- 3904 Okunma
- 60 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZÜR DİLİYORUM
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kendi masalımızın kahramanlarıydı çocukluğumuz. Sohbet odalarında duvarları yırtarcasına büyük harflerle anlatılan cinayetlerin kulak kabarıcısıydık. İçimize kadar yerleşen düşmanımızı zihnimizin tuâline yerleştiriyorduk tanımadan.
Sorgulayıcısı ve yargılayıcı olduğumuz milletlerin celladı olmaktı zihnimize bilinçsizce yerleştirilen olgu kavramı…
Kıbleye durmayan her insan gavur, Müslüman olmayan her insan dinsizdi, karanlık odalarda anlatılan hikayelerde. Öldürülen bir dinsiz cennetin anahtarı kazanmak anlamı taşıyordu aynı zamanda
Yalan ya da gerçek hepsinin ellerinin parmakları kadar cinayetleri vardı.
Bu anlatımlarda gözyaşının, acının, geride bırakılan viranlığın ehemmiyeti yoktu.
Anlamazdık olup bitenleri, çocuktuk ama ezberimize takılan rollere soyunurduk kendimizce
Elimizde tahtadan kılıç kalkanlar alarak birimiz kutsal taçlı, birimiz haçlı olurdu ve haçlı olan her daim ölmek zorundaydı. Bu yüzden hep kimin haçlı olacağı kurayla seçilirdi.
Süreç takvimlere geçmeyecek kadar ağır bedellerle yüklenen bir zaman aralığı geçirmişti. Her millet kendi tarih sayfalarında kendine haklılık payı çıkaracak delil telaşına düşüyordu. Ama ortada hangi milletten olursa olsun, yaşamını onur kırıcı bir şekilde kaybeden binlerce insan vardı. Toplu mezarlar, sürgünler, yıkılan köyler, boşaltılan ve yok edilen yurtlar ve geride bunları kaleme alan canlı şahitler bu kirli savaşların bilfil tanığı ve anlatıcısı oluyordu. İnanmak ya da red etmek sadece vicdani bir muhasebeye dayanıyordu. Ölümün rengi kırmızıydı ve acının adı yoktu hiçbir kitapta.
Aslında aklımda kalan tek şey o günlerde esir alınan, gavur dedikleri ve ermeni asıllı olduğunu büyüdükten sonra anladığımız ismi Levend konulan yaşlı bir adamcağızdı.
Zaman içinde gerek baskı, gerekse kendi tercihi mi olduğunu tam olarak bilmediğim bu insanın Müslümanlığı seçtiğini, namaz kılmaya başladığını defalarca gördük. Ama hiçbir ortama yeni kimliğini sokmayı başaramadığını, her zaman esir ve gavur kaldığını, asla kimsenin yuva kurması, yahut kendi ayakları üzerinde durabilmesi için el uzattığına şahit olamadım… Kendi ortamlarına almazlardı. Hep dışlanan, horlanan bir yaşam tarzı sürdürmek zorunda kaldı ölünceye kadar
Yağmur geçiren, çatısı içinden daha temiz bir barakada yaşardı. Her gördüğümüz yerde nedense onu taşlar kovalardık. Kırmızı bir gölette yıkanmaya giderdi ve her yıkanışında ellerimize çamur alır yeniden üstünü kirletirdik... Levent dede gözyaşları sel olur ağlardı. Asla bir büyüğümüz çıkıp ta neden böyle bir davranış sergilediğimizi sormazdı.
Çocukluğumuzda çok kuş yuvası dağıttık, çok kuş öldürdük, portakal bahçelerine girdik sayısız, yılan avcısıydık. Kaplumbağaları dövüştürürdük zevk için, bizlerde dedelerimizden eksik kalmayan, kendi çapımızda birer katildik.
Saydığım bu suçlar arasında pişman olduğum tek şey belkide Levent Dede’ye attığım taşlardı. Büyüdükçe insanları sevmeyi, hoşgörüyü, anlayışı, uzlaşıyı ve insan yaşamına saygıyı öğrendik.
Bu yüzden yaşanan süreçte olup bitenleri anlayacak ya da yargılayıp özür dileyecek kadar aydınlanmadım…
Ama bir şey var ki içimi rahatlatmayan, içimize sığınmış Levent Dede’ye attığım her taş için özür diliyorum
Umarım bizi çocukluğumuza verip af etmiştir. Çünkü ben hala kendimi af edemiyorum.
Hayatta her insanın özür dilemesi gereken bir nokta olduğunu ve bu anlamda sorumluluk taşıyıp, zamanı geldiğinde yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum
ASPENDOS
YORUMLAR
Yazıyı okurken bu özür dileme kime diye merakla sonunu bekledim. Tahmin ettiğim bir şey, daha doğrusu bir adres vardı ama onu konduramıyordum aspendosa. Büyük bir hayal kırıklığı yaşardım öyle olsaydı sanırım. Hak etmeyene verilmez hiçbir şey. Öleyim konuşmadığım için, boyun eğmediğim için ilk kanına varana dek küfür edeyim kes desin ben bağırdıkça bağırayım bu halimdeyken parçalamak hoşlarına gidecekti, hazzını duyacaklardı sıfatsızlığın..Burda başıma gelene ya da boyun eğdiğime yenilgi denmez. Ölüm çok mu zor, bunu isteyene güler geçerim. Neler biliriz de hala yaşar yüreğimiz, çok konuşmasınlar artık sağır kulaklarımız onlara...Yazar seni katmıyorum , senin yanındaki pencereden yani aynı evden ama aynı zulme bakan pencereden bakan bir gözüm ben. Dede özrü hak ediyor belki ama diğerlerinin mevzusu tıpkı Ermenilerden özür dileme gibi. O nasıl haklı bir durumsa ya da ne kadar haklı bir durumsa bu çocuğun dede dışındakilerden özür dilemesi de öyle.
Şöyle bir şey daha var çok insaflı gördüm kalemi. Hesabı olmadan gecenin en siyah vaktinde sökülen bağır ve dökülen kan...Yine de iyi yapmışsın. Biz sevdiğimizi, sevdiklerimizi hatırlarız oysaki günahkarın böyle bir lüksü yoktur. O vicdanıyla yaşar...En büyük ve en güç ceza da o olsa gerek..
Çok üzgünüm şimdi. Kulağımda bir türkü diyor ki "direnerek ölümü yeneceğiz dediler" ve sonra bir yerde de diyor ki "korktular kıydıkça çoğalan hayatlardan"...Anlıyorsun değil mi?
Sanırım ben gülmeyi özledim...
Sevgimle...
konu kapanmış çoktan, ama ben yeni okudum yazınızı sevgili Aspendos... duygulandım... ama ondan da öte, bütün siteyi sarmış, nefret kusan satırlardan sonra, sizin yazınız ve olumlu yorumlar yapan bazı arkadaşlar, burada o kadar da yalnız olmadığımı hissettirdi bana... teşekkür ederim...
sayın susku... "geçmişi kurcalamak, kurcalarken hedef göstermek, bunların hepsi tehlikeli şeylerdir..." demişsiniz. ermenilere sürekli yapılan bu değil mi?
yazı yazılmış okunmuş ve bir sürü alakalı alakasız yorumlar yapılıp tartışmalara sebep olunmuş... fakat asıl amac hala anlasılamamış... Levent Ahmet Mehmet Veli dede ya da amca hiç faketmez... Bazı konuları zamana göre değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum... Atalarımızın Ermenilerin yüzünden canlarının ne kadar yandığı ortada... Ve suda bir gercekki bir intikam amacı güderken hicbir zaman cocukları kullanmamış aksine Dil din ayırt etmemeksizin tüm cocuklara kucak acmışlardır.. Savas zamanı yapılanlar adına kimse hic birseyden sorumlu değildir... Ve de Müslümanlıkta zorlama yoktur tabiki bu ortamdan ve insandan insana değişmektedir... Yaşamayan hic kimse hic birsey bilemez...
