- 1518 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
SAYISAL DENEME / ONDALIK SİSTEM / biçimden nicelik / nitelik...
Sayıları bulan insan,en çok sıfırı bulmakta zorlandı.Sıfır tüm sayıların toplamıdır.Onunla başlanır saymaya.Yine ona gelinir.Kozmos gibi yuvarlak, kendi kendinin içindedir.
Mutlak sıfır tanrı olmalı, (+) (-) sonsuza uzanan yolun başlangıcı ve sonu, sıfır asla yok değildir. Yokun içinde bile vardır.
İnsan ölünce sıfırlanır. Sıfır tam kendisinin ortasındadır; kendi kendinden çıkmaz, sıfır göbek bağıdır; aslına uzanır insanın...
Sıfırın içinde enerji olmalı. Boşluk sandığımız yan, bir beden, bir varlık olmalı.
1)Sıfırın kendi üstü: Ben, tekillik, başı biçimsel dik.
2) Birin yanındaki, sevgili:Sen, bire benzeyen başı eğik,yüzünü bire dönen, birin birle toplamı; nazlı gelin diz çöken.
3) Birle birin toplamından oluşan yeni birliktelik; yeni doğanla üstelik.
Yeni doğan çocuk: O
O, üçüncü tekil, ay hilâli, sevimli varlığımız, kutsal yanımız, canımız, canımızın uzantısı. İçimizde ve dışımızda O. Ne kadar da sıfıra özdeş, durumuna bir bak, fani, gelip geçici, bir zamanlar biz de çocuktuk, ana baba olduk, unuttuk hani ?
4) İki ayağım , iki elim; kendi üstünde dört köşeyim. Bak biçimine dördün, kaç köşe gördün,
Çalış çabala, üreten kişi ol, ayağınla yürü ,elinle topla, kendine iyi bak , arada bir yokla !
5)Gökyüzüne çengel ile asılı güneş, yıldızlarda köşe, eller avuçlar birbirine birleşe, ortada denge, kopsa parmağımızın biri, kaybolur ruhun âhengi, ümit ellerimizde, bir de yıldızlar üstümüzde, düşlerimizin evreni, iki göz, iki kulak ve bir ağızdan çekip çeviren beyin;
Gördün mü beş etti, kafamızı güneş etti.
Ellerin, ayakların dört köşe, bir de başın; çevir güneşe, gökyüzünde beşinci köşe. Yıldız resmi çizerken,ayrılmaz elin çizdiğin yerden, senin de iki yıldızın varsa eğer, biri yerden biri gökten. Birisi olmalı seni yıldız gibi çizen...
6) Yerden göğe ibadet, gökten yere uzanan yoldur, dokuz mu altı mı, karmaşa yarattı, bilinmezliği içine kattı, tanrı kainatı altı günde yarattı, çıktı kendisi yedinci kata yattı? Yani evren yedi katlı?!
7)Yemem içmem; tırpan biçmem, saadetim, şahadetim; acım sevincimi, sevincim acımı yedi bitirdi.Yedi kerâmeti; yedi canlı kedi...
Anam benim yedi yılımı yetirdi, kara bıyığımı bitirdi, elime bir tırpan verdi, bundan böyle çalış kazan ye dedi....
8) Sen ve ben bağlıyız göbeğimizden, her şeyi sevgiyle var eden, her şeyi gören göz.O’dur gözümüzü var eden.
Dünyası sevgidir sekizin. Dört köşe sen dört köşe ben, koptu göbeğimiz,gözlerimiz sekizin içinde sekiz çizen.
Böl sekizi,yatay; altta dünya , üstte ay, bir büyük sevdadır gökte dolunay. Yerde yalnız insan, ay ay/rılık, ayrı yaşayan...
Düşey böl bak sekizi; üçe benzeyen tenine yazar özlemini. Gökte ay’ın iki ayrı hilâli, ilki doğuya, sonraki batıya bakan sıkıntılı hali.
9) Dokuzun ne olduğu insanı dokuz doğurtur. Ondan başlayıp geri geleyim, sanki ona hamileyim. Çok yakın duyuyorum kendimi ona; geldik sistemin sonuna.
10) Varlık yokluk yan yana: Bir ’ Ben ’ isem ’ O ’ sıfır, ’O ’-Sıfır- ben isem ’ O ’ bir.O ben miyim, ben o muyum; orasını Allah bilir.
Onun ne olduğunu insan ancak sıfırlanınca öğrenebilir.Toprağın altına gir; tanrı kainatın kendisidir.
Yıldız çizelim elimizle; kesişme noktaları toplam on; yıldızlar görebildiğimiz EN SON !
