- 1465 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ATEŞ VE SU
Ay ışığı suya dokunduğunda, yakamozun ateşten pırıltıları sevdalı yüreklere dokunmaktan kendini alamaz. Bu dokunuş bazen bir ah çekiş, bazen bir yürek çığlığı bazen bir sessiz ağlayış seramonisine dönüşür.
Su ateşe dokundukça, ateş sudan yakındıkça çoğalır. Ateşin efkarı her zaman kırmızı, suyun sevinç çığlıkları her zaman mavi değildir. Ağlamaktan ateş kırmızısına dönüşen gözyaşı nehirlerinin suları yanakların sırdaşıdır.
Sönmek için suya ateş tutanlar, dinmek için ateşe su katarlar. Ateşin sönüşünü seyrettikçe sakinleşen aşk mahkûmları, suyun akışına ruhlarını kaptırmaktan ve unutmaktan gerçeği haz duyunca, Tanrının naz duymasını gülümseyerek izlerler.
Suyun ateşle karşılaştığı an tükenişin, ateşin suyla karşılaştığı an arınışın takvimidir. Bu takvimin yolcuları sevdalılar, bu takvimde yaşamayanlar yalnızlık limanlarının ebedi konuğudur.
Ayağı suya değdiğinde üşüyenler, yüreğine ateş düştüğünde ısınmazlar. Çünkü yergi suyun buharını, övgü ateşin harını alır. Aşk yakar, su serinletir ayrılığı, kavuşmak hayal olunca. Suyun gerçeği ateşin yalanıdır. O gerçek o yalanı sarmaya her zaman hazır ve nazırdır. Zira sudan korkanlar ateşin, ateşten korkanlar suyun kurbanı olur.
Ateş suyun günahı, su ateşin sevabıdır. Karakteri suya benzeyen kadınlar, karakteri ateşe benzeyen erkeğin örtüsü gibi sessizce gelir onu söndürür ve yatağında sonsuza kadar sevgiye doğru, huzur ve dinginlik içinde akmaya devam eder.
Suyu ısıtan ateş kendini soğutmaya devam eder. Suya ismini yazanlar, ateşe ruhunu hediye bırakır. Suyu yürüyerek geçenler, ateşi kuşanarak geçmeye hazırdır.
Ateşte yükselen sular, suda kaybolan ateşlerin kahramanıdır. Ayrılık hasretiyle ateşten kora dönüşen şarkılar, sevda nehirlerinde kendilerine yer bulduklarında, kavuşmak ümidini terennüm eden ezgilere bürünürler….
Malatyalı Fahri Kayahan’ın dediği gibi…
Ayrılık ateşten bir ok/ Nazlı yarden hiç haber yok/ Benim derdim herkesten çok/Ben nasıl yanmayım dağlar….
YORUMLAR
"Karakteri suya benzeyen kadınlar, karakteri ateşe benzeyen erkeğin örtüsü gibi sessizce gelir onu söndürür ve yatağında sonsuza kadar sevgiye doğru, huzur ve dinginlik içinde akmaya devam eder."
Ya erkek karakteri su kadar duru ve akışkan olmalı ki hiç pislik barındarmısın ruhunda,İşte o zaman ateş ruhlu kadın tüm kalbine buhar eder doldurur onu...
Ayrılık soğumuş kül olur ateşle suyun aşkında.
Saygılarımla
Kaleminiz haketmiş en güzel tebrikleri yine...
Çok güzel anlatmışsınız AŞK'ı ateş ve su tasvirleriyle...Gerçekte de öyle değilmidir?. Kalpte ayrılık ateşi yandıkça, su atmak isterler ki sönsün diye.. Ama hep daha da çok harlanır yürek, Ateşine mahkum...
Fahri Kayahan'ı ise, gençliğimde çok dinlerdim, hatırladım ve hüzünlendim...Ne güzel günlermiş onlar...
Ayrılık ateşten bir ok/ Nazlı yarden hiç haber yok/ Benim derdim herkesten çok/Ben nasıl yanmayım dağlar….
Saygılar vr sevgiler...