Kendi vatanları ve toprakları üzerinde insanca yaşama haklarını savunan fakat acımasız bir saldırganlığın ortasında yarım asırdır yalnız bırakılan Filistin halkı için buradayım. O halk ki onbinlercesi öldürülmüş, binlercesi zindanda işkence altındayken adının başına terörist ibaresi konularak terörizmle mücadele yaftası altında, çağımız haçlılarının ve cilalı faşizm devrinin hedefi haline getirilmek istenmektedir. Bu anlamda aşağılanan yalnızca Filistin halkı değil bütün İslam dünyasının onurudur.

Dün olduğu gibi bugün de hiçbir insani/ahlaki/hukuki kural tanımayan emperyalist saldırganlık son iki günde yüzlerce masum sivili acımasızca katletti ve tüm uluslar arası hukukun ilkelerini çiğneyerekcinayetler işledi.

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren işgalci ABD’nin iyi eğitilmiş köpeği İsrail ve onların bayraktarlığını yapan küreselleşme adı altında köpekleştirme sürecine dahil olmuş işbirlikçilerini kınamak için buradayım.

"Bunun için çekiyorum isyan bayrağını!
Hayvanlar gibi boğazlanmaya götürülen milyonlar adına
Göz kapakları çıkarılanlar adına
Dişleri sökülenler adına
Sülfirik asitte eriyenler adına,kurtçuklar gibi
Sesten,fikirden,dilden.
Mahrum olanlar adına,"

Buradayım.

Mazlumun dini, dili, rengi sorgulanmaz. Onun için dini, dili, rengi siyasi düşüncesi ne olursa olsun bütün insanlığa sesleniyorum.Hiçbir gerekçe Filistin halkının yaşadığı acıları görmemizi engelleyemez. Ve bilinmelidir ki; Filistin sorunu üzerinden halklarını kullanan, çözümsüzlükten medet uman samimiyetsiz ve işbirlikçi Ortadoğu rejimlerini insanlık vicdanı hiçbir zaman affetmeyecektir. Emperyalist güçlerin politik çıkarları doğrultusunda hareket ederek kendi haklarını savunmasız bırakan diktatörlüklerin işlediği suçlar İsrail’in işlediği suçlardan çok farklı değildir. İslam toplumlarını egemenlerin kucağına itenler, ateşe atanlar tarihin karanlık sayfalarında yerlerini alacaklardır.

Tebaasından korkan imparator
Çıplaksın sen
Toprakların yanıyor,
Bağdat,Kudüs yanıyor
Çocukların yanıyor…

Elinde coca-cola
Yangından pay istiyorsun
Utanmazsın sen…


Filistin halkını AB’nin üç kuruşluk yardımlarına muhtaç haline getirenler, bütün bir coğrafyanın zenginliklerini talan eden, peşkeş çeken ihanet şebekeleridir. Maalesef iç siyasi çekişmeler uğruna, sözde milli ve ulusal geçinip bu gün emperyalist işgalcilerle aynı fikir savunularını yapanlar bizim içimizde de mevcuttur.Ve onlar yıllarca kardeş halklarımızı aşağılayıp,bu günkü vahşi batıyı bize hep örnek gösterdiler.Ülkenin etrafını hep düşman olarak tanımlatıp dostu okyanusun ötesinde arattılar.Bazen sağcı,bazen solcu oldular.Biz onların maskelerini alkışladık hep. Ve bu bir zilletse eğer, bu zillette hepimizin payı vardır.

Bu manada işgal altında bu acıları yaşayarak ve verdiği kurtuluş mücadelesiyle tüm dünyaya örnek olmuş bu millete ve devletimize sesleniyorum. Bin yıllık Tarihi misyonumuza uygun davranarak mazlum Filistin için bir şeyler yapmalıyız. Bu konuda ülkeyi yönetenleri göreve çağırıyoruz.Hemde hemen..

Türkiye derhal birleşmiş milletler bünyesinde girişimlerde bulunmalıdır.

İsrail Büyükelçimiz derhal geri çekilmelidir.

İsrail’e mutlaka ekonomik yaptırımlar uygulanmalı, Silah ve tohum ithalatına son verilmelidir.