Ortada yanlıs bir hareket ve onun üzerine kurulmuş özür var... İlgilenmemiz gereken konu bu diye düşünüyorum...
cocukluğumdan beri insan sevgisi asılandı bizlere (Zamandan ötürü belki de) Hep dediler tas atana ekmek at o yüzden insanlardan değil ama topladığım savunmasız karıncalardan özür dilemek istiyorum:(:(:(:(:(:(
Unutulmamalıdır ki öbür dünyada Müslüman Yahudi Ermeni Türk cicek böcek ayırt etmeksizin herkez Yüce Allah'ın huzurunda...
Hatırlarsanız geçen üç yıl Eurovision şarkı yarışmasında Ermenistan`a 10-12 TAM puan vermiştik.
Bu sene Ermenistan; dünyanın her ülkesinde düzenledikleri konserlerde biletlerine ' Köpekler ve Türkler Giremez” uyarısını bastıran aşırı ırkçı 'System of a Down' ekibi ile katılacak. Grup 1915 olaylarına ilişkin Ermeni soykırımını anlatma şartıyla yarışmaya Ermenistan adına katılmayı kabul ettiği SOAD'ın solisti Serj Tankyan, 'Grubun 2009 Eurovision Şarkı Yarışması'nda, söyleyecekleri şarkıda Ermeni soykırımını işlemek şartıyla, Ermenistan'ı temsil etme düşüncesinde olduklarını' açıkladı. Tankyan, yarışmayı, konuya ilişkin olarak dünyayı bilgilendirmek anlamında mükemmel bir fırsat olduğunu söyledi. Bu grup daha önce seslendirdiği bir şarkıda, Türklere küfür içeren sözlere yer verilmiş olup, aynı şarkının klibinde Atatürk'e hakaret eden görüntüler bulunduğunu ve yurtdışı konser biletlerine ''Köpekler ve Türkler giremez'' yazdırmıştır.
- Bakarsınız yine 12 tam puanı türkiyeden alırlar! Belli mi olur! (Almasa çok şaşırırım)
YOK YOK ŞİMDİ KİMSE ÇIKIP BANA ERMENİLER IRKÇIDIR MIRKÇIDIR SAVSATASIYLA GELMESİN. hiç olur mu öyle şey. IRKÇILIK SADECE TÜRK MİLLETİNE MAHSUSTUR.
RUS BİRLİKLERİNE ÖNCÜLÜK EDEREK KATLİAM İÇİN GİRDİKLERİ TÜRK EVİNDE İNSAN BULAMADIĞI İÇİN EVİN TAVUKLARINA KURŞUN SIKAN ERMENİ KOMİTACISI ASLA IRKÇI OLAMAZ.
YOK YOK ..
EYVAH, BEN ŞİMDİ BUNLARI YAZDIM DİYE ACABA BENİ DE IRKÇI İLAN EDERLER Mİ?
YOK CANIM BEN O TAVUKLARIN HAKKININ SAVUNUCUSUYUM.
ONLARDAN DA ÖZÜR DİLENMESİ GEREKİYOR YA!
BEN DEĞİLİM AMA TAVUKLAR IRKÇI FAŞİST OLABİLİRLER!
BENDEN SÖYLEMESİ
KargülüALMILA tarafından 12/23/2008 12:18:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
Hiç bir insan doğuştan cani doğmaz , sonradan öğrenilir tıpkı resimdeki eli silah tutan adam gibi ki bu kişinin kim olduğunun da ayrıca çok da büyük bir önemi yoktur. İster general olsun, ister asker, isterse her hangi biri . Ne farkeder, elinde silah bir cana doğrulttuktan sonra ? ..
Bana göre bütün savaşlar kirlidir ve insanlık dışıdır ki bu ister bir ulusu kurmak olsun ister uluslar arası olsun. Haklı savaşlar asla olamaz ama haklı istekler her daima vardır ve var olmalıdır da yoksa insanlar hakları olan şeyleri nasıl elde edebilirler?
Bütün yorumları yakından takip ediyorum ve görüyorum ki yazı istenerek ve bilinçli olarak hak etmediği bazı noktalara özellikle çekilmek istenmekte ama nereye çekilmek istenirse istensin bence yazının anlatmak istediği şey gayet açıktır ve anlayanlar da anlamıştır zaten.
O güzel yazılarını ve şiirlerini bekliyorum arkadaşım, sevgilerimle can ...
emeğe saygım var ancak keşke sayın yazar hatıralarından bahsetmeseydi de baştan sona 3. tekil şahıs üzerinden hikâye anlatsaydı bize...LEVENT DEDE ne kadar sahte biliyor musunuz?..yok öyle biri yok öyle biri...isteyen özür diler isteyen özür bekler benim takıldığım buralar değil...ama yazardan okura saygı ve samimiyet beklerdim; keşke öykü yazsaydı,itirazım olmazdı.bir öykü karakteri yaratıp onunla da bir macera peydahlamak bizleri aldatmaya kalkışmak affedilir şey deği.tozun dumana karıştığı bir ortam var; zamanlama ve sahte öykü kahramanı üretmesi, yazarın iyiniyetinden kuşku duymama neden oluyor, işte bu nedenle ben sayın yazardan okurlarından biri olarak ÖZÜR bekliyorum.
Sayın Bermuda ; beni siyasete hazırlanmakla itham etmenizi bile hakaret sayarım. Kaldı ki siz yahudice düşünmeyle suçluyorsunuz. Oysa ben demokrat olmanın vatana ihaneti gerektirmediğine inanan,vatanımda yaşayan herkes kadar vatanımı da sevmem ve savunmak gerektiğine inanan biriyim. Bakın siz burada aynı zamanda yahudi düşmanı bir faşist olduğunuzu ilan etmekle kendinizle de çelişmiş oluyorsunuz.Che,bir yahudi düşmanımıydı ? Aynı zamanda ülkede bir kaos olduğunda bizleri arkadan vurmaya niyetli hainlerin saflarında yer alacağınızı da ilan etmiş oluyorsunuz..
Hem demokrat olun,hem bu vatanı seviniz. Ülke kötü yönetiliyorsa eğer,o kötü yöneticilere karşı birlikte mücadele edelim.
aspendos yukardaki ile aşağıdakini karşılaştırımısın...
Sayın Bermuda ; benim siyasete atılma hazırlığında olduğum gibi ,çok yanlış bir tahminde bulunmuşsunuz. Ben,gerek Sayın Aspendos Ve gerek sizin kadar edebiyat bilgimin olmadığının bilincindeyim. Siyasetten ise,ülkemdeki siyaseti çamurdan beter gördüğüm için ,oldukça uzağım. Yaşım ve insanlığım gereği demokrat olma gayretindeyim. Kürtlerin dahi ezilmişliklerini savunduğum yazılarıma rastlamışsınızdır.
Beni yahudice düşüncelere sahip olmakla suçlamışsınız. Siz yahudi düşmanlığını destekleyen faşistlerden misiniz ? Bu ne çelişki Sayın bermuda ?
Bir şeyin de çok iyi farkına vardım ve sanırım artık çok kişi görebiliyor : Ülkede bir kaos olduğunda bizleri arkadan vurmaya niyetli olanlar arasında sizin ve sizin gibilerin de yer aldığı...
işte senin karakterin!!
teşekkürler ...
Sayın Bermuda ; beni siyasete hazırlanmakla itham etmenizi bile hakaret sayarım. Kaldı ki siz yahudice düşünmeyle suçluyorsunuz. Oysa ben demokrat olmanın vatana ihaneti gerektirmediğine inanan,vatanımda yaşayan herkes kadar vatanımı da sevmem ve savunmak gerektiğine inanan biriyim. Bakın siz burada aynı zamanda yahudi düşmanı bir faşist olduğunuzu ilan etmekle kendinizle de çelişmiş oluyorsunuz.Che,bir yahudi düşmanımıydı ? Aynı zamanda ülkede bir kaos olduğunda bizleri arkadan vurmaya niyetli hainlerin saflarında yer alacağınızı da ilan etmiş oluyorsunuz..
