- 6041 Okunma
- 57 Yorum
- 0 Beğeni
HEM GÜL HEM DÜŞÜN ! : GÜLDÜŞ-III-
GÜNAYDIN GÜNAYDIN GÜNAYDIN;
Her güzel şey üçtür, her ayrılık güçtür, hele hele Hülya’dan, Kiraz Çiçeği’nden,Güldane’den birbirinden güzel fıkralar GÜL-DÜŞ/ler dinlemeden duymadan çekip gitmek var ya dünyadan; gülmek varken ölmektir, ölmek varken katıla katıla gülmektir..
Yok dilim sürçtü , ne demiştik , vallahi güçtür, güçtür efendim, hepsi birbirinden güzel, her biri kendine özel bu dost kalemler , her biri kendine alemler varken sıraya dizilin bakalım inci inci, tesbih dizilircesine görelim kimdir herkesten birinci, en güzel Güldüş’leri bize anlatan, fıkraları kaynatan kaynatırken oynatan, oynatırken patlatan, göbeğimizi çatlatan..
İn cin top oynarken uyandı bir adam ha bire karalıyor sayfayı durmadan...
Geçen sefer hafta sonu başlamıştık, Güldüş’ler anlatmaya bu kez hafta başından başlayalım; haydi bakalım bir yandan sabah kahvaltısı, zeytin peynir, tereyağı, bal reçel,bir yandan rafadan yumurta haşlayalım.
Şimdi duyuyorum Kiraz Çiçeği diyor ki İmbat’ın kanadına Karşıyaka’dan bindim, Ankara’nın göbeğine indim , geliyorum dostlar, geliyorum beni bekleyin ,bir de baktım ki ne göreyim, Güldüş’e geleyim derken meclise gelmişim ne kadar çok gülecek şey var burada durun bakayım , arkadan mı , yoksa ön sıradan mı yanaşıp usulca ben de bir koltuk kapayım diye oyalanırken, herkes kapmış kapacağı kadar, bize bu mecliste ne sandalye ne de koltuk var?’ diye başladı söze, söyledi bakalım ne söyledi dinleyeceğiz gerisini canlı yayında kendisinden AZ SONRA...
Neredesin Kiraz çiçeği uyanamadın mı yoksa daha, haydi beri gel ,beri gel, saçlarını sürü gel,fıkraları kürü gel, tak koluna Güldane’yi, çek belinden Hülyayı güle güle yürü gel...
Ağam Eyüp Yıdızhan hatırın kalmasın ’Ooop bi dakka beyler düğün mü olur Kanber’siz ne oluyo orada benden habersiz, olan biten bir şey mi var?’ demeye kalmadan bir selam da sana çaktık...
Baktım Lale devri’nin boynu bükük, haydi sana da bir klavye uzattık derken ben, aaa demesin mi; ’Karın doyurmuyor hocam klavye , üstüne az kuru pilav ye , bu günlerde kursa gidiyorum, daha yeni başladım hayata, dersimi nasıl bırakıcam ? ’
Neyse bu kadar gevezelik yeter, gelelim kuru fasulyenin faydalarına...
Çuval ağzı açar gibi benim ahbap Aziz Kör Bektaşi’nin (Asıl adı; Halil İbrahim Şahin )Yamalı Fıkra Bohçası; kitabını açtım ne çıkarsa bahtınıza; tam ortadan açınca,SÜNNETÇİ ÇIKTI KARŞIMIZA, OY ANAM OY, DURDURUN DÜNYAYI İNECEK VAR, OYY OY ; YANINDA DA TEMEL!
Temel,tuvalette küçük abdestini yaparken yanındaki Dursun’a sorar;
-Sen Trabzon’ lu musun?
-Evet Trabzon’ luyum .
-Sünnet oldun mu?
-Tabi ki oldum.
-Seni de Sünnetçi Namık usta mı sünnet etti ?
-Dursun biraz şaşkın:
-Evet ama sen bunları nerden biliyorsun ?
-Nereden bileceğim,
Namık usta hep yamuk keserdi,
sen de sabahtan beri ayağıma işeysun da!...
Sabah sabah Dursun yaptı çişini, Temel bilir işini...
Sizin de bi yeriniz ıslandıysa sıka durun dişinizi ,kahkahayla ıslatmadan içini dışını,
eli kalem, yüreği yas , gönlü pas tutan kim varsa buyursun, çiş yapmak serbest,para mara da almıyoruz, herkes kömür dağıtıyor, biz ömür dağıtıyoruz dostlar, işte burada kaçık, bu sayfa her dosta açık...Geeeel gel, yandım deme, bir güldüşe kandım deme,düşe kalka gel güldüşe güldüşe gel...Düşe gel,işe gel, gel sen de gülerken işe gel !...
Ekleyin bakalım GÜLDÜŞ’LERİNİZİ
Ben bir tane daha ekliyeyim de bizim Aziz Kör Bektaşi’den, sonra sayfa sizin olsun, ömrü uzun olsun, düğünü güzün olsun...
HASTA TEMEL :
-Hastayım doktor, çok hastayım, vücudumun her yeri ağrıyor, nereme dokunsam sızım sızım sızlıyor, dökülüyor...
-Nasıl hastalık o tüm vücudu saran ağrıtan sızlatan?
Temel parmağının ucuyla kafasına dokunmuş...
-Ay ay ay !
Sonra göğsüne basmış,yine acıdan allak bullak olmuş, sonra bacaklarına,Temel parmağını nersine dokundursa, acıdan irkiliyormuş.
Doktor daha fazla dayanamamış;
-Ver bakayım şu elini; bak oğlum senin parmağın kırık...
Ah ah omuzdan kesilmiş kolumuz bizim...Siz de açın bakalım yamalı fıkra bohçalarını gelin hep beraber sofra kurup güldüşelim...
En uzun gecenin sabahından nice GÜLDÜŞ’LERE; bundan sonra geceniz kısa gününüz uzun olsun...
Selam sevgi saygı ve muhabbetle sevgili dostlar...
Şaban AKTAŞ
22.12.2008
Not: Bu sayfaya yeni gelen arkadaşlar eski GüLDÜŞ-I -ve -II - yi okurlarsa tekrardan kaçmış oluruz.
FOTO:MİLLİYET.COM/ fotogaleri
YORUMLAR
Seminerdeyiz
BİRAZDA GÜLELİM…Günaydııııın!
Bir grup kadın, “Sevgi dolu bir evliliğe nasıl sahip olunur” seminerine katılmışlar, onlara
“Aranızda kaçınız kocasını seviyor?” diye bir soru sorulmuş, tamamı ellerini kaldırmışlar.
“En son kocanıza onu sevdiğinizi ne zaman söylediniz?” diye sormuşlar, kimi “Bugün” diye cevaplamış, “Birkaç gün önce” diyenler olmuş, çoğu hatırlayamamış.
