- 1804 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
Gönlümün pamuk prensesiydin. Yedi tane de cücemiz vardı birbirinden sevimli.
Birincisi "mutluluk"tu. Omuzunda bir sırt çantası vardı onun. İçinde ise kalplerimiz. Ona emanet etmiştik. Çünkü hiçbir kötülük onun yanına yaklaşamazdı, alamazdı ondan kalplerimizi.
İkincisi "huzur"du. Kanatları vardı onun. Her iki kanadının altında duygularımızdan birer parça vardı. Hani olur da duygularımız ölürse, onları dördüncü cüceye verecekti ve yeniden canlanacaktı ölen duygularımız. Uçardı huzur, yüzünde sürekli bir gülümseme vardı. Kaybolmazdı hiç o tebessüm.
Üçüncüsü "güven"di. Hiç konuşmazdı, konuşamadız ki o, fırsat vermedik konuşmanasına. Eğer ben bir yalan söyleseydim gelip sana söyleyecekti bunu hemen, sen yalan söyleseydin bana söyleyecekti. Dedim ya, konuşamadı hiç bugüne kadar.
Dördüncüsü "hayat"tı. Ona da hiç iş düşmedi bugüne kadar. Ölen duygularımıza can verecekti o. Bizim hiçbir duygumuz ölmedi ki.
Beşincisi "neşe"ydi. Sürekli etrafımızda dolanır, yüzümüzü güldürürdü. Hatta bir keresinde sen mutluluktan ağlarken seni üzgün zannetmiş, hemen şaklabanlığa başlamıştı bile.
Altıncısı "sevgi"ydi. Yedinci cüceden sonra en büyük yük onun sırtındaydı. Aramızdaki derin sevgiyi o aşılamıştı bize ve her geçen gün bize enjekte ettiği sevginin dozunu arttırıyordu. O olmazsa olmazlarımızdandı bizim.
Yedincisi "aşk"tı. En büyük yük ondaydı işte. Bir kere ofladığını duymadım. Hani şu beşinci cücenin yanına gelip de şaklabanlık yaptığı gün var ya, işte o gün seni ağlatan bu cüeydi. O kadar aşıktın ki mutluluktan ağlamıştın.
Ben de mutluluktan ağlamadım değil hani. Ama sen görmeden ağladım her defasında.
Bu yazıyı senin için yazmıştım iki gün önce pamuk prensesim. Ama dün ne oldu biliyor musun?
O cücelerin hepsi uçurumdan aşağı attılar kendilerini. Haa bu arada, huzur önce kanatlarını kırdı, sonra atladı...
10 Aralık 2008
01:30 / İzmir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.