- 1224 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAR BEYAZDIR ÖLÜM.
ÖLÜM GERÇEĞİ: İnsan çiğnenmiş bir et parçası,bir dirhem kan pıhtısı ve balçıklı çamurdan ibarettir.İnsanın yaratılışı, su ve toprak gibi kendi özünde canlı iki fenomende saklıdır.
İlk insanın yaratılışı, yeryüzünde bulunan tüm toprak çeşidinin,kimyasal karışımının,zamansal birleşimidir.Bir insanın bedeni, her ne kadar güzel şekillendirilmiş ve biçimlendirilmiş ise de aslında beden tek başına bir et yığınından başka hiçbir şey değildir.Bedene can veren asıl öz, ruhtur.
Ruh, mahiyeti gaybta saklı, yaratanın şekillendirilmiş bir parçası olarak bedenden önce vardır.Ruh aleminde,hangi bedene, hangi ruhun giydirilmesi, yaratan tarafından belirlenmiştir. Her bir ruhun bedene girmesiyle başlayan hayat süreci, dünyada kişisel ve zincirlemeli kader olgusunun startını verir.
Ölüm ise, ruhun içinde bulunduğu bedenden ayrılması ve kopması anlamındadır.Ruh, Allahın şekillendirilmiş bir parçası olduğundan dolayı ölüm Allahın emrindedir.Ölüm anı geldiğinde ne bir an geri, ne bir an ileridir.
İnsan anatomisinde iki ruh ve bir beden vardır.Birinci ruh,gezici ruh olarak insanın yüz kısmındadır.İkinci ruh ise insan bedeninin beyin ve kalp kısmına bağlı kılınmış,durgun ruhtur.Gezici ruh uyku anında ve astral seyahat sırasında,insan bedeninden çıkar,dolaşır ve bedene geri dönüş yapar.Uyku anında bazı rüyaların görülmesi ve hatırlanması ayrıca gezici ruhun zaman boyutu içerisinde, yaşadığı olguları,insanın çeşitli objelerle anımsaması,(önceden ben bunu yaşamıştım)gezici ruh ile ilgilidir.Durgun ruh ise bedenden bağlı olarak asla hareket edemez.Durgun ruhu ölüm anında sadece ölüm meleği Azrail(dost) alabilir.Ruh mahiyet olarak yemez,içmez ve uyuyamaz,devamlı aktif halde olarak vardır.Ruhun enerji olarak aldığı sevgi,aşk ve zikirdir.
Ölüm, kader olgusunda çeşitli sebeplerle tüm canlılarda yaşanması gereken kural olarak vardır.Topraktan yaratılan, yine toprağa girmek zorundadır.Hayat devinimsel diyalektiğini bu şekilde sağlar.Olaya bilimsel olarak yaklaşım gösterirsek,topraktan ve sudan gelenler, yine toprak ve suyla beslenerek bu dünyada ölümü tadarlar.Tüm canlılar elbet ölümü tadacaktır.
Spiritüalist aksiyona göre ölüm sadece maddi dünyada yaşanan bir olgudur.Aslında ölümün evrenselliği yoktur.Ruh, can verici olarak asla ölmez ve öldürülemez.İlahi kitaplardaki sonsuz yaşam ruh ile ilgilidir.Maddi dünyada ruh bedenden ayrıldığı zaman,ölüm melekleri tarafından bir günü 50000 Bin gün olan 7 alemin birinci katında olan Berzah alemine çıkarılır.50000*365, ölüm meleği olan Azrail(dost) ruhu bedenden iki şekilde alır bir incitmeden, ikincisi inciterek.Berzah alemi; kıyamete kadar ölen ruhların bekletildiği ve büyük günahlarının cezalarının alındığı yerdir.Sadece intihar eden yani kendi canını,kendi alan insanların ruhları hemen alınarak berzah alemine çıkarılmaz.Ölen bedenleri,ruhları ile birlikte mezarda bekletilir.Taki ölüm zamanlarını yazılı lehvi mahfuzda belirene dek ölüm meleği Azrail(dost) tarafından ruhu mezardan alınır.Ruh 26-27 gramdır.Tüm ölen insanların bedenleri tartıldığında,intihar edenlerden farklı çıkar.Bu olayın ölçümü kirli an fotoğrafçılıkta da belirlenebilir.Ruh enerji Auralarda ölen insanın vücudundan boğuk sarı renk çıkar.
