- 967 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Fa
İçinde koşuşturan bir çocuğun varlığından sözederdin ya hep, şimdi o kız cocuğu büyümüş, serpilmiş olmalı; intihar yaşı gelmiş.. Ayıp değil, inan hiç ayıp birşey değil gezegenlere bir can borçlu olmak. Saçların karanlığa doğru uzuyor acının çekim gücü karşısında. Ve ben,ne yapsak boş gibi bir cümleyi Marmara’nın tuzuyla yıkıyorum. Daha lezzetli olsun, daha da acıtsın diye. Çok nefis ayrılıklarla sarıp sarmalıyoruz içinde endişe ve öğrenilmemesi gerek bir geçmiş olan zamanı. Sonra oturup, sessizce masallar okuyoruz içindeki kız çocuğuna. Ve inatla devam ediyoruz benim masal yaşım geçti, artık acı ne demekmiş biliyorum deyip bir damarı, bir ömrü yüzümüze kapatmış olsa da.
Ah zaman.. Yel değirmenleriyle savaşmak bizim neyimize? Görmüyor musun; yaşanılmamış anlar sel olup akıyor o yüzsüz o engebeli sokağında.Ve bugün kor gibi yakan bir Cuma.
Saçların vardı; kısa, kısacık. Benim bu kısa ömrüme doğru uzayan. İçindeki çocuğa söyle artık ölebilir. Artık ince bir bağırsakla asabilir kendini hatıralarıma.