- 898 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KARAKOLDAKİ PİDE VE AYRAN
Başımdan geçen ve unutamadığım bir olayı okurlarla paylaşmak istedim:
O tarihlerde yirmidört yaşında idim. Oni ki Eylül ihtilali olmuş herkes kendi gölgesinden korkuyordu. Bir gün akşam işten eve geldim, annem oğlum karakoldan bir bekçi geldi, karakola yarin uğrasın dedi... Şöyle bir annemin yüzüne boş boş baktıktan sonra, ’ Başka birşey söylemedi mi ?’ diye sordum
-Yok oğlum söylemedi .
Ne olabilir diye, bütün gece düşündüm durdum, uykularım kaçtı.Ne demek o tarihlerde karakoldan çağrılmak, neyse sabahı zor ettim, dogru işe, amirden izin alıp karakolun yolunu tuttum, sanki ayaklarım ’Oglum gitme ! ’ der gibi her adımım dakikalarca havada kalarak, sonra yerle zorla buluşup o şekilde ürkek adımlarla karakolun önüne geldim.
Tam karokolun bahçe kapısından içeri girecektim ki; bir sivil minibüs gelip, tam kapının önünde durdu.Arabadan inen sivil polis memurları, bazılarının elinde tüfekler sekiz veya on kişi kadarlardı benden önce bahçe kapısından tek sıra halinde iki tarafıda çiçeklerle bezenmiş, dar bir yoldan karakol binasına dogru yürümeye başladılar.Ben de arkalarına takıldım. Yolun uzunluğu yirmi metre falan var, karakolun polisleri onlarda tek sıra halinde dizilmişler, gelenlere hoş geldin diyerek ellerini sıkmaya başladılar.Tabi ki benim de hepsi elimi sıktı.Banada hoşgeldin faslı yapıldı, içimden diyorum ki ’Ya millete anlatsam kimse inanmaz, karakolda vatandaşı böyle karşılıyorlar! ’ diye, ben salak salak etrafıma bakarken, hop
birisi yanıma geldi, ’Siz de şu masaya oturun, orda yer var !’ dedi.İçimden anam yandım dedim demesine de ağaçların altındaki masayı dörtlleyiverdim.Pideler ayranlar geldi önümüze kondu,
istersen yeme içme, hadi hadi deyip duruyorlar, sağdan soldan. Kendi kendime ’ Oğlum bu fırsatı kaçırma, iyice karnını doyur! dedim ve yumuldum, yumuldum da yemekler bitince benden önce gelen gurup yine aynı şekilde uğurlandı ben kaldım ,orda tek başıma sap gibi
lan ne yapacam , derken bekçiye dedim ki ;
- Buranın komseri kim ?
-Sen komseri tanımıyormusun ? Yemekte karşında oturan oydu.
Hiç bozuntuya vermedim.
-Tamam biliyorum şimdi nereye gitti onu soruyorum?
- İçerde odasındadır.
Ya Allah bismillah deyip, içeriye daldım. Kapıdaki yazıyı görünce tıklatıp içeriye girdim.
-İyi günler komserim.
-Ya deminden beri seni düşünüyorum çıkaramadım, sen hangi birimdeydin?
Allah Allah, ben yandım ki ne yandım, içimden bütün bildiğim duaları okumaya başladım.
- Komserim ben polis değilim.
-Neee nerdee çalışıyorsun sen?-
....... yerde Komserim masasından bir hışımla kalktı ki Olimpiyatlarda yüz metre koşusuna katılsa vallahi rekor kırar.Bırak rekor kımayı, şimdi senin başka yerini kıracak durum onu gösteriyor,neyse tam düşündüğüm gibi oldu.Benim yakaya bir sarıldı zor nefes alıyorum zaten,sıcak bir hava o kadarda yemeği yemişim.
- Lan sen beni keriz mi sandın? !
- Estafurullah komserim.
-Lan sen nasıl olur da polis ayağına yatıp da bizim pideleri yersin?’
- Komiserim beni karakoldan çağrımışlar da ben onun için gelmiştim, zorla masaya oturttular bunda benim vallahi sucum yok.
-Sus lan sen hâlâ konuşuyormusun ?!
Bu arada ilk tokatı yedik.
- Hem de benim karşıma oturdun öyle mi ?!
Arkasından ikinci tokat geldi.
-Komiserim ne vuruyorsun, ayranla pidenin parası neyse vereyim.
-Bak lan hâlâ konuşuyor...
Bu arada sese öbür memurlar da geldi, ne oluyor gibisine,amirlerine bakmaya başladılar komiser onlara döndü.