Konuşmacı “Çıkartın cep telefonlarınızı, kocanıza ‘Aşkım seni seviyorum’ mesajı yazın ve gönderin bakalım” demiş.
Mesajlar gönderilmiş, gelen cevapların yüksek sesle okunması için cep telefonları yandaki katılımcı ile değiştirilmiş ve aşağıdaki 8 değişik mesaj kahkahalarla okunmuş.
1- Arkadaş? Sen kimsin?..
2- Çocuklarımın anası? Hasta falan mısın?..
3- Evet.. Ben de seviyorum da.. Sorun nedir?..
4- Araba pert mi? Ha? Pert mi?
5- Kimden ne duydun söyle bakalım?
6- Etrafından dolaşma lütfen. Konuyu direk söyler misin?
7- Hani gündüzleri içmeyecektin?
8- Annen bize mi geliyor?
CENAZE ARABASI
Erzurumlu işsiz bir yurttaşımız nihayet bir iş bulur. Belediyenin cenaze hizmetleri için görevli cenaze nakil arabasını sürücü olarak kullanacaktır. İş bulma sevinciyle dosdoğru cenaze arabasıyla birlikte evine gider ve tam evininin önüne gelince korna çalar. Eşi Fadime korna sesiyle kapıya çıkınca;
- Gel Fadime, nihayet bir araba var altımda, gel seni biraz dolaştırayım!
-Bula bula o arabayı mı buldun?! O araba ile gezilir mi?!
- Sen şimdi bu arabayı beğenmiyor musun? Herkes bu arabaya binebilmek için ölüyor be!
Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de genç kız trende aynı kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tünele girip kompartman karardığı zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardından ŞIIRRRRAAAK! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın;
“Aferin genç kıza. Nasıl yapıştırdı tokadı” diye düşünmekte ve kafasını sallamaktadır.
Genç kız da
“Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki, bi de öpmeye kalktı ama kadın da iyi yapıştırdı.” diye düşünmektedir.
Albay ise;
“Ulan bizim eşoğlusu er, kızı öptü. Tokadı biz yedik.” diye yanarken er de içinden şöyle düşünmektedir:
“Hehe. Aferin lan bana. Elimi öpüp nasıl yapıştırdım tokadı albaya…
Teyzeoğlu sayfaya hoş geldin; baktım, dediğin siteye merkez. ABD de bulunan google şirketi demiş hukukçular bir sürü madde eklemiş üye olacan sıonra sayfaya girecen; elin hgavurunun uzun uzun sözleşmesini okuyup ibcelemeden tıklayıp giresem başımız belik bi
zim iktidarların Avrupa birliğine gireken okuyup incelemeden imzaladığı haller gelir , valla vaz geçtim sen sizin oralardan bizim j-köylülr ne anlatırsa onalrdan bir şeyler yaz makbule geçer vallaha...selam sevgi ve saygılar..
Teyzeoğlu Şaban Bey,sanal özürlü olunca işi sarpa sardırıyoruz.Güzel sunumlar var.Gönderemedim.Mail adreslerini göndereyim.İndirir-bindirirsiniz.Sağlıcakla kalın.
http://mail.google.com/mail/?ui=2&ik=348eb17fa2&view=att&th=1126a64cab7b3ac9&attid=0.6&disp=thd&zw
ramazan.efe tarafından 12/24/2008 12:22:37 AM zamanında düzenlenmiştir.
Saygıdeğer hocam bu güne kadar duyduğum en akıllı Karadeniz fıkrası'ydı; siz her halinizle bir başkasınız.Aptal sorular karşısında apışıp kalan aptal değil zekidir.Bizim Temel de de işte bu zeki karadeniz insanını ZEKA MİSİLLEMESİ OLARAK DOĞMUŞ Bİ TİPLEMEDİR.ZİRA APTALLIĞIN İÇİNDEKİ ZEKAYI BULABİLMEK AYRI BİR ZEKA VE YETENEK İSTER.YÜREKTEN SAYGIMLA TEŞEKKÜR EDERİM...
" KARADENİZLİ ZEKASI
BİR KARADENİZLİ ^^LİFE STYLE^^ adlı bir yarışma programına katılır.
ödül:500 bin ytl
sunucu soruları sormaya başlıyor:
1.Tarihte yüzyıl savşları ne kadar sürmüştür ?
A)116 yıl
B)99 yıl
C)100 yıl
D)150 yıl
(Karedenizli bu soruda pas geçme hakkını kullanır.)
2.Panama şapkası hangi ülkede keşfedilmiştir ?
A)Brezilya
B)Şili
C)Panama
D)Ekvador
(Karedenizli seyircilerin yardınımını istemiştir)
3.Rusların bayramı olan ekim direnişi hangi aydadır ?
A)Ocak
B)Eylül
C)Ekim
D)Kasım
(Karedenizli telefon hakkını kullanıyor başka karedenizliyi arıyor)
4.Kral GEORGE IV gerçek adı nedir ?
A)Albert
B)George
C)Manuel
D)Jonas
(Karedenizli iki şık götürme hakkını kullanıyor.)
5.Kanarya adlarının ismi hangi hayvandan gelmiştir ?
A)Kanarya
B)Kanguru
C)Fare
D)Fokbalığı
( Karedenizli yarışmadan çekiliyor.
Okurken güldüyseniz bide doğru cevaplara bi bakın.
1)100 yıl savaşları 116 yıl sürmüştür 1337 ile 1453 arası.
2)Panama şapkası Ekvador'da keşfedilmiştir.
3)Rus bayramı ^^Ekim Direnişi^^ 7 kasımda kutlanır.
4)Kral IV. GEORGE asıl adı Alberttir.Kral 1936 yılında ismni değiştrmiştir. "
bu da alıntı da benden olsun saygıdeğer hocam...
kutlarım güldüşlerinişi ...
sevgim saygım her daim...
:) can hocam saygılar
geç kalmadım inş...
o kurs senın bu kurs benım dolaşırken siteye uğrayamaz oldum
bütün şair canlar toplanmış yıne ne güzel.
bende güldüşünüze katılıyım bı fıkra ile
Oruç tutan Bektasinin biri pek fena susamis.Vakit geçirmek için kirda giderken bakmis gürül gürül akan bir çesme... Adeta kendinden geçmis bir halde agzini dayayip likir likir içmeye baslamis.Bu sirada oradan geçen biri görüp:
-Aman erenler ne yaptin?Oruç gitti, diye seslenmis.
Bektasi, agzinin iki yanindan süzülen sular bagrina dogru inerken cevap vermis:
-Oruç gitti, ama fakire de can geldi!
Bektasi, vaaz dinlemeye gitmis. Hoca vaazinda icki icmenin bütün kötülüklerini, zararlarini sayip dökmüs, hatta icki icenlerin sirat köprüsünden boyunlarinda dünyada ictikleri bütün icki siseleri asili oldugu halde gececeklerini anlatmis. Bektasi sormus:
"Hocam, boyna asilan siseler bos mu olacak dolumu?"