O halde çıkınca can bedenden,yükseleceğiz gökyüzüne.
Çizerken yıdızı dikkat ettin mi; beşi ayrı köşelerin, beşi orta yerde, ama hepsi bir bedende, öylesine bir ilâhi düzende kenarlar eşit kılınmış birbirine güzelce. Kim bozarsa güzelliği , hesap verecek gökyüzünde.
Yıldızlar ki, yalnızca düşlerine değil, çiçeklerin gülüşlerine de karışır. Onun için mikro kozmos ben, makro kozmos evren; EVRENİN ÖZETİYİM BEN !
Herkes yazık olmasın ister emeğine, yıldızlardan gelen ışığın da bir faturası olmalı, yaşarken dünyayı, ışığı boşuna harcamamalı !...
BİRE DOKUZ YAKLAŞINCA
ONDOKUZ GELDİ MEYDANA
TANRISAL DOĞURGANLIK
PEYGAMBERLERİN ADIDIR
BÜYÜK HARF DİZELERDEN
HARFLERİNİ SAYALIM MI
EVRENİN SIRRI İÇİNDE
CAN TENE GELİP GİDENDE
HEM KIŞ HEM DE YAZ GELİR
CAN GÖNÜLDEN SEVERSEN
GÜN BATISINA GİDERKEN
UFUKLARDA YANAN BULUT
CEHENNEMDEN YÜKSELİR
SEVGİMİZİN YAŞI DOLDU
ONSEKİZLE REŞİT OLDU
YÜCE TANRIYA EŞİT OLDU
GÜNEŞTEN ATEŞİ BULDUM
O DÜNYAYI TERK ETMEDEN
HEM YAZI HEM KIŞI BULDUM
Sözlere bak
Sese uyuma bak
Tene bedene bak
Ahenge bak
Dokun ellerinle
Dokun yüreğinle
Özlü güzeldir
Bu ses şiir
Dünya halin bitende
Ötekisi bedende
İnsan yine dirilir
Kulak ver sese
Bu ses şiirdir
Şiir kimin sesi
Sorma
Şiir yalnızca dinlenir
Bu ses evrenin
Yedinci katından gelir
SORDUN MU HİÇ KENDİN DE
BATAR MI GÜNEŞ KENDİNE
BU DÜNYAYI DÖNDÜREN NE ?
Şaban AKTAŞ-12.02.1998
Şaban AKTAŞ-12.02.1998
Açıklama:Büyük harfle yazılan dizeler 19 harften oluşmuştur. Duygu ve düşünce yoğunluğu yaşadığım on yıl önceki bir periyotta yazılmıştır.
YORUMLAR
EVRENİN ÖZETİYİM BEN !
bir yazı okumuştum şimdi aklıma geldi ...bir alman matematik profesörü matematikçi olan kızıyla kur'anı sayısal yönden inceliyorlar...sonuçta kuranı asal sayı oluşturduğunu görüyorlar ve bunun insan yazması olamayacağını ilahi bir kitap olduğunu kabul ediyorlar..ve müslümanlığı seçiyorlar...
Kuran’da Besmele’nin tüm surelerin başında geçmesine rağmen neden istisnai olarak 9. sure olan Tevbe Suresi’nin başında geçmediği, 19 mucizesi ile açıklanmıştır. (Kayıp Besmele’nin 9. sureden 19 sure sonra Neml Suresi’nde tamamlandığını hatırlayalım..)
- önemli -
neden 19 ..?
Kuran’da 74. sure olan Müddessir Suresi’nin 30. ayetinde bu sayı yazılı olarak yer almaktadır
74/30 = " Üzerinde 19 vardır "
31. ayeti ise 19’un fonksiyonlarını anlatır. ...
19 Kuran’da fonksiyonlarına dikkat çekilen yegane sayıdır. 19’un sırf bu özelliği bile "Neden 19?" sorusu için yeterli cevaptır. Çünkü Allah 19 sayısını seçmiş ve bunu Kuran’da hiçbir sayıyı vurgulamadığı şekilde 19’u vurgulayarak göstermiştir.
19 asal bir sayıdır. Yani 19 sadece kendisiyle ve 1 ile bölünebilen bir sayıdır.
19’u meydana getiren - 1 - sayma sayıların en küçüğü
- 9 - ise tek haneli en büyük sayma sayısıdır. 1-9
19, 10 ve 9 sayılarının 1. kuvvetlerinin toplamına (10+9= 19) ikinci kuvvetlerinin ise farkına (100-81= 19) eşittir. Bu özelliğe sahip tek sayı 19’dur.
