kutla/yama/ma..ya leyli değil...yalelli
"renk renk düşünceler kaldı söylenmedik"
HAYYAM
Yeni Yıl Yine Yalelli mi
...işte bir yıl daha bitiyor..acısı,tatlısı yanyana..
tabii, tatlı baskındır..
ancak,
Mevlana’nın dediği gibi;
"İkiyüz batman bala, bir okka sirke döksen, balın içinde erir, gider.
Balı tattın mı sirkenin tadını bulamazsın fakat tartarsan bir okka fazla gelir.
Demek ki sirke, hem yok olmuştur, hem vardır."
İnsanlar işsiz kalıyor,ülkemin,dünyanın yoksulları daha da artıyor,
savaşlar devam ediyor,
dağlarda çocuklarımız ölüyor...
yılın başında kutlama..ya sonu ?
ya hu !
derviş selamıyla seslendim , açın kapınızı...
dünya yanarken ne kutlaması,
kutlamaya utandım...
kutlamak, ayıplanası...
Obo(ma) ,siyah kardeşim arka koltuktan öne geçti,
siyah/beyaz/sarı/kırmızı, yüzümüzü ağarttı -elbette büyük başarı-
biliyoruz ki ,gücü yetmez amerikanın karanlığına
sistem, köleleştirmeye devam edecek...
yarısı "zenci" akrabası
başkanıyla..
yalelli
baş üstü,diz üstü,beyaz bere,
falaka,falçata,ustura,dayak,gözaltı,
mor göz üstü...
işkence,işkenceci,işkence edilen
tetikçiler,tetik çekenler,terketçiler
aile dışı şiddet,aile içi de şiddet
erk,erk,erk
yalelli
tersane ihmalleri !
çölde, yağan kar..
kutuplarda , eriyen de kar..
nesli tükenenler,tüketilenler
namussuz namus cinayetleri,
öldürmeye toplu karar verilmişse,
cezadan indirme mahareti..
kürtaj günah değil,
sevap...
çok şey kalmadı geriye bırakacak
yalelli
aşk,sevgi
düş bahçesinin,gözden düşen çiçekleri..
Kabare’de kapalı gişe Liza Minelli,
"para,para,para"
hayatımızda tüm zamanların trendi
"para,para,para"
zehir zakkum, cehennem çiçekleri...
yalelli
kredi kartlarını yüklenip,altında ezilme..
derin devlet işi mi ne ?
hay konamasaydık er gene,
Sahnede "üçkuruşluk opera"
"köpekbalığı dişlerini saklamadan gösterir.
ama kimse bilmez onun sustalısı nerdedir.
köpek balığı ısırınca deniz bulanır kana.
ama o eldiven giyer eli bulanmaz kana... "
yine,yine,yine...
yalelli
yolsuzluk,yokluk
yolculuk,
"bindik bir alamete ,gidiyoruz kıyamete"...
yalelli
hukuk,demokrasi,sosyal devlet
olmazsa,
tarikat,cemaat,cemiyet
yalelli
"bir tane insan hakkı ihlali vardır,o da kişiye farklı davranmaktır"
eyvallah, İoanna Kuçuradi..
eyvallah da
bayramda , madlen bizim çocuğa ,
kağıtlı şeker kapıya gelen çocuğa..
öteki,öteki,öteki....
yalelli
müslüman,musevi,hrıstiyan
sünni,alevi,şii
afrikalı,asyalı,avrupalı,amerikalı
şüphedeyiz !
hangimiz, en tanrının çocuğu?
hangimiz, daha insan gibi
yalelli
eh Fransız kardeşim,
Jean -Jacques Rousseau’nun da hatırı kalmasın..
"Tanrı(?) her şeyi mükemmel yaratmıştır,
insan işe karışır ve hepsi berbat olur."
bakmayın soru işareti koyduğuma tanrıya..
şeytan(?) dürttü, bilimsel şüpheciliğimi..
hadi kötümser yıl sonumdayım,
diyelim ki,inanmışların hiç şüphesiz düşüncesiyle ,
inaçsızlığım yaptırdı..
keşke inansaydım..
dizimi kırıp, kabul etmek kaderi,
bana daha kolay gelirdi...
yalelli
komşunun, Delikanlı anarşistlerinin,
"sen yanmazsan,ben yanmazsam
nasıl çıkarız aydınlığa"
Nazım’ın dizeleriyle,dünyaya seslenmeleri,
ve"Bir Daha Asla,Bir Daha Asla "çığlıkları ,
sevindirse de,heveslendirse de..
yeni yıl yazısının
umudu olsun...
umut, yol olsun desem de
tartıda sirke, bir okka fazla ...
Mevlana yanılmıyor,
hep var sirke...
