18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1913
Okunma


Davet edilmeden bizi ziyaret eden sevimsiz dostlarımız olur. Geçmişte yaşadığımız sıkıntılar ve içinde bulunduğumuz bir türlü değişmeyen sorunlarımız, acılarımız, umutsuz bakışlarımıza gizlenen hüzünlerimiz olur. Geçmişimiz ile yaşadığımız an birleşince mutlu olduğumuz bir günümüzün bile olmadığını görürüz, çaresiz olduğumuzu fark ederiz. Yaşamımızın her anına hakim olan sıkıntı ve acıyı hep bizim yaşadığımızı sanırız.
O dünya bizim dünyamızdır, hiç kimsenin bilmediği, şahit olmadığı, haykırışlarımızı kimsenin duymadığı, kendimizi sakladığımız ve kimsenin mutsuzluğumuzu bile tahmin edemediği mahzenimizdir. Ne zaman aşamadığımız, hiç kimseye anlatamadığım ve kimsenin çözeceğine inanmadığımız sıkıntılarımız olsa ruhumuza değen hep aynı ses olur.
O an, ağlıyoruzdur artık…
Yaşam bize dokunmuştur…
Bir saniye bile dayanacak kuvvetimizin kalmadığını ve yaşama olan güvenimizi yitirdiğimizi biliriz. Bu gün ölmek için çok iyi bir gün diye seslenen ise kaderimiz değil, acımızın sesidir. Kendi hayatımızı kendimize yük görürüz, değişmesini isteriz, senaryo içinde mutlu insan rolünü oynamanın bizimde hakkımız olduğunu haykırırız ama bizi duyanın bize seslenmeyeceğini biliriz.
Hayatın kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi olmadığını görürüz…
Hiç kimse bize babilin asma bahçelerini sunmaz, hiç kimse sıkıntılar içinde sabahlayan kadının gözyaşı damlasının kutsal olduğunu söylemez ama bilirim ki her çaresiz kadının gözünde düşen yaş kutsaldır.
Ve siz, sevdiğiniz kadının gözyaşını cam fanus içinde saklamanın nasıl bir duygu olduğunu bilir misiniz ?
Ruhunuza değen sesin sevdiğinizin sesi olduğunu gördüğünüzde, ufacık bir toz zerresi gibi boşluktan sonsuza düşmenin ne demek olduğunu bilir misiniz ?
Sevdiğiniz kadının ağlayışı ruhunuza değince o sesin verdiği acı ile sabahladığınız oldu mu ?
Eğer, sevdiğinizin ağlama sesi ruhunuza değiyor ve siz o gün uyuyabiliyorsanız bence siz o kadını sevmiyorsunuzdur.
Kainatın içinde kapladığınız yerin bir toz zerresi kadar olduğunun farkına bile varmamışsınızdır.
.......