Hem demokrat olun,hem bu vatanı seviniz. Ülke kötü yönetiliyorsa eğer,o kötü yöneticilere karşı birlikte mücadele edelim.
Sayın tezal
Yazacağım yazı yukardaki yazınıza cevaptır.
Öncelikle şunu belirtmek isterimki hakaret saydığınız şeyin ne olduğunu bilseydiniz edebiyatdefteri gibi bir sitenin önsayfasında günün yazısı olarak belirlenen yazıya çamur atmazdınız kanısındayım.
Yahudi tarihini siz de bilirsiniz… kuran-ı kerimde lanetlenmiş bir ırk olarak bilinmektedirler. Onlar gibi düşünmek ırçlık
yapmaktır. Irkçılık nedir? Kendi milletin diğer milletlerden üstün görme… demokrat olmak eğerki sizin için buysa o sizin demokratik görüşünüzdür ve ben buna bu sahada da karşı çıkarım.
Vatana ihanet dediğiniz şeyin ne olduğunu bilirmisiniz. Vatanını savun ama insanlarını da unutma..
Bu ülkenin ne zorluklaraltında kurulduğunu biliriz. Kimlerin ezildiğini kimlerin hor görüldüğünü de. Evet ben bir Yahudi düşmanıyım ama AYNI ÜLKENİN SINIRLARINDA YAŞAYIP ETNİK KİMLİĞİ YÜZÜNDEN VATAN HAİNİ İLAN EDİLEN VE BU İLANI YYAPANLARI DOST GÖRECEK KADAR DA FAŞİST OLMADIM DAHA.
TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU VARSA O DA BENİM … YANİ KÜRDÜM …SİZİN BİR ALT KİMLİK DEDİĞİNİZ ŞEY!
CHE BİR YAHUDİ DÜŞMANI DEĞİLDİ AMA CHE BİR MÜSLÜMANI ÜLKESİNDEN ZORLA ÇIKARTIP NAMUSLARINA GÖZ DİKEN DEVLETLERİN SEMBOLÜ OLMADI.
YÜZE GELEN SİLLE DE SIRTA GELEN BIÇAKTA İHANETTİR..
ARKASI ÖNÜ FARK ETMEZ.
VE BUNU BİR HALKA DA MAL EDEMEZSİNİZ. EDERSENİZ YANILIRSINIZ.
DEMOKRATIM ÜLKEMİ SEVİYORUM
O BAYRAĞI DA SIRTIMDA ÖVÜNE ÖVÜNE ALIRIM.
BEN ÇENAKKALEDE BIRAKTIM ATAMI.!!
VE BANA NEYİ SEVECEĞİMİ SÖYLECEĞİNİZE AT GÖZLÜKLERİNİ ÇIKARIP SİZE ELİNİ UZATMIŞ (Kİ BU EL BİR ZAMANLAR KIRILMIŞ BİLE OLSA) İNSANLARI GÖRMELİSİNİZ.
ÜLKENİN KARDEŞ HALKALRI BİRBİRİNE KÖTÜYSE SİZE SÖYLECEĞİM ŞUDUR.
GELEN GİDENİ ARATIR.
GELEN YANILIR.
İŞ TOPLUMDA KARDEŞLİKTE VE BARIŞTA.
İŞ BİRBİRİMİZİ MENFAATSİZ… MAŞA OLMADAN…
SARILMAK VE KOLKOLA VERMEK..
DÜŞMANLARI BELLEMEK… BU ÜLKENİN BİR KARIŞ TOPRAĞINA EL SÜRDÜRMEMEKTİR.
SELAM VE SAYGIYLA.
Bayan Almila
O sorunuz orda öyle zavallılar gibi boynu bükük asılı kalmasın.
Yanıtlıyayım da,içiyle dışıyla rahatlasın.
Onlar hayvandır, çekirgedir,sıçrarlar.
Her ne kadar benim gibi uzun sıçrayamasalar da, özeldir sıçrayışları.
Ama Ermeniler gibi insan değillerdir.
Sizin konuştuğunuz dilden anlamazlar.
Ama siz yine de duyuyorlarmış gibi davranın ve özür dileyin.
Hayatta bilerek ya da bilmeyerek incittiğiniz her varlıktan özür dileyin ki, insan oluşunuzla övünebilesiniz.
kurucu tarafından 12/22/2008 7:47:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ülkemde milli ve manevi değerleri koruyan değilde, ona küfredenler ünleniyor...
Aspendesu milli değerleri rencide etmekten dolayı herkes tanıdı... Bu kendisi için iyi bir reklem oldu... Şimdi kendi yandaşlarıda onu savunmak için büyük bir gayret içindeler...
Yukarıdaki cevabi yazısında savsata okuyor...
Sen yazıya kucağında ki çocuklu bir insana silah doğrultmuş bir asker resmi koy...
Arkasından gündemi oluşturan özür kelimesini hainlerin dili doğrultusunda başlık yap...
İçinde de bir ermeni vatandaşımız olsun...
Ondan sonra bunu masumiyetinden bahset...
Aslında senin reklamını yapmamak için hiç görmemek lazım...
Lakin tabiri caizse müslüman mahallesinde salyangoz satman kanıma dokunuyor...
Sen yazdıklarının arkasında duramıyacak kadar yüreksiz ve ödleksin...
İlk okula giderken okul bahçesinden topladığım koca koca çekirgeleri kapağına delikler açtığım bir ilaç kutusuna doldururdum. Ders sırasında ise kutuyu masanın altından sallar onların ciyak ciyak seslerini dinletirdim koca sınıfa.
Herkes sesin nereden geldiğini merak ederdi ama arkadaşlarım beni hiç ispiyonlamadığı için öğretmenlerimiz hiç öğrenemedi çekirgelerin akibetini.
Daha sonra o çekirgeleri iki bacağından tutar onları konuştururdum tenefüste.
Sanata edebiyata aşırı düşkün olan ben güya onlara tiyatro yaptırırdım, karşılıklı kafa tokuştururp konuşturarak.
Kendimce doğaçlama mizansenlerle köy ilkokulunda hele de o yıllarda SANAT yapıyordum!
Sonuçta çocuktum
Sonuçta yaptığım sanatsal bir faaliyetti
Sonuçta onların da can taşıdığını o zaman nasıl bilebilirdim ki?
Şimdi düşünüyorum da
sanırım o çekirgelerden ciddi manada özür dilemem gerekli.
Ever değil mi ki insanız, hele de sanat erbabıyız. Yok yok, dilemesem olmaz.
Ey Çekirge Milleti!
Geç kalmışta olsam,
ÖZÜR DİLİYORUM!
Bize öğretilenleri nasıl yorumlayacağımız da öğretildi ayrıca.
Bize de canlılara eziyet etmemek öğretildi.Ama bunun yanında kertenkelenin hz.ibrahim 'in ateşini üfleyen varlıklar olduğunu! da öğrendik.Yani istisnalar vardı.Hayatımızı kaplayan,ama hala istisna olduklarına inandıklarımız...
Ermenilerin eziyet edilmesi gereken düşmanlar olmadığını kimse öğretmedi bize...
