DENİZSİZ BİR ŞEHİRDE ŞAİR OLMAK
Herkes birilerini bekliyor… Her beklenenin de bir bekleyeni var gibi… Herkes bir aşkın içinde… Aşk kendi aleminde… Her gidiş bir başlangıcın habercisi. Turnalar yollarda bekçi…
Gözler yollarda kalalı, sözler dualarda asılı kaldı. Her duanın içinde bir niyet saklı…
Ben de ellerim karanlık yollarda, gözlerim yağacak rahmet yağmurlarında…
Gah rüyalara sığınıyorum. Seni görmek için. Gah anılara koşuyorum. Tebessümünü bir an yüzümde hissetmek için. Gidenlerden hep payımıza acı düşer. Acı ki bir ömür içimizde bir yerleri yakar. Sahili olmayan bir kentte yaşamak kadar zordur ayrılığı her an içinde taşımak. Bir vapur hayali bile yoktur. Şair olsa nasıl şiir yazılır? Sevgiliye…
Bir martının uçuşunu bile görmemişlerdir deniz kenarında. Gün batımında oturup izlememişlerdir ufkun kızıla boyanışını…
Bir şair, denizsiz bir şehirde yârsiz bir kent gibi nasıl ses verir? Kum saati ense kökünde akıp giderken, yâr yâr olduğunu bilmezken? Şair, bu kederi yüreğinin neresinde gizler?
Sığınacağı tek yer kalır; kelimeler… Onlar da ah kifayetsizdirler. Denizden örülü bir şehir hayal eder. Kelimelerden örülü bir aşk kurar… Kelimelerle oluşturur sevgiliyi. Kelimelerle hayal eder. Anlar ki kelimelerde kifayetsizdir halden anlamayan sevgili gibi.
Şehre hüzünleri ekler. Sokak lambalarının altında... Sokak lambaları aydınlatır karanlık dünyasını. Bir de dökülen bir damla yaş…
Herkes birilerini bekliyor. Her beklenenin de bir beklediği var gibi…
Bir şair, denizsiz bir şehirde derdini hangi nehre döker? Hangi yıldıza aldanıp fal tutar?
M.S./2008
Kahramanmaraş
YORUMLAR
Bana deniz değil... çorak topraklar daha çok ilham verir...
Başımı özlemle ne zaman gökyüzüne kaldırsam... turnalar süzülüyor sanırım...
Bir şair denizsiz bir şehirde... fısıldasın usulca esen yellere derdini... ki yel dolanıp durur yürekler etrafında... duyarız, hissederiz...
Güzel bir yazı. Bana da bunları yazdırdı.
Kutlarım
Sevgimle