-Ulan bu......Polis değilmiş hepimizi aldattı pideyi yedi, hem de benim masamda.
Bu arada hâlâ tek eli boğazımda. Tekrar haykırdı
- Ulan bu ...... hepimizi keriz yerine koydu. -Yok komİserim ,parası neyse vereyim.
- Olurmuu, şimdi burdan çıkaca,n millete hava atacan karakolda böyle, böyle yaptım diye.
- Valla anlatmam komiserim.
- Yok o kadar kolay değil, ben kendime keriz dedirtmem!
- Atın lan bunu nezarathaneye aklı başına gelsin!
Bir tane de tekme arkamdan geldi. Beni attılar içeriye.Her gelen; polis,
-Bu mu lan polis ayağına yatıp da bizim pideleri yiyen?!
deyip pis pis bana bakıyorlar.
Başladım kara kara düşünmeye, suçum büyük. Karakolun pidelerini yedim,ayranını içtim. Eyvah ki eyvah ben nasıl kurtulacam burdan,ikide bir komiser geliyor.
- Lan sen bizi keriz mi sandın?
- Komserim parası neyse ödeyeyim,istersen iade edeyim.
Parmağımı soktum gırtlağıma, bu sefer daha fena delirdi.
Saatler geçti susadım ki, o biçim korkumdan su falan istiyemiyorum. Akşam karakolda nöbet değişimi oluyormuş ,yanında başka biri ile bizim komser geldi.Öbür şahıs parmaklıkların arkasından beni göstererek;
- Bunun suçu ne?
- Ha.. bu mu ?
-Polis ayağına yatıp,bizim pideleri yedi,
-Anlamadım?
-Ya bize ...... Karakol yemeğe davetliydi bu da araları karışmış,götür oğlum götür.Bende akıllansın diye içeri attım.
Yanındaki de komisermiş nöbeti o devralacakmış. Adam yerlere yatıyor gülmekten,bir yandan da beni süzüyor. O güldükce bizim hızlının yüzü acaip bozuldu ama hiç belli etmiyor gibi. Neyse nöbet değişimi bitti.Memurun biri geldi.Elindeki büyük anahtar kilitte döndü.
-Gel bakalım komiserim seni görmek istiyor.
Bu sefer hiç korku yok içimde çünkü gurur meselesi yapmışım olayı, ayran ve pide için hapis yatacaksam içimden;’Yatıyım lan! dedim.
-Anlat oğlum olay nasıl oldu?
- Efendim olay böyle böyle oldu.
Ben anlattıkca adam gülmekten yerlere yatıyor. Beni getiren polise birşeyler söyliyecek, nerde,komiser tam bir gülme krizine girdi. Habire eliyle ona bir işaretler yapıyor, tam kendini toplar gibi olup da bana bakınca, aynı şeyleri tekrar silbaştan hep berabar yaşıyoruz. Sonunda beni göstererek ;
-Yaa şunu biz niye çağırmışız bir bakın. Adın soyadın ne senin.
Söyledim memurun birisi yanımızdan ayrılarak yan odaya gitti. Hâlâ komiser ve ordakiler bana bakıp bakıp yerlere yatıyorlar.
-Komiserim sende döv bundan daha iyi !
deyince makaralar tam koptu. Neyse yan odaya giden memur elinde bir kâğıtla geldi. Ben pidenin yüzünden kendi derdimi unutmuştum.
- Komiserim bu salak askerlik yoklamasını yaptırmamış ve askerlik şubesinden aranıyormuş.
Derin bir nefes aldım, verilmiş sadakam varmış. O günden beri ne ayran içerim ne de pide yerim.Bu olay Başkentin bir semt karakolunda geçti...
Cengiz Damar.
WWW.DANS PİSTİ-BLOGCU
YORUMLAR
gerçekten fıkra gibi malesef yaşanıyor...ben de apartmanımda ki dükkan gürültüsünden şikayetçi olarak gittim semt karakoluna nezaret boşsa ne olur bu gece burada kalayım dedim...onlar siz gidin uyuyun...biz bu gece dükkan sahibini konuk edelim demişlerdi...Ankarada ki ilk yıllarımda...anlatım akıcıydı keyifle okudum...
İYİ AKŞAMLAR
BU NEFİS ÖYKÜYÜ İMLA YÖNÜYLE GÖZDEN GEÇİRDİM, BU BİÇİMDE YAZARSANIZ OKUNMAYA DOYUM OLMAZ.TEŞEKKÜRLER EMEĞNİZ İÇİN...
