Bir bayram daha geldi çattı kapımıza. Daha dün gibi geçen seneki bayram. O telaşlar, o çabalamalar geldi geçti ve bir yeni bayram daha işte.
Kurban hakkında hepinizin az çok bilgisi var. Bir teslimiyetin tecellisi bu bayram. İsmail in itiraz etmeden başını yere koyması, bir babanın isyan etmeden evladını kesebilecek kadar itaatkarlığı rabbine karşı.
Sonuçta nesillerden nesile, kuşaktan kuşağa aktarılan bir emir, bir ibadet ve bir paylaşım. İnsan özünde olan kan akıtma güdüsünün meşru izalesi. Zenginden fakire aktarılan bir gönül köprüsü. Bir bütün olarak mükemmel bir bayram. Mükemmel bir içerik.
Bayramlar İslam ın yüzlerde parladığı günlerdir. Kimse kimseyi bayramlaşmaya ya da mutlu olmaya teşvik etmez. Ama fıtrattan gelen bir mutluluktur bayram. Çocukların iliğine işlemiş bir ulvi mutluluk. Eskilerin nasihatlerinin ve hasbihallerinin doldurduğu güzel günler. İnsanın yaratılıştan genlerine programlanmış tebessüm saniyeleri.
Bayramların içi doludur dostlar. Bizler içimize bayramları alabilme telaşı duymalıyız kanımca. Bu pozitif elektrik yüklü günlerden istifade etmeliyiz gerektiği gibi. Çocuklara bir küçük şeker verebilen bizler, büyüklerin ellerini de gerektiği gibi öpebilmeli, onların sözlerini dinlemeli ve saygıyı göstermeliyiz. Yaşlıların hürmete layık olduğu her an gibi bayram da önemli bir andır. Ve biz bayramı bir bütün gibi görebilmeli ve hakkını verebilmeliyiz.
Her yılbaşında hindi kesen, çam ağacı düşmanı olan toplumlara karşı sesini çıkaramayan içimizdeki kanı bozuklara fırsat vermeden odaklanmalıyız bayrama. Her sene ellerinden kurbanlık hayvanı kaçıran kişiler, kendi elini ayağını kesen insanlar olmamalı artık. Magazin haberciliği yapan soytarılara bu fırsat verilmemeli.
Kurbanın İslam daki yerini ve fıkhi durumunu Ahmet FERALAN hocam sağ olsun zaten makalesinde anlatmış. Bize düşen tüm İslam aleminin kurban bayramını kutlamaktır.
ALLAH nice güzel bayramlara bizi bir büyük dünya devletinin fertleri olarak ulaşmayı nasip etsin inşallah.. Ve ALLAH hepinizin kurbanlarını kabul etsin..