BOŞANAN BOŞANANA SONRA İZDİVAÇ PROGRAMLARINA
Elbette dünyaya türü belli sorumlulukları yüklenerek doğmuyoruz….nedir…insan olmamızın bir bedeli var….ve bunun şartları….sebebinin adı belli insan olmamızın ve yapmamız gerekenler de………ha yaparız yapmayız….….orası kendi kalbimizin ya da öğretilerimizin işi…..kimse kimseyi orda bağlamaz….kimsenin bu anlamda kimseye sözü olamaz….olsa da işe yaramaz….ama öyle ki bazı şeyler vardır insanın susması….durup izlemesi mümkün değil…..neden….çünkü ben yaşıyorum şimdi yarın benim çocuğum kalacak benden ve senin çocuğun kalacak….ahlaki değerlerim seninkilerle konuşacak….kucaklaşacak ya da çarpışacak........içinde döndüğüm dünya sadece benim değil…….sadece beni döndürmüyor felek…….
Şimdilerde özellikle son zamanlarda göze çarpan öyle bir durum var ki….evet ahir zamanın resmidir diyor insan….evlenmek ne kadar tabii bir gerçekse boşanmak da ayrılmak da muhakkak ki öyledir….ancak bu kadarının olması üzgünüm normal değil insanlar dedirtiyor….bir de sebeplere gelince….incir çekirdeği meselesi……
Evlenirsin ….sevdim de evlendim ya da görücü usulü dersin…..bunlardan başka şeyler yoktur…...ha nedir bazı bölgelerde töre denilen bir şey var da artık onlar da kalmadı..... bizim aşiretlerde kalmadı artık çevre aşiretlerde de yok…..olsa bile şimdinin gençleri bunları yemezler….baş eğmezler….eğmesinler tabi….ağaysan paşaysan bir yere kadar..
Evlenirken yepyeni bir hayat başlıyor…bambaşka bir insan giriyor hayatına….ne anne gibi ne baba gibi….üstündeki hakları ve sözleri çok daha fazla ve etkili olan bir insan…. Öyle annenin terliği fırlattığında bağırman gibi şeyler üzgünüm artık mazi denilenler gibi….anılarda mı denir ne bileyim geçmiş mi denir artık bilemem yok aslında en güzeli çocukluğunda...kalmıştır onlar…büyüyorsun….maalesef yaşla büyünmüyor…gerçekten sadece yaşların….20….25…30…olması ya da işte 30 üstüne çıkması büyüdüğümüz anlamına gelmiyor…..40 yaşındayım ben belki ama hala büyümedim…..demiyor mu insan…güldürmeyin….tek saniye bin ömür çürütür bedenlerde ve yüreklerde….
Bazı sebepler vardır ki asla ama asla katlanılmasının düşünülmesi bile en az hata kadar hata kalır en azından gördüklerimizde öyle….nedir bunlar…bayanın biri diyordu ki alkole buladı hücrelerini…açılmaz oldu gözleri…..kumar denilen o garip şeyde arar oldu ekmeğini…sonra kadın…ya da kadınlar….bunlar sebep olarak elbet oldukça güçlüdürler…nedir ilk görüldüğünde bir şeyler için çaba sarf edilir….gerekir bu …..hatta bir anlamda mecburidir….hep iyideyken yaşayacağım seninle ….böyle miydi baştaki yeminin…….ama bakıldığında hayır tamamen kendi iradesiyle hareket ediyor ve öyle bile bile ecele gidiliyorsa….Allah rahmetini esirgemesin diye bir dua……. Sonra eyvAllah….bayanlar için de aynı hemen hemen aynı durumlar geçerlidirler……... tabi aileye….fertlere….anneye babaya…kayınbaba ………..kayınvalide….görümce….elti durumları….yani sevgiden öte saygı durumları da çok önemlidir… ama bırakalım da işin o taraflarında herkes kendi işini bilsin….bilmiyorsa da bildirilir…kayınvalide evet her zaman çok önemlidir…baş üstünde yeri vardır gelin ya da damat için….ama öyle her şeye burnunu sokmamayı bilecek bilmiyorsa da öğretilecek….zor mudur….yapmayın bizim yaşadığımıza da hayat deniyor…. Ha eşin mi engel e yavrum o da senin elinde dışardan biri mi öğretecek yastığındaki mi…çok dışlamayın kendinizi.. herkes için böyledir…dedim ya bizimkilerde hayat…
Eşlerin birbirlerine dayanamamaları…….tahammülsüzlükler….düşüncesizlikler….. … merhametsizlikler……kalpsizlikler..ve bir yerden sonra insansızlıklar…..yüreksizlikler..