Başımdan geçen ve unutamadığım bir olayı okurlarla paylaşmak istedim:
O tarihlerde yirmidört yaşında idim. Oni ki Eylül ihtilali olmuş herkes kendi gölgesinden korkuyordu. Bir gün akşam işten eve geldim, annem oğlum karakoldan bir bekçi geldi, karakola yarin uğrasın dedi, şöyle bir annemin yüzüne boş boş baktıktan sonra, '' Başka birşey söylemedi mi ?'' diye sordum
-Yok oğlum söylemedi .
Ne olabilir diye, bütün gece düşündüm durdum, uykularım kaçtı.Ne demek o tarihlerde karakoldan çağrılmak, neyse sabahı zor ettim, dogru işe, amirden izin alıp karakolun yolunu tuttum, sanki ayaklarım ''Oglum gitme ! '' der gibi her adımım dakikalarca havada kalarak, sonra yerle zorla buluşup o şekilde ürkek adımlarla karakolun önüne geldim.
Tam karokolun bahçe kapısından içeri girecektim ki; bir sivil minibüs gelip, tam kapının önünde durdu.Arabadan inen sivil polis memurları, bazılarının elinde tüfekler sekiz veya on kişi kadarlardı benden önce bahçe kapısından tek sıra halinde iki tarafıda çiçeklerle bezenmiş, dar bir yoldan karakol binasına dogru yürümeye başladılar.Ben de arkalarına takıldım. Yolun uzunluğu yirmi metre falan var, karakolun polisleri onlarda tek sıra halinde dizilmişler, gelenlere hoş geldin diyerek ellerini sıkmaya başladılar.Tabi ki benim de hepsi elimi sıktı.Banada hoşgeldin faslı yapıldı, içimden diyorum ki ''Ya millete anlatsam kimse inanmaz, karakolda vatandaşı böyle karşılıyorlar! '' diye, ben salak salak etrafıma bakarken, hop
birisi yanıma geldi, ''Siz de şu masaya oturun, orda yer var !'' dedi.İçimden anam yandım dedim demesine de ağaçların altındaki masayı dörtlleyiverdim.Pideler ayranlar geldi önümüze kondu,
istersen yeme içme, hadi hadi deyip duruyorlar, sağdan soldan. Kendi kendime '' Oğlum bu fırsatı kaçırma, iyice karnını doyur! dedim ve yumuldum, yumuldum da yemekler bitince benden önce gelen gurup yine aynı şekilde uğurlandı ben kaldım ,orda tek başıma sap gibi
lan ne yapacam , derken bekçiye dedim ki ;
- Buranın komseri kim ?
-Sen komseri tanımıyormusun ? Yemekte karşında oturan oydu.
Hiç bozuntuya vermedim.
-Tamam biliyorum şimdi nereye gitti onu soruyorum?
- İçerde odasındadır.
Ya Allah bismillah deyip, içeriye daldım. Kapıdaki yazıyı görünce tıklatıp içeriye girdim.
-İyi günler komserim.
-Ya deminden beri seni düşünüyorum çıkaramadım, sen hangi birimdeydin?
Allah Allah, ben yandım ki ne yandım, içimden bütün bildiğim duaları okumaya başladım.
- Komserim ben polis değilim.
-Neee nerdee çalışıyorsun sen?-
....... yerde Komserim masasından bir hışımla kalktı ki Olimpiyatlarda yüz metre koşusuna katılsa vallahi rekor kırar.Bırak rekor kımayı şimdi senin başka yerini kıracak durum onu gösteriyor,neyse tam düşündüğüm gibi oldu.Benim yakaya bir sarıldı zor nefes alıyorum zaten,sıcak bir hava o kadarda yemeği yemişim.
- Lan sen beni keriz mi sandın? !
- Estafurullah komserim.
-Lan sen nasıl olur da polis ayağına yatıp da bizim pideleri yersin?'
- Komiserim beni karakoldan çağrımışlar da ben onun için gelmiştim, zorla masaya oturttular bunda benim vallahi sucum yok.
-Sus lan sen hâlâ konuşuyormusun ?!
Bu arada ilk tokatı yedik.
- Hem de benim karşıma oturdun öyle mi ?!
Arkasından ikinci tokat geldi.
-Komiserim ne vuruyorsun, ayranla pidenin parası neyse vereyim.
-Bak lan hâlâ konuşuyor...
Bu arada sese öbür memurlar da geldi, ne oluyor gibisine,amirlerine bakmaya başladılar komiser onlara döndü.