Hooca, incecik köprüden dolu siselerle gecilirken dengenin kolay saglanamiyacagini düsünerek:
"Elbette ki dolu olacak" diye yanıt vermis.
"Hay agzini öpeyim Hocam, desene ahrette de yasadik!" demis.
tıkladım bunlar çıktı bektaşi tarzı bunlar oluyor galiba erenlerın affına sığınarak
teşekkürler güzel güldüşler
Üsküdar kadısı Molla Hüsamettin Efendi şakaları ile bilinirmiş.Sorulan sualler karşısında bakın nasıl cevap vermiş.
Üstat;
Saçınız neden ağardı?
-Nezleden
-Beliniz niçin büküldü?
-Gezmeden
-Dizleriniz neden titriyor?
-Cizmeden
-Pekiii dişleriniz niçin döküldü?
-Yiyip içmeden (Demiş)
FARK
-Kamçı ile yürümezse at,
-Söz dinlemiyorsa evlat,
-Bir de huysuz ise avrat
-Nidersin ölüyü
-Gir ağla,çık ağla
-Deh demeden yürürse at,
-Eğer söz dinlerse evlat
-Bir de iyiyse avrat
-Nidersin düğünü,
-Gir oyna.çık oyna
Bu günlerde Erzurumlu'nun birini cehenneme atmışlar.
Hele kapıları örtün.
Anca kemiklerim ısındı,demiş.
Şaban bey hoş bir sayfa olmuş.Bu sefer hazırlıksız yakalandım.Gelecek sayfanı fıkralarla doldururum.
Kutladım.
SAYGILARIMLA...
Arkadaşlar gönül muhabbeti gibi bir sayfa oluşmuş ben de bir karadeniz manisiyle ya da türkü sözüyle katılayım dedim.
Emice oğli Dursun
Gezer gezer durursun
Evlendirmayin oni
Bekarlıktan kudursun
Bizim evun önünden
Yarimun geçmeleru
Kizlar güzelleştirur
Köydeki çeşmeleru
Herkese sevgim ve saygımla.
Ay benim can dostlarım , sizler olmasanız ne yaparım, ben bu fıkraları kime atarım, kimden yeni fıkra kaparım?
Salıncak:
Temel Fadime'yi alıp lûnaparka gitmiş.Fadime hızla dönen salıncağı pek eğlenceli bulmuş;binmeyi önermiş.Temel bakmış ,salıncakta dönen kızların donları görünüyor.Aşağıdaki bıçkınlar da gözlerini dikmişler, kızların röntgen filmini çekiyorlar; olmaz demiş Fadimeye binmeyelim.
-Neden ?
demiş fadime;-
-Donun cörünür de ondan...
demiş Temel.
Biraz ilerde Dursuna rastlayan Temel ; Gel biz tüfek atalım deyip Temel'e.Tüfek atmaya dalmışken bakmışlar Fadime kayıp.Sağa sola bakınırken Fadime çıkmış gelmiş.
-Nerede idun kız?
-Salıncağa pindum.
-Donun cörünmüştür.
-Cörünmedi.
-Nasıl cörünmedi?
-Pinmeden önce çıkarıp gizlice çantama koydum.
Atış sırası kimde beylerden hiç ses yok muuuuuuuuuuuuu?
(H.İ.Ş)
Şaban Aktaş tarafından 12/22/2008 10:20:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
:))))Amannn haaa sevgili kiraz çiçeği sakınnn yazmaaaa kapatırla valla sayfayı nere düşeriz gül-düş'leri:)))
Ayrıca emaneti es geçip şu yönetme işine takılıyorum eeee banane banane millet birbirini yiyor iktidar olmak için demek iktidar olmakta kazanımlar var dimii:))).....diyor vee ekliyorum güldüşümü
ADOLF
20. yüzyilin basinda bir evde kucuk bir cocuk babasina sormus:
"Baba!, kedilerin kuyruklarini kesip kemer yapmak günah midir?"
Baba ilgisizce;
-
"Günahtir evladim" demis
- "Peki baba zencilerin derilerinden paspas yapmak günah midir?"
,
- "O da gunahtir evladim"
- "Peki baba japonlarin beyinlerinden corba yapmak gunah midir?"
- "Ooofff! o da günahtir evladim"
- " Peki baba yahudilerin yaglarindan sabun yapmak gunah
midir?"
Baba en sonunda dayanamaz:
- "Degildir ulan. oooff bee Adolf , nerden aklina gelir boyle
sorular sormak?!..."
.....Çocukluğundan belliy miş ne .ok olacağı?Bir de birileri adımızın bununla anılması için uğraş vermekteler sözde aydınlar mışşş.peeehhh pehhhh pehhhhh.
Dip not:Şööleee bi tehdit daha çekivercen bayaaa hoş oluvereyyo yawww:))
Yine geldim , okudum, güldüm ve yine bir fıkra ekleyip kaçıyorum :)))))))
Tayyip Erdoğan tarafından merkez ilçe kongresine destek amacıyla Trabzon'a gönderilen Maliye Bakanı Unakıtan şehre
girmek üzeredir. O sırada meydanda bisikletini parkeden biri yandaki kahveye girer.
Az sonra bir polis kapıdan içeriye doğru bağırır:
- Kardeşim!!! Dışardaki bisiklet kiminse alsın... Maliye Bakanı Unakıtan gelecek.
Trabzon'lu içerden aynı ses tonuyla cevap verir.
- Bi şey olmaz... Kilitledum
Sevgilerimle ...
Hülyacım ben de sana emanet ediyorum diyeceğim ama onunla ilgili bir ayıp fıkra geldi aklıma yazamıyorum canım hehehehhee...
emanetçi den aklınıza gelmiştir umarım :))
Şaban beyin bize yaptığına bakın hele siz.
Resim ve karikatür ekleme olaydı görecekti o ama dua etsin sadece yazma hakkımız var :)))
Nasılsa bir yolunu bulur yollarım ben ona elimdekileri :)))
Muhabbetle...
aaaa HÜLYA CAN DOST OLUR MU ÖYLE ŞEY, AŞKOLSUN ...ALINDIYSAN ÖZÜR DİLERİM...NEDEN BU KADAR HEMEN ALINIVERİR İNSANLAR HAYDİ SEN YÖNET...O YÖNETSİN MÜHİM OLAN GÜLDÜŞSÜN SAYFAYA RENKLENDİRİN ŞENLENDİRIN ORTALIĞI ...YANİ BEN İŞİN AKIŞINA GÖRE SÖYLÜYORUM DÜŞÜ OLAN YAZSIN YAZSIN YAZSIN...
İSTERİZ İSTERİZ HÜLYAYI İSTERİZ...
HÜLYA HÜLYA
EN BÜYÜK HÜLYA !!