Size öğretilmesi,bizi yalancı çıkartmaz herhalde.
kurucu tarafından 12/22/2008 3:45:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
ilk önce geciktiğim için bağışla CAN...hatırlarsan bir şiirine yorumda bulunmuştum "kan ve barut kokan tarih dersinden nefret ederdim, o zaman ki savaşlar bir şerit gibi gözümün önünden geçer ve ölülerin bilançosu gözlerimin önüne serilir, kan kokusu alırdı burnum ve bu yüzden de tarih dersini hiç sevmedim" buna benzer tam aynı olmaya bilir baya bir süre geçti aradan çünkü; anımsadığım kadarıyla dile getirmiştim düşüncelerimi...şimdi yorumları okuyunca senin de dediğin gibi hemen mahkemen kurulmuş ve vatan haini ilan edilmişsin hatta daha da ileri gideceğim ben ellerine geçsen idam sephanı da kurarlar...aslında sen işin politik tarafına değinmediğin halde ve genel anlamda her milletten bahsettiğin gibi "her ülkenin tarih sayfalarında geçen toplu mezarlar,sürgünler,yıkılan köyler,boşaltılan ve yok edilen yurtlar" diye de yazdığın halde direk hedef noktası haline geldin ve açık açık demeseler de vatan haini ilan edildin...işte düşünce farkı...işte anlayış ve algılayış farkı...ve çok haklısın hala düşüncelerimizi açık açık dile getiremiyoruz...bu haliyle bile aslında bu yazı biraz sansüre kaçmıştı...düşünüyorumda bir de sansürsüz haliyle ne fırtınalar ne olaylar kopartacaktı ve her düşünceye saygımdan dolayı huyum değildir anlamadan dinlemeden ve tartmadan hüküm giydirmek ve benim bu yorumum da biraz sansürlü kalacak şimdi...benim de ölüm fermanım verilirse şimdi hiç şaşırmam...Almanya da hitler zamanında bir soykırım gerçekleştirmişti yahudiler için ama en azından sonraları kabul ettiler hatasını ve yeri geldiğinde yaptıkları belgesellerle konuya değiniyorlar...şimdi ki nesil mi şimdiki nesil çok mahçup ve başı önüne eğik... geçince tarih sayfalarında yahudilerin toplu mezarları...tartışma ortamı yaratmak için yazmıyorum bunları... ki yeterince kıyamet kopmuş zaten...sadece biraz daha saygı diyorum...nasıl her dilden her dinden konuşabiliyorsak tartışabiliyorsak ve ayırım yapmıyorsak bu konuda ki görüşlere de saygı duyulmalı ve hemen infaz edilmemeli...nerde diyorum hani nerde düşünce özgürlüğü..?...
yazına gelince tek kelimeyle kusursuzdu...anlatım çok çoook güzeldi...yazan yüreğini ve emeğini kutluyorum...kalemin daim olsun...sevgiler yüreğine CAN...
Yaralım tarafından 12/22/2008 5:08:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
bu yazının niye günün yazısı seçildiğini anlayamadım...arkadaşımız hoş bir hİkâye anlatmış, özellikle söylüyorum hüzünlü hoş bir hikâye hepsi bu kadar.ermeni ve süryanilerle iç içe yaşadığımız bir coğrafyadan geliyorum.öyle levent dede mevent dede yok; din değiştirenler de ya aynen eski isimleriyle devam etmişler ya da ali,suat,özdemir,mehmet gibi nisbeten eski isimler almışlardır,daha türklerin "levent" ismini kullanmalarının ne kadar mazisi vardır ki, olaylardan kurtulup kimlik değiştiren bir ermeni yurttaşımızın ismi levent olsun...benim çocukluğumda Sarkis amca vardı,Agop amca,dişçi Roza,v.s. vardı,tek tük te demir,yalçın,v.s.
ve onları asla kendimizden ayrı görmezdik;tarihimizdeki gibi bakardık : milleti sadıkanın evletları idi onlar,öylesine bizdenlerdi ki...çocuktuk Sarkis amcanın tuğlalarını kırmıştık, pencereye çıktı : " ula niye kırıorsunuz,onlar gâvur malı mı" demişti...bunu söyleyen Sarkis amca müslüman değildi...
şimdi bunları yaşamış birisi olarak arkadaşımızın bu yazısının baştan sona bir kurgu olduğunu düşünüyorum ve eminim ki levent dede diye birisi de yoktur...fantezi yapmanın bir alemi yok, lütfen samimi olalım birbirimizi kandırmayalım; hem son ödülü Orhan Bey aldı alacak başka ödül de yok şimdilik...
yahu anlamıyor musunuz?.. Levent dede diye birisi yok, bütün hepsi sinsice bir kurgu..."Levent" ' in tek başına isim olarak mazisi şunun şurasında 50-60 senelik, oysa tehcir ve o elim olaylar 1915 tarihli...
Kenan Pars,Nubar Terziyan,Sami Hazinses ve Fikret Hakan ....
Bu insanların toplumumuz dediğiniz kitledeki saygınlığı;kimliklerini saklamak ya da inkar etmekle orantılı.
Bu sadece Ermeni sanatçılar için geçerli bir durum değil.
...
Sevgili Yazar;kesinlikle eminim ki herkesin böyle bir hikayesi,hikayeleri vardır.bence herkes böyle bir hikayesini yazsın yorum yerine...
...
Küçükken kertenkelelerin hz.ibrahim'in düşmanı olduklarını,onları öldürdükçe sevap kazanacağımı duymuştum.
Bir çok kere kertenkele öldürme çabam oldu.Öldürmedim.Ama daha kötüsünü yapıp kuyruklarını kestim,üzerlerinde işkence metotları geliştirdim.
...
Günahı,günahı din üzerinden yorumlamayı öğrendiğim gün,cennete kestirmeden gitmenin yollarını aramaya başlamıştım.
Bu yollardan biri,şeytanı bulup öldürmek.
Biri ; bir kaç gavur bulup kafasını kopartmaktı.
Kimse bana başka bir yol göstermemişti.
'Eğitim' dediğinizi duyar gibiyim.
Eğitim.
Benim eğitimsizlik sorunum olmadı küçükken.
Eğitilme sorunum oldu..
saygılar yazara
kurucu tarafından 12/22/2008 3:12:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiirlerinizde çok güzel, yazınızdaki kulladığın üslubta mükemmel.
Sevgili abicim gönlünde huzur daim olsun.
Tarihi bilgilerimizi yarıştırmaya gelmedik, yazıda ki anlatılanlar gelecek içinde bize bir şeyler verebilir.
Neden, sırf geçmiş hatırlanıyor ki ?
Dostça kalın.
Bir agaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.
yazıyı birkaç kez okudum..başlık dikkat çekici son günlerin moda deyimlerinden bir tanesi...içeriğe bakınca yazar kimlerden özür dilenmesi gerektiğini gayet güzel bir üslubla anlatmış..sözde soykırımı kabul edelim diye bir çağrı yok...
sadece başlığa bakıp yorum yazma geleneğimiz sürüyor....
"Bu yüzden yaşanan süreçte olup bitenleri anlayacak ya da yargılayıp özür dileyecek kadar aydınlanmadım…
Ama bir şey var ki içimi rahatlatmayan, içimize sığınmış Levent Dede’ye attığım her taş için özür diliyorum
Umarım bizi çocukluğumuza verip af etmiştir. Çünkü ben hala kendimi af edemiyorum.
Hayatta her insanın özür dilemesi gereken bir nokta olduğunu ve bu anlamda sorumluluk taşıyıp, zamanı geldiğinde yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum"
alıntılanan kısım bana göre yazının ne için yazıldığını gösteren kısımdır...yazının bel kemiğidir .. olaylara farklı bir yaklaşım sergileyen yazar aslında örnek olacak bir davranışta sergilemiştir ve burada bulunmamıza sebep olan edebiyat adına güzel bir çalışma sunmuş...
ön yargısız yaklaşımlar dileğiyle...günün yazısını ve yazarını kutlarım...
Sayın aspendos;
Anlattıklarından anladığım kadarıyla küçüklüğünde çok yaramaz bir çocukmuşsunuz.Tüm çocukların aynı şeyleri yaptığını sanmıyorum.Mesala ben çoçukluğumda öyle şeyler yapmadım.Siz belkide kedilerin ve köpeklerin kuyruğuna tenekede bağlayıp salmışsınızdır da.
O devirde çamur ve taş atmayıda öğrenmişsin.Artık büyüdüm pişman oldum diyorsun amma sanırım biraz daha olgunlaşmanız gerekiyor.Neden öyle düşündüyorsunuz derseniz,yazınızı okuyan aklı selim ve ve tarafsız herkes sizin Türk'lüğüme ve dedelerime çamur atma,taş atma niyetinde olduğunuzu anlayacaktır.