Kimse kimseyi anlamayı düşünemiyor….dilleri konuştururken azcık bakayım hele hal bunu mu gerektiriyor demiyor kimse….yok rengimiz tutmadı….elektirik çarpmadı…
Sigortalar nikahtan imzadan ya da yeminlerden sonramı atıyorlar…..yazık……
sandım da sadece sanmışım….tipimiz uymadı….ya da doğrularımız uyuşmuyor… birbirimize benzemiyoruz….peki evlenirken bana benziyor diye mi evlendiniz…o kararı alırken bana mı sordunuz…….gülüyor musunuz….ben de bu cevaplara gülüyorum…… öyle insanlar görüyorum ki 4 çocuklu bir bayan…. Evinde bilmem kaç çocuğunu bırakıp gitmiş hanımına ağlayarak bekleyen adam…. Kadın ekmek peşinde adam çocuklarım ben işteyken dışarıdayken ne edecekler ne olacak diye düşüne düşüne ömrüne akşamı doğurmakta her sabah….. gülünecek durumlar mı….görün de bakın gülüyor musunuz…..
Ve….
Çok sonrasına bakınca günümüze….televizyon denilen o cici kutuyu açtığımızda….yok alemin gelinidir kaynanasıdır…balıdır çiçeğidir….izdivaç durumları….yol yapan ayak yapan vs vs vs…. yıllarca tanıdığı yıllarını geçirdiği insanla yaşayamayan insanımız gidip orda ömrünün sultanını bulacak….ruhuna padişah seçecek….canım mı sıkkın gün ortasında ya da akşamlarında oturup bakıyorum vallahi gülüyorum…ne yalan söyleyeyim izleyin siz de güleceksiniz….çok cici oluyorlar….ııııı diyor teyzem…. Ben böyle istemiyom….maaşı olacak…evi olacak…arabası olacak…çocuğu olmayacak... ooffff nasıl bir sipariş listesidir görseniz bir ben yokum orda….yaf beni de ekleseler arada akşam çaylarında güldürme işlerini hallederdik bari….
Yazıktır günahtır….oraya çıkarken oraya çıkmana sebep olan hayatındaki yanlış hareketler yarın bir gün senin çocuklarına da yol açacaktırlar…kendimizi düşünmüyorsak bile çocuklarımızı düşünmeliyiz….ben her hareketimde öyle düşünüyorum ….diyebilenlerden olalım…..ve öyle düşünenlerle yaşıyorum….kolaya alıp kolaya salmayın hayatları…..
“armudun sapı dedin üzümün çöpü dedin sonunda sen de ayvayı yedin”…..türküsünü yaktırmayalım ağıt niyetine kendimize…
YORUMLAR
Önemli bir konuya değinmişsiniz.
Bayan arkadaşların "-Çok güleceksin," tavsiyesiyle girdiğim bir kanalda bir kesim var. Taksil, ilgi alanı vs. söz konusu değil. Bireylerin özelliklernden değil, çevresi ve banka cüzdanından bahsediyor, onları öğrnip, karar vermek istiyorlar.
Diğerini fazla izleyemedim; anladığım kadarıyla diplomalılar katılıyor.
-12 -14 yaşlarındaki kızlarımızın bilmem kaç yaşındaki bekar ya da evli adamların peşinde takılıp Batı Anadolu'dan taa Urfalara kadar gitmesi..
-Yaşını almış kişilerin 'yıldırım aşka kapılmaları'.
-Yaşını almış kişilerin aile baskısından, aile içi huzursuzluktan kurtulmak için yaptığı evlilikler.
- Evli bir erkeğe bile bile gönül(ne bileyim belki de başka) kapısını açan, sonra da ağıtlar yakan kadınlarımız,
- "Ay, bir çay içiminden ne olacak," diye, tanımadığı ama bi bakışta hoşlandığı delikanlıya "evet" diyen, daha sonra da "hayır" dediğinde bunu canıyla ödeyen kızlarımız,
- Bekar olduğunu söyleyerek boşluktaki kadın ya da kızı avlayan erkeklerimiz,
- Söz konusu ekranlara çıkıp, kaç kez evlendiği sorulduğunda, "Bir kez," diyen ama aslında 3-5-7-10 ay birileriyle nikah masasına oturmadan yaşayanlar, ... .
