- 964 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
En sevgiliye
Bu gün tanıştığımızın 165.günü, birbirimize aşkımızı ifade edişimizin 151. günü. İyi ki tanıdım seni. İyi ki varsın.
Belki yazdıklarım canını sıkacaktır. Geçenlerde bana demiştin ya beni yüreğinden at diye. ben de benden imkansız bişey isteme demiştim. Belki bu mektubu sonuna kadar da okumayacaksın. onu da sen bilirsin. Kimbilir bana da kızacaksın belki de. Tamam beni artık sevmeyebilirsin belki de saygıda duymazsın ama sana duyduğum aşka(ki aşka inanıyorsun da) saygın olsun.
Aslında ne yazacağımı da bilmiyorum ya. hani sana telefon açardım anlatacak o kadar çok şey olurdu da ama hiçbişey anlatmadan telefonu kapardım ya. işte aynı durum.
Artık bir yerden başlamak lazım. Mesala seni seviyorum dan başlasam nasıl olur. Evet seni seviyorum. Bundan ötesi var mı? Geçenlerde bizim evin karşısındaki bayan kuaföründe çalışan kız onunla ilgilenmediğim ve görmezden geldiğim için bana ’aptalsın sen!’ dedi. Sonra nemi yaptım. susutum ve düşündüm ben aptal mıyım. hayır be gülüm ben sadece senin aşkından ’ABDAL’ olmuşum.
Sen hayatıma girdikten sonra çok değiştim. bak şiir bile yazıyorum. ki ben senden önce şiir yazmak için ciddi bir eğitim alınması gerektiğini savunurdum. ama şimdi sana şiirler yazıyorum. her kelimesinin altında sen olan şiirler. Bakma orda Zilan falan diyorum. hepsi sensin. bütün şiirlerim sanadır. sadece korkuyorum belki bana şiir yazma diyeceğinden korkuyorum. öyle desende yine sana şiir yazmaya devam edeceğim. elimde çok güzel bir hikaye var bitirmek üzereyim o hikayeyi de sana armağan edeceğim.
kabul ediyorum senin kadar güzel yazamam. sen gerçekten de güzel yazıyorsun. bakma öyle senin deyiminle’gıcık’ yorumlar yaptığıma. gerçi o şiirleri bana yasakladın ya. artık okumuyorum . en son yakıklıyı okumuştum. doğrusu bu yasaktan sonra senin şiirilerini okumuyorum bu yüzden(sinirden mi desem) bazı gerçekleri bu sitede yazdım bir sürü kişiyi kızdırdım.
hani ban bir ara sormuştun ya’neden beni seviyorsun?neden ben?’. şimdi cevap vermek istiyorum. seni seviyorum çünkü.. çünküsü yok. nedeni yok. sadece seviyorum. eğer bir nedene bağlı sevseydim o neden ortadan kaltığında benim aşkımında bitmesi gerekiyordu.
hergün düzenli olarak fala baktırıyorum. kahve falı, çay falı.. hem çay falında ihtimal çok yüksekmniş. o fallar sayesinde çok güzel Türk kahvesi de yapıyorum artık. ve hergün baktırıyorum. bir dini ayin gibi.
kahve falında 3 tane dilek hakkım var. ilkinde seni diliyorum. biraz zorlanacakmışım ama o dileğim sevinç gözyaşlarıyla olacakmış. hen de üç vakte kadar. yani üç gün hafta veya üç ay. kılıç çıkıyormuş buda keskin sonuç demek miş. ikinci dileğimde de sen varsın. bu defa da olacak diye çıkıyor. üçünden de sen. hep sen hep sen... ha bir de beyaz bir yolculuk varmış. yani temiz bir yere gidecekmişim. beyaz bir yer denince benim aklıma senin masumiyetinden ve benim sana duyduğum aşkın saflığından başka bişey gelmiyor.
Sana duyduğum aşk hergün artıyor ama aynı zaman da form değiştiriyor. nasıl mı?
artık sen soyut bir imgesin. şöyle anlatayım sana. Leyla birgün Mecnun’un yanına gider.Mecnun onu tanımaz. leyla şaşırır. her ne kadar leyla’ben leylayım’dese de mecnun artık mecnun olmuştur. seni düşünürken hep bu hikaye aklıma gelir.
sana demiştim ya senden uzaklaşırken bir türlü yüzünü hatırlamıyorum diye. sen de bende de o durum var demiştin. artık yüzünü hep hatırlıyorum. hatta kaç defa bir sürü kişiyi sana benzettim. az daha gidip konuşacaktım. ama yanlarına gittiğimde sen değildin.
şimdilik bu kadar yeter. ne tepki vereceğini de bilmiyorum açıkçası. son diyeceğim şudur. yüreğin sonsuz büyüklükte bir alem olsa(ki öyledir) ben o alemin içinde bir kum tanesi olmaya razıyım. Evinamın, jiyanamın ve herşeyim.