Papaz ve Karga
Kiliseye bir papaz atanmış,
papaz gelir
gelmez ilk işi eski çanı
değiştirmek olmuş.
Çan çalmak için geldiğinde
bakmış birde ne görsün, karganın
biri çana pislemiş,neyse
temizlemiş. Ertesi günü çan
çalmaya geldiğinde aynı
manzarayla karşılaşmasın mı?
Papaz kargayı yakalamaya karar
vermiş; fakat, ne yaptıysa bir
türlü yakalayamamış.
Demiş ki, bir vatandaşa sorayım.
Birilerine olayı anlatmış ve
sormuş: Ben bu kargayı nasıl
yakalarım?
Vatandaş kolay demiş bir parça
peynir, peynirin yanına da bir
kadeh rakı koy, yakalarsın.
Papaz 'nasıl olur mu öyle şey'
demiş. Vatandaş izah etmiş
'karga peyniri yiyecek sonuç da
susayacak rakıyı su diye içecek
ve sarhoş olacak.' Papazın
aklına yatmış, vatandaşın
anlattığını harfiyen yapmış.
Papaz çan çalmak için geldiğinde
bakmış ne görsün, karga yerde
yatıyor. Kargayı tutmuş.' Ulan
demiş sana Hiristiyan desem
kilisenin çanına pislemezsin,
Müslüman desem rakı içmezsin
söyle len ,söyle sen nesin?.'
Karga kekeleyerek: 'aaakk
paaartiliyim!!!!!!'
Kars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik hayata dair
röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor;
- Nasılsın dayı, eyi misen?
- Şükür oğul, canı taşirem, eyiyem, coh eyiyem.
- Halin, keyfin, sağlıgın da eyi midir?
- Eyidir, he, coh eyidir.
- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?
- Nası soz!
- Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?
- Hiç eyle olur? Bizim ağzımız dövlete ne diyebilir.
- Yani memnunsun.
- Allah dövlete millete, kaymakam bege, bölediye başganımıza zeval vermesin.
- Memnunsun?
- Dövletimiz, kaymakamımiz, başganımiz, şanlı ordumuz başımızdadir,
her ne olursa bir fiil o dakika yanımızdadir. Ben vatanıma nası
serzenis ederem? Amma, benim derdim başkadır.
- Allahına gurban dayı, söyle nedir?
- Doksan sene once buraya Ruslar girdi ya?
- He girdi.
- Hani bu belediye binalarını, okulları, çesmeleri, istasyonu,
yolları, kaldırımları Ruslar yaptılar ya?
- Rus işgalinde yapıldı değil mi dayı?
- He.
- Hec benim dövletime, milletime sözüm olur mu? Ben aha bu Rusların avradını...
Doksan sene önce bu kaldırımları, caddeleri yapıp
gittiler, bir gün olsun bi kere Kars'a gidek, yollar bozuldu mu,
kanallar tıkandı mı demediler, insan bi gelir de bakar buralara, hec beyle olur?!
Bari dedim bineyim otomobile, başbakanın yanına gidip öyle tebrik edeyim....
Uzun yola çıkma dan önce araç muayenesi yaptırayım dedim...
Araç muayene işlerini Alman'a vermişler...
Sigortasını yaptırayım dedim...
Başak Sigorta'yı Fransa'ya vermişler...
Benzin alayım desem...
Zaten direk Irak'a dolaylı olarak ABD'ye gidecek param...
Ondan da vazgeçtim...
****************************************************
Madem dedim, başbakanı yerli malı kullanma sevdasından dolayı tebrik edemedik..
E bari gidip bir bankadan kredi çekeyim de yüzde yüz Türk sermayeli bir iş kurayım...
Maksat, başbakanın gözüne girmek....
TEB'e gittim, Fransızlar kapmış...
Deniz Bank'a gittim Danimarkalılar almış...
Oyak Bank'a gittim, Hollandalı oturuyor patron koltuğunda...
Finans Bank'ı da vermişiz Yunan'a...
Hani, Türk Bankası olduğu için Ziraat Bankası'nın Atina'da şube açmasına izin vermeyen Yunanistan...
Ama Allah'ı var sayın başbakanımızın, Garanti Bankası'nın hepsini değil sadece yarısını vermişiz Amerikalılar'a...
Valla tebrikler...
********************************************
Dedim ki kendi kendime, bu da olmadı, en iyisi mi açayım bir radyoyu da kafamı dinleyeyim...
Açtım... Süper FM...
Kanadalı'ya satmışlar...
***********************************************
Valla nasıl olur bu iş dedim kendi kendime...
Ne var ne yok elin ecnebisi kapmış...
Cep delik tava delik... Nokta nokta nokta üstelik...
* * *
Hemen bir 70'lik rakı açtım büyüğünden... Hani Türk içkisi ya. O bakımdan.
Efkar dağıtmak için...
Onu da Amerikalılar'a satmışlar meğerse...
* * *
Bir tek kömür madenlerini satmamışlar...
Seçim zamanlarında işe yarıyor çünkü...
Demokraside devrim yaptık ya hani...
Kömür demokrasi düzenine geçirdik ülkemizi...
O bakımdan...
* * *
Hadi bakalım...
Durmak yok yola devam...
Başbakan medya aracılığıyla açıklama yapmış;
"Krizden kurtulmak için yerli malı kullanın!"
* * *
Ben de dedim ki amenna, başbakanımız doğru söylemiş...
Başbakanı cepten arayıp tebrik edeyim dedim...
Meğerse Turkcell'in bir kısmına el koyup, Finliler'e Ruslar'a satmışlar....
Telsim'den arayayım dedim...
El koyup İngilizler'e satmışlar...
AVEA'dan arayayım dedim...
Lübnanlı'ya satmışlar...
Ev telefonundan arayayım dedim...
Araplar'a satmışlar...
E bari internetten e-posta yollayayım, maksat yerli malı kullanmak olsun...
O da Araplar'a gitmiş...
Ne diyelim...
Arab...
Sen bizi kurtar Ya Rab...
Haklısın Kiraz çiçeği ne de olsa pehlivan atalarımız ve çelme takmayı iYi beceririz.
CAMCI !
---------
ADAM HER ZAMANKİNDEN DAHA ERKEN EVE GELMİŞ
KARISI BU SÜRPRİZ GELİŞE HAZIR DEĞİLMİŞ.GİYİNEMEMİŞ
KARISINIU YATAKTA ÇIRILÇIPLAK GÖREN ADAM KUŞKULANMIŞ
GARDROBUN KAPISINI AÇMIŞ;KARŞISINDA ÇIRILÇIPLAK BİR ERKEK;ÖFKEYLE BAĞIRMIŞ,
-NE ARIYORSUN LAN BURDA?
-BEN CAMCIYIM ABİ?
-NE DEMEK ULAN CAMCI, UTANMIYORMUSUN,REZİL HERİF?
