- 2349 Okunma
- 22 Yorum
- 1 Beğeni
Kan Hep Kırmızı Akar
Saat kimbilir kaç oldu?
Kimbilir kaç saattir gözümün önünde, kan revan içinde yatan insanlar ve kimbilir kaç zamandır aklımda, evsiz, barksız, yuvasız, yurtsuz, anasız babasız kalmış çocuklar.
Görüyor musunuz?
Uyuyabiliyor musunuz mutlu ve sıcak yuvalarınızda gönül rahatlığıyla?
Çok kanallı televizyonlarınızın herhangi bir haber bülteninde, dünyanın gözünün taaa içine sokulan görüntülerden sonra, yemek yiyebiliyor musunuz cidden?
Filistin’den bahsediyorum evet.
Tam 60 yıldır, dünyanın hiçbir yazılı / yazısız kuralını tanımayan bir gücün, işgal ettiği topraklardan ve üzerinde estirilen terörden…
Sanki işgalci bir güç değil de, tam bağımsız ülkesini savunan bir aymaz ulusun kendince yarattığı ve dünyanın hiçbir literatüründe bu isimle anılmayacak bir ateşkes(!) anlaşmasını bozmasından…
Henüz geçtiğimiz yüzyılda, Faşist lider Adolf Hitler’in sabun fabrikalarında katlettiği bir ulusun, daha yeni kuşağını yetiştirmeden giriştiği fetih (!) hareketinden bahsediyorum.
Görüyor musunuz?
Rahat mı vicdanlarınız?
Ortadoğu denen ateşten coğrafyanın, en büyük projesi(!)nin eş başkanı olan bir iktidar liderinin yönettiği ulusun bireyleri olarak; gözleriniz acımıyor mu gördüğünüz şeylerden dolayı?
Dünyanın en büyük terörist örgütü olan İsrail, aynı dünyanın kutsal toprakları sayılan bir coğrafyada, bu kadar büyük bir katliama yıllardır imzasını koyarken, özür dilemeyi denediniz mi hiç insanlıktan?
Kâbil’den Sezar’a, Firavun’dan Mussolini’ye, Hitler’den Şaron’a uzanan insanlık suçlarının karşısında, nasıl bir uyuyakalma hissiyatıdır bu?
Dünya, kapitalizmin kendi kendine yarattığı bir krizle uğraşırken, Kongo’do, Burma’da, Irak’ta yaşananları görmezden geldik, görmezden gelmemizi sağladılar, sağlıyorlar.
Ama nasıl bu kadar kör olabilir insanlık? Nasıl bu kadar umarsız davranılır hemen yanıbaşımızda yaşanan bir katliama karşı?
Tüm halkların, kendi yaşam alanları içerisinde, kendi kaderlerini tayin hakkı, özgür ve tam bağımsız yaşama hakkı nasıl bu kadar kolay yok sayılabilir?
Nasıl bu kadar haklı gösterebilir terörist bir ulus bu katliamları?
Dünyanın hiçbir yerinde tasvip etmeyeceğim terörün, sadece ABD’nin ikiz kulelerine karşı gerçekleştirdiği eylem sonucunda, iki ülkeye girmedi mi ABD denen İsrail merkezli yan fraksiyon?
Irak’a barış(!) ve özgürlük(!), Afganistan’a huzur götürmedi mi bir eylem karşısında?
Hiç soruldu mu kendisine bugüne kadar, Bin Ladin’i ben mi eğitmiştim?
Hiç soruluyor mu kendisine, İsrail’i bu kadar dokunulmaz kılan güç nedir, arkasında ve hatta yanında durmasını sağlayan bağlılık neden?
Gözlerimizin önünde yaşanan şey, soykırımın ta kendisidir.
Luther King bozması büyük başkan(!) Obama için kurban kesen Van’lı vatandaşım, bayram ilan eden Kenya’lı kardeşim.. Gör ve anla ki, kestiğin kurban, yarattığın bayram, emperyalizmin krallığında yaşanan bir devir teslim töreni içindir.
Unutulmamalı ki, tüm dünya halklarının kurtuluşu, mutlak bir kardeşlikten ve zalime karşı birlikte hareket etmekten geçer.
Din, ırk ve sosyal farklılıklar, birbirimizle uğraşalım ve hemen yanı başımızda yaşanan katliamları görmeyelim diye var edilmiş küçük ama başarılı taktiklerdir sadece.
Ben uyumuyorum günlerdir..Ben uyumuyorum yıllardır.
