- 564 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMAK
KAŞ YAPAYIM DERKEN
GÖZ ÇIKARMAK
Dr. Sadık Özen
“Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” derler ya, işte aynen öyle oldu. Sanki ülkemizin içinde bulunduğu bunca olumsuzluk yetmiyormuş gibi, bir de “Özür dileme / dilememe” kampanyaları getirilip gündeme oturtuldu. Hem de öyle bir işgüzarlıkla ki akıl alır gibi değil. Tamamen bilinçli, planlı ve kasıtlı olarak yapılan bir eylem bu. Ortalığı iyice karıştırmak için hazırlanmış. İmza kampanyasını başlatanların yaptıkları açıklamalar durumun böyle olduğunu apaçık gösteriyor.
Meğerse bu çalışmalar Hrant Dink’in ölümünden beri sinsice sürdürülüyormuş. Amaç, havanın iyice bulandırılması olmalı. Çünkü, “Kurt dumanlı havayı sever” derler.
Son günlerde karşılaştığımız sorunlara bir bakar mısınız? PKK’nın sonu gelmeyen hain eylemleri ve DTP’ nin onlara açıktan destek veren atakları aldı yürüdü.
Yaklaşan yerel seçimlere ait seçmen listelerinde, insanlarımızı ileri derecede bunalıma sokan ve nasıl düzeltileceği bilinmeyen akıl almaz hatalar var ve bunlarla ilgili tartışmaların yarattığı yüksek gerilim artıyor.
Küresel ekonomik kriz yansımalarına bağlı olarak kapatılan işyerleri, faaliyetini durduran fabrikalar, indirilen kepenkler ve sokaklara dökülen işsizler ordusunun göklere yükselen feryatları, halkımızı karamsarlığa itiyor.
Son zamanlarda elektrik ve doğal gaza yapılan zamlar nedeniyle, kalorifer yerine kullanılan soba bacalarından çıkan zehir gazlar atmosferimiz kirletiyor.
Gittikçe artan hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısından büyük rahatsızlık duymaya başlayan
emekli, memur, işçi, çiftçi ve küçük esnafın moral güçleri her gün biraz daha azalıyor, bıkkınlık ve sabırsızlıkları ise artıyor. İnsanların canları boğazlarına geldi.
Sanki her şey güllük gülistanlık ve ülkede hiçbir sıkıntı yokmuş, ekonomik kriz falan yaşanmıyormuş gibi, basiretsizce gündeme getirilen ve saltanat sürme anlamına gelen, makam otomobillerinin yenilenmesi haberleri; halkta, bir taraftan şaşkınlık, bir taraftan da büyük kızgınlık yaratıyor.
Olumsuzluklar sayılanlarla bitmiyor. Ne yazık ki; özür dileme kampanyaları ile birlikte, etnik köken ve inanç tartışmaları da başladı. Bu vesile ile; 40-50 yıl önce yaşanmış, 6-7 Eylül Olayları, Madımak Oteli ve Kahraman Maraş’ta yaşanan kötü olaylar gündeme taşındı ve bunlarla ilgili protestolar yapılıyor.
Anayasamıza uygunluğu büyük tartışma yaratacak olan; bir şeriat partisi kuruluyor ve bununla ilgili girişimlerin, bütün bu sorunların üzerine tuz biber ekeceği anlaşılıyor. Çok yakın bir zamanda; bu tatsız gelişimle ilgili ve tamamen haklı nedenlere dayalı birtakım olumsuzlukların yaşanacağına kesin gözüyle bakılabilir. .
İşte, Milliyetsiz Aydınlar’ın bu ard niyetli ve çirkin eylemi, tam da ülkemizde bu olumsuzlukların yoğun bir şekilde yaşandığı döneme rastlatıldı. Böylece ülkemizin havası daha da bulandırıldı. Özür dileme kampanyasına karşı çıkanlardan çok; destek verenlerin beyanları, ayrılıkçı ve ırkçı duyguları körüklüyor ve gerginliğin çoğalmasına neden oluyor.
Aralarında öyle laf edenler var ki; insanın midesini bulandırıyor ve bu memleketin ekmeğini yiyen insanlardan, bu derecede milliyetsiz ve nankörlerin çıkabildiğini düşünmek insanın içini acıtıyor.
İnsan hak ve özgürlüklerinin savunucusu ve demokrasi havarisi geçinen, milliyetçilik duygusundan yoksun bu “Milliyetsiz Aydınlar”ın, yaptıklarının bilincinde olmamaları düşünülemez. Aslında bunlar; tabandaki halktan kopuk, sadece kendilerini önemseyen ve ön plana alan, kendi görüşlerini egemen kılan, bencil ve kendisini beğenmiş kişiler. Ulusal duyguların ve değerlerin bunlar için fazla önem taşımadığı anlaşılıyor.
Kesinlikle bilinen bir şey var ki, bunlar, kaş yapayım derken göz çıkarıyor ve yarattıkları dumanlı hava ile aç kurtlara davetiye gönderiyorlar.
22. 12. 2008
www.fikirplatformu.net
YORUMLAR
Saygıdeğer Dr.Sadık bey,
Bireysel tepkiler bu durumda ne derece etkli olacak , elbette doğru görüşlerin yayılması son derece önemli ama...Allahaşkına bu ülkede soruştırma makamı diye bir kurum kalmadı mı vatandaşı ve ulusu bu denli zora sokmanın anlamı nedir?Adalet mekanizmaları biz cehenneme gidince mi işleyecek?B u vurdumduymazlık içinde olanları kınıyorum.
Güzel yazınız ve yüreğinizle çok yaşayınız .Saygılar...
Değerli yazar,görüş ve anlatımınız kesinlikle takdire değer.
Ben bir de yararını yakaladım o malum na/aydınların : Sayelerinde,ülkede olması muhtemel bir kaos ortamında,bizleri arkadan vurmaya niyetli hainler,kendilerini birer birer ele vermeye başladılar. Onları tanıyalım ve tedbirlerimizi ona göre alalım diyorum ben.
Tabii bundan önce dilerim ki onlar akıllarını başlarına alsınlar. Saygılar.