GARdropTAN ÇIKARKEN ADAM;
-LÜTFEN BEYEFENDİ, ''BİR HARF YÜZÜNDEN '' PROBLEM ÇIKARMAYIN!
DEVAMMMMMMM.........
Şaban Aktaş tarafından 12/22/2008 8:12:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Adamın biri ölmüş, öbür tarafa gittiğinde bakmışki kazanlar kaynıyor başlarında zebaniler...
Kim kazandan çıkmaya çalışırsa ellerindeki asalarla kafasına vurup tekrar kazana atılıyorlar.
Bütün kazanlar böyle yani.
herbirinin başında zebani, kazanlarda bağırışanlar.
tek bir kazanın başında ise kimsecikler yok ve içinden çıkmaya çalışan da yok.
Adam dayanamamış sormuş zebaniye bu durumu.
Aldığı cvp:
Onlar Türkler, çıkmak isteyenleri alttakiler çekiyor geri zaten :)))
Kusura bakma Güldane bacımmm dedim ya açığı kapatmam lazım hem kıskanmıştım unuttun mu?:))))
SIRAYA GEÇ
Adamın biri sabah evden ise giderken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder.
En önde yürüyen köpekli bir adam. Arkasında bir tabut ve onun 10 metre arkasında bir başka tabut. Bunları takip eden, tek sıra olmuş 200′den fazla adam. Meraklanır. Kafilenin başındaki köpekli adam hiç kuşku yok ki cenazenin sahibidir. Yanına yaklaşır ve sorar:
-Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?
Adam yanıtlar:
-Öndeki karım, arkadaki de kayınvalidem.
-Vah vah, başınız sağ olsun. Nasıl oldu?
-Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş. Köpek onu da öldürmüş.
Adam biraz düşündükten sonra sorar:
-Beyefendi, köpeğinizi ödünç alabilir miyim?
-Sıraya geç!...
DİP NOT:Valla köpek ben de değilllllllllllll:)))
selam arkadaşlar bende duyduğumu satayım size
bol güldüşlere....
Bizim temel var ya hani imamlık yapan hanımı, kendisini çok seviyormuş ah temel sen ölürsen ben ne yaparım diye dertlenirmiş
Temelde.
Her gün karısına hatun, ölürsem
Beni cennette ara orada bulursun dermiş
Bir gün hoca ölür…..
Temelsiz kalan Fadime de yokluğuna daha fazla dayanamaz.
Ölür .
Cennette arar durur, hoca efendi yok
Önüne gelene hocayı soran Fadime ye ,Git bir de cehenneme bak derler..
Nasıl olur hoca efendi bana sağlığında, cennette bulursun derdi
Sen yinede bak demişler.
Gider …
Birde ne görsün bizim temel boğazına kadar toprağa gömülü
Fadime şaşırır …
Hoca efendiiiii…..
Bu ne hal ,
Sus hatun sus buna şükür
Müftünün omuzlarındayım der
Hülyaaaa geldiiiiiiii valla soğuk ve yağmurlu bir istanbul günün de maaşı almak için teknoloji ile mücadeleden sonra hem de ne mücadele evlere şenlik diycem kimsenin böyle bir şenlik istediğini düşünmediğimden demiyom:))Evet iyi yerlere takıldım amma maaşımın kuruşuna dokunmadım dostlarımı hortumladım,alışkanlık galiba hortumlamak,nasılsa belediye başkanlığına adaylığımı koymayacam,Kılıçdaroğlu yolsuzluk dosyalarımı alıp belgelerini tek tek ispatlayamayacak,defterimi düremeyecek falan,bu arada hakkıyla görevini yapanlara saygı ve bin selam...
Aaaaaaaaaa neler yazıyom yawww:)))Amaç gül-düş değil miy di?Gül-düş'ünü yaz Hülya cık cık cıkk:)))Tamam tamam geldi işte herkese gülümseyen dakikalar dileklerimle.
Güldaneye not:Maaşallahın var gözüm gül-düş'lerin gümbür gümbür az biraz kıskandım mı ne:)))Bütün gece burdayım açığı kapatmam lazım:)))Sevgimdesin.
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır Odasına girdiğinde masada bir
bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir Tam bu sırada farklı bir yerde
kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki
maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere
yığılıp kalır Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür
Kime : Sevgili karıma konu : Yeni ulaştım Tarih : 16 mayıs 2004 benden haber aldığına
şaşıracağından eminim Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail
gönderebiliyoruz Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım Her şey yarın senin
buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış Seninle buluşmayı dört gözle
bekliyorum Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin Not : Burası çok sıcak
Hani benim dostlarım nerde; Hülya maaşı alınca iyi bir yerlere takıldı galiba,kirazçiçeği haydi dallarda ne var ne yok gel artık?!
TEMEL ASKERDE
Askere giden Temel, karısı Fadime hasta olduğu için izin istemiş,komutan;
-Fadimeyi vatanından üstün mü tutyrosun yoksa ?
-Vatanla 71 Milyon ilgileniyor komutanım, Fadimeyle yalnızca ben !
............(H.İ.Ş.)
Böyle belledik bu vatanı biz bu hale getirdik değil mi dostlar ?
Her geldiğimde okuyorum ve tabi bir fıkra bırakmadan da gidemiyorum :)))
Başbakanımız; Laikliğin güvencesi Benim demiş...:))))
Kümese müdür aranıyormuş.
Tilki de müracaat etmiş...
Tilki'yi çok beğenmişler ve işe almak istemişler
Ne ücret istersin? diye sormuşlar..
Tilki; Ben gülmekten söyleyemeyeceğim, artık siz ne verirseniz, verin... demiş...
Sevgilerimle ........
Ben yine geldim :))) Defterde bir yorum yazıyorum bir senin sayfana geliyorum Şaban... Tabi gelince diğer arkadaşlarımızın hepsinin de yorumlarını okuduktan sonra bir fıkra bırakmadan da gitmek olmuyor tabiki ve bu fıkramı da sevgili rıfati arkadaşımıza hediye ediyorum , yine bir Temel fıkrası :))))) ;
Mısır'a gezmeye giden Temel ile Dursun un kayığı Nil nehrinde batar.
Tabii hünerlerini ortaya koymanın tam zamanı gelmiştir. Şampiyonlar gibi yüzmeye başlarlar. Bir ara Temel kocaman bir nesnenin kendilerine doğru geldiğini görür.
Dev bir timsah iştahla onlara doğru yüzmektedir. Temel keyifle bağırır :
- Ula Dursun, işe bak, adamların kurtarma gemileri bile Lacoste...
Sevgilerimle ..........
Öncelikle gülümseten tüm değerli arkadaşlara teşekkürler. Epeyce "dişmacunu" reklamı yaptırdılar, sağolsunlar :))
Sonra, geldik ya sayfaya şimdi, bir tane anlatmak gerekiyor. Malum Hoca Nasreddin torunuyuz. Ben yine dedemden anlatacağım, belki biraz da günümüze uyarlayarak. Kimseyi kırmak amaçlı yazmadığımı belirtmeliyim tabi öncelikle..
