Lahika-1
Askerin siyasette etkinliği demokratikleşme sorunu yaşayan toplumların müşterek kaderidir.Öz dinamiklerine dayalı bir evrim göstermeyen asya ve afrika ülkelerinde
bu sorun dahada can alıcıdır.
Askeri teşkilat dış savunmaya göre örgütlendirilmez,şekilleniş tamamen "iç savaş"lara mahsustur."Ulusal alt" gurupların yoğun olduğu ülkelerde,gerginlik stratejisi "potansiyel düşman" varlığına bağlı sürüp gider.
Bu günlerde türkiye yarım ağızla Lahika-1’i tartışıyor.Çözümlerden yoksun sonuçlar karmaşasıdır ortalık.
Zaten hep böyle olur.Asker toplumsal yaşamın çeşitli alanlarına ilişkin istediği planlar,stratejiler,konseptler geliştiriyor,darbeler yapıyor,muhalif basın ve grupları
afişe ediyor.Ancak, birileri çıkıpta bu durumun gerçeklerine eğilme gücünü gösteremiyor.
Herkes "sivil toplum"dan,"hukukun üstünlüğü"nden,uluslar arası sözleşmelerden dem vuruyor.Ne var ki,"toplum sözleşmesi"nin ön gördüğü kurumsal iradeye söz verilmediği gibi,bu kurumlar özel savaşın hizmetine konularak "olağan üstü" kılınmıştır.bunlar olurken halk,yani "gerçek otorite" gelişmelerin dışında bırakılıyor.
2007’de genel kurmay toplumu "şekillendirme",savaş senaryoları,gayrı meşru (osmanlı devletinde kurulan teşkilati mahsusa,hamidiye alayları gib..)oluşumlar,etnik gurupları sindirme,sabotajlar ve süikastlar içeren stratejiler üzerinde çalışıyor,kamu bu olayı 2008’de sızıntı bilgiler şeklinde öğreniyor.Bilgileri ifşa eden muhalif bası ve guruplar ise şimdiden can derdinde( haklı olarak).
XX.yy’lın ikinci çeyreğine cumhuriyet ile girildi.Ama cumhuriyet demokratikleştirilmedi.Taklit edilen fransız cumhuriyeti 1789 devriminden sonra kaç ana yasa eskitti?..
İlginç olan şu,perde arkasında post modern darbeler geliştiren asker lahika-1’in sonunda
kendini bilimsel-toplumsal gelişmelerin öncüsü ve demokrasinin savunucusu ilan ediyor.
Öyleyse demokrasiyi istemeyen kim?.
Sivil toplum örgütleri mi,inanç gurupları mı,etnik guruplar mı yoksa.Bu alaturka çelişki yumağı tam bir paradostur.
Biz neyle ve nasıl yönetiliyoruz:
Ana yas mı,yoksa "kırmızı kitap" mı,meclis mi,yoksa "çekirdek devlet" mi yönetiyor.Bu anlayış eskilere dayanır.Asker devletle sözleşmeli (zimmi anlaşmalı) çalışmiştır.
Böylece siyasetteki etkinliğini korumuştur.Ekonomide ağırlığınıda..
Osmanlı devletinde ordu çoğunlukla anlaşmalıdır.Kışlada yatan aslanın bir kulağı siyasettedir.XIX.yy reformcuları olan askerler brokratik kapitalizminde öncüsü. .XX.yy’da cumhuriyetin öncülüğünü üstlendiler.Bu tarihsel miras halen sürmektedir.
lahika’da toplumun muhalif kesimleri hedef gösteriliyor.Etnik ve siyasal guruplara yönelik şiddet ve böl-yönet politikaları ön görülüyor.Sanki bu uygulamalar şimdiye kadar yapılmamış gib.Kürtler psikolojik savaş yöntemleriyle sindirilecek,gerekli görüldüğünde cebren müdahale edilecek,siyasi oluşumları "gayrı meşru" ilan edilecektir.
Bu halkın kendi barışına veya "savaşına" ilişkin iradesi nerde..
Türk halkı kendi iradesini bu "savaş ağaları"nın elinden almadıkça yeni lahika-1-2-3’ler sürpriz olmayacaktır.
Demokratik ve şaffaf bir türkiye dileğiyle..
Herkese iyi bayramlar
YORUMLAR
Demokratik ve şaffaf bir türkiye dileğiyle
Üstat;
Fikirlerine katılıyorum.Ancak unutmamak lazım ki demokrasinin çıkış yeri ve ilk tohumları İngilterede 1915 Magna Carta ile atılmış olmasına rağmen İngilterede bile ideal bir demokrasiden bahsedilmesi mümkün değildir.İnğilterede demokrasi 700 yaşında iken,bizde henüz 50 yaşlarındadır.Sözün özü şu ki:Demokrasi Türkiyede Henüz bir iki yaşındaki çucuk yürüyüşü gibidir.Buna da şükür etmek lazım YA ATATÜRK OLMASAYDI
Ama ben inanıyorum ki Türkiye Demekrasiyi sevmiştir,ve hızla ideal demokrasiye varmak için yol alacaktır.O günleri bizler göremeyiz belli,Ancak çocuklarımız,belki onların çocukları,belkide onların çocukları Mutlaka demokrasiye daha yakın olacaklardır.
Vesselam bu iş uzar
Ben güzel konulu yazını,Sen ÜSTATI bu vesile ile Kutlar ve Selamlarım
"Bu halkın kendi barışına veya "savaşına" ilişkin iradesi nerde..
Türk halkı kendi iradesini bu "savaş ağaları"nın elinden almadıkça yeni lahika-1-2-3’ler sürpriz olmayacaktır."
evet haklısın,hemde çok haklısınız...
militarist güç; ilkin toplumu bilinçten ve siyasetten düşürür
bir beyinsel kütürümleşme yaratır.sağlıklı düşünemeyen,
basit ve ilkel milli duyguların etkisi altında bırakılan toplum
zaten doğru ile yanlışın ayrımını yapamaz.bunu çözecek gücüde yoktur.zavalı,köle vede gödülür konumdadır.Bu durum toplumumuzun açık ifadesidir.
toplumu göden çobanlar,hizmetinde bulundukları gericiliğin (İMF,ABD,İSRAİL vb.)istekleri dorultusunda sörüyü çoraklara sürükleyere adete cazalandırmakta,öldürtmekte ve yoksulluka iflah etmektedır.
beyni domura uğratılmiş toplum;ölen askerinin neden öldüğünü sorgulamamakta,bu savaşın 30 yıldır neden sürdüğünü sorgulamamakta,toplumsal barışın neden sağlanmadığını sorgulamamakta, kaldı ki "lahika-1 'ın ne olduğunu,bununla ne amaçlandığını bilmemektedir.
haklısın fesih "türk halkı kendi iradesini bu savaş ağalarının elinde almadıkça yeni lahika-1-2-3'ler süpriz olmayaçaktır"
ve inanıyorum kısa bir gelecekte bizler bu sesizliğimizin utancından kahrolacağız...
harika bir yazı
kutluyorum duyarlılığınızı
saygılarımla