- 615 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PENCEREMDE MİSAFİR
Bir gün ,gün de akşama doğruyken ,suskunca oturduğu koltuktan bir sesle irkildi.Böyle tuaf birşey,sesin nerden geldiği belli değildi ,sesinden kağıttan daha yumuşak birşey duvara sürtünüyordu diye düşündü ,sonra pencere camına...Aslında kuşun kanat sürüncemesine de benziyordu.Bir ara ses durdu aradan bir dakika sonra bir ses daha,yumuşak diye düşündüğü şey bu sefer de sert bir ses çıkarmıştı.Yerinden kalktı,evin içinde gezinmeye başladı.Mutfağı, balkonu kontrol etti hani evleri en alt kat değildi olsaydı kedi olabilirdi.Bu bir kuştu belli ama nerde ,sonra arka odaların pencerelerini iyice kontrol etti,hiç birşeye raslamadı.Tekrar oturduğu odaya döndü,oranın penceresine perdesini kaldırıp baktı.Buldu onu, yerinden kaldırıp evi arattıranı.Bir güvercin di,misafirler genelde kapıdan gelip kapıyı çalarlar bu sefer ki havadan geldi.Bembeyaz bir güvercindi,yavaş yavaş pencereye doğru yürüdü,yürüdü ama zaten güvercin onu gördüğü halde kaçmak için hiçbir hal göstermiyordu sadece gözlerine bakıyordu.Aklından ’’bu ne biçim kuş beni gördüğü halde kıpırdamıyor ’’diye düşünüyordu.Pencereden elini uzattı kuşa doğru ve tuttu,tutar tutmaz aceleyle içeri aldı,diğer atılımıyla,tutmasıyla elini kendisine doğru çekmesi bir olur.Kuşu içeriye alıp pencereyi kapattı.Kuş ellindeyken de hiç kımıldamadığını,kanadını da kapatamadığını farketti,kanadını kaldırdı ,kanadının altı kanıyordu,yaralanmıştı.Ve sanki yardım ister gibi penceresine inatla vurmasını daha iyi anlıyordu.Yarasını görünce ’’ah canım!!!canın çok acıyor olmalı’’deyip ,kuşu koltuğun üstüne bırakıp içerden bir yara melhemi bide sargı bezi getirdi.Yara melhemini güvercinin yarasının üstüne sürer,bezide kanatlarına çok dikkat ederek sarar.Sonra bir kutu bularak kuşu içine koyar.Orda üç gün bakar kuşa ,kuş dördüncü günü artık iyi görünüyordu.Artık daha canlıydı kanatlarını daha rahat açıp kapatabiliyordu.Kuş okadar güzel bakıyordu,sanki teşekkür ediyordu.’’Düzeldin ama seni tekrar bırakmam lazım galiba...’’Kuşun kafasına bir öpücük kondurarak pencereden dışarı salıverir,salıverirkende ’’uç kuşum özgürlük için,insanların iç içe kardeşçe ,barışça yaşayacağı bir dünya için uç, belki bir gün yine gelirsin belki taşıcağın mektuplar vardır ve benden selam söyle tüm bulutlara ,kuşlara,gökyüzüne...Hoşçakal!’’deyip ardında kalmanın burukluğuyla elini sallar.
EVGİN ATALAY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.