Gelelim "güldüş"ünümüze...
Hocanın imamlık yaptığı zamanların birinde, bir cami de geçiyor olay..
Hoca görevlerini ifa eder, lafı fazla uzatmadan cemaata namazını kıldırır, söyleyeceklerini söyler çıkarmış. Çıktığında da; her şeye sürekli "fetva" arayan cemaattan biri varmış. Makul mantıklı şeylere "fetva" sorsa bir şey demeyecek hoca ama, bu böyle biri değil maalesef!
İlle diğer insanlardan daha "büyük" müslim ve akıllı sorduğunu sanarak soran biri imiş :)
Yaklaşmış hocaya.
- Hocam? Tuvalette sakız çiğnemek (veya bir şey yemek) günah mıdır dinimizce acaba?
Hoca içinden "La havle" çekerek, bir yandan da cevabını yapıştırmış:
- Evladım günah mı, sevap mı ona cevap bile vermiyeceğim fakat, biri seni, orada ve o vaziyettte görürse eğer; başka şeyler düşünebilir !..
Esenlikler dilerim.
Fıkradır, -güldüş-tür ya da.. Sürçü lisan eyledikse affola !..
Göktürkmen tarafından 12/22/2008 4:46:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bir arkadaşıma yorum yazdıktan sonra hemen ziyaret edeyim dedim sayfanı Şaban ve yine ilginç bir şey ekleyip kaçıyorum ben :)))))))
...OLMANIN FAYDALARI :)))))))
JAPON OLMANIN FAYDALARI:
-Bakkalınızdan Japon yapıştırıcısı isterken gururla 'Şu bizim yapıştırıcıdan versene' dersiniz.
-Çok kiloluysanız zayıflamak için milyonlarca lira harcamaz aksine Sumo Güreşçisi olup üstüne para kazanabilirsiniz.
- 'Adamlar yapmış ağbi!' diyerek hep kulaklarınızı çınlatırlar.
- Devleti yönetenlerin koltuklarını bırakmaları için ölmelerini beklemezsiniz.
İNGİLİZ OLMANIN FAYDALARI:
- Her zaman için beyaz atlı prensin kapınızı çalma ihtimali vardır (Prens Charles!).
- Ve üstteki mantığa göre kaynananız bir kraliçe olabilir.
- Hiç bir baltaya sap olamazsanız, bir tamirhanede 'İngiliz anahtarı' olabilirsiniz.
- İngilizceyi su gibi konuşursunuz.(!)
AMERİKALI OLMANIN FAYDALARI:
- Kendinizi iyi hissetmeniz ve Amerikalı olmanın hazzını ve gazzını almak için, herhangi bir Amerikan filmini seyretmeniz yeterlidir. Eğer hala övünmekten böğ gelmemiş ve kusmamışsanız.
- Her zaman ülkeniz savaştadır ama size zarar gelmez..
- NBA maçlar ını izlemek için sabahın köründe kalkmazsınız..
- Her apartmandaki 10 kişiden 5'i dünyayı kurtaracak güçtedir.. Düşman ister uzaylı olsun isterse bir göktaşı farketmez (örnek: Rambo, Terminator, v.s..)
FRANSIZ OLMANIN FAYDALARI:
-İngilizce bildiğiniz için değil, bilmediğiniz için hava atarsınız (Yani onlar öyle sanıyor)..
- Her şeye Fransız kalabilirsiniz..
- Fransızca küfür bile etseniz şiir okuyorsunuz sanırlar...
İTALYAN OLMANIN FAYDALARI:
- Kaybolmazsınız. Çünkü her yol Roma'ya çıkar.
- Herkesin sırtını yaslayacak bir dayısı vardır,özellikle Sicilya dolaylarında...
- Dünya kızları, yakışıklılıkta hep sizi örnek gösterir..
- Doğan SLX fiyatına FERRARI alabilirsiniz (Abarttık ama olsun! Eee.. Böyle vergilere böyle espri!) ...
VEE TÜRK OLMANIN FAYDALARI:
- 2050 yılında dünyanın tek hakimi olabilirsiniz (Çünkü herkes uzaya çıkmış olacak)..
- Eğer dünyanın hakimi olursanız, uzaydan gelebilecek UFO lara taş atıp onları korkutup, kaçırabilirsiniz UŞAK'ta yaşanmıştır)..
- Restoran, lokanta gibi yerlerde masaları birleştirebilir ortaya bir salata söyleyebilir, masanın kısa bacağının altına katlanmış kağıt koyabilirsiniz...
- Otobüs, uçak, hastahane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşabilir, plajda cep telefonunuzu mayonuza sıkıştırabilir ve herşey çok normalmiş gibi davranabilirsiniz..
-İşsizlik, üretimsizlik, sosyal eşitsizlik, trafik canavarı, enflasyon ve sonu gelmeyen zamlarla canla başla mücadele ederek, 'ülke yönetmecilik' oynayan siyasetçilere yıllarca katlanarak 'Varolmanın dayanılmaz eziyeti' ve 'insanoğlunun dayanıklılık gücü' konularında bilimsel araştırmalara katkıda bulunabilirsiniz...
Sevgiler...
hoş geldin güldane hoş geldin<; ta isveçten nasıl çabucak geldin maşallahın var senin?Neşele sefala getirdin can dost...eeee annatıve bakalım ne va ne yok ollada..??Yedin içtin senin olsun gördünü bize söle yeter...Gulam sende...hadi de gari...
Şaban Aktaş tarafından 12/22/2008 2:29:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
TÜRK İLE KAVGA
Uzun çabalar sonucunda Alman vatandaşlığına kabul edilen genç, babasına sürpriz yapmak için sevinç içinde evine koşmuş:
-Baba bak , Alman vatandaşıyım artık..
Birinci kuşak milliyetçilerden olan baba çok sinirlenir.
-Ulan soysuz hangi yüzle gider de Alman vatandaşı olursun,diye gürleyip oğlanın suratına bir de osmanlı tokadı yapıştırır.
Kös kös dönen oğlan ,
-Şu hale bak yaaa,Alman Vatandaşı olalı bir saati geçmedi, Türklerle başım belaya girdi...
Ee kiraz çiçeği bu kafayla biz Avrupa birliğine girebilir miyiz giremez miyiz, sen de bakalım...
