- 3457 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ERMENİ İŞKENCELERİ
“Katillerden Özür Dilenmez” başlıklı yazımız, olumlu ya da olumsuz pek çok tepki aldı. ”Kalemine Sağlık” diyenler oldu,”Tarih, gerçekleri asla kapatamaz” diyenler oldu, “gerçekler tarihi de olsa çözümü siyasiler bulmalı” diyenler de oldu. Yorumlar, yazanın bakış açısına ve tarih bilgisine göre değişir. Bu yüzden yorumları elbette dikkate alırız ama, doğru bildiğimiz ve doğruluğuna inandığımız, özellikle belgelenmiş gerçekleri söylemeye devam etmemizi asla engellemez. İmzacılardan Ömer Laçiner ile Kezban Hatemi; karşı çıkanlardan emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir ve yine emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ ın katıldığı bir tartışma programında, Ermeni gazeteci Hrant Dink’ten ve düşüncelerinden bahsedildi. Hrant Dink’in, “biz soykırım var demiyoruz, sadece bu vatanın bizimde vatanımız olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.” dediğinden bahsedildi. Bunları duyunca acı acı gülümsedik. Çünkü Hrant Dink vurulup öldüğü zaman kaldırım üzerinde yatarken, gazete binasının ikinci katından kızı “ŞİMDİ KANINIZ DAHA MI TEMİZ?” diye bağırıyordu.Kızının bu sözleri aydınlarımızın hiç birisi tarafından gündeme getirilmedi. Demek ki Hrant Dink ve yandaşları yazılı ve sözlü olarak şirin gözükürken, evinde ve gözden uzak yerlerde kanımızın kirinden söz ediyordu. Maskelerin düşmesi ve birilerinin uyanması açısından yazmak lüzumunu hissettik. 1915 Tehcir Kanununu diline dolayıp sürekli Ermeni Katliamından söz edenlere, bu yıllarda Doğu Anadolu da Ermenilerin Türk ve Müslüman ahaliye yaptıkları işkencelerden bahsedeceğiz. I.Dünya Savaşı yıllarında Ermeniler, başta Ruslar ve İngilizler olmak üzere düşman devletlerin destek ve kışkırtmaları sonucunda çeşitli çeteler oluşturdular. Hınçak ve Taşnak başta olmak üzere bu çeteler bu bölgeleri yaktılar, yıktılar, soydular ve akla hayale gelmedik işkenceler yaptılar. Biz bu işkencelerden Erzurum ve çevresinde gerçekleştirilen, belgeli olan, olayları bizzat yaşayanların anlattıkları şekliyle sizlere aktaracağız. Yüreğinizin dayanabildiği kadarını okuyarak gerçek soykırımı ve Ermeni kinini görmeniz açısından faydalı olacağı kanaatındayız.
ERMENİ İŞKENCELERİ
1.Savunmasız insanların kafataslarını parçalamak, ağaç budar gibi kollarını ve bacaklarını kesmek.
2.Türlü bahanelerle topladıkları halkı sokak ortasında toplu olarak öldürmek, süngülerle delik deşik etmek.
3.Yollarda çalıştırmak gibi bahanelerle yerleşim merkezleri dışına çıkardıkları insanları topluca öldürüp derelere doldurmak (Binlerin yattığı Yanıkdere bunlardan biridir).
4.Şehirde ve köylerde bir kısım halkı toplayarak evlere doldurup yakmak. Tahtacılar caddesindeki Ezirmikli Osman Ağa Konağı, Konaklı Köyünde Salih Ağa ve Derviş Beğ’in evleri, Teke Deresi Köyünde Musagil’in Hasan Ağa’nın evleri bunlardan bir kaçıdır.Bu yakmaların en acılarından birisi Karayazı ilçesi Hanik Kom’unda ki olaydır:“Yetmiş kadar kadın ve erkek bir ahıra doldurulduktan sonra, ahırda serbest bıraktıkları bir mandanın sırtına bir yorgan bağlayarak üzerine Mirza adlı bir vatandaşımızı bindirerek üzerine bir teneke gaz döküp ateşe verirler. Mirza’nın çığlıkları ve can acısıyla çılgına dönen manda, içerdekilerin hepsini çiğneyip parçalayarak öldürmüştür.Ve bununla yetinmeyen Ermeniler komu ateşe verip tamamen yakarlar.