Ama siz rahatsanız; haydi, şimdi gidip sarılın çocuklarınıza..Ve uyuyun doya doya..
Uyuyabilecek kadar rahatsanız, vakit kaybetmeyin hiç.
Ama unutmayın, dünyanın her yerinde masumdur bebekler..
Ve kan, hep kırmızı akar…
28.12.2008
Dünya
YORUMLAR
Baba/Oğul ve kutsal Ruh...
Bu üçlemi kim bilmiyor artık günümüzde?
Nerede dil, din, ırk kardeşliği ve insanlık?
Yeşillik kardeşliğinin olduğu yerde ruhlar satılık!
"Ortadoğu denen ateşten coğrafyanın, en büyük projesi(!)nin eş başkanı olan bir iktidar liderinin yönettiği ulusun bireyleri olarak; gözleriniz acımıyor mu gördüğünüz şeylerden dolayı?"
Kıymetli duyarlı yürek arkadaşım;
Yaptıkları yapacaklarının garantisi olanlara bunu sormak ve cevap beklemek hayal değil mi sence de?
Kendi Vatandaşına çöp muamaelesi yapıp, haklarını, hukuklarını tanımayanların söylemleri yine TEĞET! geçmeyecekmidir bizi?
Bu konu belki de onların ALLAH'a bizden daha yakın oluşlarındandır! kim bilir?
Nede olsa bizden daha müzlüman değiller mi ?
Daha vicdanlı ve daha adil deiller mi?
Başları secdeye beş vakit gelen onlar, biz ara sıra(kandil ve cuma)başlarını secdeye değenlerle aynı yakınlıkta mı olacaklar yani RAB'bimize tüm düşündüklerine râmen......
Bizim kanımızdır dünyanın her yerinde kırmızı akan, kardeşlik adına!
Bir terörist anasına bile evlat acısında iki defa(evladı hayırsız çıktı, Vatan hainlerinin eline düştü ve kullanldı diye)yanan ben, zulme uğramışlara nasıl yanmam durduk yere kirli hesaplar peşinde olanlarca öldürülmüşlerse...
Şimdi dilesinler bazı AYDIN! geçinenler ve yöneticiler özrü görelim.
Dilenecek özürleri varsa ve kimlerdense tabiiiiiiii.....
TARİH AFFETMEYECEK.
COK GUZEL BIR YAZI INSANLARIN DUYARSIZLIGI VE GORMEZ
HALI KENDI BASINA GELMEDIKCE ANLAMAZ INSANLAR OLAN BITENI INSAN BIR SEYIN DEGERINI YITIRNCE ANLAR .KAYBEDILEN SEYIN KIYMETINI DUNYADA YASAN
VAHSET VE MASUM INSANLARIN TERORE KURBAN GITMESI
HER SEKILDE ,BIZIM ULKEMIZDE DE ILLET TEROR VAR VE
BINLERCE SEHTI VERIYORUZ KIMSENIN UMUTRU DEGIL
YITIRILEN EVLATLAR GENCECIK TOPRAGA GIRMEKTE
KENDI ICIMIZDE YASADIGIMIZ TERORE LANETLER YAGDIRIP SUZUYOR GORMUYOR ACIMIZI ICIMIZE ATIYORUZ AMA EYLEME GELINCE HIC BIRSEY YAPMIYORUZ.EVLERE ANALARIN YUREGINE ATES DUSUYOR GENC CANLAR GITIYOR TOPRAGA.HER YERDE LANET TERORE DUR DEMEDIKTEN SONRA INSANLIK RAHAT ETMIYECEK BIRILERI SAVASLARDAN PARA KAZANACAK SILAHLARI SATACAK DIYE BINLERCE INSAN OLUYOR,INSANLIK AYIBINI YASANANLARI GORMUYOR .
LANET OLSUN TERORE . BINLERCE MASUM SEHIDIMIZE ASKERIMIZE YAZIK.FILISTINDE BINLERCE MASUM CUCUK VE INSAN YUREK ACISI.SUSUP KABULLENDIKCE BIZLER BU VAHSET DEVAM EDECEK.
Selam olsun vatanların hak ve hukuklarına
MÜSLÜMAN IRAK/ÖLÜM ve ATEŞ ÇEMBERİ ALTINDA...neden susuyor aydınlar ..(A.D)
FAY HATTINDA EZAN SESLERİ....