Sevgili Şaban defteri açar açmaz mesajını alınca ben de hemen yazına geldim ve ne göreyim GÜLÜŞleri yine başlatmışsınız. Öncelikle sevgili Hülya ve Kiraz Çiçeği arkadaşlarıma merhabalar diyorum ve ben de madem sen Temel'le başlamışsın ben de onla başlıyayım diyorum ve ekleyip şiirlere ve diğer bir yazılara bakmak için kısa bir ara kaçıyorumve sizleri fıkramla baş başa bırakıyorum ama yine geleceğim ;
Temel, Alman ve Fransız bir adada yamyamların eline düşer. Elleri kütüklere arkadan bağlanmış vaziyette idamlarını beklerlerken yamyamların reisi şöyle der: 'Hepinizin derisini yüzüp bizim için hayati önem taşıyan kanoların yapımında kullanacağız, ama adetlerimize göre, son arzunuz her ne olursa olsun yerine getirilecektir.'
Alman, gerçekleştirilmesi imkânsız bir şey isterse ölümden yırtacağını düşünür ve buz gibi bira ile yanında kızarmış patates ister.
Reisin talimatıyla patatesler kızartılır, batık bir Alman denizaltısından edinilen bira da ikram edilince Alman şaşırır, son ziyafetinden sonra herkesin gözü önünde derisi yüzülür ve derisinden kano yapar yamyamlar.
Fransız da en az 50 yıllık Fransız şarabı istediğini söyler. Reis iki adamını adanın arkasında 60 yıl önce karaya oturmuş olan Fransız ticaret gemisine gönderir ve mahzeninden getirtilen şarabı Fransız'a içirdikten sonra onun da derisini yüzüp kano yaparlar.
Sıra kendisine gelince, yamyamların her şeyi tedarik edebildiğini fark eden Temel, son arzusu sorulduğunda, 'Ver bakayim baa bi sigara...Bi da yak oni' der ve sigaradan iki nefes çektikten sonra sigarayı kendi vücudunun değişik yerlerine bastırırken şunları söyler:
'Alun size kano...Siçtum mi şimdu kanoniza'
Sevgiler her üçümüze de ....
Benimle yarışamazsın hocam :)
Denzialtıcı kızı kaptan torunu olarak bilumum denizcilik lisansım ve sertifikan mevcuttur :)))
Fıkra gibi :
Dünya nüfusunu, mevcut halklarin nispetlerini muhafaza ederek, 100 kisilik bir köy kadar küçültebilseydik bu köy söyle olacakti:
57 Asyali:
21 Avrupali,
14 Amerikali (Kuzey,Orta,Güney)
ve 8 Afrikali
Bunlarin 52’si kadin , 48′i erkek olacakti
30 beyaz , 70 beyaz ( + + )olmayan,
30 Hiristiyan, 70 Hiristiyan olmayan,
89 heteroseksüel , 11 homoseksüel
6 kisi bütün servetin % 59′una sahip olacakti ve bunlarin hepsi ABD kökenli olacakti.
20 kisi iy evlerde yasayacakti,
30 kisi okuma-yazma bilecekti,
1′i ölmek üzere , 1′i de dogmak üzere olacakti.
1 kisi bilgisayar sahibi,
1 kisi de (evet, sadece 1 kisi) üniversite mezunu olacakti.
Simdi sunlari göz önünde bulundurun:
Bir harp tehlikesi ile, iskence görmek ihtimali ile, aç kalma korkusu ile karsi karsiya degilseniz, 500 milyon insandan daha iyisiniz.
Tutuklanmaktan , iskence görmekten yahut öldürülmekten korkmadan ibadethaneye gidebiliyorsaniz 3 milyar kisiden daha iyi bir sansa sahipsiniz.
Buzdolabinizda yiyeceginiz , üzerinizde elbiseniz ve basinizi sokup uyuyabileceginiz bir eviniz varsa,
dünyadaki insanlarin % 75′inden daha zenginsiniz.
Bankada ve cüzdaninizda para varsa, dünyanin en imtiyazli % 8′i arasindasiniz
Anneniz , babaniz sag ise, siz bu dünyada nâdir kisilerden birisiniz.
Birisi sizi düsündü ve bunu gönderdi, çünkü okuma yazma bilmeyen 2 milyar kisiden biri degilsiniz.
Paraya ihtiyacin yokmus gibi çalis .
Kimse seni üzememis gibi sev .
Kimse seni seyretmiyormus gibi danset .
Kimse seni dinlemiyormus gibi sarki söyle .
Bu mesaji dostlarina gönder .
Göndermezsen hiçbir sey olmaz.
Gönderirsen, belki bunu okuyan birisi gülümser……
Veya……
sen gene her zaman yaptigin gibi nereye oldugunu bilmeden, kan ter içinde kosmaya ve hayattan sikayet etmeye devam et...
değişen ne olmuş?
Gülelim mi şimdi buna da ağlanacak halimiz misali hocam ya?
Açtırdınız çenemi susturun kolaysa şimdi :)))
KİRAZ ÇİÇEĞİ, HOŞ GELDİN HOŞ GELDİN; SALLANSIN BAKALIM DALLARIN BİRAZ, NE TATLI FIKRALAR DÜŞECEK SAYFAYA KİRAZ KİRAZ..BEN ŞİMDİ ACICIK AĞIRDAN ALABİLİRİM SİZ AÇIN ŞÖYLE BİR ARAYI ESKİ YÜZ METRECİLERDENİM ,KAPATIRIM MESAFEYİ LİSEDE 4X100 m
BAYRAK YARIŞINDA OKUL TAKIMINA BİRİNCİLİK KAZANDIRMIŞTIK...SİZ KOŞA DURUN BEN GELİYOM...
Şaban Aktaş tarafından 12/22/2008 3:22:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
İşte biri daha geldi aklıma :)))
Bir köpek, yolda yürürken gözüne bir iş ilanı takılır. Adresi alır ve
koşarak başvurmaya gider.
Ofisten içeri girer, sekretere bakar, iş başvurusu için geldiğini
anlatmaya çalışır. Sekreter gülerek yöneticiyi arar ve durumu anlatır.
Yönetici köpeği odasına alır, şaşkınlıkla bakar. Köpek kendinden
emin,sandalyeye zıplar ve oturur.
Yönetici "Seni işe alamam. Bana daktilo yazabilecek biri gerekiyor" der.
Köpek sandalyeden aşağı atlar, daktilonun başına geçer ve hatasız bir yazı
yazar. Sayfayı alır ve yöneticiye uzatır.
Yöneticinin ağzı açık kalır ; "Ama bu yetmez, ben iyi bir bilgisayar
kullanıcısı arıyorum ."
Köpek bu kez bilgisayarın başına oturur. Beş dakikalık mükemmel gösteriden
sonra ilk oturduğu sandalyeye döner.
Yönetici aklını kaçırmak üzeredir.Köpeği tepeden tırnağa inceler
;"Anlıyorum birçok özelliğin var ve gerçekten çok akıllı bir köpeksin. Ama
sorun şu ki; ben sana bu işi veremem."
Köpek fırlar ve patisini ilanın üzerine koyar. İlanda "Her başvuranın eşit
şansı vardır" yazılıdır.
Yönetici;"Evet ama ilanda başvuranın yabancı dil bilmesi gerektiği de
yazılı." der.