5.Hasta yatağında yatan vatandaşlarımızı çiğneyerek tekmeleyerek öldürmek.
6.Çocukları analarının gözleri önünde koyun boğazlar gibi kesmişler, anasını emen bir çocuğu kesip tandırda pişirerek etini anasına zorla yedirmeye çalışmak.
7.Kadın ve kızlarımızın ziynet eşyalarını almak için kol ve parmaklarını kesmek.
8.Kadın ve kızlarımızı kaçırıp yanlarında alıkoymak, haftalarca tecavüz etmek. Ki daha da acısı bu kızlardan bir kısmı 7 - 8 yaşlarındaydı.
9.Kadınlarımızın meme uçlarını kesip ipe dizmek suretiyle tesbih yapmak.
10.Gebe kadınların karınlarını yarmak, çıkardıkları bebekleri süngü ucunda teşhir etmek.
11.Camileri ahıra çevirmek, mezarlıkları tahrip etmek.
12.Türklerin göğüs derilerini keserek cepler açmak, tesbih, tarak tabakalarını içine doldurmak.
13.Türklerin kaba etlerini kesip cep açmak ve ellerini zorla sokturmak.
14.Kadın erkek demeden çarmıha germek ve kazığa oturtmak.
15.Pek çok insanı evlerinde ve ahırlarda kollarından bacaklarından duvarlara ve direklere çivilemek.
Bu ve buna benzer daha pek çok zulüm ve katliam sonucunda Tehcir Kanunu çıkarılmış ve uygulanmıştır. Hepsi belgelidir. Bunlardan hiç bahsetmeden göç esnasında ölenlerin acısına yas tutan ve haklarını onlar adına aramayı görev addedenlere diyecek bir tek sözümüz var: “ŞECERELERİNİ ARAŞTIRSINLAR.”
“ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ. KOKARSA YAĞ KOKAR, ONUN DA ASLI AYRANDIR.”
YORUMLAR
Bu ve buna benzer daha pek çok zulüm ve katliam sonucunda Tehcir Kanunu çıkarılmış ve uygulanmıştır. Hepsi belgelidir. Bunlardan hiç bahsetmeden göç esnasında ölenlerin acısına yas tutan ve haklarını onlar adına aramayı görev addedenlere diyecek bir tek sözümüz var: “ŞECERELERİNİ ARAŞTIRSINLAR.”
“ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ. KOKARSA YAĞ KOKAR, ONUN DA ASLI AYRANDIR.”
ustadim,
yuregine ve kalemine binlerce tesekkur ederim. sonuc mukemmel finalle bitmis yaziniz...
Bizim bolgelerde ne serefsizlikler, kahpelikler yaptiklarini biliyoruz ve yaziyor tarihcilerimiz delilleri ile.. ve cemaatsizlikten harap olan kiliselerini benim devletim yaptirdi camilerimizi yaptirmazken!!! Turk milleti mi, Turk devleti mi ihanet etmis ermenilere? Utansinlar bunu boyle dusunen emperyalist masalari... Biz asla ozur dilemedigimiz gibi; bu topraklardaki sayginliklarini kaybetmislerdir...
Dogu Anadoluda Kurt kardeslerimizi kesip, kadinlarin ve kizlarin irzina gecenlere karsi torunlari ozur dileme gafletine dusebiliyorsa, ceserelerinden suphe etmeye basladim...
Yazik!
Degerli yasiniz icin yurekten tesekkurler ustadim
saygialrim derin...