İşgal güçlerince Irak’ta,hiç yabana atılmayacak; Black Hawk-A 16’lar-Apaçi T’ler-B 52’ler-Akıllı Patriyotlar-Atom yüklü misketler-Abraham Tanklarla ve de Toma Hawk’lar gibi akıl almaz teknolojik silahlarla /savaş gücünde ne denli gelişmeler sağlandığının TESTLERİ acımasızca yapılmaktadır; Hem de Nisan 2003 ten bu yana/masum sivillerin ölümü pahasına.....
-İşte bizler yanıbaşımızda olan bitenlere son derece duyarsız iken,kalkmış yüzyıl öncesini gündeme getiriyoruz.
Tarih tekerrürden iberet çok eskilere gitmeğe gerek yok.Çünkü bizler o dönemde ne olup bittiğinden haberdar değiliz,aynı zamanda elimizde gerçek kaynak diye,sayısız belge/done/veri/fotoğraf/birinci elden notlar var.Çoğu da farklı anlatımlarla dolu,sahi biz hangisine inanacağız?
-Amma Irak şuracıkta/Irak ateşten gömlek/Irak’a ve Irak halkına her gün biraz daha demokrasi geliyor o yeni/yeni geliştirilen savaş silahlarının kobayları olarak seçilmişlere / Irak’a her gün biraz daha demokrasi geliyor şehirler yıkılıp,yakılarak/yeraltı zenginlikleri işgalci yandaşlarına ihale edilerek..
-Petrolü Abd ve işgalci güçlere transfer edilerek...
-Ebu garip hapishanesi gibi yüzlerce gizlenmiş/adresi meçhul hapishanelerde evinden alınıp götürülen,masum insanlara baskılar/işkenceler yapılarak ve de ta ki...tanınmaz hale getirilerek.
-Abd’nin paralı askerleri,artık sinirleri laçka olduğundan keyfi ateşlerle tam isabet diyerek masum/günahsız Iraklı’ları öldürerek rahatlıyor.Ardından da bir müslüman/bir sinek eder deme küstahlığını göstererek.Sahi ya Demokrasi bu olsa gerek... Ha bir sinek /ha bir Müslüman öldürmüş işgal güçleri için ne fark eder...? Yeter ki islam ülkelerinde kan kokmağa devam etsin.
-Hele de o müslüman kadınlar-kızlar tecavüzlerin utancı ile intihar ederken nasıl da akın,akın geliyor demokrasi...
-Bir yolunu bulup eşlerini/bacılarını /analarını kaçırtanlar,ölümün hiç mola
vermediği Irak’ta sıranın kendilerine gelmesini,beklemeğe devam ediyorlar...
-Tecavüz mağdurlarından elimize ne mektıplar ulaşıyor ama hiç bir şey yapamayan biz zavallı aydınlar,adına Abd demokrasisi diyoruz...
-Bu gidişle Irak’ta,önümüzdeki yıllarda büyüyecek delikanlılar ve genç kızların % 90’ı hıristiyan,dahası evanjelist ve bunlar Irak’ın geleceğini belirleyecek. Bunda asla tereddüt yok...yani / gayri meşru da diyebiliriz..
-Hani aydınlar/neden uzak tarihe gidiyorsunuz...işte canlı tarih/işte Irak/işte 1.5 milyon MÜSLÜMANIN katledildiği ülke yanıbaşımızda...
-Afganistan/Filistin de karşıda 50 yıldır dişiyle/tırnağıyla canını ortaya koyup didinen Filistin’e hangi aydın uğradı veya hangi islam devleti sahip çıktı...
-Nerede BM /nerede AB.../ Nerede Uluslararası Hukuk/Nerede insan hakları/
nerede ülke sınırlarını ihlallere ulusal yaptırımlar...
-Bekleyin o muhteşem demokrasi sırayla geliyor...
Arapları size kimse kötü gösterip kötüleyemez...Fakat ne acıdır ki,Araplar unutmuşlar aslında ne olup ne olmadıklarını.Kaldı ki,Arap olup olmamaları da bir şey ifade etmiyor...Filistin'in içinde bulunduğu durum onlar için bir fırsattır.Bunu göremeyen gözler ise kör!
Neden çözülmez bu Filistin sorunu?Hiç düşündünüz mü?
Arapların dünyaya ağlayacakları tek kozları Filistin çünkü...
En ufacık olayda Filistin'i öne sürerler...Filistin üzerinden rant elde ederler...Oysa kaybeden hep Filistin olur...Arafat'a günlerce patates yediren emperyal vampirler...