Reenkarnasyona ve enkarnasyon olguları belirli istisnalar ile vardır.Bedene giren ruh,yine berzah alemine taşınır ve o ruhların,berzah aleminden tekrar başka bir bedende yer alması yanlıştır.Bir ruhun berzahtan çıkması veya kaçması imkansızdır.Bir insanın ikinci kez aynı ırmaktan yıkanamayacağı gibi.Bir insanın ruhu ikinci kez mahşeri kalabalıkta sorgulanması hatadır..Dünyada reenkarnasyona inanan çok insan vardır.Kimisi doğuştan yabancı bir dili bildiğini savunur,kimi insan ise annesinin ve babasının farklı olduğuna inanır.Reenkarnasyona sadece şehitlik mertebesine erişenler için ve Allah’ın nasip ettiği kullar için olabilir fakat bu tür süreci yaşayan insanlar gerçeği insanlardan saklamak zorundadır.Çünkü bileninde ötesinde,bir bilen vardır.
Ölüm,ruhun bedenden bu maddi dünyada ayrılması olarak, ölüm sebepleri mutlak kader olgusuyla yazılı olan lehvi mahfuz da yazılıdır.Ölümün sebepleri çoktur.Trafik kazası,kalp durması,hastalık vb gibi ölüm sebepleri dünyada geçerlidir.Cinayet,ötenazi ve intihar asla hak değildir ve ruh aleminde veballeri büyüktür.Kimse kimsenin canını yada bu dünyada emaneten verilen canı alma hakkına kimse sahip değildir.(Bazı istisnalar hariç)Hayat ne olursa olsun,yaşamaya ve yaşatılmaya değerdir.
Metafizik boyuta göre mikro dünyada iki tür ölüm vardır.Bir gerçek ölüm dediğimiz,ruhun bedenden ayrılarak herkesin tadacağı ve hak edilen ölüm.İkinci ölüm ise, bu dünyada bir insanın sevdiği insanı veya malını mülkünü kaybettiği ölümdür.Bir insan ilk ölümü yaşayıp tattığında artık ikinci ölümden korkmaz.Bu aşk acısı,sevdiğini(eş,evlat,anne,baba,kardeş) kayıp veya bir anda malını-mülkünü kaybetmeler,insanın ilk ölümünde kazandığı olgunluğun meyvesidir.
Bir insan kaybettiği değerin sonradan farkına varacak kadar yalnız ve duygusal yada yanında olduğu değerin farkına varamayacak kadar asi ve bencildir.İyi insanların değeri ise kaybedildiği zaman daha çok bilinecek kadar asildir.Bugünün anlaşılmakta zorluk çekilen insanları yarın kaybedildiğinde biz bu değeri nasıl olurda kaybettik diye dert yanarak ağlamaları onlar için felaketi başlatacaktır.
Günümüzde iyi insanların yetişmesi ve üremesi o kadar kolay değildir.Bazı değerler vardır ki!Bazı değerlerden de daha da değerlidir.Toprağın altını yada dağın derinliklerini kazmadan altını bulamazsın deyimi bu konunun anlaşılması için mükemmeldir.Bu maddi dünyada yiğidi soğana muhtaç edenler, bir gün soğan tarlalarının ne kadar değerli olduğunu ve o soğan tarlasının içinde ne kadar güzel meyveler yetiştiğine de şahit olacaklardır.
Allahın isim sıfatlarından biri de El-alimdir.O bütün ilimlerin tek sahibi ve tek hükümdarıdır..Onun izni olmadan bir yaprak bile kımıldamaz.O’nun ilmi her şeyi kaplamıştır.O istediğine,istediği kadar veren ve alandır.
Allahın alim kulları vardır.Metafizik olguları ve yaşam kaynağını çeşitli gizemli ilimlerle algılar ve yorumlarlar.İnsanların yapamadıkları ve aciz kaldıkları olaylara karşı,kendilerinin gelişmiş güçleriyle çoğu imkansız olgu ve olayları başarabilirler.....
Metafizik Uzmanı Gökhan Hani.