Pandora yanılıyor ,
sanırım kutuda umut yok aslında..
laik için ,halkımın yanlış söylemi,
"layık" mıyız olanlara ?
yalelli
insan bende,
hem nefret,hem sevgi..
tıpkı vazgeçilemez aşk gibi...
belki de,
aklımın kefesinin dengesi..
yalelli
yazı bitemedi.. bitmek mi istemedi ?
iyi bir şey yaz da ruhumu karartma diyen sayfaya yazacak,
küçükmüş görünen,benim için kocaman güzel şeyler de var ..
mesela;
canım Lale,
ismi ,kendi çiçek, çiçekçi
öylesine,yoldan yürüyüp geçerken bana,çiçek hediye etti..
Beşiktaş/Kadıköy vapurunda ,martıları simitleme sevdam yüzünden,
döktüğüm çayı, çaycı genç, ben istemeden, parasız tazeledi..
yaşlı bir amca sokakta ,içten bir kızımla ,selam verdi,hatır sordu.. hiç tanımadığı bana...
bunlar ,yakından hiç tanımadıklarım..
bir de tanıdığım ,
daima dostlarım var yanımda..
iyi ki varlar..
en uzak, ıslık mesafesindeler onlar...
ne yazık ki ,güzel olanlar,
Hep,Her an,Herkes için ....
en yukarıda saydığım, yalelliler den ,
yalelli değil..
ah garibim Orhan Veli !
ne güzel yazmıştın baharda,
"beni bu havalar mahf etti"
şimdi kış..
bu havalar beni de mahf etti...
şöyle de yazmıştın,
"bir yer var biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyice yaklaşmışım,duyuyorum,
anlatamıyorum"
"Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok"la mı
bitsin bu yazı..
savaşmaya 17 yaşında başlayan er Paul’un, radyodan duyduğu anonstaki gibi..
’Garp cephesinde yeni bir şey yok.’
’Yüzükoyun düşmüştü ve yerde uyur gibi yatıyordu. Sırt üstü döndürdükleri zaman fazla ıstırap çekmemiş olduğunu gördüler. Yüzünde, öyle sakin bir ifade vardı ki, bu sonuçtan âdeta memnun kaldığı sanılırdı.’
’Gencim ben yirmi yaşındayım.Ama hayatta bildigim tek şey umutsuzluk ölüm korku. Ve bir keder uçurumunun üzerine atılmış sığ, soytarıca bir neşe…İnsanların nasıl birbirlerine düşman edildiğini, nasıl ses çıkarmadan, bilmeden, aptalca, uysalca, masumca birbirlerini öldürdüklerini biliyorum.Yer yüzündeki en keskin zekaların bu işkenceyi büsbütün inceltmek ve uzatmak için silahlarla sözler icat ettiklerini görüyorum.’
(Eric Maria Remarque)...
garp’ta,
şimal’de,
cenup’ta,
şark’ta ...
yenildi insanlık,bütün cephelerde
ben ;
17 yaşında,
üstelik savaşta bir er değilim..
yaşını almış bir kadın,gelip de neredeyse, gitmeye hazırlanan..
aç,açık olmayan..
ne o şükür mü etmeliyim ?
şükürse..çok şükür,
görüyor,duyuyor,hissediyorum...
doğduğumdan beri hep,
yalelli,yalelli,yalelli...
razıyım garp cephesinin trajik sonuna...
tam yeni bir şey yok derken,
tam da barış ilan edildiğinde...
bir kurşun gelse beni bulsa
savaşlar yeter ki;
bitse,bitse,bitse
yoksa, şöylemi bitmeli yazı ;
şairi, yazdığı şiirin aksine ironik bir teşşekkür etmişti hayata,
intiharı ile..
Gracias a la vida !
(Teşekkürler hayat !)
ya da
idam mahkumunun;
son isteğini soran, Franco işbirlikçisi papazın
yüzüne tükürdüğü gibi...
Gracias a la Vida !
çiçek,böcek,kelebek
pembe pamuk helva
düş kuran bulut
zaptı yakın güneş
denize düşen ay
yıldızlı gözler,son tutacağınız el
sevdiğiniz eski şarkılar,dans eden ökçeler
temizlik kokusu,beyaz sabun
bu yazıya sığmadılar,sıkışmak istemediler
bağışlayın,
sıcak...
çok sıcak...
dünya yanıyor da...
mübin
YORUMLAR
''garp’ta,
şimal’de,
cenup’ta,
şark’ta ...
yenildi insanlık,bütün cephelerde
...........................................
çiçek,böcek,kelebek
pembe pamuk helva
düş kuran bulut
zaptı yakın güneş
denize düşen ay
yıldızlı gözler,son tutacağınız el
sevdiğiniz eski şarkılar,dans eden ökçeler
temizlik kokusu,beyaz sabun
bu yazıya sığmadılar,sıkışmak istemediler
bağışlayın,
sıcak...
çok sıcak...
dünya yanıyor da...''
Bütünüyle mükemmel bu güzel yazıdan,haddim olmayarak ufak bir alıntı yaptım.
Örneğine şahsen benm az rastladığım,çok özel bir yazıydı.
Yazara sdaygılar ve tebrikler.