YILLAR GERİ DÖN
Arkamı döndüm ve sadece arkama bakmanda oradan uzaklaşmak istedim. Arkama bakarsam onun gözlerini görüp, ağlamasına dayanamayıp geri dönecektim. Ama mecburdum. Gitmem gerekiyordu. Adı aşk olan şey canımı yakıyordu. Ondan uzak olmak, sesini duymadan, elini tutmadan, gözüne bakmadan geçen günler çok zor olacaktı. Ama ikimizin geleceği için ayrılmamız gerekiyordu. Onu sevdiğimi, onunda beni sevdiğini biliyordum.
İlkokulda tanışmıştık. Aynı sıraları ve aynı duyguları paylaşıyorduk. İlk ve tek olacaktık. Birbirimize çocukken söz vermiştik. İlkokul, ortaokul, lise derken 11 sene boyunca birbirimizden ayrılmadık. Hayallerimiz aynıydı. Üniversiteyi kazanıp, aynı yerde okuyacaktık. Okul bitince evlenecektik. Ama istediğimiz gibi olmadı. Ben kazandım ancak o kazanamadı. Bir süre daha beklemesi, hazırlanması gerekiyordu. Bende beklemek istedim ama ailem izin vermedi. Bu fırsatın bir daha karşıma çıkmayacağını söylemişlerdi…
Konuştuk birbirimizi bekleyecektik. 11 sene beraber gerçi, 4 sene ne ki bekleriz birbirimizi dedik. Sürekli haberleşecektik. Ayrıldık… Beni yolcu etmeye geldi. Her gün gördüğüm kişiden uzaklaşacaktım. Son bir kez sarılıp, kokusunu içime çekip, nefesini hissedip, arkamı dönüp gittim. Bakamadım… Ağlıyordu ve ben onun ağlamasına dayanamazdım. Sanki son nefesiydi hissettiğim, içimden çıkmayacak kokusu.
Geçti 4 sene, başlarda çok zor olan, alışkanlık haline geldi. Benden bir sene sonra yaşadığımız şehirdeki okulu kazandı. Sözümüzü tutuyorduk, bekliyorduk birbirimizi. Benim okulum bitmişti. Ancak iki sene mastır için ABD ye gitmem gerekiyordu. 4 sene boyunca ara arada görüşmüştük ama iki sene onu hiç görmeyecektim. Ama ona güveniyordum. Dört sene bekleyen, iki sene daha bekler dedim. Ve gittim, iki sene boyunca haber alamadım.
Geri döndüğümde ailemden taşındıklarını öğrendim. Ama kimse hangi şehre gittiklerini bilmiyordu.
Bekledim, dönecek dedim. Biz birbirimize söz verdik. Nereye gidersek gidelim, geri dönecektik. Aradım onu çok aradım ama bulamadım.
15 sene geçmişti. İş gezisi için Antalya’ya gitmiştim. Toplantıda gördüğüm kişi o olabilir miydi? Gözüne baktığım, o… Evet… Boynuna atlayıp; buldum seni, bekledim, neden haber vermeden gittin diye haykırasım geldi. Nefesini hissetmek tekrar… Allah’ım kovuşacağımız biliyordum. Birbirimize bakıyorduk, ikimizde ağlamak üzereydik. Ama sabrettik. Toplantı geçmek bilmedi. Bir buçuk saat bana onbeş sen gibi geldi. Karşımda oturuyor ama dokunamıyordum.
Bitti ve hemen yanına gidip sarıldım. Evet, aynı koku. Titriyordu…
Sanki bir şeyden korkuyordu. Soruları arka arkaya sıralamaya başladım. Cevap vermeden önce bir yere gidip oturmamız gerektiğini söyledi. Gittik, oturduk ve konuşmaya başladık. Onu beklediğimi, aradığımı, neden haber vermediğini tekrar sordum. Ve açıklamaya başladı.
Bana ulaşmaya çok çalışmış ama ulaşamamış. Babası ölmüş ve şehirden ayrılmak zorunda kalmış. Ailem bana nereye gittiğini açıklayan bir mektup bırakmış. Ve bir sene sonra eve döneceğimi bildiği için bana sürekli olarak bana mektup göndermeye başlamış. Ama ben hiçbir mektubunu almamıştım. Nasıl olurdu bu…
Ve duymak istemediğim kelimeyi söyledi: evlendim ve çocuğum var. Benden haber alamayınca benimde evlendiğimi düşünmüş. İkimizde şok içindeydik, çünkü ikimizin de bilmediği şeyler vardı.
Artık yapılacak bir şey olmadığını biliyordum. Çocuğu vardı, ailesini yıkamazdım. Sevincim üzüntüye dönüştü.
Yemeği bitirip, kalktık. Eve dönmem gerekiyordu. Beni yolcu etmek istedi. İstasyona gittik. 20 sene önceki gibi ben gidiyordum ve o kalıyordu. Ağlıyorduk, sarıldım ama ayrılamıyordum… Arkamı döndüm ve bitti. Bu sefer gerçekten bitti…
Eve döndüm ve olanları anneme anlattım. Mektupların nerde olduğunu sordum. Sıkıştırınca açıkladı. Annemler bizim ayrılmamız gerektiğini düşünmüşler. Annemden mektupları istiyordum, çıldırmış gibiydim.
Mektupları aldım. Okudum… Tek tek, satır satır işledim içime. Her şeyi anlatmış. Evlendikten sonra bile bana yazmaya devam etmiş. Kızına benim ismimi vermiş. Ona her baktığında beni görüyormuş.
Beklediğim kişiyi ailem yüzünden kaybettim… Sevmek beklemekti, aşk beklemekti. Onu hala seviyorum ve onunda beni sevdiğini biliyorum…
YORUMLAR
Aşırı derecede bir Türk flmini izler gibi okudum hikayeyi ve ne kadar aşina bir hikaye olursa olsun pencerenin içine girince etkilenmemek mümkün olmuyor. Dolayısıyla çok etkilendim ve üzüldüm doğrusu.
Hikayenin anlatımına gelince sürükleyici olduğunu, yalın bir tarzda yazıldığını diyebilirim.
Tebrik ediyorum...