O kadar eveleyip gevelemenize gerek yoktu.Bu yazıyla o kadar uğraşıp suya sabuna dokunmadan birilerinin hoşuna gitmek,birilerinin fazla tepkisini almaktan çekinmeden mertçe yazabilirdin.Az ve öz.
ÖZÜRÜNÜZ KABAHATİNİZDEN DAHA BÜYÜK
Şimdi diyeceksin ki ben kendi kusurum için özür diledim.Yanlış anlıyorsunuz.Birbirimizi kandırmayalım. Kafamızı kumdan çıkaralım ve etrafa bakalım.Ülke insanı bu gün nerdeyse iki cephe haline gelip özür dileyenler ve özür bekleyenler halinde gruplaşırken senin bu yazının bununla ilgili olmadığını söylersen bizleri kandırmadan önce kendinizi kandırmış olursunuz.
Şimdi özür dileyenlere sizin gibi evelemeden ve gevelemeden az ve öz olarak cevabımı aşağıdaki şiirimde vermiştim.
Yazınızı okuduktan sonra onları mertçe düşmanlıklarını gösterdikleri için tebrik edesim geldi.
Keşke özür dilemek isteyipte bir türlü net olarak dileyemediğin Ermeniler'de mertçe savaşaydılar da arkadan kahpece saldırmasaydılar.Bu kadarda acı yaşanmasaydı.
Özür konusun daki benim düşüncem de şöyle.
ERMENİSİNİZ ERMENİ
Ermenilerden özür dileyenlere ithafımdır.
Gönül kimi severse atası bilir,
Anladım siz Ermeni’siniz. ERMENİ.
Bizi de dünya alem şanlı TÜRK bilir,
Anladım siz Ermeni’siniz. ERMENİ.
Hakikat örtülmezki çamurla kille,
Dostluklar kurulmaz hiç düşmanca kinle,
Gel sen insan ol biraz söz sohbet dinle,
Anladım siz Ermeni’siniz.ERMENİ.
Katillerden bilesin özür dilenmez,
Bunca katliam nasıl olur bilinmez,
Elin sopasıyla bil adam dövülmez.
Anladım siz Ermeni’siniz.ERMENİ.
Arkadan kurşunu siz sıkmadınız mı?.
Camilere doldurup yakmadınız mı?.
Bebelere süngü siz takmadınız mı?.
Anladım siz Ermeni’siniz.ERMENİ.
ARIBEYİ söyler boş laf ziyandır.
Soykırım inadınız büyük yalandır.
Amacınız güzel ülkemi talandır.
Anladım siz Ermeni’siniz.ERMENİ.
Hüseyin İSPİRLİ
19.12.2008/BAFRA
Sayın Bermuda ; benim siyasete atılma hazırlığında olduğum gibi ,çok yanlış bir tahminde bulunmuşsunuz. Ben,gerek Sayın Aspendos Ve gerek sizin kadar edebiyat bilgimin olmadığının bilincindeyim. Siyasetten ise,ülkemdeki siyaseti çamurdan beter gördüğüm için ,oldukça uzağım. Yaşım ve insanlığım gereği demokrat olma gayretindeyim. Kürtlerin dahi ezilmişliklerini savunduğum yazılarıma rastlamışsınızdır.
Beni yahudice düşüncelere sahip olmakla suçlamışsınız. Siz yahudi düşmanlığını destekleyen faşistlerden misiniz ? Bu ne çelişki Sayın bermuda ?
Bir şeyin de çok iyi farkına vardım ve sanırım artık çok kişi görebiliyor : Ülkede bir kaos olduğunda bizleri arkadan vurmaya niyetli olanlar arasında sizin ve sizin gibilerin de yer aldığı...
Fikret TEZAL tarafından 12/22/2008 2:19:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret TEZAL tarafından 12/22/2008 2:21:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret TEZAL tarafından 12/22/2008 2:24:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
bir çok arkadaşımız başlığına bakıp yazının sayfayı ziyaret etti.
ama içeriği gördükten sonra düşüncesini anlatmakta ya çekimser kaldı..
polemiğe maruz kalmamak ya da benim de şu an karşılaştığım nerdeyse vatan haini ilan edileceğim bir duruma gelmemek için yorumsuz kaldılar..
çünkü onlar da biliyor ki düşünce her zaman bu ülkede suç kapsamına girmiştir...
ki benim buradaki düşüncem asla kötü niyet taşımamıştır.ve bir çok arakadaşın savunma gereği duyduğu ve açıkma yaptığı konulara oldukça uzaktır.sadece yazı başlığına bakığ içeriği okumadan beni kınayanlar ve eleştiri yağmuruna tutanlar son derece haksızdır.çünkü yazının her kelimesi özellikle kimseyi rencite etmemek ve incitmemek adına özenle seçilmiştir.her cümlenin karşılığı ve açıklaması bir sonraki adımda onu aydınlatacak şekilde dile getirilmiştir..
benim hiç bir çalışmam kurgu olmadığı gibi bu da gerçek hayattan karelerdir.evet bazı kelimeler insanalrın kafasında farklı algılamalara sebebiyet vermiş olabilir
bunu sadece niyet ve düşüncenin insan yapsına ,yaşam biçimine ve karakter yapısna bağlayabilirim.benim siyah gördüğüme beyaz bakmaya herkesin hakkı olduğu gibi
benim farklı renklerde gördüğüm düşüncelere karşıt düşüncedeki insanın saygı duyma zorunluluğu vardır..kendi düşüncesini ve yaşam kültürünü açık bir dille getiren insanların veya toplumların tehlikeleri, suskun insanlara göre daha azdır..
teoride ve pratiktede bir insanı ya da bir canlıyı öldürenin eş anlamlı kelime karşılığı katildir.ben yine yanlış anlaşılacağını bildiğim için savaşları ve orada yaşanan olayları özellikle ayrı tutup vurguladım..
''Süreç takvimlere geçmeyecek kadar ağır bedellerle yüklenen bir zaman aralığı geçirmişti. Her millet kendi tarih sayfalarında kendine haklılık payı çıkaracak delil telaşına düşüyordu. Ama ortada hangi milletten olursa olsun, yaşamını onur kırıcı bir şekilde kaybeden binlerce insan vardı. Toplu mezarlar, sürgünler, yıkılan köyler, boşaltılan ve yok edilen yurtlar ve geride bunları kaleme alan canlı şahitler bu kirli savaşların bilfil tanığı ve anlatıcısı oluyordu. İnanmak ya da red etmek sadece vicdani bir muhasebeye dayanıyordu. Ölümün rengi kırmızıydı ve acının adı yoktu hiçbir kitapta...............................
buna rağmen bana ermeni tarihi ile ilgili gazete küpürlerindeki bilgileri getirip sayfaya kopyalayan arkadaşlar var..yazının bunlarla alakasını siz kuruyorsunuz..ve yazıp çiziyorsunuz..
polis okullarında ilk öğretilen şeylerden biri de şudur..eğer yakaladığınız suçlu hemen panik içinde karşı savunmaya geçerse suçu hemen hemen sabittir ..deniliyor..
özür dileme konusuna gelince..onu da tek cümlede belirttim..hemde çok net anlaşılması için
''Bu yüzden yaşanan süreçte olup bitenleri anlayacak ya da yargılayıp özür dileyecek kadar aydınlanmadım…......
sonuç itibariyle ben kendi yaşam karelerimi oluşturan bir paylaşımı kendi tarzımla sizlerle paylaştım...tabiki beğenen ve beğenmeyen olacaktır..karşı düşünce de olanlar olacaktır..en olması gereken şey budur..zaten yazarken böyle eleştirileri bekliyordum..ve çokta mutlu oluyorum gelen her eleştiriden..düşünceleirnden onları daha iyi tanıma şansını yakalayabiliyorum bu şekilde..ve onlara tşk.borçluyum..ama hakareti kabul etmek mümkün değil..şıkta değil hoşta değil..herkes uslübüna ve adabına dikkat etsin lütfen...
okuyan ve değerlendiren tüm kalemlere sevgiler,saygılar sunuyorum..
beni kınayanları bile seviyorum....