-Ulan bu......Polis değilmiş hepimizi aldattı pideyi yedi, hem de benim masamda.
Bu arada hâlâ tek eli boğazımda. Tekrar haykırdı
- Ulan bu ...... hepimizi keriz yerine koydu. -Yok komİserim ,parası neyse vereyim.
- Olurmuu, şimdi burdan çıkaca,n millete hava atacan karakolda böyle, böyle yaptım diye.
- Valla anlatmam komiserim.
- Yok o kadar kolay değil, ben kendime keriz dedirtmem!
- Atın lan bunu nezarathaneye aklı başına gelsin!
Bir tane de tekme arkamdan geldi. Beni attılar içeriye.Her gelen; polis,
-Bu mu lan polis ayağına yatıp da bizim pideleri yiyen?!
deyip pis pis bana bakıyorlar.
Başladım kara kara düşünmeye, suçum büyük. Karakolun pidelerini yedim. Eyvah ki eyvah ben nasıl kurtulacam burdan,ikide bir komiser geliyor.
- Lan sen bizi keriz mi sandın?
- Komserim parası neyse ödeyeyim,istersen iade edeyim.
Parmağımı soktum gırtlağıma, bu sefer daha fena delirdi.
Saatler geçti susadım ki, o biçim korkumdan su falan istiyemiyorum. Akşam karakolda nöbet değişimi oluyormuş , bizim komiserle yanındaki parmakların arkasından beni göstererek;
- Bunun suçu ne?
- Ha o bu mu......
-Polis ayağına yatıp,bizim pideleri yedi,
-Anlamadım?
-Ya bize ...... Karakol yemeğe davetliydi bu da araları karışmış,götür oğlum götür.Bende akıllansın diye içeri attım.
Yanındaki de komisermiş nöbeti o devralacakmış. Adam yerlere yatıyor gülmekten,bir yandan da beni süzüyor. O güldükce bizim hızlının yüzü acaip bozuldu ama hiç belli etmiyor gibi. Neyse nöbet değişimi bitti.Memurun biri geldi.Elindeki büyük anahtar kilitte döndü.
-Gel bakalım komiserim seni görmek istiyor.
Bu sefer hiç korku yok içimde çünkü gurur meselesi yapmışım olayı, ayran ve pide için hapis yatacaksam içimden;''Yatıyım la!''n dedim.
-Anlat oğlum olay nasıl oldu?
- Efendim olay böyle böyle oldu.
Ben anlattıkca adam gülmekten yerlere yatıyor. Beni getiren polise birşeyler söyliyecek, nerde,komiser tam bir gülme krizine girdi. Habire eliyle ona bir işaretler yapıyor, tam kendini toplar gibi olup da bana bakınca, aynı şeyleri tekrar silbaştan hep berabar yaşıyoruz. Sonunda beni göstererek ;
-Yaa şunu biz niye çağırmışız bir bakın. Adın soyadın ne senin.
Söyledim memurum birisi yanımızdan ayrılarak yan odaya gitti. Hâlâ komiser ve ordakiler bana bakıp bakıp yerlere yatıyorlar.
-Komiserim sende döv bundan daha iyi !
deyince makaralar tam koptu. Neyse yan odaya giden memur elinde bir kâğıtla geldi. Ben pidenin yüzünden kendi derdimi unutmuştum.
- Komiserim bu salak askerlik yoklamasını yaptırmamı, askerlik şübesinden çağrıyorlarmış.
Derin bir nefes aldım, verilmiş sadakam varmış. O günden beri ne ayran içerim ne de pide yerim.Bu olay Başkentin bir semt karakolunda geçti...
Cengiz Damar.
.......................................................................................
ONLİNE OLMADIĞINIZ İÇİN BU BİÇİMDE YAZKMAK ZORUNDA KALDIM.MESAJIMDA DA BULACAKSINIZ.BURADAN SON BİÇİMİYEL KOPYALARSANIZ BEN DAHA SONRA BU YORUMU SİLERİM SELAMLAR...
Şaban Aktaş tarafından 12/25/2008 10:16:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
müstefilatün müstefilatün
güleriz ağlanacak halimize...
Ah sen ucuz atlatmışsın, ben kucağımda bir buçuk aylık bebekle gece yarısı girdim nezarete 25 ay 4 gün sonra salındım üstelik beraat ettim sonuçta...
Tam puan; yalnız bazı yerlerde paragraf ve imlere dikkat...
Şaban Aktaş tarafından 12/25/2008 10:21:28 PM zamanında düzenlenmiştir.