresidir aslında. Aynaların karşısına her geçişimizde, yıllar önce tanıdığımız bir dosta rastladığımızda, bedenimizde oluşan değişimleri izleriz. Bir merhaba çok farklı bir mesajdır aslında yaşama verilen cevapça. Bu rastlantı karelerinde kimi çocukluğumuzu yaşar, kimi gençlik dönemlerimize döner, kimi de daha dün gibi sıcacık ve taze duran anılarla yaşam bize hep o gerçek yüzünü gösteren olur.
Sevgiyle yoğrulduğumuz, onun kollarında insan olduğumuzu anladığımız ve her yıkılış hamlelerinde tekrar tekrar ayağa kalkarak yaşadığımız için onur duyduğumuz bir düşün ovasıdır hayat. Dönen mevsimler, her mevsimin içinden çıkardığımız binlerce kareden ibarettir. Günleri aylara, ayları yıllara, yılları da bir ömre sıvayarak ardımıza bakmadan, dünleri bugünlerle kıyaslamadan ve yarınların umut dolu kollarında kendimizi bulmadan düşünüşlerimiz hep geçici mutluluklarla ödüllendirilir, ancak hayatla kendimizi kıyaslamalarımız hep eksik kalır.
Bu düşler atlasında yüreğimizdeki en varsıl gerçek aslında sevgidir. İnsan olmanın apoletidir o ve biz o ayrıcalıklı erdemle yollar aşarız, yılları birbiri ardına atarız ve her gün bizi öğüten bir yaşam değirmeninde aynalarda bir gün bembeyaz olmuş saçlarımızı, kırış kırış olmuş yüzümüzü ve eğilmiş belimizi izleriz.
Her düşünüşün yapraklarıyla kendimizi öğüttüğümüz, yüreğimizdeki asil sevgiyi kendimizden bile gizlediğimiz, uğruna geceleri feda ettiğimiz, yolunda yürümek için çok şeyimizi feda ettiğimiz bir mutluluk atlasında niye günümüzü gün etmeyiz, niye hayatımızı zora sokacak, ruhumuzu sıkıntılara atacak tercihler yaparız, düşünmek bile istemeyiz.
2008… Bu gece onu bir tarihin yapraklarına gömeceğiz ve ‘Hoş Geldin Yeni Yıl’, yani 2009’ diyeceğiz. Unuttuğumuz, dünlerin üzerine kocaman bir kalem çektiğimiz ve ardından ıslak süngerlerle sildiğimiz bir yılın hazin elvedasına aldırmayacak, yeni beklentilerle, yeni umutlarla, yeni düşlerle o körpe yılı kapımızdan içeri alıvereceğiz. İçimizdeki o yaşamak umuduyla, dudağımızdaki umut türküleriyle, gönlümüzdeki sabırsız bekleyişlerle günler sayacağız bir bir. Her gün koparılan ve üzeri karalanan takvim yapraklarına önemli günler işaretleyeceğiz, ayrıcalıklı günlerin kollarına atılmak için sabırsızca yüreğimizin gümbürtüsünü dinleyeceğiz ve bir ömrü üç aşağı, beş yukarı böyle noktalayacağız.
Son dönemde bir delik daha açılan yaşam kemerimize aldırmadan, zor kararları yine ertesi günlere erteleyerek, bizim yolumuzu gözleyenlere umut dolu mesajlar göndererek, hayatın yaşanası güzelliklerini düşleyerek, kendimiz için yaşamayı yine ilke edinerek ve sevdiklerimizi üzmemeye sözler vererek geçecek bir yılı daha alacağız göz hapsimize.
Umutlarımızın tükenmemesi için savaşacak, ömrümüz avuçlarımızdan bir sabun köpüğü gibi kayarken hiç ağlamayacak, yıllar bizi bizden çalarken ağrıyan göğsümüze, tekleyen kalbimize aldırmayacak ve İNADINA YAŞAM uğruna bu gece saatler 12.00’ı vurduğunda HAYATA YENİDEN MERHABA diyeceğiz.
Yeni Yılınızı yürekten kutluyorum.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…
YORUMLAR
Umutlarımızın tükenmemesi için savaşacak, ömrümüz avuçlarımızdan bir sabun köpüğü gibi kayarken hiç ağlamayacak, yıllar bizi bizden çalarken ağrıyan göğsümüze, tekleyen kalbimize aldırmayacak ve İNADINA YAŞAM uğruna bu gece saatler 12.00’ı vurduğunda HAYATA YENİDEN MERHABA diyeceğiz.
..kutluyorum
iyi yıllar
namık cem
giden hep burar yüreğimi.herkez sevinirken,ben üzülürüm nedendir bilmem .vefamıdır,vefasızlıkmı ? eskiyip bir köşeye atılmanın ne olduğunu bildiğimden belki de..
Acımadan harcıyoruz,tüketiyoruz.bitiyor,bitti....ne kadar hazin...
KÖrpe ,taze yıl diye sevinenler,birde bakacaklar ki göz açıp kapayana dek onuda harcamış.....
velhasıl hep üzer beni biten YILLar.......
sizinde YENİ yılınız kutlu OLsuN.....