8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2376
Okunma
Demokrasi Amaç mıdır Araç mıdır ?
"Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir."
Bu tanıma göre demokratik sistem olur ancak demokrasi kişiler için kurulmuş düzen değildir. Bireysel olarak demokrasi mümkün değildir . çünkü birey demokrasisi demek demokrasinin araçlandırılması ve demokrasiyi her noktada kişinin kendine göre yontması sonucunu doğuracaktır.
Demokrasi sistem için vardır demokrasi sistemi kurulur toplumsal bir kural konur demokratik düzen içinde kişiler uygulaması gereken kuralları bilerek davranışlar sergilerler. Demek ki demokrasi araç değil amaçtır ve bu amaç için kural konulması sistem yaratılması ve bu sistem içinde saygı ve sevgi çerçevesinde toplum " halk " olunması demokrasinin sonucudur .
Demokrasi araç olarak kullanıldığında şu anda içinde bulunduğumuz sonuç oluşacaktır . akp hükümeti maalesef ki demokrasiyi araç değil silah yapmış demokrasiyi katletmek için demokrasiyi kullanmıştır
Şimdi bu durumda Mustafa Kemal Atatürk ten bir örnek vermek uygun olacaktır bence..
Esasen demokrasi Mustafa kemal’in aklında gençlik yıllarında oluşmuştur . Anadolu ya adım atar atmaz kongrelerde halka bu düşüncesini anlatmış ve sonrasında halktan gelen destekle seçim esasına dayanan bir sistemle meclisi kurmuştur .
Atatürk demokrasi kavramını gerçek ve geleneksel anlamda yani hürriyetçi. siyasî demokrasiyi ifade etmek üzere kullanmıştır
"Yüzde doksanı köylerde yaşayan ve okuma yazma bilmeyen, on yılı aşkın süredir bir savaştan diğerine sürüklenen, aç, sefil ve perişan bir toplumda demokrasi nasıl kurulacaktı?" sorusu üzerinde fazla durulmuyor.
Atatürk, demokrasi özlemini zaman zaman dile de getirmişti. Bir Amerikalı gazeteciye, "Siz yeni dünyanın en eski demokrasisisiniz, biz eski dünyanın en genç demokrasisiyiz" diyordu.
1922 Aralık ayında şunları söyledi: "Şurası unutulmamalı ki, bu ibare tarzı bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü biz ne bolşevik, ne komünist, ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü biz milliyetperveriz ve dinimize hürmetkârız. Hülasa bizim şekli hükümetimiz tam bir demokrat hükümettir ve lisanımızda bu hükümet ’halk hükümeti’ diye yâd edilir."
Elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin bir demokrasi olmadığını Atatürk de çok iyi biliyordu. Fakat, bu sözleriyle belli ki bir özlemi (belki de öngörüyü)
dile getiriyordu. Reformlarıyla altyapısını oluşturduğu demokrasinin bir gün yeşerip gelişeceğine ilişkin öngörüyü...
Sadece Türk demokrasisi için değil, insanlık için de çok uzaklara bakan bir insandı Atatürk: "Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine uluslararasında hiçbir renk, din ve ırk ayrıcalığı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı egemen olacaktır" demişti.
Atatürk devrimleri bitmemiş bir projeydi.
Demokratikleşme hareketi, bu projenin devamı olmuştur.
Bütün bunların ne anlama geldiğini anlamak için, Cezayir, Libya, Suudi Arabistan, Suriye, Irak, İran, Afganistan, Sudan, Yemen, Pakistan... gibi ülkelerdeki yönetim biçimlerine şöyle bir bakın yeter. Ancak bu ülkelerdeki yönetimleri çok beğeniyor ve Türkiye’nin onlar gibi olması gerektiğine inanıyorsanız, Atatürk’ün yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyebilirsiniz.
Demokrasi prensibi, hakimiyetin millete ait olduğunu, başka bir yerde olmayacağını iltizam eder." ATATÜRK, "Demokrasi esası, bugün asri teşkilatı esasiyenin umumi farikası gibi görünmektedir." "Bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükümetlerin bu denizde boğulduğunu göstermiştir" diyerek demokrasi prensibinin çağımızdaki değerlendirilmesi üzerinde durmuştur.
Demokrasi şu anda parası olana demokrasidir ülkemizde paranız varsa her zaman daha demokratik haklara sahip bireylersiniz . bizim yapmamız gereken maddi manevi dengeleri sağlamak. İşte bu esas amaç olmalı esas demokrasi çizginiz bu olmalıdır .
Demokrasi var diyerek insanlara biz çember çizip bunun dışına çıkamazsınız diyemezsiniz bu demokrasiye aykırıdır . hele ki hiyerarşi denen bir şekilde önce geleni koltuğa oturtmak demokrasiyi katletmektir. Hak eden koltuğu almalıdır. Bu esas demokrasi çizgisidir. Yeni isimler katma çalışması olmalıdır . her gün büyüme hedefi olmalıdır geçmişe bağlı kalmak istemekte güzeldir ancak geleceğe bakmak ve ilerletmek işte gerçek toplumsal harekettir . ve sonucu demokrasidir.
Atatürk’ün yaşamında, cumhuriyet ve demokrasi düşüncelerinin biçimlendirilmesinde, yetiştiği dönemin koşul ve bunalımları ile okuduğu yayınlarla elde ettiği bilgi birikiminin etkisi büyüktür.
tarihsel gelişimin bilincinde olan Atatürk, okuduğu yayınlar sayesinde de ilk toplumların kent demokrasileri, Magna Carta (1215) temsili demokrasiden haberliydi. Montesqieu’nün Jean-Jacgues Rousseau’nun yapıtlarından; Amerikan ve Fransız insan hakları bildirilerinden, bu hareketle oluşan demokrasi yöntemlerinin bu ülkelerde oluşturduğu ilerlemelerden haberdardı.
Demokratik rejim, Atatürk idaresinin amacı olmuştur.. anlayacağınız önümüzde 2 örnek mevcuttur . 1’cisi Mustafa kemal paşanın amaç sistemi 2’cisi Tayyip Erdoğan’ın yalan sistemle milleti dolandırma azmidir . peki siz Mustafa kemal zihniyetine mi devam edeceksiniz . yoksa yanlışlar üzerine kurulu bir demokrasi araçtır oyunumu oynayacaksınız . gerçek olan hangisi sizce.
Ben Mustafa kemal gibi demokrasi amacı için her yolu mubah kabul ediyorum ve demokrasi olması için siyasi entrikalar değil gerçeklerle savaşmak istiyorum .
Demokrasi bizim amacımızdır bu yolda da her şey bizler içindir. Birlik olduğumuzda yapabileceklerimizin kanıtı Çanakkale de yazılmıştır .. hem de kanla