Köpek sakince yöneticiye bakar ve cevap verir ;
·"Miyaav!"."
nasıl buluyorsunuz? Cvp. verin de öğrenelim yani...
Ayyyyyyyyyyyy bende kim sallıyor ağacımı dedim durdum sabahtan beri hocam ya :)))
Dallarım titreşim yaptı epeyce :))
Bari bozmayalım uslûbu da dalalım hehehehee
Demek meclis dediniz hııııııııııı
Buna inanmamak mümkünmü acaba?
Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş...
İsviçrelilere ;
Düzenlilik ve Yasalara saygı ...
İngilizlere ;
Soğukkanlılık ve asalet ...
Japonlara ;
Çalışkanlık ve Sabır ...
İtalyanlara ;
Neşe ve Romantizm ....
Fransızlara ;
Şarap ve güzel yemekler
Türklere ;
Zeka ve Dürüstlük ve Tayyip sevgisi ....
Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrıya sormuş?
"Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane".
"Evet ama" demiş Tanrı "sadece ikisini kullanabilecekler"
- Böylece;
Bir Türk zeki ve Tayyip ci olduğu zaman dürüst olmayacaktır...
Bir Türk dürüst ve Tayyip ci olduğu zaman zeki olmayacaktır...
BİR TÜRK HEM ZEKİ HEM DE DÜRÜST OLDUĞU ZAMAN TAYYİP Cİ OLMAYACAKTIR..
Şimdilik bu kadar.
Aklıma geldikçe uğramam mı hiç :))
TÜNAYDIN HÜLYA DOST ,
HOŞ GELDİN SEFALAR GETİRDİN,
SEN BENDEN ÇOK ŞANSLISIN VALLAHA,
BENİM BANKOMAT KARTI ANKARA DA KIZIMDA ..
KAÇ SENEDİR EMEKLİ MAAŞIMDAN METELİK ALMADIM..
AL DEDİM BU SENİN OKUL HAYATINI KARŞILAYACAK GÜVENCE OKUL BİTENE KADAR ,BİTTİĞİ GÜN KARTI GERİ İSTERİM ...O DA BELEŞÇİ ALIŞTI İKİ SENE SOSYOLOJİ OKUDU, SONRA O BÖLÜMÜ BIRAKTI AÇIK ÖĞRETİME YAZILMIŞ ŞİMDİ DE HALKLA İLİŞKİLER OKUYOR BİR YANDAN DA ÇALIŞIYOR ENİŞTESİNİN FİRMASINDA, SONRA İŞLETMEYE GEÇECEKMİŞ, AMA BELLİ BENİ İŞLETİŞİNDEN İYİ İŞLETMECİ OLACAK ANLAŞILDI BENİM İKİ NUIMARA... ...SEN SEN OL EMEKLİ MAAŞ KARTINI KAPTIRMA BENİM GİBİ ENAYİ ARASAN BULUNMAZ YER YÜZÜNDE..
EH ÇOCUKLAR İŞTE BULUNCA PARAYI SAVURURLAR
NELER ÇEKTİ BABAM EMEKLİ OLANA KADAR DEMİYOR
İKİ YILI SİLİP ATIYOR..EN BAŞTA DEDİM YAPMA ETME KIZIM SENİN RUHUNA UYMUYOR SOSYOLOJİ
SEN DEDİM TİYATROCU OL, SÖZ DİNLETEMEDİM
RESSAM OL OLMAZ..NE HALLERİ VARSA GÖRSÜNLER NE DİYEYİM DAHA ...
HAYDİ BİZDE GÜLELİM KENDİMİZE GELELİM ATALIM BİR KAHKAHA....HAHHAHAHAHAHAHA...BEKLİYORUM KİRAZ ÇİÇEĞİ...GÜLDANE GEÇ KALMA SINIFTA BIRAKIRIM BANA NE...
TÜM DOSTLAR DOSTLAR KATILIN HAYDİ SINIRLI SAYIDA DEĞİL BÜYÜSÜN ŞİKETİMİZ, KEM KÜM DEĞİL -K.Ü.M- BURAS IYANİ KAHKAHA ÜRETİM MERKEZİ HERKES YAZSIN SICAĞI SICAĞINA FAZLA UZAMASIN ARASI...
SEVGİLER SELAMLAR GÜLDÜŞLER HERKESE...
Geeelllllllllldiimmmmmmmmmmmmmmm....Günaydıınnnnnnnn çoktan geçti tünaydıınnnnnnnnnnnnnnn.........Güülllddaannneeeeeeeeeeee nerdesiiinnnnnnnnnnnnn?Hadiiii bacıımmmm güldüşşşşşşşşçüüüü geeeeellllllldiiiiiiiii..........Ohhhhhhhhhh amanınnnn şenlik var direklerarası eğlence şu soğuk kış günlerine sıcacık gülmece ve deee güldüşçeeee.......kehhh kehhhhh keehhhhhhhh ya bir türlü beceremiyorum şöööleeee çıt kırıldım hanım olmayı hani şööleeee hiih hih hiiiii kırıla kırıla gülmeyi napiimmmm olmayınca nasip neylesin hasip?Böyle miydi yawwww:))))Neyse valla kıpır kıpır kıpraşıyom he gelsin güldüşler.Güldaneeeeeee,Laledevriiiii,kirazçiçeğiiiiii de haydı gelin gayrı.......
Bravo şaban dost kavuklu pişekar tadında bir sunum anlatış yani yazışla getirdin güldüşlerimizi sağol,ne ihtiyaç bilirsin gülmek hemi de ciğerden gülmek:)))
Verdim puanı(çünkü güne gelsin istiyom hepimiz gülelim istiyom)şimdi gidiyom emekli maaşımı çekecem ehh birazda gezecem İstanbul yağmurlu emme olsun her hali başka güzel ve ben her haline aşığım çok seviyom.Hem bakarsın canlı güldüşlerim olur malum milletçe severiz fıkra gibiyizdir evvelallah:))))Geleceğim kimse bi yere kaybolmasın:))
...............Temel, Dursun, Veysel arabayla bir caddede kırmızı ışıkta
durmuşlar.Yanlarına trafik polisi gelmiş
Polis:
-Tebrikler!Bu yerde ilk defa siz kırmızı ışıkta durdunuz ödül olarak size para vereceğiz.Bu parayla ne yapacaksınız?"
Temel:
-Amirim ben ilk ehliyet alacağım
-Ne senin ehliyetin yok mu?
Dursun:
-Lan temel ben sana dedim çalıntı arabayla çıkmayalım yola!
-Ne sizin araba çalıntı mı?
Veysel:
-Lan temel sınırı geçtik mi lan?.........şimdilik bu daha ne güldüşler getirecem valla söz:)))
Sevgimle...........
Eş:)Hülya tarafından 12/22/2008 1:09:20 PM zamanında düzenlenmiştir.