Evdeş bulurlar ama EŞ bulamazlar. Öyle oluncada evin çatısı çatırdamaya başlar. Böyle çatırdayan yuvada yetişen çocukların evliliğe bakış açısını varın, siz düşünün.
Paylaşım için teşekkürler; saygı öncelikli sevgiler.
Sevgili arkadaşım çok güzel bir yazı sizi kutlarım Hülya arkadaşımızda ne güzel değinmiş internet olayına ...benim 32 yıllık çok mutlu bir evliliğim vardı eşim benim için çıldırırdı 18 ekim 2005 te trafik kazası yaptım 26 yaşındaki aslan gibi üstteğmen tabip olan oğlumu kaybettim eşim bunalımından internete girdi oğlum için sabahlara kadar kitap yazdığını söyledi...meğer şiir sayfalarında bir kadınla tanışmış acının üzerine ayrılık yaşadık ....kadını o kadar ikaz etsem de sırf 57 yaşındaki babası yerindeki adamı emekli albay diye ve malı mülkü var diye çıldırtacak aşk sevda şiirleri yazıyor evde bulunan 29 yaşındaki kızımda bunları görüp bunalımlara girdi çok hastalandı.....rabbim böylelerden hepimizi korusun sevgilerimle...
sevgili gizzz harika bir yaraya parmak basmışsın ne o izdivaç programları öyle yetmişlik dedem çıkıyo yok şöyle yok böyle ninelerimiz aynı şekilde ya sizin çocuklarınız yokmu torunlarınız yokmu bizlerden neyise onlardandamı utanmıyosunuz .
yazınızı baştan sona pür dikkat okudum neden bende ayrılmak üzere olan biriyim ve yapılan yazılan yorumlarda hatta yazınızda eksik bir bölüm var maddiyat tamam evlendiğimizde gayet işimiz güzel olabilir kazancımız güzel olabilir fakat sonra bozulmuş ve terkedilmiş olamazmıyız ben bunu sadece bayanlara soruyorum hani hastalıkta sağlıkta varlıkta yoklukta beraberdik noldu sen benimle param içinmi evlendin sonra çocuklar ve nafaka ben şu kadar nafaka isterim bu kadar bunu isterim kardeşim zaten işlerim iyi olsaydı sen beni terketmiyecektinki hala neyin kavgasını yapıyosun kaynana çıkar ordan benim kızım çocuklarla gelmedi sana haydaaaa geldi diyen yokki çocukları isteyerek beraber yaptık leyleklerde getirmedi onları onlar bizim canımız kanımız sonra hadi bakalım mahkeme çıkışı gazetelerin üçüncü sayfasına haber boşandığı eşi mahkemede dehşet saçtı ya bu adamı bu hale getirene kadar nerdeydiniz neden bu hale geldi bu adam diye soran oldumu allah aşkına .
bence sevgide saygıda anamızda babamızda PARA olmuş bu devirde aksini söyleyen varsa buyurun tartışalım yeni nesil evleneceği zaman aile soruyor haklı olarak damadın işi gücü varmı sevgi karın doyurmuyor diye bunlara hep şahit oluyoruz gerçekten eskiden PARAYLA SAADET OLMUYORDU artık PARASIZ SAADET OLMUYOR herkese çok teşekkür ediyorum
"avrupalı olalım dediler "_____________
avrupalı...........:)))))))))))............kendimiz olamadık daha ..........kendimizi bulamadık daha başka taraflara benzemelere çalışmak..............burda adımdan sorun yok da bunları izlemek hem acı hem de yorucu............islam demişsin bir de...........adam daha tevhidi bilmiyor ki neylesin islamı ya da islam ona neylesin..........
___________
güzeldi yorumun mematiselo..........
evet zaman artık o kadar kötükü ne gerçek sevgiler ne düzenli ilişkiler hiç bir şey kalmadı.televizyonda bazı gördüklerimiz hepten ahlakımızı bozdu.ahir zaman kıyamet alametleri.şeytanın en çok sevdiği şeydir boşanma.artık o kadar basite alındıki evlilik boşanan boşanana.2 gün sonra boşanan bile var ne gariptirki.halbuki evlilik ne kadar özel ve islamende güzel bir şey.vay geldi gençlerin başına.avrupalı avrupalı olalım dediler ne oldu kültür alak edep haya saygı sevgi hepsi uçtu.alsında şimdi çalsınlar başına.yazan kalemi vede şiir dostumu bu güzel konuya değindiği için yürekten kutluyorum.saygılar.
