yetmez mi ?
Çocukluğumuzda kaybettiğimiz fotoğrafların hafızamızda tuttuğu yer kadar yaşıyoruz .
Kimleri sallandırdık, kimleri suçsuz günahsız iken ölüme yolladık ve arkalarında kahraman ilan ettik….
Yabancı düşüncelerden etkilenerek özgürlüğü bile kendimize yontuk, Ölürken korkaklıklarını gizlediğimiz cesurlar var ettik. Bir söz ile toplumu ayırmak için yarış ettik, sosyalist olmayı onur bildik, komünist denildiği zaman gurur duyduk, islamcıyız dedik İran devrimine saygı duyduk, kendi ülkemizde Che Guera’yı sevdiğimiz gibi Humeyni’yi sevdik, terör örgütlerinin marşını bile besteleyen yazarlarımız oldu.
Yaşasın ölüm diyenlerin akılsızlıklarının cezasını arkalarında bıraktıkları mazlum çocuklar çekti..
Che Guera yakalandığı dağ evinde tek kurşunla ölürken yalvarmıştı, onu bile gizleme gereği duydular, kahraman olmalıydı, kahraman gibi anılmalıydı….
İran Türk düşmanlığı ile tarihte en büyük payı alırken, Humeyni’nin sevgisine mahzar olanlar kendilerinden geçtiler, sokaklarımızda gösteri yapmaya kadar cesaret aldılar.
Çeçenler Rusya’yı al ver ettiklerinde çeçen marşını dinlemekle göğsümüzü kabarttık. O ara komşumuzda enternasyonel marşı dinliyordu, ne garip bir milletiz, biz olamadık bir türlü…
Biz…
Biz bir milletiz..
Hem de güçlü ve övünülecek güzellikte bir ülke sahibiyiz..
Şimdi ise orta doğunun sömürüsünde olan kendi çocuklarımıza sömürüldüklerini söyleyemeyen entel takımı ile uğraş veriyoruz.
Ne Rus komünizm mi, ne Çin sosyalizm mi, ne ABD emperyalizm mi, ne İran islam modeli bizim değil bunlar, bize ait değil….
Biz bir milletiz..
Farklı ırkların, farklı inançların, farklı kültürlerin birleştirdiği Türkiye Cumhuriyetiyiz biz….
Etiketlerini sırtımıza vuran düşüncelerden ne zaman kurtulacak ve devletimizin güçlü olması için uğraş vereceğiz.
Güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti için bireysel siyasi çıkarlarımızı devletin misyonu gibi görmeden yönetilen bir ülke olmak dileği ile…
.....