- 691 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
52 GÜN GİBİ KISAYDI
Nasıl özledim seni bir bilsen. Her yerde arıyorum sesini, gözümün önünde canlanıyor endamın. Biri baba dese yada seni bana sorsalar tıkanıp kalıyorum. Nefesim kesiliyor, yutkunamıyorum. Resmini ortadan kaldırdım bakmaya dayanamıyorum. Hayalin geliyor ansızın keşke gerçek olsaydı diyorum. Gözyaşlarına boğuluyorum ıssız gecelerde. Saatlerce ağlıyorum gecenin karanlığına içimi döküyorum. Bu kadar erken gidişin nasıl koydu anlatamam. Daha çok şey vardı göreceğin, çok şey vardı yaşaman gereken. Ne haldesin, neler yapmaktasın bir haber getiren olsaydı keşke. Yaşasaydın da uzakta olsaydın hiç fark etmezdi. Sene de bir gün görseydim yeter ki yaşasaydın. Bayramlarda elini öpseydim sende benim başımı okşasaydın ne güzel olurdu. Başımı dizlerine koyup uyusaydım ve hiç uyanmasaydım. Beraber yaşasaydık yaşayamadıklarımızı. Biliyor musun? hiç inanamadım öldüğüne. En son halini dün gibi hatırlarım. Öylece yatıyordun yatağında çok masum duruyordun. Gider gibi değil uyur gibiydi halin…Başımı her yastığa koyduğumda aklıma ilk sen gelirsin. Sonrasında ise genç yaşta gittiğin ve daha yaşaman gerekenleri yaşayamaman geliyor. Daha saçlarına ak bile düşmemişti. Daha hiçbir şey görmemiştin görecek o kadar çok şey kaldı ki. Kimi zaman sensin sandım, geldin sandım, karşımdasın gibi hayalin canlandı gözümde. Ama kayboldun yavaş yavaş. Sen yoksun diye bayramlar da benim için yok. Sen yoksun diye her mevsim sonbahar oldu, yapraklarını döktü. Sen gittin gideli bir viran oldu, her yer karanlık oldu. Ah o babalar günü yok mu? Beni benden aldı. İşte o gün başım öne eğik dolaşırım. Sensizliğe kahrolurum. Sanki derinlerde dipsiz kuytularda kaybolurum. Nefes alamam çıldırırım. Kendimi hiçbir yere sığdıramam,fışkırırım. Her şeyi elli iki yıla sığdırmaya çalıştın ama sığdıramadın tıpkı elli iki gün gibi kısacaktı zaman. Senin payına düşen de buydu demek ki.