19, 10 ve 9 sayılarının 1. kuvvetlerinin toplamına (10+9= 19) ikinci kuvvetlerinin ise farkına (100-81= 19) eşittir. Bu özelliğe sahip tek sayı 19’dur.
"Kuran, Arapça metninin edebi özellikleri gibi sadece Arapların anlayabileceği bir mucize olmasının ötesinde, evrensel bir dil olan matematikle eşsiz bir destek kazandı. Evrensel mesaja sahip kitaba evrensel mucize! Allah, Evren kitabını yazarken kullandığı dil olan mate-matikle, insanları uyarmak için gönderdiği kitabını da kodladığını gösterdi. Matematiğin yaratıcısı ve kullanıcısı olan Allah, insanlığa rehber diye gönderdiği kitapta matematiği kullandığını, yine bu kitapta değindiği 19 kodunu buna temel yaptığını, bu mucizenin açığa çıkmasını sağlayarak gösterdi."
sıfırlanmak benlikte ...sıfır olmak ...yaratanın halifeleri olarak... olmamız gereken ...insan ...her birimiz yürüyen düşünen canlı ayetleriz...etrafta niye mucize ararızki..?
sayıların sırrı ..evrenin sırrı ...insanın sırrı ...düşünüp duralım artık...kendimizi keşfetmeye yolculuktu bu yazı ..
çok anlamlı şiirsel düşünsel bir deneme olmuş...kutlarım saygıdeğer şair dost..
sevgim saygım her daim...
Mutlak sıfır tanrı olmalı,(+) (-) sonsuza uzanan yolun başlangıcı ve sonu, sıfır asla yok değildir.Yokun içinde bile vardır.
İnsan ölünce sıfırlanır.Sıfır tam kendisinin ortasındadır;kendi kendinden çıkmaz,sıfır göbek bağıdır;aslına uzanır insanın...
Bazı yazılar vardır ki kendi içinde çoğalır. Okuyucuya haz veririken sorgulamaları da beraberinde getirir. Öylesi etkili bir yazı. Kutlarım, sevgi ve saygımla..Ozan
ben yazıdan bir alıntı yaptım şair....
öyle çetin sorgulamalarım yok,olamazda zaten
ama yukarıda ki Göktürkmen candaşımna aynen katılıyorum...
hesap belli...ve çok açık...
"10)Varlık yokluk yan yana:Bir ’ Ben ’ isem ’ O ’ sıfır, ’O ’-Sıfır- ben isem ’ O ’ bir.O ben miyim, ben o muyum; orasını Allah bilir.
Onun ne olduğunu insan ancak sıfırlanınca öğrenebilir.Toprağın altına gir; tanrı kainatın kendisidir.
Yıldız çizelim elimizle; kesişme noktaları toplam on; yıldızlar görebildiğimiz EN SON !
O halde çıkınca can bedenden,yükseleceğiz gökyüzüne."
bütün bir evreni sevgisinden yaratmıştır yaratıcı...
sıfırlanma
yada ölünce doğmak gibi terimleri bu saatte yorumlamam çok güç...
yalnız bu yazıya on puan veriyorum
neden?
insanın kendini yada insanları sorgulaması kadar güzel ne olabilir...
sevap günah ikilmenide şimdiye kadar soramadıklarımız seslendiriş güzel olmuş...
Göktürkmen tengri demiş...
bende öyle diyorum
çünkü türküm...
Türkken
Müslümanlığı bilmezkende biz bir Allaha inanıyorduk
Tengrimiz hiç değişmedi
Allah her zaman birdi....
Enel hak diyen mansuru taşlarla öldürmüş bir toplumuz
Yunus demedi o sözü...
pır sultan abdala atfedilen
"dostun attığı gül yaralar beni" türküsünün deyişini de Hallac-i Mansur deyiş olarak söylemiştir...
sonuçta
bu ilginç ve doğru bir konuyu foruma taşıdığın için teşekkürler...
sevgi ve saygılar....
Sayın Haysah;
Burada anlatılmak istenen duyguların nihai sentezinden tanrının çok büyük olduğu,insana verilen her türlü üretken düşüncenin,
doğurganlığın doğada oluşan değişime uygun olduğu,
tanrının canlı cansız gözle görülen ve görünmeyen tüm kainatın sahibi olduğu ve bizim onun parçası olduğumuz düşüncesi doğar,
şirk koşmak tanrıya alternatif bir gücün varlığını kabul etmektir;
bu yazıda o yoktur,
insan belleğinde giderek büyüyen sevginin ve soruların yanıtından teklik kavramına ulaşım sözkonusudur...
Tanrıyı duyumsayış ve özümseyiş, ona şirk koşmak ile eş anlamlı olamaz...
