- 766 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ayrılığın Anatomisi
’Ben sana karşı akıllı bir politika gütmek istemiyordum ki, sevgilim. Yapmacılığa kaçamazdım, önlemci de olamazdım. Çünkü seni seviyordum.’( Andre Maurois-İklimler.)
Hayat için ölüm neyse aşk için de ayrılık odur. Ayrılık haberini aldığınızda ilk önce bir yumruk iner midenize. Beden fizyolojiniz dahil herşey alt üst olmuştur artık. İlk önce aklınıza intihar gelir. Eğer hayatımda o olmayacaksa yaşamamın ne anlamı var ki diye düşünürsünüz. Kimisi bu düşünceyi uygular kimisi de uygulamaz. Uygulayanları bir kenara bırakırsak* uygulmayanlar ya cesaretsizlikten ya da buna değip değmeyeceğini düşünür. Sizi böyle yüzüstü bırakıp giden biri için hayatınızı sonlandırmak ne derece doğrudur. Ve karar veriyorsunuz. Yaşayacaksınız hem de inadına. Yaşayacaksınız ama aklınıza şu soruda gelmiyor değildir. Ölseydim acaba arkamdan ağlar mıydı? diye.Ve nasıl bir insan aldatmayı haketmiyorsa aynı şekilde seven bir insan da ayrılığı haketmez.
Tolstoy, ki bence onun şaheseri Anna Karenina’dır. Bu romanında çok hoş bir cümle kullanır.’ Her aşk ayrıdır.’ Her aşk ayrı olduğu gibi her ayrılık da ayrıdır. Ayrılıp arkadaş kalanlar. ayrılıp dost kalanlar, ayrılıp da birbirleriyle sürekli görüşenler de var. Hele bir de aşk tazeyse ve taraflar işin daha fazla ilerlemesinden korkup ayrılmaya karar veriyorlarsa bence bu en zor olanıdır. Ortada yaşanmamış ve yaşanmayacak anların hasreti kalır. Bu ayrılıkta her iki taraf ne kadar çabalasalar da birbirlerini kolay kolay unutamazlar. Eğer aşkları güçlüyse yine bir araya gelirler. Bir bir daha bir araya gelmeyeceklerse de hep merak ederler birbirlerini. Ve hiç ummadıkları bir zamanda bir kavşakta karşılaşanlar da olur.
Mesala bazı aşklar da şöyle bir durum vardır. Taraflar anlaşamaz birbirleriyle hatta araya ihanet de girmiştir. Böyle olduğu halde ayrılmayı da beceremezler. Cesaretsizlikten mi yoksa aşklarının güçlü ve asaletinden mi bilinmez. Kimisi de heyecan uğruna ayrılır kimisi de aşkın özgürlüklerini ellerinden alacağı korkusuyla. Kimisi de birliktelerdir arada aşk olmadığı halde ayrılamazlar bazı sebeplerden dolayı. Mesala çocukları olmuştur ya da geleneklerinde ayrılık yoktur vs. Bu durumda taraflardan herhangi biri aşk da yaşıyor olabilir başka biriyle. Ama onu yüreğinde taşıyordur. Evine sokamaz. Yüreği bir başkasınındır ama gövdesi de bir başkasınındır. Hayatı hep böyle yarım devam eder gider. Velhasıl,başta söylediğim gibi aşklar gibi ayrılıklarda çeşitlidir.
Nasıl ölümden sonra cennet cehennem varsa ayrılıkta da bu durum vardır. Galiba en zor olanı da arafta kalmaktır.
* Bir başka yazımda aşktan ölenleri konu edeceğim ve bunun Türk ve Dünya edebiyatındaki yansımalarına değineceğim. Özellikle Kürt edebiyatındaki yansımaları.