- 3227 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ TOPLUMSAL BİR AFETTİR.
Emeğin beklentilere cevap vermemesi, şehrin zahiri cazibesi, bazen de özentinin getirdiği heyecanla, kırsaldan kente yoğun bir göç hareketi yaşanmaktadır. Kaldı ki hızla gelişen teknoloji kaynakları da bu harekete öncülük ederek, bireylerin bahse konu kaynaklardan daha fazla yararlanabileceği merkezlere akışını hızlandırmakta ve böylece toplumsal afet niteliğindeki gürültü kirliliğini de maalesef beraberinde getirmektedir.
Takdir edilir ki, gürültü kirliliği insan beyni üzerinde olumsuz etkiler uyandırmakta ve sinirleri yıpratmaktadır. Ayrıca bu kirlilik, Ülkemizin büyük bir ekseriyetini oluşturan yoksulluk sınırındaki alt tabaka ile, bir avuç azınlığı ifade eden elit kesimin toplu yaşam içinde karşı karşıya kalmaları neticesinde daha da artmaktadır. Zira yoksulluk düzeyindeki birey ile zengin birey arasında dengesiz gelir dağılımı ve sosyal eşitsizliklerden kaynaklanan ciddi kopmalar, tezatlar oluşmaktadır. Dolayısıyla her iki birey de birbirlerini ayrı Dünya ve ya zümrenin insanları biçiminde telakki etmekte ve böylece kucaklaşmaya yönelik bir barış ortamı sağlanamamaktadır. Öte yandan tüm bunlara çeşitli iş makineleri, ulaşım araçları veya sanayi sektörlerinden yükselen irili ufaklı gürültülerde eklenince dayanılmaz bir boyuta ulaşan işitsel olumsuzluklar sonucu iyice gerilen sinirler, çeşitli psikolojik çöküntülere, depresyonlara, sağlıksız bireysel ilişkilere ve nihayet sosyal patlamalara neden olmaktadır. Sağlıklı bir yaşam ve en azından gelecek neslin istenilen ölçülere göre yetiştirilebilmeleri ve kirlenen toplumun aklanabilmesi açısından, bu günden başlanarak ciddi anlamda eğitim programlarına elbette ihtiyaç vardır. Ancak ne var ki bunun başarıya ulaşabilmesi için de toplumun genel çoğunluğunu oluşturan yoksul tabakanın mağduriyeti adil, tarafsız ve kalıcı çözümler yolu ile giderilmelidir. Yoksul bir babanın canhıraş gayretlerine rağmen imrenerek baktığı zengine karşılık çocuğuna bir ekmek dahi getirip, getiremeyeceğini bilememenin ağır yükü ve ezikliği karşısında asla duyarsız kalınmamalıdır. Bu bağlamda gürültü kirliğinin önlenebilmesi için ekonomik ve sosyal anlamda bir dizi tedbire ihtiyaç duyulacağı muhakkaktır.
O halde asgari standartlar içinde toplumun tüm katmanları, eşitlikçi bir yaklaşım, ekonomik ve sosyal adalet anlayışıyla kucaklanmalı, her bireye saygı, sevgi, hoşgörü ve nezaket bilinci aşılanmalıdır. Ayrıca kırsaldaki vatandaşın şehre inmesini önlemeye yönelik alternatif çözümler benimsenmeli, onlara bulundukları ortamlarda yükselme ve yetinebilme olanakları sağlanmalıdır. Bunun yanında eğitim veya kişilik düzeyleri yeterince gelişmemiş gençlerimize, ulu orta yerde itişip, kalkınma, barışıp, çağrışmanın yanlışlığı eğitimsel yöntemlerle telkin edilmeli, otomobil sürücülerimize klakson çalma, patinaj yapma, yüksek ses tonuyla müzik dinleme gibi fiillerin son derece çirkin davranışlar olduğu özümsetilmelidir. Temiz ve gürültüsüz bir toplum için eğitimden sosyal adalete kadar her sahada el ele diyor, çağdaş, demokrat, eşitlikçi yaklaşım ve hukuk Devletinin egemen olduğu sakin bir hayat diliyorum.
