- 1097 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Senin mi ki!
Yürekmiş!
Benim!miş!
Hangi mülkiyetten bahsediyorsun?
Binmişsin melankolinin kayığına, bakmadan ’hastalığına’...
Ucu bucağı görünür aslında olayların. Tahammülü aşmaz olanların. Terazinin bir kefesinde yük varsa, hem de olağanüstü; diğer kefesinde boşluk var! Devasa! Derin mi derin! Umman mı umman!
Denge mükemmel...
Hatta kurulamazsa kendi iç sistemi içinde, alıverir etrafını, bir yangınla mı desek, bir dalgayla mı, yoruma açık...
Yürekmiş!
Hem de ne yürekmiş öyle zavallı!
Acıma zaafı olanların bile acıyamadığı kadar ters bir zavallılık!
"Benim benim" deyip duruyorsun...
Düşün bakalım yeniden:
Senin mi ki?
Hadi, vazgeç,
Vazgeç de, gömül kendi yalnızlık tasavvuruna...
O zaman belki umduğun ve öykündüğün, ki aslında vazgeçemediğin sözümona tekilliğinin derinliğine gark olasın!
Söyle bakalım,
senin mi ki, bana bile bu kadar laf ettiriyorsun?
Değer mi ki...
akdenizce.-
Resim: NYC by Michael Magill
Senin mi ki! Yazısına Yorum Yap
"Senin mi ki!" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Gözden kaçmış bir feryat mı, yoksa insanlar bir şeyler söylemeye mi korkuyorlar?
Çünkü gerçeği yorumlamak, gidilmek istenen gerçeği uzaklaştırmakla kalmaz, kişiyi şu an içinde bulunduğu sözümona gerçeklikten de uzaklaştırır.
Gözü kesmemiş sanırım kimselerin...
Feryatlar dinmemiş henüz, belki de hiçbir zaman dinmeyecek. Dinmesin de...
İyi günler.