- 448 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MİLAT
2008 YILININ SONUNDA GELEN UZLAŞI ÖNERİSİ
MİLAT
Dr. Sadık ÖZEN
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞANIN
KURBAN BAYRAMI MESAJI :
BU BAYRAM, MİLLETİMİZİN BİRLİK VE BERABERLİĞİ İÇİN BİR MİLAD OLSUN !
Sayın Başbakan Kurban Bayramı namazını kıldıktan sonra yaptığı konuşmada; “Ülkemizin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Bu bayram bir milat olsun, bütün kırgınlıkları bir tarafa atalım, barışalım” anlamında bir konuşma yaparak tüm vatandaşlarımıza çağrıda bulundu.
Sayın Başbakanın bu öneri ve çağrısına katılmamak mümkün değil. Zaten biz yıllardan beri bunu istemekteyiz. Ah keşke bu söylenenler gerçek olabilse. Milletçe el ele tutuşabilsek ve sırt sırta verebilsek. Birbirimizi daha çok sevsek ve daha çok saysak. Geleneksel Türk kültürü bunu gerektiriyor. İslam Dini’nin kuralları da böyle olmasını emrediyor. Ama, ne yazık ki, siyasi çekişmeler ve çıkarlar yüzünden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyoruz bu güzel kavramlardan ve duygulardan. Gittikçe yozlaşıyoruz.
Ama yine de; umutla, inançla, sevgiyle bekliyoruz bayramların gelmesini. Bu bekleyiş dillerde bir şarkıya dönüşmüş: “Ah bir bayram olsa !..El ele tutuşsak !...” Siyasi kavgalar bitse, etnik tartışmalar sona erse, inançlar sömürülmese, askerlerimiz ölmese, kan dökülmese… Ve daha birçok temenni; enflasyon sona erse, geçim sıkıntıları bitse, yolsuzluklar olmasa, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı korunsa İnsanlar kayrılmasa, eşitlik olsa, suçlular cezalandırılsa, yapay suçlular yaratılmasa…
Cumhuriyetimizin temel ilkelerine karşı çıkılmasa, Atatürk İlke ve Devrimlerine karşı savaş açılmasa, din siyasete alet edilmese, Kara çarşaf, tesettür ve türban tartışmaları bitse…
Ah keşke; dış itibarımız yeniden kazanılsa, topraklarımız yabancılara satılmasa, yer altı kaynaklarımız işletilse, milli değerlerimize sahip çıkılsa, tüketenden çok üreten bir ülke haline gelebilsek…
Seçim listeleri dürüstçe hazırlansa, herkes listelerde adını doğru yerde bulsa, ölülere oy kullandırılacağı kuşkusu sona erse, eşitlik ilkelerine uygun bir seçim yapılsa, anayasal kuruluşlar taraf tutmasa, yargı etkilenmeye çalışılmasa, adaletin erken tecellisi sağlansa, savurganlıklar bitse…
Ah keşke, siyaset ticarete dayalı olmaktan kurtulsa, dokunulmazlıklar kaldırılsa, herkes yasa önünde eşit yargılanabilse, vergide adalet sağlanabilse, işsizlik ortadan kalksa, işe göre adam alınsa, adama göre iş yaratılmasa…
Bürokratlar, üst düzey yöneticiler, bilim adamları siyasi yakınlıklarına göre değil de liyakatlerine göre atanabilse..
Vekiller, meclis kürsüsünde yaptıkları yeminlere sadık kalabilseler…
Basın, siyasi bölünmüşlüklerden kurtarılsa, yağcıların ve çıkarcıların sırtları sıvanmasa, ilkelerden ödün verilmese, hak etmeyenlere ödül dağıtılmasa…
Trafikte daha etkin önlemler alınsa, trafik kurallarına uyulsa. Kazalar olmasa, ocaklar sönmese.. Kavgalar, ihtiraslar ve haksız yarışlar bitse…
Demokratik ilkelere uyulsa, parti içi demokrasi kurulsa, lider sultalığı sona erse, yeni devlet adamları yetişse, seçimler adil olsa, hak eden hak ettiği yere gelebilse, ülke çıkarları kişisel çıkarların önüne geçse…
Bu konuda daha o kadar çok şey var ki, saymakla bitmiyor. Sayın Başbakan’ın öneri ve isteklerinin gerçekleşebilmesi için bütün bunların, tarafsızlıkla ele alınması ve olumsuzlukların giderilmesi gerekir. Bu yapılmadıkça, sözlenenler laf olmaktan ileri gidemez. Oysaki kuru laflara karnımız tok. Somut adımlar atılmasını gerekiyor.
Bunu yapması gereken ve yapabilecek olan Sayın Başbakandır. Başbakanın elinde sihirli değnek olmadığının ve bütün olumsuzlukların bir anda ortadan kaldırılamayacağının bilincindeyiz. Çünkü, bunun için uzun süreli bir toplumsal eğitim gereklidir. Ancak, şu an için yapılabilecek şeyler de vardır. Önemli olan ilk adımın atılmasıdır. Sayın Başbakan isterlerse bunu yapabilirler.
Örneğin; günümüzün en önemli konusu haline gelmiş olan şu seçmen listelerinin, gerçeklere uygun bir biçimde yeniden düzenlenmesinin sağlanması gibi. Önemli olan bir diğer husus da; Ergenekon olayının gerçek boyutlarının ortaya konması, varsa gerçek suçluların belirlenmesi, hiç suçu olmayan vatandaşların ise izafi suçlarla karalanmalarına ve sorgusuz sualsiz tutuklanmalarına fırsat verilmemesidir.
Şimdilik; toplumun, önemsediği bu iki olumsuzluktan kurtarılması, toplumsal barışın sağlanmasına büyük bir katkı olacaktır.
Sayın Başbakan eğer söylediklerinde samimi iseler, atacakları somut adımlarla bunları eyleme dönüştürmelidirler.
Aksi halde, bu güzel söylemler atmosferin derinliklerinde kaybolup giderler..
Bundan dört ay kadar önce, Anayasa Mahkemesi’nin AKP hakkında verdiği kapatılmama kararı üzerinde Sayın Başbakan son derecede olumlu söylemlerde bulunmuştu. Bu vesile ile yazdığım, “Yeni Bir Umut Doğabilir mi?” başlıklı yazımda, bugün yazdıklarımın benzerini dile getirmiştim. Ne yazık ki kısa bir süre sonra; Sayın Başbakan söylediklerini, ben de yazdıklarımı unutmuştuk. Dilerim bu defa böyle olmaz.
Evet Sayın Başbakanım, sizlerden olumlu ve somut bir adım atmanızı bekliyorum. Hem de büyük bir umut ve sabırsızlıkla…Saygılarımla…
08. 12. 2008