- 1139 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Serzenişler
Ah şu ani karşılaşmalar
Bol afili şaşırmalar!
Ahzan kokuyor boş sokaklar,
İsyan ediyor boş kaldırımlar.
Vaveylalar işitiliyor geçmişisin gölgesinde.
Serzenişler başlıyor,
Yüreklerin en kuytu köşesinde.
Aniden geçmişe sürüklenmenin acısıyla, gözlerinden sızan damlalara engel olamamanın pişmanlığı, ansızın öfkesine dönüşür. Biraz kırgın, biraz küskün ve biraz da kızgın bakar gözleri. Gizlice elini yüzüne getirirdi ve yaşları sildi. Beklenmedik anda karşısına çıkan geçmişi, yıllar sonra bile karşısına gelmeye devam edecekti. Aslında gizliden gizliye hazırlamıştı kendisini ama pek bir işe yaramadı. Benliğinde düzenlemeye çalıştığı cümleler, boğazına düğümleniyor ve bir türlü sese dönüşmüyordu. Yaşadıkları ve yaşamaya devam ettikleri bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden. Yüreğinin buruk olduğu gibi gözleri de buruk bakıyordu. Sıyrıldı düşüncelerinden ve sonunda ağzından "Merhaba" sözüğünü çıkardı. Merhaba demek ne kadar zor olmuştu onun için..
"Hadi Joseph git, uzaklaş yanımdan.. Sürükleme beni peşinden geçmişe, geleceğe. Hadi git arkana bakmadan! Zevk mi alıyorsun enkazından! Hayır, Joseph hayır. Bu sefer yenemeyeceksin beni! Sen gitmiyorsan, ben gideceğim!"
İçinden geçirdiklerini söylermiş gibi gözlerini dikti. Joseph ürkekçe gözlerini kaçırdı. Arkasına bakmadan gitmeliydi de bu kadar yürekli miydi? Birkaç dakika onlar için bir ömür gibi gelmişti. Hayat onlara neler öğretmişti. Şimdi de o öğrediklerini birbirleri üzerinde deniyorlardı.
Birden adım attı ve yürümeye başladı. Joseph ona doğru geliyor sandı ama yanından geçti ve ilerlemeye devam etti. Kendisi bile şaşırmıştı bu adımına.. Yaşlarına engel olamıyordu ya da olmak istemiyordu. Köşeyi dönerken; geçmişinden ayrılmanın, geleceğe ilerlemenin zaferiyle ilerliyordu...
Şimdilerde ise;
Ait olduğu bir yer istiyordu!
Kasım 2008