Enerji ve savunma anlaşmalarımız dondurulmalıdır.

Onurlu halkımız ve onun devleti binlerce çocuğun katillerinin işbirlikçisi olamaz.

Benim gönlüme kalırsa böyle onursuz yaşamaktansa vuralım derhal derim ama dengeler der birileri..dengeler adına sustururlar bizleri..

Ve aziz halkımızı tusunami felaketinde gösterdikleri duyarlılıkla
yiyecek ve ilaç sıkıntısı çeken Filistinli kardeşlerimize yardıma çağırıyorum.
İş dünyamızı şu an elektrik suyu dahi bulunmayan alt yapısı çökmüş Filistin’e yardıma çağırıyorum. İsrail üzerinden ticarete son verilip serbest bölgeler kurarak Filistin’le çalışmanın yolları aranmaladır.

samimi musevi dostlara da seslenmek istiyorum. Kendi kutsal kitabınızı ve
"Öldürmeyeceksin.
Zina etmeyeceksin.
Çalmayacaksın.
Komşuna karşı yalan şahitlik yapmayacaksın.
Başkasının malına tamah etmeyeceksin "
emirlerini hatırlatarak.Ya bu insanlık dışı vahşete karşı durun..Ya da biz insan değiliz dünyanın başına bela çocuk kanıyla beslenen çıkarcı hayvanlarız diye seslenin.Dünyanın başına bela olan siyonizm’i yani modern dünya Faşizm’ini siz durdurabilirsiniz.Tabi damarınızda hala insan kanı var ise..Ne adına olursa olsun hiçbir gerekçe çocukların kanını temizleyemez.Hiçbir coğrafya da..

Filistin bizim vicdanımızdır . Filistin bizim kalbimizdir .Acıların dinmesi, akan kanın durması için İzmir’den bugün tüm insanlığın ortak vicdanına sesleniyorum. Bu vahşetin durması için harekete geçiniz..

Filistin’i unutmayınız, ses veriniz, gönül veriniz, destek veriniz, güç veriniz. Ses vermek umut demektir, Filistin için hepimiz bir umut olmalıyız. Hepimiz Filistin’iz, Filistin biziz.Ve inanıyorum ışık yine doğudan yükselecek.Evlad-ı Fatihan bu sömürüye, bu zulme,bu akan kana dur diyecek..


Bu gün çok şıksınız bayım,
Ne kadar güzel konuşuyorsunuz
Ve ne kadar körsünüz cesedime basarken
Hani Ortadoğu falan diyordunuz ya!
Kelimelerin ne önemi var ki,
Türkçeyi güzel kullanan dudaklarınız
Sizin göz yaşartan sadakatinizi
Nasıl inkâr edebilir
Ve bu kadar makyaj, bu kadar kanı…
Estetik katliamlar yapıyorken patronlarınız
Manikürlü elleriyle
Ve siz manikürlü ellerinizle alkışlıyorken
Bu gün ne kadar şık ve aşağılıksınız bayım
Kan seremonisi ve ritüeller eşliğinde
Katilimi karşılarken

Şimdi gözlerime bak bayım
Tanıdın mı? Bu hırlı tebessümü
O haylaz kaçamak bakışlardaki karanlık
Belki alıp götürür seni eski sokaklarına,
Coplandığın meydanlara,
Sövülüp sayıldığın karakollarına yurdumun
Kurtarıyorken güya vatanını…
Utanma makyajından, gözlerime bak bayım
Tanıdın mı beni?

Ben
Harlem’de Michael
Filistin’de Mustafa
İzmir’de koca kafalı çocuk…
Hep aynı yerinizde aynı yarayım
Utandığınız ve yaktığınız anılarınız gibi
Siz vurdukça ben çoğalmaktayım
Maalesef varım ve buradayım

Yanan bir dünyanın orta yerinde
Dengeler adına nelere katlanmaktasınız
Yoğun ve yorgunsunuz bizi düşünmekten
Biliyorum içiniz yanıyor sizin de
Onun için bu bedel bende kalsın
Bu gün çok şıksınız bayım,
Ne kadar güzel konuşuyorsunuz
Ve ne kadar körsünüz cesedime basarken