Değindiğiniz konu gerçekten çok değer.Ülkemizin gidişatı ve psikolojik provakatif savaşın en acımasızı ile karşı karşıya bırakılmış Milletimiz maalesef tek tek değil kitleler halinde telef olmaktadır.MANEVİ DEĞERLERİN YOK OLDUĞU BİR TOPLUMDA Hukuk gukuk olmuşmu söylenecek çok şey kalmıyor.Bir toplumun Hukuk sistemi ve kadınlarının yapısı o toplumun gelecek noktasının en belirgin işaretleridir.Birileride zaten bunun için gereğini yapıyorlar.Ülkemizdeki faiz sisteminden tutunda her yer kokuşmuş ve artık dayanılmaz noktaları aşmıştır.Yazacak çok şey var fakat anlatımızın gerçeklerdi.Saygılar sunuyor çözüm önerileri hakkındaki düşüncelerinizide paylaşmanızı bekliyoruz.
insan kendine öğretmeli deniyor yazıda farkındaysanız........illa da boşanmayın diye bir şey yok........yediriyorsa insan kendine ve ve çok önemli geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızın üzerine oynamak evet bunu yedirebiliyorsak.........kim tutar.........onun suçu bunun suçu gibi kaçışlar kimseyi paklamaz efendim.........yaşanmayana söylemesi kolay gibi cümlelerin sarfedilmesi kolay aslında..........
sevgimle...
Yaşamayana söylemesi kolay,yazınızı okudum,boşanan boşanana sözlerine takıldı aklım.Doğru gitmeyen şeyler varsa,saygı içte bittiyse dışarıya evlilik şovu yapmanın anlamı yok.Çocuklar için de bir yere kadar direnilir.Çocuğun da sağlığı bozuk evlilikten etkilenir.Boşanamadığı için kansere yenilen bir kardeşim vardı...Gerekiyorsa boşanılır.karşındaki ahlaki değer bilmiyorsa yazdıklarınız,düşündüklerimiz anlamsız kalır.
teşekkür ederim meselci......
Eylem:(((((((((((canım bu yazıyı yazmamın tek sebebi çocuklar..........yoksa millet evlenmiş boşanmış bana mı kaldı derdi...........sadece ciddi derecede çocuklar zarar görüyorlar ve sonra ah efendim dünyamız değişiyor........böyle diyenlere "edepsizliğine edep giydirmezsen ...o iki gram akıllık beynine rahmetmiş zihniyeti değiştirmezsen daha da beter olacak dünyamız........"ki zaten nedir kıyamet gününde tek bir müslüman kalmayacak.......
benim bildiğim yani gördüğüm evlenmek vardır ama boşanmak asla.........kültür mü denir........örf mü denir.....bilemiycem kendimce edep mirası olark görürüm böyledir.........kolay değil elbette boşanmak ama çocuklar varken olmasın.........çok nadir görülür parçalanmış aileden sağlıklı bir hayat çemberinin doğması...........başa gelen çekilir diye de bişi vardır..........aklı yerinde bir insansın sen kendini eğitebilirsin Eylem anlatabildim dimi:))))))
___________
Hülya hanım sanala hiç değinmedim oraya girilse çıkılmaz zaten ama bir sonraki yazım sanal olacaktır.........msn denen o ......şey......sadece o mu.......olsa iyidir........teşekkür ediyorum okuyabildiğiniz için.........
sevgimle...
Gizzz tarafından 12/18/2008 11:28:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Güne gelsin yazı.