Kabe'yi dolar merkezi yapan da bizler değiliz...Amerikan dolarlarıyla zevk-ü sefa eyleyen de bizler değiliz...
Suud'un torunları...Ehl-i beyt dinlemeyip mezarları atlarla çiğneyen Suud'un torunları...
Oysa,bir kez seslerini yükseltselerdi Filistin için.Dolarlarından gidecek bir kaç milyarı gözden çıkarıp...ahh..
Sevmediğim kelime ''keşke'' ...Ama ''keşke''...
Sevgili dostum
duyarlı kaleminin yanındayız bir kez daha
haftalardır hop oturup hop kalkıyoruz
çoluk çocuk
bunların herşeyi yalandı
insan hakları
beyannameleri
demokrasileri bile
ama yalan olduğunu halklar öğrendi ama
çok pahalıya maloldu
sevgi ve hürmetimle
Şiddetle kınamak keşke içimdeki öfkeyi durultsa
Türkiyenin bu konuda ağırlığını koymasını
arzuluyorum
sevgimle
Bravo... Müslümanların yaşadığı zulümler için her zaman desteklerinizi bekleriz...Hatta pozitif ayrımcılık beklesek dahi çok şey istemiş olmayız herhalde...
2-3 yıl önce daha, vay niye Hamas yetkilileriyle görüşüldü diye ortalığı ayağa kaldıranlar varken de benzer duruşları gösterecek sağduyuya ulaşabilmek önemli.
Sığ, tavşana tut tazıya kaç efelenmelerinin ötesinde gayrete ihtiyaç var bana göre..Hatta politik çıkarım hevesi de gütmeden olursa daha sağlam bir birliktelik yakalanabilir.
Zira, batı dünyası yılbaşı ziyafetlerine hazırlanırken, çocuklar ölmeye devam ediyor...
Sn. Erol Başçı ile ara sıra da, olsa fikirbirliği içinde oluyoruz :)
Yazdıklarında haklı olduğu noktalar var...
gözden kaçırdığını düşündüğüm nokta şu :
Türkiye birçok dünya ülkesinin bakış açısının aksine çok güçlü bir ülke.
Biz gücümüzü kullanmıyoruz... daha doğrusu bu gibi caniliklerin hiç değilse bir kısmının önüne geçmek için gereken yaptırımları kullanacak iktidara sahip değiliz !
Ülkeyi yönetenler "istese" elimizdeki kozları doğru zamanda, doğru yerde kullanıp bazı olaylara set çekebiliriz...
Hâlâ içine giremeyeceğimizi bildiğimiz AB için ülke değerlerinden ve Müslümanlığın temel inançlarından (!) binbir türlü taviz verip, el etek öpme yarışında olanlar var !...
Aferin alıyorlar !
Onların tam da aferim aldığı anda çocukların mezarı başında ağlayan anneler var !...
Evladı olan daha iyi anlar diyeceğim ama... evladı olanlar da
bu katillere şirin görünmek için el etek öpme yarışında !...
Göz görmeyince gönül katlanır diyorlardır sanırım !...
Belki... ama Yavuz Doğan'ın dediği gibi "an kırmızı akıyor ve hep akıyor" !
Bosnada Afganistanda, Çeçenistanda, Irakta Filistinde, soykırıma uğrayan, hadi itiraf edelim artık kendimize, Müslümanlar..! ABD, Sırbistan, Rusya olsa da karşı taraf, kıyılan hep müslüman.
Toplumun duyargalarının alınması gerekiyordu on yıllarca İslam düşmanlığı yapılarak, yaptırılarak.Küresel zulum merkezleri, İranı, Arabı, Filistinliyi kötüledi karaladı durdu insanımıza habire..
"Aman bana ne, elin Arabı için niye kendimi üzeyim" diyecek bir garabet türetildi."Onlar da zaten Osmanlıyı arkadan vurmuşlardı" der oldular, kurşun yemiş her bebek gördüklerinde..
Şimdi yeni yıla hazırlanıyor dünya.
Haydi sindire sindire ziyafet sofralarınızın başına.
Konfetiler ise Filistinli çocukların ciğerlerine...
Mutlu yıllar dünya...
Bu yazıyı boğazına yumruk gibi çöreklenen bir vicdan sorgulaması hissetmeden okumak imkansız...
Yazan arkadaş birçoğumuzun sesine ses olabilmiş...
Şimdi ben de "evet, her kelimesine katılıyorum" desem, ne değişecek ki...
