- 468 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİR SARILIŞ HİKAYESİ
Bacaklarını karnının içine doğru çekmiş halde yattığı yatağından belirsiz bir hisle uyandı.Uyanmıştı.Bilinci yerindeydi.Gözlerini açıp açmamakta kararsızdı. Ve gözlerini yavaş yavaş açtı. Pencereye baktı.Saatin kaç olduğunu tahmin etmeye çalıştı.Geceyi yarıladığını yaz gecesindeki soğuklukluktan anladı.Yoksa soğukluk içinin ürpermesinden mi diye çok sonra kendisine soracaktı.
Dışarıda,bahçede ayak sesine benzer bir ses geliyordu.Tam emin olmak için yatağının içinden biraz daha dikkat kesildi sese.Evet ayak sesiydi. Dışardakinin tek kişi olduğunu da bu sesten anladı.Işığı yakıp yakmamakta kararsızdı.Ne de olsa evde tek başınaydı. Elleri gayri ihtiyari yastığını altına gitti.Tabancanın sert kabzasını yoklayıverdi. İnsanın bir dayanağının olması ne güzeldi.Bacaklarını yavaşca gevşetti.ses gelmeye devam ediyordu. dışardaki ses sahibinin ürkek ve yavaş bir şekilde etrefı kolladığını düşündü.
Bu saatte kim olabilirdi.Ev biraz köyün dışında kalıyordu.En yakın ev babasının eviydi.Eşinin ortadan kaybolduğu günden beri-6 ay oluyordu.-tek başına yaşıyordu.Babasının yoğun ısrarlarına rağmen küçük erkek kardeşini de yanına kabul etmemişti.Dışardaki kurt köpeği Hırço’ya çok güveniyordu.İlginçtir bu gece Hırço da havlamamıştı.Demek ki gelen tanıdıktı.Kimbilir belki de kaybolan eşinin de olabileceğini düşündü.Yalnız kalmasının aslında sebebi de buydu.Bir gün o çok sevdiği eri aniden çıkıp gelecekti aniden kaybolduğu gibi.Ve evde erini bekliyor olacaktı.
Ses çıkartmamaya özen göstererek yatağından çıktı.Bir şeyin üstesinden gelmenin tek yolu onunla yüz yüze gelmek olduğunu biliyordu.Daha doğrusu hayat bunu öğretmişti ona.Hem neyden korkacaktı ki.Çok sevdiği eşi bir gün ortadan kaybolmuştu ve bir daha haber alınmamıştı.merak etmişti ama akıbetinin ne olduğunu da tahmin edebiliyordu.Çevre köylerde de sık sık olan bir olaydı.Ve sorumlu da yüksekçe tepenin üzerinde kurulu olan yeşil renkli o yapıydı.
Işıkları yakmadan yatak odasından salona geçti elinde tuttuğu tabancayla.Dış kapıya yöneldi.Heyecan,korku.dışardaki kişini kocası olma ümidiyle.Dış kapnın mandalını açtı.Dışardaki kişi her kimse ise kapıda beklediğini hızlı hızlı solumasından anlıyordu.Tabancayı doğrultmuş halde kapıyı açtı göz göze geldiler.Adamı tanımıyordu.Ay ışığından üzerinde kalınca bir kazak olan sakalları uzamış yirmili yaşlarda bir genç olduğu çok sonra hatırlamıştı.
Kadın hemen sordu:
-Kimsin?Benden, evimden ne istiyorsun?
Genç yanıtladı
-Arkadaşlarıma katılacaktım fakat onları kaybettim.Acıktım.Köye doğru yöneldim.En dıştaki ev de senin evindi.Görüyorum ki hem kadınsın hem de misafirperver olmadığın elindeki silahtan anlaşılıyor.
Gencin bu kadar pervasız.açık sözlü olması,sesnli benli konuşması onu çok şaşırttı..Tabancasını indirdi.
-Gir içeri .dedi emredici bir tonla.
Kadın da arkasından içeri daldı. Genç salona doğru yönelirken kadın mutfağa doğru yöneldi.Akşamdan yaptığı çorbayı ısıttı.Masaya koydu.Ve genci çağırdı mutfağa.Genç sanki on yıldır o evde yaşıyormuş gibi rahatça kuruldu sofranın başına.Kadın sırtını kapıya vermiş şekilde hem şaşırarak hem de hayranlıkla yemek yemesini izledi.
Genç:
-Evinde iki saat kadar kestirebilir miyim?
Kadın:
-Olur.Ama kimse seni gormeden gitmen lazım.Karanlıkta git ki gece örtün olsun.Ve benden kimseye de bahsetme.
Genç:
-Bundan emin olabilirsin.
Kadın hemen bir yer yatağı sardı salona ve aceleyele odasına geçti.Üzerine kapıyı kitledi.Yatağına uzandı.Sabaha kadar yatmayacaktı.Bacaklarını yine karnına çekti ve düşünmeye başaldı.Yaptığı ne kadar doğruydu.Bu gece vakti hiç tanımadığı birini evine almıştı.Ya birileri gördüyse.Hemencecik bu soruları kafasından attı.Yaptığı iyiliğin dayanılmaz hafifliği yüreğini kapladı.
Aniden yatağından fırlayıverdi.Yatak odasının kapısını açtı. Salona geçti.Genç adam ona baktı. Eli hemen başucundaki silahına gitti.Kadının gözlerinin içine baktı uzunca bir süre.Geldiği hızla arkasına döndü kadın beş altı adım gidince durdu,adama baktı.Eliyle arkasından gelmesini işaret etti.Usulca arkasına takıldı genç.Yatak odasına geçtiler.Kadın yatağa girdi, uzandı.Erkek de onun yanına.Önceden yazılmış bir oyunun sahneleyicisi gibiydiler ve bu rol paylaşımının ne olduğunu ikisi de biliyor gibiydiler.
Kadın fısıldadı.
-Sarıl bana
Erkek sardı kadını kollarıyla hoyratça.
Kadın tekrar fısıldadı.
-Ama sadece sarıl.sSakın başka bir şey düşünme ve yapmaya yeltenme.Kurşunu yersin beynine.
Erkek
-Hıhı.