- 1514 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SAHİPSİZ GENÇLİK.. Eskişehir. 10 kasım 1970 Güncemden seçmeler
Ebedi şefimizin bir ölüm yıldönümünü daha atlattık.Gece yarısı, divanın üzerine uzanıp yazıyorum bunları.Bayraklar hala yarıda.O’nun, bu gün politikacılar ile salt kamu görevlilerince anılması zoruma gidiyor.Okullarda ise, konulan kuralları iş olsun diye yerine getiren idareciler tarafından anılması kahrediyor beni.Sinir bozucu bir durum.Devrimlerinin unutulmuş olması bir yana,bir yandan da baltalanıyor devrimler.Din adamlarımız ve din adamı yetiştirsin diye kurulan okullarımız, O’nun devrimlerinin savunuculuğunu yapmak bir yana,sürekli baltalanması için ellerinden geleni yapmaktadırlar.Buralarda yetişen kandırılmış gençlere, bir takım olanakların sunuluyor olması bazı çıkar çevrelerinin iştahlarını kabarttığından , bu çevreler bir çığ gibi büyümektedir. Öte yandan Atamızın fikirlerini kalplerinde değil de, her yerde yaşatma çabasında bulunanlar ise dışlanıyor.Babam anlatır dı her zaman.Atamızın cenazesinin Ankara’ya götürüldüğü günlerde dedeme:-Baba ben Atatürk için Bilecik İstasyonunda düzenlenecek törene katılacağım,demiş.Dedem de:-Oğlum! Maltaşındaki tarlayı sür bu gün.Seni törene filan sokmazlar,dediği halde babam öküzleri tarlaya salıvermiş ve koşarak tren istasyonuna gidip katılmış törene.Bizim köyle istasyon arası 7 km olup, bu mesafeyi koşarak gitmiş törene yetişmek için.İlkokulun köyümüzde düzenlediği bayram törenleri onu tatmin etmediğinden ,her bayram töreni
için Bilecik’e giderdi babam.Zorunluluktan değil, severek giderdi.Çünkü Kurtuluş Savaşını 10 yaşında bir çocuk olarak yaşamıştı.Askere gittiğinde, Atamızın açmış olduğu gece mekteplerinde öğrendiği okur yazarlığıyla, anasına yazabilmişti mektuplarını.700 yıllık imparatorluk, onun okumasına olanak sağlamamıştı, ama bir yıllık cumhuriyet onun gibi binlercesine gece mekteplerinde olanak sağlayabilmişti.Babam:-Deden Balkan Savaşı gazisiydi.Ömrü kısa sürdü.Sen
göremedin.Benim askerden gönderdiğim mektupları,kendi okuyamadığından okuyacak birini ararmış.
Bir kaç kişiye okuttururmuş aynı mektubu."Benim oğlan mektubu kendi yazıyor" diye de dimenirmiş.
(diye yazmışım günlüğüme.Yukarıda ki satırları bir daha okudum bu gün.Tarih 29 nisan 2007.Tam 37
yıl geçmiş aradan.Değişen şey ne...Bu gün de imamların hastahane müdürlüğünden sözedilmiyor mu?
Milyonlar bu gün de Çağlayan Meydanına akmıyor mu özgürlük için?Peki cumhurbaşkanı adayı olan bir kişinin eşinin türban takma özgürlüğü olmasın mı?Eşi türbanlı bir cumhurbaşkanı istemeyenlerin özgürlüğü ne olacak?)
Yazan:Osman Eker
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.