1-Güncel
2-Sosyal
3-Yazım dili oldukça etkili
Ve daha da sıralayabilirim güne gelmesini istememdeki kendimce maddeleri...Tebrikler,gerçekçi tespitler ve o tespitler doğrultusunda,düşünün diye bağır bağır bir yazı...Okurken belki de bir çoğumuzun düşüncesinin yansıması diyecek kadar da ortak paydaların birleştiği bir yazı.İzdivaç proğramları bu ekrana yansıyanlar yani buzdağının görünen yüzü ve bir de görünmeyen aslında tüm çıplaklığı ile orta yerde duran çoğumuzun bildiği arkadaş,dost ve diğer sosyal ortamlarda dile getirdiğimiz,sanal dünyanın çirkefliğide var.Yazıyla ne alaka mı?Alaka şu:EVLİLİK...Adam oturuyor bilgisayarın başına site site dolaşıyor,msn,facebook,netloğ ve daha bir dolu iletişim aracını(açık ve net yazıyorum çünkü bizzat böylesi durumlarla karşılaşan tanıdıklarım var kadın-erkek sosyal platformlarda,edebiyat sitelerinde ve daha bir çok yerde böylesi insanlarla birebir sanal ortamda böylesi olumsuzluklarla karşılaştılar eğitimi,ahlaki ve kişisel değerleri oldukça kaliteli olduklarından önlemlerini aldılar hatta biri olayı mahkemeye taşıdı bakalım yasa nasıl bir yaptırım uygulayacak)kullanarak salt sanalda tanıdığı bayanlara msn.de aşkını ilan etmeler,evlenme teklif etmeler,buluşmak için yalvar yakar olmalar.Bu kadar kolay ve bu kadar basit mi?Sanal da tanışıp bir kaç adrenali yüksek saatler geçirip aşk kılıfını da takıp eh bir de buluşmayı başardıysa 3-5 günlük bir tatil sonra haydi tak sepeti koluna herkes kendi yoluna,e hani çok aşıktınız noldu?Elektirik almadım.Peh peh peh.Söylenecek çok şey var kirini şu emanet dünyaya bulaştıranlara.Her koyun kendi bacağından asılıyor asılmasına da asılana kadar da diğer koyunlara kötü örnek oluyor desem alakasız mı olur acaba?
KUTLUYORUM VE TEŞEKKÜR EDİYORUM...SAYGIMLA............
Ablacığım o kadar doğru yazmışsın ki... Malesef evliliklerin bile değeri kalmıyor ya da şöyle söyleyeyim evlilik değeri gerektiği gibi yaşanmıyor, artık kutsallıktan çıkıyor sanki... Evlilik... Ben düşünürken bile o kadar çok korkuyorum ki, doğru insan çıkar mı karşıma, tanıyabilir miyim, çocuğuma iyi bir baba olur mu vs vs... Ama şimdi bakıyorum biraz çevreme, arkadaşlarımın çoğu evleniyor yavaş yavaş... Ama ne kadar sağlıklı orası da meçhul tabi... Çünkü anlaşamadıkları o kadar bariz ki ya da evet anlaşabiliyorlar fakat nasıl söyleyeyim, çok farklılar birbirlerinden, ayrı hayat yaşıyorlar, düşünceler, fikirler çok farklı...haklarında en iyileri olur inş... Mesela gene çok eski bir arkadaşım, benden büyük 4 yaş ve evli, evlendiği zamanda dediği şey "sert erkekleri severim ben" sert bir erkekle evlendi şimdi ise cenemesini çekiyor... Yani birine aşık olduğumuz zaman o insanın eksik yönlerini göremiyoruz malesef, gördüğümüz zamanda iş işten geçmiş oluyor, sonucu ise evlilik... Keşke aşkta mantığı kullanabilmek mümkün olsa ama bizi hep yalnış yerlere sürüklüyor işte... En basit bir örnek daha benim ailem, onlarda ayrılar neden peki bu, severek mi evlenmişler, hayır görücü usulü ile (zaten o devirde severek evlenen çok azdır herhalde) ve zamanla birbirlerini tanıdıkça da hoşlanmadılar belki de birbirlerinden, çünkü tanımıyorlardı bile birbirlerini, şimdide cenemesini gene onların eserleri olan biz çocuklar çekiyor... Evlilik çok zor iş ablacığım ama bir o kadar da güzel doğru insanı bulabildikten sonra...
Bu televizyondaki izdivaçlara, cartlara curtlara gelince... Ben onların tamamen bir senaryo üzerinde oynandığını düşünüyorum, yok ya hangi insan öyle abuk subuk bir yerde hayat eşini arar ki... İnan evde ben hiç televizyon izlemem, izlemeye değecek hiç bir şey yok çünkü... Şimdi böyle programlar olunca, evliliklerde, aşklarda basitleşiyo ister istemez...
Kalemine sağlık ablacığım, çok güzelo bir konuya değinmişsin. öpüyorum kocaman...