Şimdi onun bir adı var; MERHABA
Otobüsün sol tarafını seçerim İstanbula her gidişimde...dönüştede sağ tarafı..boşuna değildir bu.onu görmek için yaparım bunu,Herekeden geçerken yamaçta tek başına bir ağaç vardır..yanlızlığı yürek burkan...öyle yapayanlız... öyle tek başına...rüzgar da eğmiştir başını biraz...sanki selamlar yanlızlığı...denizi arkasına almıştır...gözünü yola dikmiş..bir beklediği var gibi..yağmurda, karda ,fırtınada, güneşli güzel bir günde, akşamın alacasında sabahın ilk aydınlığında defalarca gördüm onu her seferin de hüzün salınıyordu dallarında....
yanlızlık,yamaçta ki ağaçtı....
o tek başına ağaçta yanlızlık...
öylesine çaresiz ...
öylesine yılgın..
bazen bir bulut denk gelir yanıbaşına..
sevinirim için için bak bir arkadaş bulmuş kendine.
oysa bulut rüzgarın kölesidir..
onun yolundadır peşisıra..
ağaç öyle mi onun kaderi o yamaçta tek başına...
bir gün merhaba dedim ona...
bir an gülümser gibi oldu..
hayalim bana bir oyun mu oynadı yoksa...
dönüşte tekrar selamladım onu..
MERHABA...
günler sonra tekrar gördüğümde çiçeklenmişti..
oysa ben onu kaç bahar seyretmiştim..
bu ilk çiçekti gördüğüm dalında...
şimdi onun bir adı var MERHABA
Ayşe