Yalnız tanrıya ulaşım tinsel değil özdekseldir.
Doğmatik bir tanrı kavramı bende olmamıştır.İdealist bir dünya görüşü bu noktada çelişkiye düşer; diliyle tanrının varlığını kabul ettiğini söylerken
eliyle onu geri itip yalana, çalmaya yönelmesi, bencilliği de buradan kaynaklanır.
19 'un mucizeleri ile ilgili bilgi sahibi olmadan nasıl bu şiir ve yazıyı yazmış olabileceğimi düşünmeniz,
az önceki düşünce sistematiğine göre bir yanıttır size...
Unutmayınız ki insan acizdir tanrının yanında ,cüz'ün küle egemenliği nerede var ki?
Şirk bir kenara, düşünmek bile saçmalıktır.Bu mantıkla hareket edildğinde;
'' Enel hak çağru ben '' diyen Yunus Emre de da tanrıya şirk koşmuş tur ;öyle mi?
Yine Yunusça söylemle;
Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalab yalab
Böyle emreylemiş calab
Derdim vardır inilerim........ derken suyun akışını , sesini, toprağa sunduğu bereketi hepsini bir arada dolabın dönüşünde görenYunus beş duyusuna bağlı somut bir tanrı algılayışına sahip iken ona şirk koştu diyebilir miyiz ?!
Enel hak diyen Nesimi; (nin ) derisi bu yüzden çakmak taşı ile yüzülmüştü.Hallacı Mansur'un gazabı buna benzer; yani algılama hatası yapmıyalım lütfen...
Son olarak ; Tanrısl doğurganlık ile;Tanrının doğurganlığı kavramları birbiriyle hiç uzaktan yakından bağlantılı değil; burada tahrifattn kaçınmalı ve anlatılmak istenilen ile anlamak istediğiniz arasındaki farkı algılayınız.Acaba Mevlana Celaleddini Rumi Ebru- Nisan yağmurlarında ne bereket buldu da Nisan Tası yaptılar; altın gümüş kakmalı ve Nisan yağmurundan suyu müridlerine sundular Nisan tasından??
Teşekkür ve saygıyla...
Şaban Aktaş tarafından 12/28/2008 5:47:10 AM zamanında düzenlenmiştir.
öyle ilmik atmışsınızki insan kaybolu veriyor içinde ama birkaç nokta dikkatimi çekti
-tanrının doğurganlığı
-tanrıya eş
-0 la tanrı eşleşmesi
-19 gibi rakamsal uyum
ilk üç saydığım noktada şirke düşmüşsünüz dünsel olarak tanrı eşi olsaydı çatışmaları olur tanrılar arasında ezilirdik uzayda ahenk olmazdı
19 rakamına gelince
onunla ilgili duymuşunuzdur amerikada dr halife reşat isimli profesör kuranın ahengini anlatan kitabı var kuranda 19 mucizesi diye okursanız gerçeği görürsünüz......saygılarımla selamlar
İki ayağım , iki elim; kendi üstünde dört köşeyim.Bak biçimine dördün,kaç köşe gördün,
Çalış çabala,üreten kişi ol, ayağınla yürü elinle topla, kendine iyi bak , arada bir yokla !
--------------------------------------------------------------------
sıradışı güçlü -duyarlı kalem.
çok güzel di tekrar okumam gereken bir yazı tam puanla
SAYILARLA RAKAMLARLA VE ISLEMLERLE PEK ARAMIN IYI OLMADIGINI DIYEBILIRIM RAKMLAR BANA HEP ITICI GELMISTIR AMA LISEDEYKEN MATEMATIK DERSINI SEVMEZDIM.NE YAZIKKI AMA BU CALISMANIZ ILGINC BIR
CALISA VE COK GUZEL.10 UZERINDEN 10 VERDIM.RAKALMALARLA ARAM IYI OLMASADA.GUZELDI.
EMEGINIZE SAGLIK
SIIR DOSTU tarafından 12/27/2008 10:16:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dizgeli düşünceye girmiş Şaban Aktaş ustayı kutlu/yorum.
"EVRENİN ÖZETİYİM BEN !"
Neçe Göktürmen ataları Bektaş-i Veli, hace Ahmet Yesevi ve Dervişan Yunusça benzetiş olmuştur ki, biz gülümseyerek okumuşuz.
Tunçay bey, siz bir daha okuyun bence; Nakli- taklidi dizge yazılmış bir deneme değil !..
Yir,kök,sub ıduk; kişioğluna kut,küç ve ülüg ve BirTengri..
Esenlik usta..
Göktürkmen tarafından 12/27/2008 8:36:33 PM zamanında düzenlenmiştir.