- 845 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Yazmayı Deniyorum
Mesafeler uzak. Yağmur da yağmasa kısalmayacak. Sen orada ben burada, yağmur olmuş iletken.
Hani diyorum yağmur yağınca, ikimiz dışında kimler dalar düşünceye? Kimlere neyi fısıldar bu yağmur?
Annen, baban, siz, biz , sizinkiler, bizimkiler, bir gün anlayacak herkes yağmurun anlatmadaki ısrarını.
Bir gün gidişim için yağacak yağmur. Önceki şifreleri de çözülecek yağmurun. Yağmuru büyük, geniş, derin kılan şey, bizi bağrında teselli eden şeydir yağmurun. Yağmurla gelebilsen ya da yağmurla gidebilsem...
Yağmur yağsın. Bir kaç dize hecele o şiirlerden, yansa da gözlerin. Yağmurun hatırına söyle bir kaç söz, fısılda. Kendi gizinden, koca karanlığından ürkmesin yağmur. Suyun da iyi anlamlar içmesi gerek sesinden. Kimbilir belki duyarım, ben de katılırım sana.
Gidişler ikimizin günahı. Gözyaşına bile hasret bu cehennemi biz biriktirdik. Lime lime uykular, parçalı gündüzler, boz bulanık duyuşlar kaldı. Kaç kez dönebilirsin çocukluğuna, annenin serdiği yatakta sanarak kendini, ninnili kollarında? Hangi düşünceler serinletir ciğerine çektiğin havayı? Bu istediğim hava, bu bildiğim hayat, işte tam oradayım, başladığım yerdeyim diyebilsek keşke. İlk gerçeğimizi yalanlamış, talanlamış son gerçek. İlk çağlarımızın baharlarını öyle acımasız sarartmış yakmış geçmiş bu son, iğreti gerçeğimiz. Gel yine eskil, iyi ve çocuksu anlamlara dönelim. Dostça bir "merhaba" diyerek başlayalım.
YORUMLAR
Bence de oldukça sık yazmayı denemelisiniz... Okurken hiç sıkılmadan sonuna kadar merakla sürükledi beni. Merhabamızı esirgemeyiz yazmaya devam ederseniz.
Yağmur yağarken sizin dışınızda inanın herkesin başına önüne eğerek bazen yağmura inat gökyüzüne çevirdiğinde yüzünü, ya içinden geçirdiği bir dilek, ya geçmişten bir sayfa gelir aklına...
Ahh anılar hatıralar, ya da bir pencere kenarında, sarılıp kedisine yalnızlığına küfreden!
Tebrik ederim..
Sevgiyle.
ikinizin dışında örnek bir düşünce benden size...
kendimi bildim bileli yağmuru çok severim...yağmurlu günler hem içimde hem dışımda bir kutsallık hissettirir bana...iç dünyam ve dış dünyam yıkanır ve arınır sanki her bir damlanın düşüşüyle...ve çocukluğada dönüş elbette...yağmur yağmaya başladığında saçlarımız uzasın diye sırılsıklam olana dek kalırdık yağmurun altında...hiç uzamadığını bilsek de her yağmurda yapardık bunu büyük bir istekle...yağmur yağdığında içimdeki çocuk hala ıslanmak ister çocukluğumdaki gibi..
yağmuru ve çocukluğu derin bir kalemden okumak keyifliydi...
saygıyla kutluyorum...