ZAMAN VE KARAR

• 19 Aralık 2008 Cuma 23:23:32

Zaman ; kimileri için her derde deva bir ilaç, kimileri için seri katil, kimileri için hırsız , kimileri içinse hatırlacı ve gerçekleri tüm çıplaklığıyla yüze vuran en iyi dost.
Bekletilmeye ve kaybedilmeye hiç gelemez dayanamaz buna, süresi dolduğunda çıkar gider, arkasına bir an bile bakmadan, bulunmayı beklemeden... Aslında gittiği yol bellidir. bir kere sağa ya da sola saptığı görülmemiştir.Hep ileri gider ve hepte ilerisi için terkeder her şeyi. insana da şu sözleri söyletir durur.’’ah o zamanı bir daha yaşasam...’’ ve ardından keşkeli cümleler dizilir.’’ keşke zamanı geri getirsem o zaman her şey daha farklı olurdu’’ zaman duymazlıktan gelir tüm bunları ve insanın anlamasını bekler. ’’o zamanda ileri gidiyordum şimdide beni zamanında yaşa ben bile kendimi zamanında yaşıyorum anla! keşke demeyi bırak anla artık. ben sürekli gidiyorum, beni kaçırma benimle yürü’’ ama insan zamanın bu söylediklerini duyguğunda ya çok yaşlanmıştır ya da çok büyük bir kayıp yaşamıştır.Zaten bir şeylerin değeri kaybedince anlamak huyu değil midir insanın?
işte bu insanlar sıkılmış portakal gibidir hayatta . posası çıkmıştır ancak suyundan eser kalmamıştır. yenilmiştir, yenilgisini kabullenmiştir. yetişememiştir kızgındır, zamana. Oysa aldırmaz tüm bunlara başkaları için akmaya devam eder.
bazılarıysa zamanın arkadaşı olmuştur bu yolda. onu en iyi anlayan onunla ilerleyen olmuştur. hayatında hiçbir şeyden yılmamış tüm zorlukların üstesinden gelmiş, geriye dönüp baktığında keşkeden çok iyikiyi görmüştür.
işte önünüzde basit bir hayat menüsü; menüden seçtiğinizi kendiniz sipariş edecek, sipariş ettiğinizi kendiniz hazırlayacak hazırladığınızı kendiniz yiyeceksiniz. yemeğin sonundaki tatlı seçimi yine size kalmış.
daha sonra değil şimdi seçim yapın isteğiniz hangisi; suyundan eser kalmayan sıkılmış bir portakal olmak mı yoksa zamana meydan okumuş hayatını mutlu yaşamış geriye bir şeyler bırakabilmiş bir kahraman olmak mı?
kalkın o zaman! toplayın kendinizi ölümsüz kahraman olmaya hazırlanın, atın adımınızı çekinmeden, sıkılmadan, zorlanmadan yenin zamanı, ama yıpratmayın yenileyin zamanı.