KAMURAN TUNA
YORUMLAR
KENTLİ OLMA KÜLTÜRÜMÜZ YOK. KÖYDEN KENTE GÖÇ EDEN İNSANLARIMIZ, KENTE GELDİĞİ ZAMAN BU AYRICALIĞI GÖRMEDİĞİ İÇİN KENTLİ GİBİ YAŞAMAK YERİNE, BİLDİĞİ GİBİ YAŞIYOR.
GÜRÜLTÜ, ÇEVRE TEMİZLİĞİ ARTIK İNSAN SORUMLULUĞUNDAN ÇIKTI, İNSANLAR SORUMLULUKLARININ FARKINDA DEĞİL. ORTAK KULLANIM ALANLARI KÖYÜN BAHÇESİ GİBİ KULLANILIYOR.
NASILSA BİRİLERİ TEMİZLER, DÜZELTİR MANTIĞINDA OLAN İNSANLARIN, ÖNCE ZİHNİNDEKİ BU KİRLİLİĞİ TEMİZLEMEK LAZIM.
ORTA KESİMİN ÇOĞUNLUKTA OLDUĞU ÜLKEMİZDE, SON YILLARDA YOKSUL KESİM ARTMAKTA.
AMA BUNDAN DAHA ÖNEMLİ SORUN İSE KENT’TEKİ (TOPLU)YAŞAMLA İLGİLİ KENTLİ OLMA GELENEĞİ YARATAMAMIŞ OLMAMIZDIR.
Konu ciddi ve üzerinde düşünülmesi harekete geçilmesi gereken konu.Öyle kulaklarımızı tıkamakla üstesinden gelemeyiz.
Sorunlara çözüm üretebilir insanları seçmek yerine sorun üstüne sorun katanları,hatta düğüm atanları seçersek olacağı bu.
Ülkemizin bu gün geldiği durum gözler önünde.Kulaklarını tıkayıp ceplerini açanların insiyatifindeyiz ...
Kirlilik üstte başta olsun da zihniyette olmasın ...
Çooook önceden ,büyük kentlerin manzaraları adeta cennet hayali resimler verirdi ressamlara...Şimdi çıplak betonların pozları var fırçalarda !
Selamlar saygılar...
tebrik ederim yazar arkadasim
cok onemli bir konuya deginmissiniz. sehirlerin plansiz cogalmasi , goclerin sehirlere yonelmesi, yapilarin duzensizligi, issizligin arttigi ortamda gurultu kirlilikleri olacaktir ve kimse engelleyemez ! mesela; bir barin onunde gecerken muzik gurultusu, arabalarin seyir halinde iken gereksiz korna calmalari, tam evinizde kafa dinlendirmeye basladiginiz sirada; '' KARPUUUUUUZZZZ HALIS ADANAAAA, DOMATEEEEESSSS '' cigirtkanliklarini duyariz... percereyi acarsiniz '' ya kardesim sessiz olsaniza!'' deseniz, ''hadi len sende siboopp, gormuyon mu satis yapirek'' ukalaligi ile karsilasirsiniz..
Yani; diger islerimizin ustesinden gelemedigimiz gibi bununda ustesinden gelemeyiz. En iyisi mi yanimizda birer ses gecirmez kulaklik tasimamiz lazim. :)))
Tabi bu bir sakaydi ama cidden bu konuda da cok rahatsizligi var insanlarimizin.
Saygilar efendim
direnis tarafından 12/25/2008 1:50:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
bende yazınıza bir ekleme yapmak istiyorum, kabalık olarak almazsanız.
dünya'yı kirleteceksek sevgi damlacıklarıyla yapalım bunu.
heryere saçalım verebildiğimizin en güzelini en değerli olanını hoşgörümüzü yanına ekleyelim ve güzel bir hayata yelken açalım artık.çünkü çok yorulduk.kavgadan, anlaşılamamaktan, anlatamamaktan ve inançsızlıktan.değişelim ama bunu isterken önce herkes kendinden başlamayı unutmasın.
saygılar.
SodonveGomore tarafından 12/24/2008 11:32:40 PM zamanında düzenlenmiştir.