Her fırsatta tarihe sövmekten, hakaret etmekten ve Türklerin aleyhine olan her şeye alkış tutmaktan başka bir şey yapmayan sözde aydınlar niye ve neden özür dileyecek?
Çeteler oluşturmanın, düşmanla işbirliği yapmanın, Devlet-i Aliyye savaştayken aradan vuran, katliamlar yapan çetelerin bir günahı yok, emperyalistlerin hiç günahı yok ama vatanını savunan, asayişini korumak isteyen milletin, devletin suçu var öyle mi?
Özür kampanyasını başlatan milli duygu ve milli vicdan özürlülerini aydın olarak kabul etmiyorum.
Başlatılan bu kampanya Türklerin temiz tarihine, geçmişine ihanettir. Sözde aydın olarak ortaya çıkanları da Türk milletinin temsilcisi olarak görmüyorum...
BİR ZAMANLAR TARİHİ YAPAN BİZDİK
ÇAĞLARI AÇIP, ÇAĞ KAPATAN BİZDİK.
LÜTFEN TARİHİ TARİHÇİLERE BIRAKIN,
SİYASETİ DE SİTASETÇİLER ADABINCA, TARİHE SADIK KALARAK YAPSINLAR.
BİZİM TARİHİMİZDE ZULÜM, HAKSIZLIK, ASİMİLE, YOK ETME, YOK SAYMA, SİNDİRME GİBİ ADALETSİZLİKLER OLMAMIŞTIR.
HAÇLI SEFERLERİNDEKİ ŞARK İSLAM DÜNYASINA REVA GÖRÜLEN KATLİAMLAR, COĞRAFİ KEŞİFLER SÜRECİNDEKİ MEZALİMLER, 1. DÜNYA SAVAŞINA GETİREN SÖMÜRGE ARAYIŞLARINDAKİ BATININ İNSANLIK DIŞI FAALİYETLERİ, 1. DÜNYA SAVAŞINDA 7 CEPHEDE YOKLUKLAR İÇİNDE SAVAŞIRKEN İÇERİDEN SIRTIMIZDAN KİMLERİN VURDUĞU DA AŞİKAR.
AYRICA YAKIN TARİHTEKİ AFGANİSTAN, IRAK, SOMALİ, KAFKASLAR VS. DÜNYA COĞRAFYASINDAKİ ZULÜM VE KATLİAMLARA BAKTIĞIMIZDA KİMLERİN TARİHİNDE BARBARLIK VE KATLİAMLARIN DOLU OLDUĞU GÖRÜLÜR.
BİZİM HAMDOLSUN UTANILACAK VE HERHANGİ BİRİLERİNDEN ÖZÜR DİLEYECEK BİR TARİHİMİZ YOK.
HEPİMİZ MEHMEDİZ HEPİMİZ MÜSLÜMAN TÜRKÜZ.
HüseyinGazi tarafından 12/22/2008 1:51:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben bir şeyden gayet eminim ki
O Levent Dedeler bile zamanında dedelerimize ninelerimize yapılan katliamları gördükçe " İsa'nın kılları bunları yapamaz" demekten kendilerini alamazdılar. Zira vicdan taşıyan herkes, bunu demekle yükümlüdür.
-Tarihte hiç bir millet Osmanlı kadar Ermenilere hoşgörülü davranmadı. Tarih boyunca Romalılar, Persler ve Bizanslılar tarafından Anadolu`nun bir yerinden diğerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu`ya girişlerinden sonra; Türklüğün adil, insani, hoşgörülü, birleştirici töre ve inancından yararlanmışlardır. Bu ilişkilerin gelişme ve doruğa ulaşma çağı olan 19. Yüzyıl sonlarına kadar süren devir, `Ermenilerin altın çağı` olmuştur.
Zira Osmanlı Devleti`nin çalışan, liyakatli, dürüst ve üretken her teb`asına sağladığı imkanlardan Gayr-i Müslimler içinde en çok faydalananlar; Ermeniler olmuştur. Askerlikten, kısmen de vergiden muaf tutulurken, ticarette, zanaatta, çiftçilikte ve idari işlerde yükselme fırsatını elde etmişler ve devlete bağlı, milletle kaynaşmış ve anlaşmış olduklarından dolayı `millet-i sadıka` olarak kabul edilmişlerdir
-Tarihte hiç bir millet Türkler kadar Ermenilere hoşgörü göstermedi. Ermenistan devleti kurulduğunda ilk tanıyan Türklerdir.
- Bütün yaşananlara rağmen, 1918 de kıtlık içerisine giren Ermenistan'a kendi de kıtlık çekmesine rağmen 100 bin ton buğday yardımı yapmıştır.
- Kadere bakınız ki geçmişimizin de bu günümüzden farkı yok.
- Katledilen bir ermeni vatandaşı için hangi devlette binlere yakın insan çıkıp "biz ermeniyiz" diyebilir?
- Eskileri bıraktım , yenilerdeyim: Bakınız Ermenistan'da çıkıp bir gazetecimiz katledilse, acaba kaç ermeni çıkıp "hepimiz türküz" diyecek.
Bu yazının yazarından cevap bekliyorum. bana bir sayı verebilir mi acaba?
- Hadi onu da geçtik, Tarih zaten Ermenilerin türkleri nasıl katlettiğine bir değil onlarca kez radikal bir şekilde şahitken, şuan Ermenistan'da kaç aydın(!) çıkıp "türklere karşı vicdanen rahatsızız. özür diliyoruz" diyor??
Ya ermenistanda yeterince AYDIN(!) yok, Ya da ????
YA GERÇEKTEN AYDINLANIN BEYLER YA DA İÇESİNİDE OLDUĞUNUZ KARANLIK HEPİNİZİN YALANCI AYDINLIĞI OLMAYA DEVAM EDECEK.!
Çünkü; Bu aydınlar “en büyük felaket” için özür dilerken, aslında “Türkiye’nin soykırım yaptığını” kabul etmiş oluyor. Ama kendilerine sorulunca, “Hayır bizim imzaladığımız metinde soykırım sözü geçmiyor” diyorlar!..
Gerçekten yüksek bir bilinçle karşı karşıyayız!..
Evet Levent Dedeler yaşıyor ise eğer, İnanın onlar da vicdanen aynısını düşüneceklerdir.
Ve Özür dilemenin erdemine binaen TÜRK MİLLETİNDEN ÖZÜR DİLEYECEKLERDİR.
Çünkü, 1923’de Lozan’ı imzalayan Avrupa ülkeleri bu soykırım iddialarını temize çıkarmışlardı. Lozan bunun da belgesi.
Aslında İngilizler’in İstanbul’da işgali sürdürdükleri 1921’de (yani Cumhuriyet öncesinde) Malta Sürgünleri Davası’nda da İngilizler her türlü suçlamayı yapmış, ama kendi kurdukları “olağanüstü mahkeme” bile beraat kararı vermişti!.. Beraat!..
Bu yalanı Ermenistan’ın ilk başbakanı Ohannes Kaçaznuni de, belgeleriyle itiraf etmiş ve kendilerinin ne kadar hatalı olduğunu; “Türkler’den özür dilemeliyiz” ve “İntihar etmeyi öneriyorum” sözleriyle dile getirmişti.
EVET SAYIN ASPENDOS, GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ MİLLET OLARAK KUVVETLİ BİR ÖZÜRÜ HAK EDİYORUZ.
HEM DE FAZLASI İLE..
ÖZÜR DİLEMENİN EN BÜYÜK ERDEM OLDUĞUNUN FARKINDALIĞI İLE HEM DE!
KargülüALMILA tarafından 12/22/2008 1:29:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
fikret tezal
tezat yazılarınızla siyasete meydan hazırladığınızın farkındasınız umarım..
sizin gibi insanların yahudice düşüncelerini esfce kınıyorum..
özür dilemek erdemdir..
genelleme yapılmamış..
sizin düşünce görüşünüzün nerelere kaydığını çok iyi bilenlerdeniz oyüzden edebiyatla siyaseti karıştırmanız bu düşüncelerinizden kaynaklanıyor sanırım..
ben oy verdim bu yazıya!
