- 654 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Duygularım
Kimsesizlik böyle bir şey olsa gerek. Ağladığında göz yaşlarını silecek birinin olmaması. Hayallerimde var öyle birileri, gerçek dışı.
Ölmek istediğimde boğazıma ilmiği geçirecek ya da tetiğe asılacak kişi çok da, yaşamak istediğimde yanımda kalabilecek ya da beni hayata bağlayabilecek insan yok.
Çocuklar için üzerine görünmezlik pelerini giymiş bir insan, uçamayan bir Superman; gençler için gol atamayan bir forvet ya da zıplayamayan bir pivot; yaşlılar için ise kemik erimesine sebebiyet veren bir hastalığım çoğu zaman.
Ben kimsesiz bir hiç kimseyim...
Anlatacak çok şeyim var hayat adına da, dinleyecek kimsem yok. Sıkıntılarımı anlatmaya başladığımda bir stand-up izliyormuş havasında kahkahalar yükseldi etrafımdan. Ben mi anormaldim, insanlar mı? Ağlanacak şeylere güldüm de, gülünecek şeylere mi ağladım yoksa ben? Bir gariplik var bu durumda.
Gülmek mi? Evet güldüm, hem de çok fazla güldüm. Ama çocukluğumda. Ağlamak mı? Evet ağladım, hem de çok fazla ağladım, haddinden fazla. Her anımda.
Mantıklı şeyler anlattığımda insanlara, siren sesleri duyulmaya başladı uzaklardan, sonra gittikçe yaklaştı sesler. Beyaz giyinmiş adamlar geldi yanıma, deli gömleğini giydirdikleri gibi akıl hastanesine kapattılar beni.
Sonradan anlattılar bana gerçekleri. Meğer mantıklı konuşmak yasakmış bu şehirde. Gülünecek şeylere ağlarlar, ağlanacak şeylere gülerlermiş.
Bağırmaya başladım, nerdeyim ben, neresi burası dedim.
Karmakarışık sesler doldu kulaklarımda, milyonlarca ses. O seslerden birini çekip aldım. Dinledim...
"Burası senin duyguların."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.