Sus ve Es' de...
Düşüncelerimin sus pus olduğu bir zamanı yakaladım gecede...
İçimdeki çocuk yüzüne yağan kışdan bir türlü kurtulamıyordu... Dudaklarımın çukurlarına gizlenmiş küçük mor adamlar ateşlerini yakıp oynuyorlardı... Söyledikleri şarkıyı anlamıyordum bir türlü, farklı bir dil kullanıyorlardı... Belki de senin son zamanlarda kullandığın dil olabilir...
Kendini ifade edemiyorsan, kendini anlatma... Bırak onlar seni nasıl görmek istiyorlarsa görsünler dedim kendi kendime... Ki böyle bir çabam olmadı, olmayacakta kadın...
Şansımı ve şahsımı zorlama artık... Kirli sepetinide al ve git bu öyküden...
Yoo, hayır sana yalvarmayacağım artık... İyi olmayı sen istemiyorsan ben iyilikten ödün verip kötü olamam...
Yaşadığım her fazla dakika beni biraz daha kötülüğe sürüklüyor...
"Kıyılarıma vuran radyosyon bakışların beni rahatsız etmeye başladı, yakında içime içime dolacaksın ve ben kendi kendiyle boğulan ilk insan olacağım...
Sus ve es de..."
Gökay Birkan SUCAKLI
Not: Tamamen hayal ürünüdür... Kişi yer ve zaman bilgileri olmayan ülkenin, hiç kitabındadır...