10 defa yayınlanırsa 10 defa da oy vereceğim...
saygıda kusurettiysem af ola aspendos..
selametle ...
Sevgili yazar arkadaşıma
Dilimin döndüğü kadar ruhuna rahmet okuduğum dedemi savunma adına yazınıza cevaben birşeyler yazmak istiyorum.Ben şuna inanırım senin atan benim atam diye birşey olmamalı bu ülke beraber savunuldu ülke savunmasında emeği geçen benim atamdır.Benim dedem bana kıbleye dönmeyen kavurdur kafirdir demedi benim beynime düşmanca kin daşıyacak bilgiler kazımadı,bana şunu anlattı Ülkemiz aç köpeklerin saldırısına uğradığı zaman batıdan yunan,güneyden ingiliz fransızlar doğudan ruslar saldırınca dedelerimiz babalarımız top yekün eli silah tutan her erkek vatan savunmasına gittiğinde karılarının koynundan çıkmayan ermeniler gerek ruslarla gerekse yunan,fransız ve ingilizlerle ortaklaşa ülkemin savunmasız kadınlarına akla gelmeyen işkence yapmışlar ve silahlanıp ayaklanmışlardır dedelerimiz vatan savunmasındayken ülkenin güçsüzlüğünü bahane ederek ayaklanmışlardır,isyan çıkarmışlardır.Bizlerde ne yapmışız Vatan savunması bitmiş aç köpeklere bir karış toprak vermeden bir sürü gazi,bir sürü şehit ve dul bırakarak yaşayanlar evlerine döndüler baktılarki geride bıraktıkları namusları türlü türlü işkenceye maruz kalmışlar.Ne yapmalıydılar birde ermenilere teşekkürmü etseydiler gereken ne ise o yapılmış ve dedelerimizin veya o zamanın hükümeti yaptığı işlerden dolayı kimseden özür dileyecek durumda deyiliz haklı yaptılar.
senin o ihtiyara yaptıklarından dolayı özür dilemen doğru cocukluk hatası özeleştirini yaparak içini rahatlatmışsın
Yanlız dedelerimiz katil değildir bunu kabul etmiyorum ben benim dedemin katil olmadığına inanıyorum senin dedeninde Vatan savunması için yaptıklarından dolayı katil değildir yanlış düşünüyorsun.Çocukken yaptığın hatalrdan dolayı b
işmanlık duyman normal hepimizin hataları olmuştur İnsan öldürmesek bile bir kuş öldürmüşüzdür bunun için katilsem Allah beni Affetsin,Yanlız dedemin yapdıkları için özürü kabul etmiyorum şuandaki yaşamamı ben dedeme borçluyum ismim kirkor yada natan değil Türk ve Müslüman ismi taşıyorum Bu imkanı bana sağlayan Atalarımın ellerinden öpüyorum.
..........Yazınız çok güzel bazı yerlerini beğenmedim sanada yakışmadı.selamlarımı sunuyorum.
Şair hikayesini anlatırken kendi münferit kültüründen kaynaklanan yaşam tarzını ve yaşadığı olayları işleyerek bir milletin ecdadını da barbar gösterecek kadar ileri gitmiş...
Şairin daha önce günün şiiri seçilen dizelerde de bu tür bir vurgulama ince ince işlenmişti...
Bu tamamen özür diliyorum kampanyasını haklı ve mazur göstermek için kaleme alınmış bir yazıdır.
Kendi münferit olaylarını daha doğrusu suçlarını kabul ediyor gözükmek de erdem filan değil... Erdem kazanmak gibi bir dert olduğunu da düşünmüyorum...
Bu tamamen zımnen ve kasıtlı olarak Millet imi kendi hikayesi üzerinden barbarlıkla yaftalamaya çalışmaktır...
Kınıyorum kendisini...
Dilerim bu yazının günün yazısı olmasına verilen destek,dedelerimizin katil ilan edildiği satırlara verilmemiştir. Anlatım için,edebiyat kurallarına uygunluk için verilen desteğe sözüm yok fakat iyice okunmadan,anlaşılmadan ya da bilerek ve isteyerek ,anlayarak verilen destek varsa,dedelerimizin katil ilan edilmesine destek veren herkesi ŞİDDETLE KINIYORUM...YAZIKLAR OLSUN O SÖZLERİ SARF EDENE VE DESTEKLEYEN HERKESE.....
Fikret TEZAL tarafından 12/22/2008 10:05:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
geçmişi kurcalamak, kurcalarken hedef göstermek
bunların hepsi tehlikeli şeylerdir...
akliselim insan geçmişten dersler çıkarandır. yeterince dillendirilmiştir bu tarz hikayeler.
doğruluk payı yok mudur vardır elbette... buna örnek milyonlarca sunulabilir... hatta daha da işkenceli anlatımlar anlatarak.
başınızdan geçen bir olaysa bu, özeleştiri yapmakta erdemliktir. burada hemfikirim sizinle ama hedef göstererek bir tarafıda incilterek değil.
yoksa daha sonraları bu yazınıza da bir özeleştiri yapmak zorunda kalırsınız.
doğrudur elimizden tutulup malkoçoğlu filmlerine götürülürdük bizde... cüneyt arkın bir düşmanı kılıçtan geçirdiğinde sinemada alkış kopardı ağlardı koca koca adamlar...
bunların hiçbiri namazda kılmazdı camiimizde... ben dahil o camiinin sadece yolunu bilirdik birde eksiği varsa mahalle sakinleri aralarında para toplarlardı... Agop bile harçlığını verirdi imama
böyle bir dayanışmanın dışında sadece ezilmiş halkın psikolojisinde bir tepkileme olurdu sinemalarda. dediğim gibi ayağa kalkıp alkış tufanı kopardı.
şimdi o tepkileme günlerinde çevrilen filmlere bakıyorumda, bırak bizi cüneyt arkın kendi haline gülüyor.
o dönem cahilliğin en üst seviyesinde yönetiliyorduk, hadi yazarlarımızın düşünce özgürlüğünden dolayı hapis yattığına şahit olduk da... bülent ersoyun hapis yatmasına anlam veremeyenlerdenim hala :)))
özeleştiri yapalım dediğim gibi
ama kimseyi inciltmeden kırmadan tepkilemeye ortam yaratmadan
bu yazının niye günün yazısı seçildiğini anlayamadım...arkadaşımız hoş bir hİkâye anlatmış, özellikle söylüyorum hüzünlü hoş bir hikâye hepsi bu kadar.ermeni ve süryanilerle iç içe yaşadığımız bir coğrafyadan geliyorum.öyle levent dede mevent dede yok; din değiştirenler de ya aynen eski isimleriyle devam etmişler ya da ali,suat,özdemir,mehmet gibi nisbeten eski isimler almışlardır,daha türklerin "levent" ismini kullanmalarının ne kadar mazisi vardır ki, olaylardan kurtulup kimlik değiştiren bir ermeni yurttaşımızın ismi levent olsun...benim çocukluğumda Sarkis amca vardı,Agop amca,dişçi Roza,v.s. vardı,tek tük te demir,yalçın,v.s.
ve onları asla kendimizden ayrı görmezdik;tarihimizdeki gibi bakardık : milleti sadıkanın evletları idi onlar,öylesine bizdenlerdi ki...çocuktuk Sarkis amcanın tuğlalarını kırmıştık, pencereye çıktı : " ula niye kırıorsunuz,onlar gâvur malı mı" demişti...bunu söyleyen Sarkis amca müslüman değildi...
şimdi bunları yaşamış birisi olarak arkadaşımızın bu yazısının baştan sona bir kurgu olduğunu düşünüyorum ve eminim ki levent dede diye birisi de yoktur...fantezi yapmanın bir alemi yok, lütfen samimi olalım birbirimizi kandırmayalım; hem son ödülü Orhan Bey aldı alacak başka ödül de yok şimdilik...
aspendos...