Duracak mı akan kanlar? Veya son bulacak mı soykırım?...
Yıllar önce Hitler'in kendilerine yaptıklarını şimdi onlar Müslümanlara yapıyorlar... Bu ayan beyan ortada...
Ve tüm dünya koltuklarına kurulmuş bu trajik filmi izliyor...
Evet, yazmalı, çizmeli, bağırmalı, sesini duyurmalı, bir halkın göz göre göre yok edildiğini, Hitler'in faşist ideolojisinin hala yaşadığını dünyanın gözüne sokmalı...
Fakat bunların da ötesinde birşey yapmalı...
Herşeyi devletten beklemek ne derece doğru?
En azından bu soykırımcılara karşı, devlet olarak yapıl(a)mıyorsa bile birey olarak, toplum olarak tepki koyulmalı ...
İçimizden kaç iş adamı, kaç şirket sahibi zarar etme veya aç kalma pahasına ticari ilişkilerini sonlandırırdı faşist ve emperyalist ülkelerle?
Veya kaç duyarlı vatandaşımız ya da dindaşımız alış veriş yaparken bu ülkelerin ürünlerini almayarak protesto etme duyarlılığını sonuna dek sürdürebilir?
Unutmayalım ki bilinçli bir bireyin tepkisiyle başlar her hareket ve en uzun yollara bile tek bir adımla başlanır...
Bana kalırsa bugüne dek ah vah etmenin ve üzülmenin dışında hiçbir şey yapmamışsa bile (ki bu tek başına birşeyleri değiştiremeyecğine olan inancındandır), Sayın Yavuz Doğan'ın bu yazısını okuduktan sonra her birey üzerine düşeni yapmalı... Herkes elini taşın altına sokmalı...
Kişisel çıkarlar artık bir tarafa bırakılmalı diye düşünmekteyim...
Ayrıca bu yazı başka yerlerde de yayınlanmalı, mümkün olduğunca fazla okura ulaşmalı...
Yazarı yürekten kutluyorum...
Hepimize vicdan muhasebesi yaptırdığı için...
Saygılarımla...
''demokrasi savunucusu'' BM,ABD,AB ve insan hakları örgütleri seslerini bir kez daha esirgediler...
Filistin ablukaya karşı direndikçe vurdular...öldürdüler...yetmedi zeytin ağaçlarını dahi kestiler insanların...hastalar ilaç bulamazken,ambulanslar hastalar için yeterli olmazken bir yıkım daha...
Kuru sözcükler,yavan konuşmalar neyi değiştirir artık?..Hiç.Hem de koca bir hiç...
Sırpların Bosna’da, Rusların Çeçenistan’da, ABD’nin Irak’taki katliamlarını seyreden ''uygar'' insanlar hele ki politik duruşuna gıpta ile bakılanlar,cinayetlerden haz almaya başladılar...
Müslüman ülke kralları var ya,hani şu dolarlarla yatıp kalkan,öğle yemeği için ingiliz mutfaklarına konuk olanlar...ahh...ne desem düğümlenecek boğazımda yine...
ne ilginçtir ki,kuveyt denilen o minik ülke ramazan ayı boyunca fitre ve zekatları Filistin için toplasa(hatta tüm müslümanlar için) neler değişir...sözde müslümanlık...
Fakat ya insanlık?Khaled Dia adlı bir dubai vatandaşı aynen şunları ifade ediyordu ''Bizden değiller Filistinliler!''
Toprağın kaderi olsa gerek bunca kan...Oysa dediğiniz gibi hep kırmızı akan...
Rengi,dili,dini ne olursa olsun...Lübnan yenilgisinden sonra israil toplumunun dur durak bilmez travmatik güdüleri ile durum daha da vahim hale gelmiştir...
''bu yapılan bize de saygısızlık'' açıklamaları yerine daha güçlü ve daha net bir açıklama beklerdim ülkem başbakanından...
Dedim ya,ne desem düğümlenecek boğazımda...
Suçluyum ben de en az onlar kadar...
Saygılarımla her dem
Değerli Ustam
Yazı ve emek size ait olduğu için hak sizindir ama izniniz olursa, yazınızın her harfinde vicdanımın imzası var...
Sizin yüreğiniz merhamet dünyası...
Merhamet dolu, sevgi dolu... ispatı ise her kelimede mevcut...
Güne seçki olarak gelen yazıda benzer içerikte bir yorum yapmıştım.
BU SUÇA BİZLER DE ORTAĞIZ !
Saygılarla