KÜÇÜK ŞEYLER
KÜÇÜK AMA BİR O KADAR BÜYÜK ŞEYLER
Neden yapılır kavgalar hiç düşündünüz mü? Sıkıntıdan mı? Yoksa sorumlu olduğumuz şeylerden kaçmak için mi?...
Neden kalpler kırarız? Bilerek bazı davranışları neden yaparız? Karşımızdakinin duygularını düşünmeden, nerden cesaret alırız da bir anda parlarız? Hiç düşündük mü?...Bunları yaparken hiç düşünmedik de, sonra neden özür dileriz. “Bir daha yapmam” gibilerinden gönüllerini teselliye çalışırız.
Neden mi?
Çünkü;
Bazen özgür olmak isteriz. Hayat bizi sıkmıştır. Boğulur gibi oluruz. Hep aynı şeylerden sıkılmışızdır. Farklı şeyler yaşamak isteriz. Bir günümüz diğerine benzemesin isteriz. Yani aslında bu “monotonluktur” bir deyişle...
Özgür bırakmalıyız kendimizi. Yaşadığımız düzenden sıyrılıp, rahat bırakmalıyız kendimizi. Hayatın tuzu-biberi denilen şeylerden uzak kalmalıyız. Nefes almalıyız. Yaşadığımız için şükretmeliyiz. Zaman ayırmalıyız kendimize. Ya da o zamanı yaratmalıyız...
Kozasından yeni çıkmış bir böcek gibi olmalıyız önce. Yaşımız küçülmeli, kafamızda. Çocuk olmalıyız. Düşünmemeliyiz bunun sonucu nereye varacak? Acaba yanlış mı yaptım? Dememeliyiz. Biraz sürünüp, düşünmeliyiz artık. Özlemeliyiz birilerini. Ağaç dalında kelebek olmayı beklemeliyiz. Sonra kabuklarımız dökülmeli. Kanatlarımız çıkmalı gün ışığına. Uçmalıyız, çiçekten çiçeğe konup, özgürlüğün tadana varmalıyız. Anlamalıyız ki, vakit gelmek üzere. Bize biçilen ömür 40-50 günmüş. Son demlerinde üzülmemeliyiz artık. Uzun bir yolcuğa çıkacağız çünkü. Geri dönmemecesine. Yorgun düşeceğiz, soluk alıp-vermek zorlaşacak. Teslim olacağız. O anda tekrar düşüneceğiz. Bunca kavgaya, üzüntüye değer miydi? Kalp kırmaya, ayrılığa, özlemeye değer miydi? El ele mutlu yaşamak varken. Her şeyi beraber omuzlamak varken, soruyorum size değer miydi tüm bunlara?
Boş verin artık kırgınlıkları. Sarılın birbirinize. Bütün ömür beraber gülmek varken neden son demlerinde beraber ağlayalım ki?...
30.04.2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.