öz eleştiri adına evet güzel, bunu paylaşmak çok daha güzel,.
e derler ya çocukluk...
yalnız ayrıca önemli olan- ki sevgili kardelen26 oldukça güzel özetlemiş,, sevgili 'attila ilhan' ne kadar güzel anlatmıştı bir programında soykırım 'münferit' olamaz... diye,
sen levent dede den özür dile, ama genelleme derim, affedecekdir eminim...
sevgiyle
Sayın Yazar ; sizin kendi çocukluğunuzdaki katilliğiniz masumiyet olabilir belki ama kastettiğiniz dedelerimize ait katillik hiç de masumiyeti andırmıyor maalesef !
Ben yazınızın tamamını okudum ve de anladım aslında. Ama alıntı yaptığım kısmı sizin tekrar gözden geçirmenizi isterim.
Saygılar.
yorum yapan ve okuyan tüm değerli kalemlere tşk.ediyorum
sn:fikret tezalın alıntı yaptığı cümleye gelince onu açıklama gereği duydum
''bizler de dedelerimizden eksik kalmayan, kendi çapımızda birer katildik.''
eğer sadece bu cümleyi alıp yazarsanız bir çok anlam çıkarmak mümkün.hatta benim bile tasvip edemeyeceğim anlamlar çıkabilir
ama onun öncesinde yazılan cümleler daha önemli
Çocukluğumda çok kuş yuvası dağıttık, çok kuş öldürdük, portakal bahçelerine girdik sayısız, yılan avcısıydık. Kaplumbağaları dövüştürürdük zevk için, bizlerde dedelerimizden eksik kalmayan, kendi çapımızda birer katildik.
işte bizi katil yapan duygular bunlardı.her çocuğun mutlak surette yaptığı o yaşa göre masumane şeyler..
kelimeleri ve kullanılış biçimini tekrar okuyup iyi anlamakta fayda var diye düşünüyorum
sevgiler herkese
Değerli yazar ; anlatımınız çok güzel.Samimiyetiniz de öyle..
Fakat ben sormak isterim yine de ; tüm bunların gerçek nedeni ırzına geçilen masum kadınlar-kızlar,süngüden geçirilen günahsız bebeler vb. değil mi acaba ?
Ayrıca eski bir sinemacı olarak , Kenan Pars,Nubar Terziyan,Sami Hazinses ve Fikret Hakan örneklerini ve onların toplumumuzdaki saygınlıklarını hatırlatmak isterim.
Ayrıca yazınızdaki şu satır keşke olmasaydı : ''bizler de dedelerimizden eksik kalmayan, kendi çapımızda birer katildik.''
Bu sözleriniz hoş olmadı sayın yazar..
Saygılar.
Sevgili kardeşim duyarlı kalemini kutlarım. Yazdıklarını
dün de okudum bugün de okudum. Önemli olan belki de bizleri
farklı kılan olaylar mkarşısındaki tepkilerimiz veya olayları nasıl algıladığımızdır. Her su kendi vadisine göre akar. Belki yaşamlarımız bize değişik vadiler oyuyor. Ama ben çok fazla farklı olmadığımıza inanıyor ve farklı olsak bile bu farkın
birbirimizi sevmede daha büyük bir etken olacağına inananlardanım.
Bu konu ve konuya neden olarak bugün Ömer Nazminin yazısı altında görüşlerimi belirttim. Şayet öğrenmek isterseniz.
Sevgilerimle
Celal Çalık
Dost, Dedem anlatirdi; Dedelerimiz kesime giderdi diye, Dedem 1903 dogumlu idi Erzurum, Korkarak dinlerdim ama Dedem bunun karsilikli yapildigini ve kim nerede kuvvetliyse orada o siddet ve katliamin yapildigini anlatmisti. Yani bu bir savas hali olsa gerek. Keske yasanmasaydi keske hic yasanmasa. Simdi kardeslik zamani, sevmek zamani diye düsünüyorum. Her Milletin tarihinde savas ve yanlis vardir. Emperyalistlerin bir oyunudur ve hala oynanmakta oldugunu düsünüyorum. Biz bu topraklarda kardesce yasamak istiyoruz, Türküyle Kürdüyle Ermenisi, Azerisi,Lazi Cerkezi ve daha bir coguyla. Yüreginize saglik, hassas bir konu...
Kapitalist sistemlerin( daha doğrusu sınıflı toplumların ) tarihi katliamlarla doludur çünkü bu sistemlerde insanlık ikinci hatta çok geri plandadır. Bu toplumlarda önemli olan şey burjuvazinin sahip olduğu sermayenin çıkarları söz konusudur ki burda insani yönün çok da büyük bir önemi yoktur ve bundan dolayı da kar amaçları uğruna bir anda bir ülkeyi dahi yok edebilecek bir anlayışa sahiptirler baştakiler.. Ve bu anlamda da ülke içerisinde aynı durumlar söz konusu olduğundan o ülkede yaşayan mazlum halkların hakları hatta hiç bir zümre söz sahibi değildir... Ve bu sistemlerin başında oturanların insanlık adına çok büyük kabahatı olduğundan, hakları gasp edilmiş bütün insanlardan ÖZÜR DİLEMESİ gerekir diye ben de kendime göre düşüncelerimi belirtmek istedim kısaca sevgili aspendos....
Ayrıca kişisel olarak da bir hata işlenmişse şayet ondan da özür dilenmeli bence tıpkı sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi..
Güzel bir yazıydı, sevgilerimle .........
biz de bir laf vardır...
o zamanlarda bir ermeninin evine dalmışlar (1915te) kelime şehadet getir yoksa öldüreceğiz demişler
adam ne yapsa ne etse bırakmamışlar ve en sonunda nasıl söylenir demişler söyleyinde söylüyeyim demiş...
evi basanlar da bilmiyorlarmış tam olarak kelime i şehadeti..
ve adamı boğzalamışlar...
dedem duymuştum hatırladığım kadarıyla tabi..
senin de söylediğin gibi...
özür dilemek erdemdir..
emeğini kutladım ustam saygımla.
Değerli kardeşim, bu güzel yazınızla öz eleştirinizi öğrenmiş bulunmaktayım. Bizlere, sizlere, onlara bu güzel dinimizi tam olarak öğretmeyip, kötü geleneklerle dinin emirlerini bir tutan cahil- cühela insanların, bir kafir öldürenin cennete gireceğini söylemeleri gibi, Eğer harpde değilseniz, insanı suçsuz yere öldürmenin cezası tüm insanlığı katletmişcesine ağırdır. İslamiyette ; Dinde zorlama yoktur, kılıçla, tüfekle din değiştir diye bir tehdidi Yaratan kabul etmez. Ayetler göndermiştir insanlığa Akıl verdiği insan idrak edip tutarsa ne alâ, tutmazsa cezasını Yaratan verecektir Mahşerde. Levent dedeye yapılanlar çocukluğun vermiş olduğu bir oyunmuş gibi algılanması ve meczup yerine konan o insana yapılan eziyetlere bir büyüğün çıkıp da çocuklar siz ne yapıyorsunuz dememeleri onların cahilliğinden kaynaklanmıştır. Tarih boyunca atalarımızın mazlum bir milletin ferdine eziyet ettiği görülmemiştir. 600 yıl beraber yaşadığımız Ermenilerin ne oldu da 1915 yılında tehcir edilmeleri hasıl oldu.? Bunu aramak lazım. Ayaklanmalar, Türk köylerine baskınlar ve komşuları olan Türk insanlarını kadın, çocuk demeden kurşuna dizenler İngilizin, fransızın, rusun maşalığını yapmaları affedilir bir nedenmidir. Durup dururken mi ayaklandı bu insanlar, Kullanıldıklarını çok geç anladılar, Osmanlı vilayeti olan şama, lübnana diğer yerlere dağıtıldılar. onların can güvenliği açısından elzemdi yapılanlar.Tarihin bildiğini görmemezlikten gelip, ezbere yapılan bir genel özür, hepimizi üzer ve bunları yapanları da tasvip etmediğimizi belirtiriz. Güneş balçıkla sıvanmaz,